Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Aylak Bilgi deneklet degışen surelerde bu hormonlara mdiuz bııakıkü Glukokortıkoıd duzeyı bırıkı gunluk bıı sure ıçın yukseltıgınde, deneyın oksıjen ve glukoz eksıklığme dayanıkhlıgı azaldı Bu sure bırkaç haftaya çıkartıldıgındd glukokortıkoıd'lcr hıpokampal noronlar drasmdakı dald benzer uzantıların buzulmesıne ve kuıumasma yol açtı ancak glukokor tıkoıd duzeyı eskı halıne donduruldugunde dallaı yavaş yavai, buyuyeıek normal durumuna geldı Son olarak glukokortıkoıd duzeyı uzun sure yukseklerde seyrettıgı zaman (ay veya yıl) hıpokdmpal no lonlara cıddı zararldr veıebılecegı goruldu Bu çalışmalar klınık doktorlarının cesaretını kırdı çunku pek çok hastalık bugurı yııksek dcvda glukokortıkoıd lerle tedavı edılıyor usle lık bu tedavüeı aylaı yıllaı surebılıyoı Ay rıca norolojık krız do rıemlerınde vucudun kendısı bu hormon larddtı tonlarca uretı yor Bu durumda aşın dozdd glukokortıko ıd'leı ınsan hıpokam pı'sıne zaıat veıır mı vermez mp Belkı Sınaı Tıp Fakultesı'nden Rachel Yehuda ve arkadaşları tarafından gelıştırıldı 'IYavma sonrası problemleı çıkmadan once ha.stanın glukokoı tıkoıd duzeyı olçuldu Olçumler herkesı şaşırttı, çunku hormorı duzeyı normalın uzeıınde olmadıgı gıbı norrndlın altındaydı Araştırma derınleştırılınce, beynın, glukokortıkoıd'lerm duzenleyıcı etkısıne kar M. Emin Ceylan Üst sınıf yetersiz Bu ulkede varolan bunca potansiyele rağmen, niye bunca karmaşa var. Her alanda sırıtan yetersizlık, organizasyon zayıflığı, "kor parmağım gozune gozune" olan kazalar, sevıyesız insanların tepelere tepelere sıçramaları; hırslanan her başıbozuğun, sonuna kadar azıtıp ensemizde boza pişirecek derecede şımarması, inanın birazcık edebi olan her adamın fena halde tepesını attırıyor. Durum bu. Evet ama neden bu? Suçlanabilecek iki grup var. Birincisi halk; ikincisi ust sınıf. Bana gore suçlu halk olamaz. Çünkü dunyanın hangi ulkesine gıderseniz gıdin gorursunuz ki, halk zaten hep yetersizdir. Hiçbir zaman ekmek kavgasından kurtulamamıştır. Her ailede karı koca kavgası vardır. Çocuklar hep kavga dövuş ortamında buyur. Hep biraz eziktir halk, hep bıraz sorunlu, hep biraz eksik, hep bıraz çaresiz ve daıma zayıftır. Yani hep sınırlarına dayanmıştır da, oyle sürdürür gotürur yaşamını. Sınırdaki topluluklardan ne beklenir ki? Onlar duzenlenmedikçe sıçrama, atlama ve kolay yaratı yapamazlar. Ama ust sınıf oyle mı? Bırıktırdiğı muthiş bir artı değerı var Bu değeri, sanata da yatırabılir, bılime de yatırabılir iyi bir kuramsal ve toplumsal orgutlenmeye de ayırabilır, kişisel gelişimin sınırlarına yapılacak uçuşlar için de kullanabilir; ya da tam aksi, rüşvetler odeyip kendıne haksız kazançlar elde etmek ve teneke mallar uretıp butun bır toplumu kazıkla \ mak ıçın de!.. Bızim ust sınıfımızın; hangi süzgun kultüru oldugunu, bu ulkenın en iyi sosyoloğu çıkıp bana anlatabılır mi? Hangısınin annesi iyi bir pıyano çalıcısıdır? Hangisınin dedesi Robespier okumuştur?.. Hangisinin babası bir oyku yazmayı denemiştir?.. Hangisi kocaman cipleriyle de olsa bir dağın tepesine çıkıp zirve defterini buzlu elleriyle karalamaya koyulmuştur? Var mıdır içlerinde bir tane yılanı kabuk değiştirirken merak eden ya da için işi bir porselenin tınısının oktavını bilen?!.. Peki onlar bilmeyecekti de; Akdağmadeni ya da ne bileyim Yassıoren köyluleri mi bilecekti?. Evet, ne yazık ki onlar bilmıştir. Yani şoyle. Bu ulkede bunlarla uğraşan iki tane adam çıktıysa, onlarda kökten ve hepten koylu olanlardan çıkmıştır. Bir etnograf bulun da; soyleyiversin size iki tane kemanamızla, uç tane bilim adamımızın babalannın hangi koy derelerinden su içerek büyuduğünü. Ben köylüyum, sen şehirlisin. Ta Platon'dan bu yana devletlerin, toplumların şehirlerin duzenini şehirliler yapıyor, koylulerse binlerce yıldır hep tarlada eli sabanda. Eğer bir köylu; elinde çapayla bır gun olsun, şehrin agorasında çeşme taşı üzerine ilişip, felsefe ve hukuk konuşmuşsa, bugün de bırak ona bütün ülkeyi yeniden toparlasın baştan aşağı. Hiç yapabilir mi dersin. Türkiye'de üst sınıfların tembelliğinden yapmak zorunda kalmıştır. Sorun tamamen budur. Koylu tarlada işini yaparken sen şehirde neden işini yapmadın?.. Neden bu ülkeye doğru dürüst çalışan bir hukuk sistemi oturtmadın? Neden bu ulkede üniversite yok? Nerede bu ülkenin canını ciğerine takmış gonullü dernekleri?. Nerede Truva hazineleri, nerede Artemis insanı?. Bunları sen yapacak ve koruyacaktın; yapmadın, korumadın. Şimdi de Akdağmadeni'nden, Yassıören'den ve Nevruz'dan gelerek, binbir bela içinde, biz yapmaya çalışıyoruz. Sonuçtan emin olmasak da, gosterdiğimiz yürekliliği, nasırlı elleri buyuklukte!.. Emaıl: m. e. ceylan@orıon. net. tr. Tavukyumurta tartışması Cushıng Scnd romu adı verılen has talıkta (glukokortıko ıd'lerın aşırı salgüanmasından dolayı meyddna gelen durum, obezıte, külanrnd, hıpertansıyon, polıstemı, osteoporoz ve glıkozuı ı gıbı behı tüerle kendmı gosterıı) çeşıtlı tumorler astronomık du zeyde glukokortıkoıd hormonlan uretır Mıc hıgan Unıversıtesı'nden Monica Starkman (Lewmsky degıl) ve arkadaşlan bu hastakgı taşıyan kışılenn beyın MR'larmda hıpokam pı'lermın atrofıye oldugunu ortaya çıkarftı Beynın gerı kalan kısımldrında herhangı bır sorun gorulmuyordu Ancak hastanın kanında aşırı duzeyde glukokoı tıkoıd hormonlan, hıpokampı'de kuçulme ve bellek sorunlan tespıt edıldı Tumor çıkartılıp, glukokortıkoıd duzpyı normale donunrp hıpokampus'un eskı boyutlarma ındıgı ızlendı Bu gelışmeler hıpokampus boyutlannda meydana gelen kuçulmenın genye donuşu oldugunu gosteı mesı açısından ılgı çekıcıydı Cushmg Sendromu ıle PTSD hastaları arasında bu açıdan bır paralellık kurulabılır mP Halıhazırda kımse PTSD hastalarında hıpokampus'un nasıl kuçuldugune ılışkın kesın bır şey soyleyemıyor Araştırmacüarın bu baglamda beynın goruntulerı yerıne beyın dokusunu ıncelemesı gerektıgı ılerı suruluyor Alternatıf bır model New York Mount şı daha hassas oldugu sonucu ortayd çıktı Buna baglı olarak salgılama daha duşuk duzeyde seyredıyordu Boylece, sendrom, travrrid sırasındakı aşırı stres hormonlanyld degıl, travrna sonrasındakı hormonlara aşın duyarlılık üe açıklanabılıyordu Dogal olarak bu sonuçlar travmanın beynın kuçulmesıne yol açtıgı savmın tumuy le yanıltıcı olabüecegı şeklınde de yorumlanabılır Bır çeşıt 'tavuk mu yumurtaddn çıkar, yoksa yumurta mı tavuktan" ıkılemını çagrıştıran bu durumu açıklamak ıçın şu senaryodan yola çıkalımBır guıup askeıı cehennemı bır savaşın tam ortasına bırakahm Bunların arasında ancak yuzde 15 ıle 30'nda PrSD goruldugunu varsayalım Şımdı oykuyu tersıne çevırelım ve kuçuk hıpokampus'lu kışılerın PTSD geçırme olasılıgırnn daha yuksek oldugunu ıddıa edelım Belkı de kuçuk hıpokampus'lu kışıler bılgılerı yarüış algüıyor, bellege yarüış ışlıyor ve daha sık kâbus goruyor Şımdı, bazı araştırmacılar kuçuk hıpokampus'un mu PTSD'ye yol açtıgını yok sd PTSD'nın mı hıpokampusu kuçulttugurıu araştırıyor Reyhan Oksay Kaynak Dıscover March 1999 623/9