Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Aylak Bilgi Türkiye'nin katılımı uluslararası artı değer Reyhan Oksay Tahır M. Ceylan Robotlann "Ben"i Akıllı (kendı kendını programlayabılen) robotlar yapmak sanırım mumkun Ama acaba robotlara "ben(ego)" kavramını kazandır7 mak mumkun mu Olaybtlımcı Edmund Husserl'ın dedığı gıbı, benım "ben'ım aslında başkalarının ben de oluşlurduğu "ben'dır dersek, pekala da robotlann ıçne, bır "ben" programı yukleyerek yapma bır "ben" koyabıhrız Ama bu robotun kendı oluşturduğu değıl, bızım ona yakıştırdığımız akla aıt bır "ben'dır ve gerçek "ben'ın yanında çelım7 sız kalır Bır robot nasıl "ben" gelıştırebılır Robotun duz bır cadde boyunca resımler çekıp, bunlan hafızasında depolayarak yuruduğunu duşunelım. Sokağın başındayken, yuz metre ılendekı evı, yan duvarından gorecektır; evın yanına geldığındeyse bu sefer onu on duvarından resımleyecektır Ikınce ev ıçın de aynı şeyler olacak ve bu boyle gıdecektır Resımlen ve çekıldığı açıları karşılaştırarak, resmın, çekıldığı açıya gore değıştığını, resmın gorunuşu ıle, çekıldığı açı arasında değışmez bır bağlantı oldugunu, yanı değışıklıklerın bağıl olduğunu(evlere aynı mesafe ve açıdan çekılen fotoğraflarda butun evlerın on ve yan duvarlarının hep aynı şekılde gorulmesı) fark eder Butun bağıl değışkenler, daıma bır sabıte gore değışkendırler Orneğm ıkı kenarın karelennın toplamı(bağıl değışken)nın hıpotenusun karesı(bağıl değışken)ne eşıt olduğu uçgen, dık uçgen(sabıt değışken)dır Kadın kavgası, safızm ve erkek açısından çok eşlılığın(bağıl değışkenler) olduğu kapalı toplumda, erkek despotızmı yoksa, erkek azlığı(sabıt değışken) vardır Bağıl değışkenler, değısmeyen bır seyın var oldugunu ıfşa ederler Şımdı robotun ıçıne, sese, tada, dokunma ve kokuya ılışkın bağıl değıskenlenn de algılanabıleceğı bır sıstem kuralım Robotun mekanık bır kulağı ve dılı kadar, mekanık bır burnu ve aldı de olsun Robot, duyusal apereylerden gelen bağıl değışken venlerını, tek bır sabıte gore olan rolatıf konumlarını kaydetsın Sonuçta her bır apereyden gelen sayısız bağıl değışken, sabıt değışkenın sabıtlığı konusundakı vurguyu muazzam derecede artırır Bu noktada sıra sabıtı bulmaya gelır Sabıt nerededır7 Eğer robota kendı ıçının resmını çeken kamera koyarsak, hareket ve açı de ğışmesıyle resmın değışmedığını ve çevredekı butun bağıl değışmelerın, ıçındekı sabıt duyumlara bağıl olarak Cüçlu benliğin değıştığını, kaydeder Yanı çevredekı her }ey tek bır sabıte gore yorumlanır, bu uıyolu kendi içini lında sabıtın çevreye gore yorumlanmagözlemekten sından başka bır şey değıldır ve bırıaklığın (unıque) temelıdır Yanı çevredekı her şey geçerse, başkabu sabıtı gozluyor, dınlıyor ve kendını ona sını anlamanın gore ayarlıyor yanı onun ıçın var(pnmer narsızm) 0 zaman bu sabıt en onemlıdır, yolu da, onun bırıaktır ve adı "ben(self=ıçımın doğası ya da ıçıme aıt herşey)"dır Eğer oyleyse, ro içine girmekten botun, sozcuğun derın anlamını kavramış geçer. olarak "ben" demesı olanaklıdır Gelelım ınsana, çocuklar kendılenne ben demeden once sen derler. Çunku kendılerını once başkasının gozunden gormeyı oğrenırler Bız ona sen dedıkçe, o da kendıne sen der Neden, çunku çocuk once etrafını, sonra ıçını gozlemeyı oğrenır Içe donuk gozler gelışmeden kendını sen olarak gorurken, ıçsel gozlerı gelışıp te, kendı değışmezlığını algıladığı zaman kendı "ben"ını oluşturur 6 Çeıçeve Prugıamı üe ılgüı mevcut tum bılgılerı paylaşrnayı ve bu dldnddkı ulusal potansıyelm belırlenebılmesmı dmdçlaydn genış kdtıkıılı bır gun luk Çalıştay 6 Eylul 2002 tarıhınde Bogazıçı Unıversıtesı Kultuı Mer kezı Buyuk Toplantı Salonunda gerçekleştırüdı Çalıştay ta tematık oncelık Lıfe Scıences Genomıcs and Bıotechnology for Health/Ya şam bıhmlerı O n o m Bılım ve Saglık ıçın Bıyoteknolojı alanına verüdı Programın ük bolumunde 6 Çerçeve Programı ÜP ılgılı plde bulunan bügüer ortaya kondu Oturum başkanlıgını Bogazıçı Unıversıtesı nden Profesor Dr Zeynep t l s e n Önsanın yaptıgı bu bolum uruversıte Rektoru Pıofesor Dı Sabih Tansal ın konuşmasıyla açıldı Toplaııtının temel hedefının 6 ÇP konusunda bügılendırme oldugurıu ışaret eden Prof Tdnsal Turkıye nın 6 ÇP na katılmakJa ulusldrdrası bır diü deger oluştuı dugunu soylodı Boğaziçi Üniversitesi'nde 6. Çerçeve Programı (6.ÇP ) bilgilendirme toplantısında neler yapılması gerektiği görüşüldü Bükent Unıversıtesı nden Profesor Dr Mehmet Öztuık ıse Turkıye Araş tıı ma Alanı projesının bırkaç ay ıçın de yaşama geçırümesının olaridksız hgına dückat çekerek ozellıkle saglık ıçın genom büım konusuna ağırük > verılmesını onerdı Turkıye nın 4 yıl ıçınde odeme taahhudunde bulundu gu mıktarı bu sure ıçınde projelere kaynak olarak gerı alrnd şansının pek yuksek olnıadığını üerı surdu Turkıye de büımsel diaşürmaya ayrı lan zaman ve kaynak azlığına üışkın ıstatıstıksel bügılere yer veren Prof Ozturk çagı yakalamak ıçın Turk bı lım adamlarının vakıt geçırmeden la sa ve orta vadeü stratejüer gelıştır mesı gerektığını one surdu Prof Oz turke gore kısa vadede yapılması gerekenler şoyle sıralanabüır Kısa ve orta vadede * 11 13 Kasım tanhlerınde Bruksel dekı toplantıya mumkun olduÇrun ca fazla sayıda katılımı gerçekleştırmek * Şımdüık başkalarının koordme ettıgı projelere oncelık vermek * Komısyonlara proje degerlendırmecısı olarak başvuruda bulunmak Bu yolla projelerın nasü hazırlanması gerektıdjı konusunda deneyım kazdnnidk " 6 ÇP na bıreysel başvuı ulardan çok ekıp olarak başvtfrarak daha buyuk mıktarlarda fon tdlebınde bulunmak.. ürta vadede (13 yıl) yapümdsı gerekenleı ıse şoyle 1 Ulusal ışbırlığı ağları kurrn^k * Unıveısıtelerın bu yenı doneme uygun duzen lpmeler yapma&ını saglamak (veya başka bır deyışlc zoılamak) * Zıhın dpğışıklıgını saglamdk (veyd ^orldrrıak) * Israü ve Slovenya ornekleıını ızlomck • Çalıştay ın bu bolumunde bazı kdtılımcılann uzerınde çalışmakta oldukldrı ya da onumuzdeta 4 5 yıllık donem ıçınde çalışmayı planladıkları projelerı tanıttıkları poster sunumuna yeı veıüdı 23 Ekimde imzalanıyor Açılış konuşma<"indan qonra soz alan TUBA Başkanı Profpsor Ür Engin Berznek ya^am bılıtnlerı ye nom bılım ve saglık ıçın bıyotpknolojı konusunda Turkı yenın dunyadakı yerırıe ılı^kııı goıiLjleıını dıle gctııdı TUBlTAKtanPıotesoı Dı Mustafa Verşan Kök 11IBİTAK ın koordındsyonu dltmdd Turkıye nın 6ÇP na katüım çalışmalarına ılışkan bılgı verdı Turkıye nın toplam katılım pdyımn 2 % 8 mılyon Euro oldugunu ve bu mıktarm 4 yüda (ük yıl 48 2 mılyon 2, yıl S8 6 mılyon 3 ve 4 yülarda 75 er mılyon Euro olmak uzeıe) odeneceğını be lırten Dr Kok ruhaı katüım anlaşmasının 23 Ekım de ımzalanmasının planlandıö;ını duyuıdu Butun unıversıtelerde Altıncı Çprçeve Programı Koordınasyon Ofısı adı altındd kontakt noktalarının ku rulmasının geıeklüığıne de değınen Dr Kok Bruksel de 1113 Kasım tdrıhler ırıde geı çekleştırüecek olan konfe ransa mumkun oldugunca fazla sayıda Turk büım adammın katılması yonunde çagrıdd bulundu Başlangıç Konferansı olarak nıtelendırüebılprpk olan bu konferans Turk büırn addrıüdrı dçısından çok buyuk onem ta şıyor DUZELTME I1 Mayıs 2002 tarıh ve 790 Sayüı Cumhurıyet Büım Teknık Dergısı (No 790) sayısmda Çanakkale'de Meduz Turlerı başhklı S IUNÇLR C LRDLMİR ımzalı yazrmızda Çandkkale Onsekız Mar t Umver sıtesı Oğretım uyelermden Prof Dr Aysel KARAFİSTAN ırı yayuıından da ydraılanümıştır Yayın hdzırlıgı aşamasında kaynakçadd gosterümesı SEHVEN unutulmuş oldn bu yayın KARAFİSTAN A (2001) Çanakkale Boğazındaia Kırhlık Kaynaklan ve Ekosısteme Uygulanabılecek Modeller Turkıye nın Kıyı ve Denız Alanları III Ulusal Konferansı Büdırüer Kıtabı 2629 Hazıran 2001 Kıyı Alanldn Yoneümı Turkıye Mıllı Komıtesı Orta Dogu Teknık Unıvprsıtpsı Ankara 431 436s şeklınde kaynakçada yer almasınrn bılımsel etık açıdan uygun olacağı goruşundeyım Prof Dr Sezgıner Tunçer Çanakkale Onsekız Mart Unıversıtesı Hangileri "ben" Insanın ıçsel gozlerinden tanıdığı sevgısi, çarpıntısı, kaşıntısı, gıdıklanması, takıntısı onun "ben'ını oluşturuyorsa, sevgısi, nefretı ve huyu sık değışen maymun ıştahlıların kuvvetlı "ben"ı olamaz, çunku onlarda ıçsel algılann sabıtlığı oluşamaz Buna karşılık değışen şartlara uyamayan, ılelebet sabıt değer taşıyan kışılenn de, sert bır "ben'lerı olur ve çabuk kırılır Tamamen uyarısız bır boşlukta buyumuş ınsanlarda da "ben" kavramı oluşamaz; çunku ıçsel sabıtlık algılan olsa bıle, o sabıte gore değışen çevredekı bağıl değışkenler ortada olmaz "Ben"ın oluşmadığı yerde, benliğin sınırlan da yoktur ve elek gıbı sınırdan ıçerı herkesler kolay gırdığınden kendılerını koruyup butunlemelerı zor olur Öte yandan kafamızdakı "sen" ve "o'gıbı kavramlar, o zamırlerın oznesındekı "ben"ın karşılığı değıldır Çunku o ozneler ıçın sabıt değışken olan şey, benım ıçın bağıl değışkendır ancak. O zaman başkasını algılamanın yolu, onu duşunmekten değıl, onun sabıt noktasına yerleşıp bağıl değışkenlerı onun sabıtınden gormekten, yanı empatı kurabılmekten geçer Cuçlu benliğin yolu kendı ıçını gözlemekten geçerse, başkasmı anlamanın yolu da, onun ıçıne girmekten geçer tmceylan@superonline.com Ülke çıkarları Hacettepe Unıversıtesı nden Profesor Dr Emin Kansunun oturum başkanlığını yuruttugu ıkıncı otu ıumda bıı konuşma yapan ODTU den Profesor Dr. Fatoş Yarman Vural Avrupa ya açüırken ulke çıkdiları nın goz ardı edümemesı gerektığını soyleyerek Avrupa Araştırma Aldnı nın oluşturulrndfairıdan once Turkıye Aıaştııma Alanırun gerçekleştırümesı uzerınde durdu IJlkemızın ARGE yeteneklerını gelışürme yonunde 6ÇP onemlı bır firsat olduguna dıkkat çeken Prof Yar man Vural beyın goçunun onlenmesı açısından Turkıye Araşürrna Aldnı projesınm ıvedüıkle yaşama geçırüme sı fıkrını savundu 810/7