Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Yargı da yargıçlar da eleştirilir Çetin Aşçıoğlu amu oyunun, duyarlılıkla ızledıgı yolsuzluk, çete, cmselsaldın, kapkaçcı ve traök canavarlanyla ügüı yargı buyrukları, üetışım alarunda yogun ve yaygın eleş tudere neden olmaktadır, ışte bırkaçı "Yargmın karan, kamu vıcdanını tatmın etmedıkçe, adalet adına venlen kaıaı tartışümaktan kurtulabılır mı? (Oktay Ekşı)", "Nasıl oluyoı da, kaıanlık mekanızma adalet vıcdanında hem beraat edıyor, hem de yaldızlı mukâfat alıyor? (H Uluengın)", "13 yaşmdakı kıza te cavuz eden 28 sanık bır şey olmamış gıbı evlermde oturuyor9 (D Heper)", "Medya sı yasetücaıet şeytan uçgerunın ayakta kalabümesı, ancak dorduncu bır kenann hatta payandanın varlıgıyla mumkunduı Yargı Tuz da kokmasın, adalet yolsuzluğa oıtak/hâmı olmasın (E Berberoğlu)", "Cezaverılmeyen, daha dogıu bır tabırle ceza verılmokten korkulan bır ulkode suç nasıl onlenır? (D Hepeı)", 'Yargı çarkı ağır çalışu hatır gonulle, bazen de ne yazık kı başka et kenlerle kaıaılar verılır (E Çolaşan)" dörtköşe Piref. H. Ökkeş "Dörtköşe Mektuplar" Dortkoşe'yı yazmaya başladıgım ük zamanlar, sız azız okurlarımdan sayısız mektupalıyornumarasıyapıyordum Sonra, gerçekten gerçek mektuplar gelmeye başladı Bu mektupları yazanlar lamler, ne ış yaparlar merak ettıgımden oturdum, mektuplann yazarlanrun dokumunu yapüm Nerden yazdıgı ve ne yazacagı hıç bellı olmayan sıkı yazanmız Balıkçı Emın Emmı kâh Istanbul'dan kâh ABD'run Teksas eyaletınden yazıyordu Balıkçüıgın yanı sua, boş zamanlannda ekonomı doçentbgı yapıp yuı t ıçı ve dışındakı unıversıtelerde dersler verıyordu Süa falcı Pıref Hatıs Astro, ABD'nın Kuzey Karolayna eyaletınde yaşarken mu hendıslık, şaırhk ve annelık yapardı Koftecı Seyfettın gerçekten (şırndı emeklı oldu) koftecıydı Hakıkı doçent ve haküa muhendıs Doç Dr Mınık Can da Washıngton DC'den yazmaktaydı Bakmayın sız, "mınık" olduguna, buyuk adamdır Bu" başka ekonomı doçentı Pıref Ihtanga, mektuplannın çogunu Kalıfornıya'dan yazmış arrıa Istanbul'a go çunce okumayı ve yazmayı unuttu1 Matematık Profesoru Hasan Çelık ABD'nın San Dıego kentınde yaşa yan ama ıçmde hep Anadolu'yu yaşatan oku rumdu Balıkçı Şeref doçent, Hulkı Tavlakeş hem tavlacı hem de matpmatık profesoruydu Aıızaedebıyatçıydı BYazıcı Istanbul'da, Içeruk Kııaathanesı sakınleıınden Zonguldaklı Namso Kokarak ıse Ada na'da namlı matematık ogretmenlerıydı M Koncavar donemın Gemı Muhendıslerı Odası Genel Sekreterıydı, Ozan Yuıdugul ve Umranıyelı Saıt Musaıt sade vatandaşlardı. Isa Usta gerçek mekanık ustası, Alı Usta ıse muthış matematık kafasına sahıp usta bır boyacıydı Burhanettın Buhran, ressam ve agır sanat eleştırmenıydı, upla Muk Nahrub gıbı Kısa kısa sorular soran okurlarımdan cıhetı askerıyeden emeklıler bulunuıdu Selo Bey bankacı, yetnıışıncı gobekten torun T Okkeş bügısayar uzmanıydı Heyhatı "AM Erıca Hotekı", rumuz "Çatalca'dan Unıutsuz", rumuz "Bıçare", rumuz "IkıKullunuz", "WC Bueh", "KonyalıProf Mahır Konyak", "Amerücalı Kenny Unıverse", "Hurşıt Murşıt", "Çakar Çakmaz Çakan Çakmakçı Çetın", "M B Odane" ve "(Ismı Sakh)" okurlann ve yazarlann kım olduklannı bulamadım Hepsı olmasa büe belkı de buyuk çogunlugu aynı kışıdır, kımbüır1 Okur mektuplan, sağolsun Hulya Us tun edıtoılugunu ustlendı, 'Dortkoşe Mektuplar" adıyla, Nazıf Tepedelenlıoglu anısma, kıtap olarak yayımlanıyor Agustos ayında Bıleşım Yayınevı basacak 854/11 K Eleştırılerde bıçem (uslup), agır olsa büe dengelı, olçulu ve yerınde Bır de kapalı kapılar ardında konusulanları, hak arama nın son kapısında hakkını alamayan ya da neye alamadığını anlayamayanlann çıgnklaıını dınlesenız Doğrusunuıı, ıgrısmın bırbırıne karıstıgı yaygın eleştınlerın soylentılerın yargıyı daha da yıpratacağı bır olgu Yanlış anlaşılmasın, saydamlıgın hıç mı hıç smırlandırümadığı alanyargıdır, bunedenlc "yaıgı da yargıçlar da eleştu ümelı' dır Parmağı kesüenın, doğal olarak canı acıyacak ve çıglık atacaktn Onemlı olan "yaıgı buyrugunun sosyal dogrulugu konusunda yargılamayı kaybeden yanda ve beklentısıne "yanıt alamayan toplumsal kesımde büe bır onayın (kahulun) oluşmasıru saglayacak" bu yaıgı duzenı oluştuı maktır Ancak bu durumda" kesılen parmagın açısına katlanılır", "şenatm kestıgı parmak acımaz" ozdeyısının ozundekı gerçek anlam budur soylemlenyle çehşmemelıydı Çağdaş devlette, leyundekı kanıt olmadan soyut suçlamalar, Kuşkusuz, hiç blr organ ve eleştırüeı etık açısından tartışıhr Ancak en azından "ateş olmadan nekurum tabu den dumanlann çıkügım" sorgulaması ve pohtık alanda ulke sorunlanna gosterdığı du(dokunulmaz) yarlüıgı yargı ıçmdo gostermesı, dostumun büım adarnı ve yuksek yargıç kımlıgıne dadeğildir; ha çok yakışırdı saydamlık, açıklık Sorgulama kültUrü ve eleştirl, Uzun seneler kurunüarı eleştırmekten korktugumuz ve çekmdıgımız ıçın eleşbllimselliğİn de tırı ve sorgulama ozekırune (kultur) yenı yehukuk devletlnin nı alışıyoruz Yargıtay'da 1988 yılında duzenlerıen bır bügı şolenınde yaşadüdanmı sızınde gereğidir. le paylaşmak ıstedım 'Targıtay'da Insan Unsuru ve Çalışma eğriliklerden Yontemleı ı" adlı büdınmın(2)" senelenn ıhmalı ve yanİLŞ tanüarından kaynaklanan hakorunmanm, talar buguıı Yargıtay'ı tehlıkelı bu dar boğa"toplumun za getumıştır ışleı ın ıyı ıncelenmedıgı ve dosyalaım ıyı okunmadıgından, çelışküı ve mutluluk aşısı gerekçesız kaıaılaıdan yakınılmaktadu, ış çoklugu ve Yargıtay'ı yıpratacagı gerekçegüvenin" sıyle yakmmalcLn gozardı etmek yarınlarda sağlanmasmın sorunları ıçmden çıkümaz duıuma getırecektu"dıye başlayan sunumu (1988) Yargıbaşka yolu tay Başkanı VP yuksek yargıçların buyuk bır çogunlugunun sataşma duzeymdekı sureklı yoktur. tepkısme neden oldu 15 yü oncekı eleştırı ler, onerüer soıgulaıup taı tısılsaydı herhalde bu gunlere gelınmezdı Yargı'da, yenıderı çaö;daş yapüanma buyuk olçude polıtıkacının elmde Ancakpoütıkacı, Ataturk devnnı dışlarsanız kendı beklentı ve çıkarları dışındakı eleştırı ve taı tışmaları sevmemektedu Büım adamı kırrüıgını de taşıyan bır adalet bakanını gorevı nedenıyle bır kaç kez eleşturmıştım Daha sonra kendısmın de sızlandıgı onemlı bıı yaıgı soıunu olan büırkışüückonusunda goruşme ve yaıdımda bulunma ıstemune kabaca bır tutumla kaışdık verümedı Düzen çürümüşse Çuıiimuş duzende yargının yannlarda daha agır eleştırı ve soylerıUleı le kaışı karşıya kalması kaçınümazdır, ok yaydan çüaruştır Ancak "agaçlara bakmaktan ormanı gorememenın" olumsuzluğunu duşunerek, eleşürıleı sornut olaylara duyulan tepkaden çok nedenlerı uze rınde yogunlaşmahdır Bu bağlamda yargıç kımlıgını yıtırmemış yuıeklı yargıçlara, büım sevdahsı büım ınsanlarımıza ve basma buyuk gorevler duşmektedır Kamuoyuna gerçekleı yümadan anlatümalıdu Sozum ona bagımsız , bügı ve ozekmın dışlandıgı, sorumlulugun guncelleşmedıgı testıyı kuanın odullendırüdıgı yargı duzenınde "doCfiü ve guvenlı yargılama hakkı" hepırnız ıçm gızü bu tehlıke altındadrr, bırüerı tuz kokmaz derse ınanmayın Polıtıkacı da anlar mı' Ah usa (akla), büıme bır kulak veıseler, "çagdışı yargı duzenı alın yazunız degü kı" bakarsıruz kamuoyunun baskısıyla kafalaıını kumdan çıkanrlar Yıne de umutlarımız tukenmesın, gun ola harman ola * Yargıtay Onuısal Uyesı cetıne@maü koc net (1) A Ekıncı Radıkal 29 04 2003 (2) Yargıtay Dergısı Ozel Sayı 1989 sh 58 vd Duyarsızlık, umursamazlık Yaıgıyla ılgılı ıöjı ya da doğru her turlu eleştırı ve soylentı karşısmda, ıçımı burukluk, uzuntu ve acı kaplar (kuşkusuz yargıç kımlıgını kaybetnemış yargıçlann da) Zaman zaman kafamın tasını bıle attıran neden Eleştu ı ve soylentılerın ıçerıgı degıl, konuşması gereken yargıç ve de polıtıkacının "çurumuş yargı duzenı" ve cleştu üer karşısmdakı umursamazlıgı, duyarsızlıgı hatta yasal korumâ yollarını büe zorla ısletecek duzeye varan tepküeıdır Prof Dr Hayrettm Okçesız'ın, geçen yülarda, Istan bul Barosu'nun destegıyle gerçekleştırdığı "Adlı Yargı'da yolsuzluk'başlıklı bılımsel çahşrnası, "yoLsuzluklar buyuk boyutlarda "başlıgıyla bu dergıde yayınlandı Yargı çevrelerının sert tepkısı yetmedı, ardından ceza davası açüdı Yargılama, dklanmayld sonuçlansa da, büımsel çahş maya gosterılen tepkı, Yargı'da eleştırı ve soıgulayan usun büıncının yerleşmedıgının kanıtı oluyordu Hukuk ve Yargıda Reform konulu toplantıda T Tarhanlı, yolsuzluk soylentüerını düe getırdıgmde, Yaıgıtay Başkanı Doç Sarnı Selçuk "kanıt olmadan soyut ıthamlar da bulunulamıyacağı" gerekçesıyle tepkı gostermış (1) Yargıyı, sorunlarını ve çağdaş yargı duzenını en ıyı büen ender hukukçulardan bırı olan eskı Yargıtay Başkanı bel