02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SON ARAŞTIRMALAR EVREN N ÖBÜR UCUNDA B LE SU VAR ye sütlü veya siyah çikolata yedirilmiş. Çikolata yemeden önce on iki saat aç kalan öğrenciler, çikolatayı yedikten sonra da birkaç saat hiçbir şey yememişler. Daha sonra ise diledikleri kadar pizza yemelerine izin verilmiş. Bilim insanları öğrencilerin kaç kalori aldıklarını, açlık ve doyma hislerini not etmişler. Siyah çikolata yiyen öğrencilerin tümü sütlü çikolata yiyenlere kıyasla yaklaşık yüzde on beş daha az kalori almışlar. Sütsüz çikolata yiyenler ayrıca her türlü abur cubur yeme isteklerinin de köreldiğini söylemişler. Araştırmacılar insanların bayramlarda siyah çikolatayı tercih ederek, fazla kilo almaktan korunabileceklerini söylüyorlar, Kopenhag Üniversitesi’nin haber sitesinde (www.life.ku.dk/English). New Mexico’daki Ulusal Radyo Astronomi Gözlemevi’nden Vilolette İmpellizerri ve ekibi ilginç bir sistemle, çok uzaklıktaki su moleküllerine ait radyo sinyallerini yakalamayı başardı. Araştırmacılar bu amaçta 100m’lik Effelsberg teleskopunu on bir milyar ışık yılı uzaklığında bulunan ve görüntüsü ön planda yer alan galaksi tarafından büyültülen ve dört parçaya bölünen on bir milyar ışık yılı uzaklıktaki kuasara doğrultmuşlar. Bu çekim merceği suyun zayıf ışınlarını da güçlendirdiği için araştırmacılar 18 saat gibi göreceli olarak kısa bir gözlem süresinden sonra bu ışınları yakalayabilmişler. Radyo sinyali, kısaca maser olarak isimlendirilen ve atomların dışarıdan uyarılması sonucunda dışarıya salınan radyasyon yardımıyla elde edilen elektromanyetik dalgaya ait. Karadeliğin yakınında bulunan ve darbelerle hareketli duruma getirilen su molekülleri koherent mikrodalga ışınları yayarlar. Astronomlar bugüne dek çok uzak mesafelerde söz konusu elektromanyetik dalgaların, Samanyolu’nun yakın çevresine kıyasla çok daha ender olduğunu düşünüyorlardı. İmpellizeri ve arkadaşlarının hesaplarına göre su aslında bir milyon kuasardan yalnızca birinde bulunmalıydı. Ancak ekip açıklayıcı ışını yakından incelediği ilk adayda yakaladı. Araştırmacılar bu yüzden evrenin başlangıcında suyun yoğun gaz bulutlarında tahmin edilenden çok daha fazla bulunduğunu sanıyorlar. Sinyal, Güneşimizin toplam ışıma kuvvetinin 10.000 misline eşit. Astronomlar şimdiye dek yaklaşık olarak 100 galakside su buldular. Sima de la Palomas’da bulunan Neandertal kalıntıları de öncelenen yoğunlukları önemli ölçüde aşmakta diyor “Astronomy & Astrophysics” (Sayı 492, s. L43) dergisinde. Kızgın yıldızın, fotosferik emisyon çizgileri morötesi tayfta görülmekte ki bu fenomen daha önce bilinmiyordu. Bulgu, yıldızların oluşumuyla ilgili tüm modelleri tartışmalı kıldı. Her ne kadar bu kadar kızgın Beyaz Cücelerin varlığı tahmin ediliyorduysa da, yıldızın kimyasal bileşimi sürpriz oldu. Nitekim Güneşimizdekinden bir ila on misli değerde bulunan kalsiyum ve yoğun helyumlu atmosfer yapısı, modellerle öncelenmemişti deniyor “prophysik” web sitesinde de (www.prophsysik.de). Dünyamız büyüklüğündeki gökcismi NASA’nın FUSE (Far Ultraviolet Spectroscopic Explorer) uzay teleskopuyla gözlemlendi. Beyaz Cüce, yıldızlardaki enerji rezervinin tükenmesiyle oluşmakta. Yanmış kılıflarını atan yıldızların yüzeyi kısa bir süre için yaklaşık 100 000 derece kadar kızıyor. Sütlüsüne göre daha sağlıklı olduğu bilinen siyah çikolatanın olumlu bir özelliği daha keşfedildi. Sütsüz siyah çikolatanın daha doyurucu bir etkisi var, ayrıca daha fazla tatlı ve tuzlu abur cubur yeme arzusunu da frenlemekte. (Kopenhag Üniversitesi’nden Lone Birnkmann Sørensen). Araştırma sırasında on altı öğrenci S YAH Ç KOLATA DAHA DOYURUCU Neandartal insanı ve Homo sapiens arasındaki ilişki her zaman tartışılan bir konu. Son Neandertaller ve Homo sapiensler arasındaki ilişkinin boyutu neydi? İspanya’da bulunan kalıntılar şimdi bu soruya açıklık getirdi. Proceedings of the National Academy of Sciences (PNAS) dergisinde kemikler üzerindeki modern izlerin, iki cins arasındaki yakın ilişkiye işaret ettiğini söylüyor. Atalarımız Homo sapiens 42.000 yıl kadar önce Avrupa’ya gelmiş ve çevreye daha iyi uyum sağlayarak 40 B N YILLIK NEANDERTAL KEM KLER NDE ‘MODERN’ ZLER Neandertal insanının soyunu tüketmişti. Neandertallerin en çok İber Yarımadasında yaşadıkları bilinse de, tam olarak ne kadar uzun yaşadıkları hala kısmen açıklanabildi. Ayrıca Homo sapiens’in İspanya’ya gelmesinden 8000 yıl sonrasına ait kamp kalıntılarının da kimlere ait olduğu belirsizdi. Washington Üniversitesi’nden Eric Trinkaus, İspanya’daki Murcia Üniversitesi’ndeki meslektaşlarıyla birlikte bu kalıntıları değerlendirerek bir açıklama getirdi. Söz konusu kalıntılar son on yılda Sima de la Palomas’da (Murcia bölgesi) bulunan kemiklerden ibaret. Yeni tarihlendirmeye göre en üstteki tabakaya ait insan kalıntıları 40.000 yıllık ancak anatomik açıdan Neandertal insanına ait. Ayrıca Sima de la Palomas’daki kamp yerindeki Neandertal kalıntıları, daha eski Neandertal iskeletlerinde son derece ender olan ya da hiç görülmeyen modern özellikler taşıyorlar. Sonuç: Neandertaller bu özellikleri, modern insan tipine geçiş aşamasında kendi kendilerine ya da bölgeye gelen Homo sapiens ile yakın ilişkiler içine girerek geliştirmişler. Her ne olursa olsun, İber Yarımadasındaki orta taş devri Neandertalleri ve son taş devrinin modern insanları arasındaki davranış farklılıkları, daha önceki aletler ve eski teknolojilere göre tahmin edilenlerden daha azdı. Nilgün Özbaşaran Dede ÜniversiteAraştırma ÇUKUROVA ÜN VERS TES ’NDEN KEMAL TOPALO LU: ERGENL K BEY NDE BA LIYOR Ergenliğin Nörokinin B olarak isimlendirilen bir uyarı maddesinin etkisiyle başladığı anlaşıldı. Söz konusu madde bir dizi hormonun peş peşe salgılanmasını sağlıyor. Çukurova ve Cambridge Üniversitesi araştırmacıları, bulgunun üreme bozukluğu veya prostat ve meme kanseri gibi hormonsal kanser türleri için yeni ilaçların geliştirilmesinde yardımcı olabileceğini söylüyorlar (Nature Genetics). Ergenliğin en önemli belirtilerinden biri hipotalamustan salgılanan cinsellik hormonlarıdır. Erbezi veya yumurtalıklar üzerinde etkili olan bu hormonlar büyümeyi ve olgunlaşmayı sağlıyorlar. Ergenliğin tamamlanmasından sonra kızlarda regl döngüsü başlarken, erkeklerde sperma ve testosteron oluşumu devreye girmekte. Uzmanlar ilk cinsellik hormonlarının bir grup özel sinir hücreleri tarafından salgılandığını biliyorlardı ama bu sinir hücrelerinin ne şekilde ayarlandığı bugüne kadar belirsizdi. Çukurova Üniversitesi’nden Kemal Topaloğlu ile birlikte çalışan uzmanlar şimdi dört Türk ailesini inceleyerek ergenliği harekete geçiren faktörü buldular. Bu ailelerin çocukları ergenliğe girmeden büyüyorlardı. Genetik incelemelerle ne Nörokinin B hormonunu üreten gende ne de bu uyarı maddesine ait reseptör geninde herhangi bir bozukluğun bulunmadığı görülmüş. Uzmanlar Nörokinin B’nin özellikle de hipotalamustaki sinir hücreleri tarafından üretildiğini söylüyorlar. Yani hipotalamustan salgılanan cinsellik hormonlarını yakalayan sinir hücrelerince. Bu açıdan bakıldığında uyarı maddesi ergenliğin merkezi ayarlayıcısı olarak görülebilir. CBT 1137/ 4 2 Ocak 2009 Tübingen ve John Hopkins Üniversitesi bilim insanlarınca keşfedilen en kızgın yıldızdaki beklenmedik kimyasal elementlerin varlığı şaşkınlık yarattı. KPD 0005+5106 olarak isimlendirilen Beyaz Cücenin yüzey sıcaklığı 200 000 santigrat derece. Klaus Werner ve Jeffrey Kruk yönetiminde çalışan ekip, yıldızın atmosferinde saptanan kalsiyum ve helyum oranı, yıldız oluşum modellerin 200 000 DERECEL K SICAKLIK, TEOR LER ALTÜST ETT
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle