Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sağlık Önemi giderek artan sa l k sorunu: KALP YETERSİZLİĞİ Kalp yetersizliği oldukça sık görülen bir sağlık sorunu. Avrupa’da toplumda görülme yaygınlığı (prevalansı), % 23 kadar. Kalp yetersizliğinin en önde gelen nedeni koroner kalp hastalığıdır. Ülkemizde kalp yetersizliği Avrupa ortalamasının belirgin olarak üzerinde ve % 9’lar civarında. Toplum sağlığı açısından kalp yetersizliğinin azaltılmasında kilit nokta, altta yatan temel nedenler olan koroner kalp ve hipertansiyon gibi hastalıkların görülme sıklığının aşağılara çekilmesidir. Prof. Dr. Ahmet Oktay Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi, Kardiyoloji Bölümü K alp yetersizliği (KY) bir hastalık değil, çok farklı nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilen bir klinik tablodur (sendrom); yani bir belirtiler ve fizik bulgular bileşkesidir. KY’nin kapsamlı ve tatminkâr bir tanımını yapmak oldukça zordur. Klinisyen hekim için, bir hastada yetersiz kalp performansına bağlanabilecek belirtiler ve fiziksel bulgular varsa KY söz konusudur. Bir fizyolog açısından ise kalbin kasılma gücünün düştüğü veya birim zamanda pompaladığı kan miktarının normalin altına indiği durumlar KY olarak adlandırılır. Öte yandan bir hasta açısından KY, kalbinin görevini tam yapamamasından dolayı çabuk yorulması, nefes darlığı çekmesi veya ayak bileklerinin şişmesidir. Avrupa Kardiyoloji Derneği (ESC) ise 2008’de yayımladığı kılavuzda, KY’yi hastalarda aşağıdaki özelliklerin görüldüğü bir sendrom olarak tanımlıyor. Bunlar tipik olarak dinlenme ya da egzersiz sırasında nefes darlığı ve/veya halsizlik, yorgunluk gibi KY belirtilerinin; akciğerlerde sıvı toplanması ya da ayak bileklerinde şişme gibi vücutta sıvı tutulumu bulgularının; dinlenme sırasında kalpte yapısal ya da işlevsel anormalliğe işaret eden kanıtların bulunmasıdır. rın aşikâr KY tablosu içine girmelerine yol açarlar. Bunlar arasında kalp ritim bozuklukları (çok hızlı veya yavaş kalp hızları gibi), böbrek yetersizliği, kansızlık, tiroid bezinin fazla çalışması sayılabilir. Günümüzde KY’nin önde gelen nedenlerinden KKH ve hipertansiyon yaygındır. Toplumların yaşlanması ile görülme oranlarının arttığı göz önüne alınırsa, KY’nin neden giderek artış gösterdiği ve önem kazandığı daha iyi anlaşılabilir. HASTALI IN EVRELENMES Amerikan Kalp Birliği (ACC/AHA) tarafından ortaya konulmuş ve ESC tarafından da benimsenmiş KY ile ilgili bir başka önemli kavram da evrelendirmedir. Bu bağlamda KY evre A, evre B, evre C ve evre D olarak 4 evrede ele alınmaktadır. Burada dikkat çekilmek istenen nokta, daha ileri aşamaları temsil eden C ve D evrelerinden ziyade, erken dönemleri kapsayan A ve B evreleridir. Evre A’dakiler, KY gelişme riski yüksek (örneğin KKH veya hipertansiyon hastası) olmakla birlikte kalpte saptanan yapısal veya işlevsel bozukluğu olmayan, ayrıca KY klinik belirti ve bulguları taşımayan kişilerdir. Evre B’dekiler ise, KY gelişmesiyle yakından bağlantılı gelişmiş yapısal kalp hastalığı olan (örneğin kalp krizi geçirmiş veya hipertansiyona bağlı kalp kası kalınlaşmış) ancak herhangi bir KY klinik belirti ve bulgusu taşımayan kişilerdir. Diğer bir ifadeyle bu kişiler (evre A ve B), halen KY tablosu içinde gibi durmayan, ancak yakın veya uzak gelecekte aşikâr KY’ye girmeye aday olan ve buzdağının altını temsil eden geniş bir grubu kapsamaktadır. Erken evre (evre A ve B) KY gruba dikkat çekilmesi ve bunların koruyucu tedaviye alınması kavramı, KY ile mücadelede önemli bir kilometre taşıdır. EN ÖNEML NEDENLER Günümüzde KY’nin en önde gelen nedeni koroner kalp hastalığıdır (KKH). Bu durum çoğunlukla kalp krizi (miyokard infarktüsü) sonrasında gelişse de, kap krizi olmadan da ortaya çıkabilir. İkinci önemli neden ise, kan basıncı yüksekliği (hipertansiyon) ve bunun kalp üzerindeki olumsuz etkileridir. Bu iki ana nedenin dışında, nispeten nadir görülen çok sayıda hastalık sebep olarak sayılabilir. Örneğin bazı ilaç yan etkileri (bazı kanser ilaçları gibi), bazı toksinler (aşırı alkol tüketimi gibi), bazı enfeksiyonlar (viral kalp kası iltihabı gibi), bazı metabolik nedenler (şeker hastalığı gibi), hatta aşırı şişmanlık (obezite) KY’ye neden olabilir. Bazı durumlar ise kendileri bizzat KY nedeni olabilecekleri gibi, çoğunlukla KY’ye yatkınlığı bulunanla GÖRÜLME SIKLI I KY oldukça sık görülen bir sağlık sorunudur. Avrupa’da toplumda görülme yaygınlığı (prevalansı), % 23 kadardır. Nüfusun yaşlanması ve KKH olanların gelişen teda viler sayesinde daha uzun yaşaması nedeniyle, KY prevalansı giderek artmaktadır. 7080 arası yaş grubunda prevalans % 1020 arasında seyretmektedir. Gelişmiş ülkelerde KY hastalarının yaş ortalaması 75’tir. KY tanısı, hastaneye acil yatışların % 5’ini oluşturmaktadır ve hastanede yatan hastaların % 10’unun tanısı KY’dir. Çoğu hastaneye yatış maliyetleri olmak üzere, ulusal sağlık harcamalarının yaklaşık % 2’sinden KY sorumludur. Türk Kardiyoloji Derneği (TKD) tarafından sürdürülen HAPPY çalışması, Türkiye’de KY’nin prevalansının ve belirliyecilerinin saptanmasını amaçlamaktadır. Elde edilen ön sonuçlara göre ülkemizde KY prevalansı Avrupa ortalamasının belirgin bir şekilde üzerinde ve % 9’lar civarındadır. Bu ilginç veri, konunun ülkemiz açısından ne kadar önemli olduğunun altını çizmektedir. Son yıllardaki tanı olanaklarındaki ilerlemeler ve tedavideki gelişmelere rağmen KY’nde sonlanım (prognoz) maalesef pek yüz güldürücü değildir. Bazı hastalar uzun yıllar yaşayabilirlerse de sonlanım genellikle olumsuzdur. Genelde aşikâr KY bulunan hastaların % 50’si 4 yıl içinde kaybedilirler. KY nedeniyle hastaneye yatırılan hastaların % 40’ı 1 yıl içinde ölmekte ya da yeniden hastaneye yatırılmaktadır. Bu çarpıcı rakamlar aşikâr KY‘de sağ kalımın modern tedavi olanaklarına karşın günümüzde birçok kanserden daha kötü olduğuna işaret etmektedir. Toplum sağlığı açısından KY’nin azaltılmasında kilit Prof. Dr. Ahmet Oktay nokta, altta yatan temel nedenler olan KKH ve hipertansiyon gibi hastalıkların görülme sıklığının aşağılara çekilmesidir. Bu da sigara, şişmanlık ve kolesterol yüksekliği gibi risk faktörlerini, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, düşük tuz tüketimi gibi önlemlerin önemi konusunda halkın bilinçlendirilmesi ile yakından bağlantılıdır. Ayrıca aşikâr KY ortaya çıkmadan potansiyel KY hastalarının tanınması ve geçerli çeşitli koruyucu tıbbi tedavilerle ve ilaç dışı yöntemlerle aşikâr KY’nin gelişmesinin önlenmesi veya geciktirilmesi giderek önem kazanacak gibi gözükmektedir. Böylece belirli bir aşamadan sonra tedavisi pek de yüz güldürücü olmayan bu sorun, erken evrelerde müdahale edilerek daha iyi seyirli ve nispeten masum bir hale getirilebilir. Maltepe’de AKIL OYUNLARI sergisi CBT 1148 / 13 20 Mart 2009 Fizik bilginizi Akıl Oyunları ile sınamaya hazır mısınız? Katılın ve kendinizi sınayın. Varlıklarını bildiğimiz ancak işleyişini anlayamadığımız doğa kurallarını test ederek öğrenebileceğiniz Akıl Oyunları, CarrefourSA Maltepe Park’ta 19 31 Mart tarihleri arasında sizleri karşılayacak. Birbirinden eğlenceli ve öğretici 22 sergi alanında sizleri meraklandıracak, hayretler içerisinde bırakacak, şaşırtacak, kafanızda yeni sorular oluştururken yanıtlarını da beraberinde bulabileceğiniz, sıra dışı bir sergi mekanı sizi bekliyor olacak. “Akıl Oyunları” sergisi Almanya’nın en eski bilim merkezi olan Flensburg ve Lüdenscheid şehirlerinde bulunan aynı isimli müzelerde yer alan deneylerin bir bölümünü içer mekte. 7’den 70’e herkesin ilgisini çekecek sergi alanlarında ışıkla beraber değişen göz bebeğinizin yansımasını izleyecek, aynı mesafeden eş zamanlı olarak bırakılan kürelerin iniş hızına çok şaşıracaksınız. Dışarıdan bakılınca çok kolay gözüken ancak işin içine girince göründüğü gibi olmadığını fark edeceğiniz parçaları küp şekline getirmeye çalışırken çok eğlenecek, aynadaki yansımanıza bakarak iki yıldızın arasını çizmeye çalışırken konsantrasyonunuzu tekrar test edeceksiniz. Fizik dersinde deney yaptığınız günlere geri döneceğiniz bir günü yeniden yaşamaya veya çocuklarınıza hem eğlenerek hem deneyerek öğrenebilecekleri yepyeni bir fizik dersi yaşatmaya hazır mısınız? 10 gün boyunca özel rehber eşliğinde deneyebileceğiniz bu sıra dışı oyunları kaçırmayın. Bilgi: 0216 515 15 50–51 (Dah. 110–111)