Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SON ARAŞTIRMALAR MANLIK GEN N N LEV AYDINLATILDI Alman bilim insanları şişmanlık üzerinde önemli bir rolü olan genin işlevini açıkladılar. Bilim insanları 2006 yılında şişman insanlarda FTO geninin çeşitli varyasyonlarını saptamışlardı. Ancak genin önemi tam olarak bilinmiyordu. Köln Üniversitesi bilim insanları söz konusu genin farelerde devre dışı bırakılması halinde, farelerin daha fazla enerji harcadıklarını ve şişmanlamadıklarını söylüyorlar. Bu da genin beden ağırlığını ayarlanmasından sorumlu olduğunu gösteriyor. Jens Brüning (Köln Üniversitesi) ve Ulrich Rüther’ın (Düsseldorf Üniversitesi) konuyla ilgili araştırma sonuçları Nature dergisinde yayımlandı. Araştırmacılar şimdi şişmanlık tedavisine yönelik farmakolojik terapiler geliştirmek istiyorlar. Ama önce mekanizmanın tam olarak ne şekilde işlediği ve genin hareket aparatı üzerindeki etkisinin anlaşılması gerekiyor. C NSELL LKEL B R BALI A BORÇLUYUZ İnsanlar arasındaki cinselliğin temeli 400 milyon yıl öncesine uzanıyor. Yeni fosil buluntularından, cinselliğin, soyları uzun bir süre önce tükenen zırhlı balıklar tarafından keşfedildiği anlaşılmakta. Penise benzer yüzgeçleri bulunan bu balıklar, canlı yavrular getiriyordu dünyaya.Zırhlı balıklar varlıklarını 70 milyon yıl kadar sürdürmüş. Kalıntıları 430360 milyon yıllık kayaç tabakalarında bulunan bu balıkların özellikleri, kafalarının ve bedenlerinin üst kısmının kemiksi bir yapıya sahip olması. Zengin tür çeşidini barındıran grubun en büyük temsilcileri günümüzdeki beyaz köpek balığı kadardı ama çoğu bir metre bile büyümemişti diyor zoologlar . Bu grubun en altında zırhlı balıkların en ilkel biçimi yer alır. Bunlardan, kıkırdaklı ve kemikli balıklar, amfibyumlar, sürüngenler, kuşlar ve memelilerden insana kadar çeşitli ara biçimler gelişmiştir. Bunlar çeneliler, yumurtlayan ve canlı yavru doğuran canlılar dan oluşmakta. Fakat burada ilginç bir durum var: Zırhlı balıklar, üremenin daha gelişkin bir biçimi olan canlı yavru doğurarak üremelerine rağmen, evrim bu canlılardan niçin yumurtlayan hayvanlar türetiyor? Melbourne Victoria Müzesi araştırmacısı John Long, Nature dergisinin son sayısında, Incisoscutum ritchiei olarak isimlendirilen bir zırhlı balığın bedeninde embriyo saptamıştı. Geçen yılın mayıs ayında iki farklı zırhlı balık türünde yine embriyolar bulunca keşif bilim dünyasında ilgi uyandırmıştı. Hatta embriyolardan birinde göbek kordonuna benzer ipliksi bir yapının da bulunduğu söylenmişti. Anlaşıldığı üzere Kuzey Avustralya’da bu tür yumuşak dokuları fosilleştiren uygun koşullar hüküm sürmüştü. Bilim insanları ayrıca röntgen ışınlı miktrotomografi gibi son derece gelişkin araştırma tekniklerine sahipler. Bu teknik kayaç içindeki buluntuların her açıdan izlenmesine izin vermekte. Ve görüntüler hayvanların davranışları hakkında da bilgiler su nuyor. Araştırmacılar bu şekilde zırhlı balıkta, döllenmenin beden içinde meydana geldiğini dolayısıyla da yakın bedensel temas gerektiren bir çiftleşmenin gerektiğini anlamışlar. Ayrıca erkek zırhlı balıklarda karın yüzgeçlerinin penisin işlevini yerine getiren yani spermayı doğrudan doğruya dişinin bedenine aktaran organlara dönüştüğü de görülmüş. Bilim insanları bu yüzden zırhlı balıkların, “en gelişkin” şekilde üreyen ilk omurgalılar olduğunu sanıyor. Beden içi döllenme, yumurta ve spermanın suya bırakılmasına dayanan döllenme biçiminden çok daha güvenli ve daha kesin üreme olanağı sunmakta. Ancak günümüzde yaşayan tüm kemikli balıklar, kuşlar ve kara omurgalıların evrimsel kökleri de zırhlı balıklara uzanmasına rağmen farklı üreme biçimlerine sahipler. Kemikli balıkların çoğu yumurta ve spermayı suya bırakıyor, kuşlar ve sürüngenlerde döllenme beden içinde meydana gelse de genelde yumurtlayarak ürüyorlar. Nilgün Özbaşaran Dede Geçen hafta yay mlanan “Önemli bakteriler 2,5 milyar y ld r ya yor” ba l kl haberin giri inde, önemli bakteri s n flar n n 2,5 milyon y l önce geli imlerini tamamlad klar ndan söz ediliyordu. Do rusu 2,5 milyar y l olacakt . Düzeltir, özel dileriz.