Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ooof off lıne Tanol Türkoğlu (TanolT@yahoo.com) ZORUNLU MERNİS YAZISI Dün Pülümür'de bir deprem oldu ve henüz kısa bir sure once 11 yıllık çalışma sonucu yapılmış ve kullanıma açılmış olan bir kamu binasının deprem sonrası hali gazetelerin baş sayfalarını susledi. Bolu Tüneli, Urfa Tuneli gibi dev projelerden tutun da basit bir kazılan çukurun kapatılması işıne dek kamusal hızmetlerin "çevrimdışı" dunyadaki hali ortada. Verim, maliyet, zaman kavramlan "out", oyle ya da boyle pro/enin bir şekilde tamamlanması ve bunun akabinde de biıyuk bir başarı sağlanmış gibi bununla boburlenilmesi "ın". Yıllardır, bizlere yazılım projelerinin yuzde 80'i başarısızlıkla sonuçlanır diye öğretildi. Ama bizim bildiğimiz başansızlık ıle burada kastedilen başansızlık arasında dağlar kadar fark olduğunu geç anladık. Gorduk ki sadece tamamlanamaması ya da ıstenilen şeyleri sunar bir şekilde tamamlanmaması değil, aynı zamanda başlangıçta belirtilen zaman ve butçe kriterlen içinde tamamlanamaması da bir başansızlık. Hâl böyle olunca ben net olarak, son onbeş yıl içinde dahil olduğum, gozlediğim düzinelerce projeden sadece birkaç tanesinin başarı ile sonuçlanmış projeler olduğunu gonul rahatlığıyla soyleyebilirım. Daha eleşme kavramı olmadığı bir devirde, 30 sene once başlamış bir pro/e olarak Mernis, geçtığımiz ay içinde tamamlandı dendi. Sanırım 30 sene once hiç kimse projenin suresini 30 yıl olarak belirlememiştir. llk bakışta çelişki gibi görünen bir durum burada da karşımıza çıkıyor. Bir yanda bu işleri otuz yıl once duşunebilmek, diğer yanda otuz senede bunu bitirememek ve ustune ustluk arkadan gelip geçenleri de huzun içinde seyretmek. 2003 yılında daha hala Internet'i bir luks tuketim malzemesi olmaktan çıkarıp elektrik gibi, su gibi bireylerin temel gereksınımlerınden bıri haline getirememiş olmak! Biraz daha derinlemesine baktığımızda ıse durumu çelişki olmaktan çıkaran detayları gorebılırız. Nedır? Kurumsallaşamamış, azınlıkta kalan bireylerin itiklemesıyle kendine yol bulmaya çalışan vızyoner bakış. Bu sayede başlatılmış projeler. Daha sonra bu projeleri kucağında bulan bundan maksımum duzeyde istifade etmeye çalışan kamusal zihniyet. Ve sonuç: 30 yıl. Sanki proje değil de hapis cezası gibi. Şu an bilişim piyasasında hepimiz biliyoruz ki eleşme surecınde en temel sorun koordınasyon, liderlik eksiklıği. Bunun nedeni koordınasyon gücü ya da liderlik vasıflan olmaması mı? Hayır. Keşke oyle olsa. Bunun nedeni bu yetilere sahip kişi ya da kurumlara bu sorumlulukların verilmemesi. Yetki venlmemesı. Ve/veya hareket kabıliyeti verilmemesi. Yoksa bürokratik açıdan bakarsanız hiçbir sorunumuz yok. Sadece otuz yıl suren bir pro\e ve kulturumuz gereğı ortada ne yazık ki bundan dolayı bir kabahatlinin bulunamaması. Otuz yıl sonra bugun eTurkiye diyoruz, edevlet diyoruz. AB kapsamında eAvrupa+ diyoruz. Ancak sadece minik bir azınlığın arzu ettiği kalite duzeyinde ilerleyemiyoruz. Ozel sektorun tedarıkçi kısmı ne yazık ki haklı olarak ticaret kurallan çerçevesinde olaya yaklaşmak zorunda kalıyor. Hiç kimsenın kafasında bir liralık işi beş liraya yapma amaa yok. Tam tersine projeleri en yakın satış yılı içinde tamamlamak istiyor ki kotalarını doldurabilsın. Ancak burokrasımizde ne yazık ki performansa dayalı bir çalışma modeli yerleşmemiş olduğundan zamanın en değersız olduğu bir duzende ışler yurütulmeye çalışılıyor. Yeter ki başa bir bela açmasın. Bu arada aynı iş elli kere mi yapılmış, alınan mallar bir kenarda kullanılmadan eskiyip gitmiş mı hiç onemlı değil! 7 923 'te cumhunyeti kurmuşuz ama devletin para ıle çalıştırdığı ve padişahın mutlaki yonetim biçiminin demoklesın kılıcı gibi ustlerinde gezindiğı burokrası kulturunu, yuzyıllar suren kendisinı sağlama alma huyundan çekip çıkaramamışız. Dun tanzımat ıle meşrutıyet taleplerıyle ımparatorluğu zorlayan gelişmış dunya bugun de eleşme ile, AB ile benzer bir şeyı yapıyor. Biz de benzer tepkileri vermeye devam ediyoruz! 0 s manh Imparatorlugu'nun sınırlarını n en gen ı ş , ekonomısının en ıyı, sanatının en ,< +*0 g or kemlı olduğu bu çagda Mımdr Sınan, belkı de dunyada hiç bir rramann yapamadıgı sayıda ve nıtehkte eserler verdı Sanat ve kultunın batı merkezlı oldugu bir çagda Osmanlı mımansı ve onun en buyuk temsılcısı Mımar Sınan'ın yapıtlan dunya uzerınde henuz tam olarak bümmıyor ve anlaşılmıyor Yapı Endustn Merkezı'nın yayınladıgı Mımar Sınan ve Eserleri bashkh kıtdp, Pıof Dı Reha Gunay tarafindan yazılmış ve kendısırun çekhgı fotograflarld zengınleştırümış Kıtapta Sman Donemmde Osmanh Impaıatorlugu, Saıay Mımaılık Oıgutu, Sınan Oncesı Mımarîık, Sınan'ın YaŞdrıu, Sınan Çagında Bdtıda vu Doguda Mımarlar ve Onemlı Eserlen gıbı bolumleıden sonıa Sınan'ın eserlen ne geçılmektedır Yapılar sınıilandınlarak kronolojık olarak tarutılmakta ve yapının en onemlı ozellıklenne degınümektedıı Bu anlatım içinde kullıyeler, camıler medreseler, turbeler, imaretler, hastaneler, hamamlar, tabhaneler, kervansaray ve hanlar, kop Mimar Sinan ve Eserleri ruler, su kemerlen, koşkler yer almaktadır Sınan Yapüannda Mekan Geüşımı başlıkh bolum ıse kıtabın en ılgınç bolumudur Burada kronolojık olarak Sınan'ın hangı yapılardan esınlendıgı, nasıl mekanlar yarattıgı, kullandıgı şemalan tekrar tektar ele alarak nasıl gehştırdıgı, Sınan'ın araştırmacı yonu, daıma daha ılerı me kan şemalanna dogru nasıl tasarlamalar yapüğı ve sonunda Edıme Selımıye Camısı ıle kend^ınce bir ıdol olan Ayasofya'yı nasıl geçtıgı anlaülmaktadır Daha sonra donemın taşıyıcı sıstemlen, yapı ogelen, malzeme ve yapım tekragı hakkında bılgı venlmektedır Anlatılan herşey hava fotograflan, dış ve ıç mekan fotograflan, mınyaturleı ve planlarla desteklenmış olarak sunulmaktadır Ozellıkle mınare, alem, kubbe, baca, sutun baslıklan, kapı, pencere, mıhrap, mınber ve bezeme gıbı aynntı fotograflan kıtaba ayn bir deger kazandırmıştır Kıtap 22x30 cm boyurunda 195 sayfa olup, 282 fotograf, 49 plan ve 2 tablo ıçermektedtf Kitabm Sınan The Archıtect and Hıs VVorks başhklı Inçjıüzce bir baslası da yayınlanmısur. MEZOPOTAMYA VE bolum FSKİMISIR "Eskı garlıgın oldugu ortamda dogar ve gelısır Uygarlıgın başlamasının on koşulu "yerleşık yasamdır" Yerleşık yaşam ıse cografyanın ve ıklımm uyun oldugu ortamlarda oluşur Bu nedenle uygarlık, tarıhte ük kez, Hu ang He, Indus, Dıcle ve Fırat ve Nıl gıbı buyuk ırmaklann vadılerınde gelışmıstu Bılım ve teknolojının temellen bu uygarhklarca atılmıştır" dı yor Ve bu latabm okurunu da şoyle tanf edıyor "Gecmışını merak eden, dunyanın bugunku durumuna neıeden geldıgını ve nereye gıttıgını anlamak ısteyen, dusunmesını bılen" Şekıllere, çızımlere, fotograflara bolca yer venlen kıtap 5 bolum den oluşuyor "Geçmısı bilmek", tanhsel surecın onemıne ısaret edıyor Mezopotdmya bolumunde Sumerler ve uygarhklan ele alınıyoı, onemh teknık muhendıslık konulann ustesınden nasıl geldıklen yorumlanıyor Uçuncu Mezopotamya ve Eski Mısır JUtay Gündüz Buke Yayınlan, Prof Dr Gunduz un uzurı zamandır hazırhgını yaptıgı "Mezopotamya ve Eskı Mısır Büım, teknolojı, toplumsal yapı ve kultur" ozgun araştırmasım yayımladı Gunduz, meraklannın peşınde eskı uygarlıklann ve bılım ve teknolojı tanhının ızınde dolaşıyor Altay Gunduz, "Büım, teknolojı sanat, uy Mısır " Nıl ve o n e mı,toplumsal hayat, dıl ve yazı , Hıyeroghflenn sırn Pıramıtler çagı ve Es la Mısır uygarhgının dıger onemlı ve aynntıh konulan ele ahnıyor Gun duz, daha sonra "Mezopotamya ve Eskı Mısır'da bılımın gelışımı" konu surıu ıslıyor ve kıtabını "Geçmıse bakış" ıle tamamhyor Zengın kaynakça ya sahıp kıtapta bıı ozel sozluk ve dızın de bulacaksınız (0212 512 51 93) Ekonomi bilimi topsullaşıyor mu? Baştarafı 3.13. sayfada yunan, "kamu fobüı" ekonomıstler mı' b. Dunyanın kalkınma cografyasını "zengın ve guçlu Kuzey" ıle "yoksul ve guçsuz Guney" dıye "bıçak'la ıkıye bolen IMF + Dunya Bankası + Dunya Ticaret Orgutu uçlusun den oluşan ve VVashıngton gudumlu uluslararası malı kuruluşlannın ekonomıstlerı mı' c. En dıkkat çekıcı motıflerı, ekonomıde ulusalcılık ve devletçüık olan ve bugunku kureselleşmeye de "yenı emperyalızm akımı" kuskusuyla yaklaşan toplumcu ekonomıstler mı' Ekonomık sıstem kapıtalıst olunca, ekonomıstın toplumcu olup olmaması "aynntı"dan oteye gıdemeyecektır Tabı kı bu bir onermedır ve bu onermeyı Konfuçyus'un duşundurucu bir sozuyle bağlamalı Hangı turun ekonomısü olursanız olun, Kon fuçyusçu bir felsefeyle, eger kotu yo netılen bir ulkede ısenız zengınlıgı, ıyı yonetılen bir ekonomıde ısenız yok sullugu ayıplamahsıruz1 l l a Bir de şunu dusunmelı Toplum ekonorm ıle yatıp ekonomı ıle kalkar olduguna gore, ekonomı bıkrm 7 neden toplumsallaşmamış olsun Zaten ekonomı, toplumsal gelışmenm altyapısı ıse, o halde, onun dayandıgı bılımın de toplumsallaşma kaygısı olmamahdır Onemb olan, ekonomı bılımının kendını topluma hangı yolla mal edecegıdır Bu büımm, toplumun refahı dogrultusunda sıyasallaştırıknası ve hatta hukuksallaştınlması boşuna degıldır Sıyasallaşmaktan "ıktısat pohtıkaları", hukuklaşmaktan da "ücaret yasalan" dogmuştur Bunlann sayesınde ekonomık yaşarrun mekaruzmalan ıslemektedır Ayrıca toplum da "ekonomızm" tehlıkesınden kurtulmaktadır rekırse, "ırrasyonel" bir davranıştır Kı ızler, ekonomı bılımının topluınsallaşmasının dramatık yonunu temsıl et mektedır Toplum, ekonomı bılımının yanlış, eksık ya da tutaısız uygulamalannın sonucunda patlak veren her krızle bırlıkte bıraz daha bılınçlen mektedır 13.Toplumsallaştırma ışı krızlere havale edılmemehdıı Ekono mı bılımın toplumsallaştırılmasındd krızlenn oynadıgı rolun bir benzerıru ustelık dramaük olmayan bıçımıyle ekonomıstleı ın kendısı oynayabılır oynamalıdır da Ekonomıstler toplu mu, ekonomının geıçek bu paylasım ve katılım alanı olduguna (yanı bırılenran salt uretmedıgı ve bınlerınm de salt tuketmedıgme) ıkna edeıse, o toplum, ekonomı bılımını ıçselleştırecektır (*)Dr Inonu Unıversıtesı IIBF Ogreüm Uyesı, ıkalaycı@ınonu edu tr Notlar Ekononuzın a) Feııoıneıüeım kaı rrktşıklı^ını ınkar ederek hepsını salt ekonomık gorunumle:e ındırgeme egılımı gosteren ıde olojı b) rjkonomık olanU sıyasal olamn ııarıtı d a b tıkı ılışküen reddeden lek yanlı liıyalek tık nlmayan bıı .ınlayı.'j Sonuc lZ»Ekonomı bılimı yetennce toplumsallaşsın dıye, ekonomık krızlerın çıkmasını beklemek, o bılımının reddettıgı bir sozcukle belırtmek ge 830/14