01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Rusya, teknolojik ilerleme için İsrail’i izliyor Rusya, İsrail’in 1980’lerde uyguladığı yöntemi örnek alarak ilk etapta 625 milyon dolar ve tamamında da 1.25 milyar doları ArGe teşviği olarak girişim sermayesi fonlarına vermeyi planlıyor. Uzun süredir yüksek teknoloji alanında etkinliğini arttırmayı hedefleyen Rusya, petrol ve doğalgaz gelirlerini bu alana kanalize etmeye niyetli. R us hükümeti tarafından kurulan Russian Venture Company (RVCRus Girişim Şirketi), dünyanın önde gelen girişim sermayesi şirketlerine 1.25 milyar dolar tutarında para aktarmaya hazırlanıyor. Bunun için tek bir koşulları var. O da şirketlerin söz konusu parayla –kendi paralarıyla birlikte yeni kurulan Rus şirketlerinin ya da yurtdışında yaşayan Rusların memleketlerinde kurdukları şirketlerin ArGe faaliyetlerine yatırım yapmaları. Bu arada şartlar oldukça cömert. RVC’nin yatırım direktörü Yan Ryazantsev, RVC’nin yatırımları alan şirketlerin hisse senetlerinin peşinde olmadığını, onun yerine orjinal parayla birlikte yüzde 5 faiz istediklerini belirtiyor. Uygulamada para, RVC tarafından düşük faizle borç olarak veriliyor. Girişim sermayesi fonlarına yatırım yapanlar, hisse senedi getirisi üzerinden oldukça tatminkâr bir getiri elde ediyorlar. Yeni kurulan şirket hızlı bir büyüme yakalarsa, yatırım sermayesi şirketi ve şirketin kurucuları kârın tümüne sahip oluyorlar. Eğer fon para kaybederse, RVC de parasını kaybediyor. Ryazantsev bu durumda RVC’nin parasının tümünü veya faizini talep etmediğini belirtiyor. Bugüne dek RVC, Draper Fisher Jurvetson, Asset Management ve Tamir Fishman gibi dünyaca ünlü girişim sermayesi fonları ile anlaştı. Bu anlaşmalar gereğince girişim sermayesi firmaları kendi paralarıyla ve RVC’den gelen parayla yeni ve ayrı bir fon oluşturacaklar. RVC ayrıca programın hedefine kısa yoldan ulaşması için İsrail’de benzer bir oluşumda etkin bir rol oynayan Yigal Erlich’i görevlendirdi. fırladı. Bu, ABD’den sonraki en büyük sayıydı. RUSYA’DA DEĞİŞİM RÜZGÂRLARI Asset Management isimli girişim sermayesi şirketinin kurucularından Pitch Johnson, Rusya için benzer bir değişimin ufukta göründüğünü söylüyor. Ne var ki Silikon Vadisi’nde 40 yıldır var olan girişim sermayesi geleneğinin henüz Rusya’da geçerli olmamasını şöyle açıklıyor: “Silikon Vadisi’nde 40 yıldır, avukatları, danışmanları, muhasebe şirketleri ve müteahhitleriyle birlikte çok gelişmiş bir destek sistemi mevcut. Oysa Rusya’da girişimcilik arzusu çok fazla olmakla birlikte bu destek sistemleri hemen hemen hiç yok”. Rus yetkililer, şu anda içinde bulundukları durum ile İsrail’in geçmişte yaşadıkları arasında bir paralellik bulunduğunun altını çiziyorlar. Ruslar, özellikle, bürokratik engellerin ortadan kalkmasıyla büyük bir hızla ilerleyeceklerine inanıyorlar. Hükümet yetkilileri de bu yaklaşımdan umutlu. Yönü yukarıdan aşağı doğru olan bu senaryo gereğince girişim sermayesi, sivil toplumu ve fikri mülkiyeti düzenleyen sistemi harekete geçirecek ivmeyi sağlayacak. Ne var ki bütün bunların önünde bir de kültürel altyapı sorunu yer alıyor. Rusya tarihi çok eskilere dayanan yeni bir ülke. Dolayısıyla herkes değişim rüzgârının yüzyıllık gelenekleri yerinden oynatacak güçte olup olmadığını merak ediyor. Ancak bir sorun daha var ki çözümü hepsinden zor. İsrail ve Silikon Vadisi, hataları kabul etme alışkanlığına sahip. Ancak Rusya’nın yapısı daha böyle bir yaklaşıma hazır değil. Derleyen: Reyhan Oksay U>http://news.cnet.com/Russiatoinvestinventurec=pitalfirms/21001139836217705.html <http://news.cnet.com/Russi=toinvestinventurecapitalfirms/21001139836217705.html> TÜRKİYE GİRİŞİM SERMAYESİNDE YENİ AÇILIM 2007 Faaliyet Raporu’nda verilen bilgilere göre, TTGV, Türkiye’de girişim sermayesi pazarının gelişmesi, yenilikçi KOBİ’lerin işlerini büyütmek için ihtiyaç duydukları sermayenin sağlanabilmesi amacıyla, Avrupa Yatırım Fonu (EIF), KOSGEB ve Türkiye Kalkınma Bankası (TKB) ile birlikte, İstanbul Girişim Sermayesi Girişimi’ne [İnisiyatifi] (Istanbul Venture Capital Initiative İVCİ) kurucu ortak olarak katılmıştır. Taahhütte bulunduğu sermaye katılma payı toplam 40 milyon Avro’dur. İVCİ’nin, TTGV dahil, kurucu ortakları tarafından yapılan toplam taahhüt 150 milyon Avro’dur. Bu rakamın, özellikle başta büyük sanayi grupları olmak üzere Türk özel sektör yatırımcılarının ilave taahhütleri ile 200 milyon Avro’ya ulaşması beklenmektedir. Fon, kurulacak olan 57 yeni, orta büyüklükteki fona yatırım yapmayı hedeflemektedir. TTGV, İVCİ’de Yönetim Kurulu, Danışma Kurulu ve Yatırım Komitesi’nde temsil edilmektedir. Ayrıca EIF ile TTGV arasında, Türkiye’deki girişim sermayesi altyapısı ve kapasitesinin geliştirilmesi konularında ortak çalışmalar yapmak üzere niyet mektubu teatisinde bulunulmuştur. Fon Lüksemburg’da kayıtlı olarak kurulma işlemlerinin tamamlanmasını takiben ilk Yönetim Kurulu toplantısını Kasım 2007’de Lüksemburg’da yaparak faaliyete geçmiştir. Fon, Türkiye’nin kendi kadrolarınca yönetilecek girişim sermayesi fonlarına (“tecrübeli takım fonlarına”) yatırım yapmak üzere faaliyet gösterecektir. Fonun temel hedeflerinden biri de, Türkiye’nin, girişim sermayesi fonlarını yönetebilecek kendi kadrolarının oluşmasını (“genç takım fonlarına” da yatırım yaparak) teşvik etmektir. Fonun çalışmaları İVCİ İstanbul Ofisi’nden yürütülecektir. Girişim sermayesi konusuna yabancı olan okuyucular için, kabaca da olsa bir fikir vereceği düşüncesiyle, İVCİ’nin işleyiş biçimini gösteren, TTGV 2007 Faaliyet Raporu’ndaki şemaya aşağıda da yer verilmiştir. Kaynak: A. Göker’in TÜBA için hazırladığı, henüz yayımlanmayan “Sanayide ArGe Faaliyetinin Teşviki ve Özgün Bir Teşvik Kurumu Olarak Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı” (15 Nisan 2008) başlıklı çalışmasından. İSRAİL’İN BAŞARISI Yüksek teknolojide söz sahibi olmak isteyen Rusya, henüz arzu ettiği ivmeyi yakalamış değil. Bunun nedeni CNET editörü Charles Cooper’a göre 70 yıllık totaliter rejimin kalıntıları veya tekrarlayan siyasi istikrarsızlık olabilir. Kaldı ki Sovyetler sonrası dönemde yaşanan yolsuzluklar, girişimcilerin önündeki en önemli sorunlardan biri. İsrail ise tümüyle farklı sorunlarla mücadele etmek zorunda kalmıştı. Cooper, 80’li yıllarda sosyal demokrasinin yarattığı hantal bürokrasi ile uğraşıldığını, ancak yine de demokratik bir geleneğe sahip olduğu için risk alanların ve farklı düşünenlerin ödüllendirildiğini yazıyor. Bu arada üniversitelerden çok sayıda eğitimli elemanın mezun olmuş olması koşulların olgunlaşmasını sağladı. Ne var ki teknolojik kalkınma için girişim sermayesi yok denecek kadar azdı. Bu gidişat 1985 yılında üç İsrailli girişimcinin kurduğu ilk girişim sermayesi fonu sayesinde değişti. Daha sonra hükümet bunların açtığı yoldan ilerleyerek 10 kadar girişim sermayesi fonu için destek sağladı Artık ok yaydan çıkmıştı. 1990 ile 2000 yılları arasında Nasdaq’daki (National Association of Securities Dealers Automated Quotations resmi bir düzenleyicisi olmayan tezgâh üstü piyasalarda (OTC) işlem gören menkul kıymetlerinin alımsatım fiyatlarının gösterildiği otomatik bilgi ağı olarak New York'ta kurulmuş olan özel borsa) İsrail firmalarının sayısı 7’den 120’ye CBT 1127/ 7 24 Ekim 2008
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle