05 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ZÜMRÜTTEN AKİSLER A. M. Celal Şengör Evrim: Günümüze yansımalar Charles Darwin’in devrim yaratan fikirleri, Yeryüzü’nde yaşamın geçmişi ve geleceği arasında mükemmel bir uzlaşı sağlıyor. Darwin, nükleer reaktör tasarımından hastalıklarla mücadeleye kadar pek çok alanda fikirlerinin bugün nasıl uygulandığını görseydi, hayal gücünün sınırlarını aşan bu durum karşısında büyük bir şaşkınlık geçirirdi. Rudolf Trümpy (19212009): Bir Devin Ardından Kapanan Bir Devir 2 Şubat 2009 sabah kalkıp bilgisayarımı açınca beni büyük bir acıya gark eden bir haberle karşılaştım: Saygıdeğer ve sevgili hocam ve dostum Rudolf Trümpy ölmüştü. Rudolf Trümpy Alp jeolojisinin yirminci yüzyıldaki gelişmesine damgasını vurmuş büyük bir jeolog, vâsi kültürlü bir insandı. İyi bir hoca, bulunmaz bir dosttu. Tüm öğrencileriyle her zaman en iyi ilişkiler içerisinde olmuştu. Kaybıyla koca bir âlem göçtü gitti; Alp jeolojisinin klâsik dönemiyle olan son bağlarımızdan biri de böylece koptu (sanırım geriye bir tek Neuchâtel’de JeanPaul Schaer kaldı). Trümpy’nin ortadan kaybolmasıyla Dünya daha az ilginç bir yer oldu. Bir jeolog ailenin çocuğu olan Rudolf Trümpy 1921 yılında Alp jeolojisinin belki de en meşhur mostralarına sahip olan Glarus Kantonu’nda dünyaya gelmişti. İsviçre’nin meşhur yüksek okulu Eidgenössische Technische Hochschule’de okumuş, 1949’da kendi ülkesinin Helvetik naplarının Jura stratigrafisi ile ilgili hazırladığı enfes bir tezle doktor olmuştu. Trümpy Alp jeolojisinde 1950’li yıllarda yaşanan bir devrimin baş aktörlerinden biri, belki de en önemlisiydi. O tarihlere kadar Alplerin oluşumunu açıklayan en önemli teori Émile Argand’ın 1916 yılında yayımladığı Karbon Devrinden beri sürekli bir daralma öngören meşhur embryotektonik teorisiydi. Bu teoriyi Argand 1936 yılında değiştirerek Triyas ve Jura’da gerilme fazları olduğunu söylemişse de bu tamamen gözden kaçmıştı (bunu ilk kez ben 1982’de Trümpy’nin teşvikiyle yayımlamıştım). 1941 yılında ilk kez Alman jeologu GünzlerSeiffert, Helvetik Napları içinde Jura Devrine ait normal faylar olduğunu keşfederek Argand’ın 1916 teorisinin gözden geçirilmesi gerektiğini söylemişti. Ancak bu önemli keşif de İkinci Dünya Savaşının gürültüleri arasında çok ses getiremedi. GünzlerSeiffert’in bir Nazi olması da harpten sonra keşfinin üzerindeki kara bulutları dağıtamadı. Trümpy doktora tezinde Helvetik Napları içerisinde Erken Jura’da önemli gerilme fazlarını belirten normal fayların olduğunu ve bunların Argand’ın 1916 kuramını yanlışladıklarını belirti. Alpler önce gerilerek bir havza oluşturmuş, sonra, Kretase’den itibaren bu havza sıkışıp kapanarak bugünkü dağlar meydana gelmişti. 1953’e kadar Fransız Alplerinde Jacques Debelmas ve Marcel Lemoine da Briançonnais’nin Argand’ın sandığı gibi embryonik bir nap değil, normal faylarla sınırlanmış bir yükselim olduğunu ispat ettiler. Bu keşifler ışığında Trümpy 1950’li yılların ortasında Almanca ve Fransızca olarak yazdığı makalelerinde Alpler hakkındaki yeni görüşleri bir senteze oturtarak, modern tektonik biliminin doğum yeri olan bu klasik dağ silsilesinin yeni bir tarihini yazdı. Trümpy’nin çalışmaları dünyada büyük bir yankı yapmıştı. 1960 yılında Amerika Jeoloji Derneği kendisinden Alplerdeki gelişmeleri İngilizce konuşan okuyucu kütlesi için bir derleme ile duyurmasını istedi (Trümpy, Almanca, Fransızca ve İngilizceyi aynı kolaylıkla yazabilen bir insandı. İtalyanca, İspanyolca ve Latince’yi de iyi bilirdi). 1960’da Geological Society of America Bulletin’da yayımlanan «Paleotectonic evolution of the Central and Western Alps» (Orta ve Batı Alplerin paleotektonik evrimi) adlı makalesi tüm jeoloji tarihinin en önemli yayınlarından biridir. Levha tektoniğinin gelişmesinden hemen önce yayımlanan bu makale, levha tektoniğinin dağ kuşaklarının eski tarihlerinin ortaya çıkarılmasındaki rolünü perçinlemiş olan temel eserlerin en önemlisi olmuştur. Bu önemli keşfinin hemen akabinde Trümpy, kendini Alp deformasyonunun geri alınarak dağ kuşağının bulunduğu bölgenin eski coğrafyasının çıkarılması çalışmalarına verdi. Benim doktoram da onun bu projesinin minik bir parçasıydı. Bu çerçevede ilk kez Alplerde önemli yanal atımlı fayların olduğunu keşfetti. Emekli olduktan sonra Trümpy kendisini jeoloji biliminin tarihçesine vererek bu konuda da çok önemli makaleler neşretti. En son makalesi büyük memleketlisi Albert Heim hakkında yazdığı yazıydı ve geçen yıl çıkmıştı. Trümpy arkasında artık doldurulamayacağını sandığım bir boşluk bırakarak gitti. Onun vefatıyla Alp jeolojisinin bir dönemi kapandı. Büyük bir insandı, nur içinde yatsın. Evrim geçiren robot beyinleri Kaliforniya, La Jolla’daki Sinirbilim Enstitüsü, bilgisayar destekli beyinlere sahip Darwin Robotları Serisi geliştirdi. Robotların beyinlerindeki nöronlar arasındaki bağlantılar, deneyimlere bağlı olarak evrim geçiriyor. Bu robotlar şekilleri tanıyor ve yeni ortamlarda yollarını bulabiliyor. Yapay Yaşam Bilgisayarların evrim geçirmesini sağlayacak ilk başarılı girişim, 20 yıl önce Delaware Üniversitesi’nden Thomas Ray tarafından gerçekleştirildi. Bilgisayarın içindeki “organizmalar” (bilgisayar kodu parçaları) mekân (bellek) ve enerji (işlemci gücü) için yarıştılar. Araştırmacılar, daha güçlü bir bilgisayarın daha karmaşık yaratıkların evrilmesini sağlayabileceklerini düşündüler. Böylece bilgisayarın ortamı ne kadar zenginse, siberyaşamın da o kadar zengin olacağı gibi bir kanıya kapıldılar. Ancak yapay yaşamın düşündükleri kadar kolay türemediğini fark ettiler. Katil mikrobun geride bıraktığı parmak izleri Grip virüsünün nasıl evrildiğine ilişkin bilgiler, kutuplardaki donmuş toprak tabakasının altında kalan 1918 grip salgını kurbanlarından elde edildi. Bilim insanları artık I. Dünya Savaşı’nı izleyen günlerde 50 milyon kişinin ölümüne yol açan virüsün ilk kez kuşlarda ortaya çıktığını keşfetmiş bulunuyor. Bu bilgilerin ışığında bir sonraki grip salgınıyla nasıl baş edileceği konusunda daha sağlam öngörüler geliştirilebilir. University College London’dan Peter Bentley, otomobil yarışlarına evrimin ilkelerini uygulayarak sürücünün saniyenin onda biri gibi kısa sürede yarışı önde bitirmesini sağladı. Bunun için simülasyonlardan yararlanarak aracın donanımını ve tasarımını pist koşullarına göre uyum sağlayacak şekilde değiştirdi. Kazanmanın formülü Evrim yoluyla robot eğitimi Sussex ve Lancaster üniversitelerinin üzerinde çalıştığı sanat içerikli bir projede, robotlar evrim ilkelerinden yararlanarak eğitiliyor. Örneğin bir dizi sanat eseri eğitilmiş robotlar tarafından yaratıldı. Evrilerek yararlı hale getirilen virüsler Hastalıkların tedavisinde kullanılan gen terapilerinde, genler grip virüsü veya adenovirüs gibi mikroplardan yararlanılarak insan vücuduna yerleştiriliyor. Berkeley’deki Kaliforniya Üniversitesi’nden bilim insanları evrim ilkelerinden yararlanarak mikropların insanlar için daha yararlı bir hale gelmesi için daha hızlı evrim geçirmesini sağladılar. Ancak insanların % 90’ında virüs bulunduğu için bağışıklık sistemleri bunları hızlı bir şekilde etkisiz hale getirmek için antikorlara maruz bırakılır. Kaliforniya Üniversitesi’ndeki bilim insanları, virüsü değişikliğe uğratmak için evrim sürecini hızlandırdılar. Böylece virüsün vücudun bağışıklık savunmasından kaçarak, gen terapi için daha uygun bir taşıyıcı haline gelmesini sağladılar. Derleyen: Reyhan Oksay CBT 1143/ 5 13 Şubat 2009
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle