Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
PSİKOLOJI HAFTANIN GÜNDEMİ Kadınlar Pamuk Prenses Erkeklep Cüce mi? I u yazıda, kadınların ve erkeklerın ı konumlarını, ev ışlerı açısından ır"delemek ıstıyorum. Hareket noktam Pamuk Prenses olacak Pamuk Prenses'te kadın ve erkek rolleri Pamuk Prenses'ı bılırsınız, ormandakı kulubede, madende çalışan yedı cuce yaşamaktadır Kulube kır pas ıçındedır Pamuk Prenses gelır, temızlık, yemek, çamaşır ışlerını ustlenır. Cüceler ona hayranlık duymaktadırlar Aralarında sevgı ve bağlılık (gıderek bağımlılık) doğar. Kanımca Pamuk Prenses masalı, gerek uretıldığı çağda, gerekse gunümüzde kadının, özellıkle annenın konumunu çarpıcı bır şekılde dıle getırmektedır Pamuk Prenses, kışılığınde ıkı farklı rolu barındıran bır kahramandır. Benzer şekılde Yedı Cuceler de, kışılıklerinde ıkı farklı rolü bağdaştıran kahramanlardır Bakınız nasıl Pamuk Prenses'ın ön plandakı rolu, sevecen, etkileyici kadın/anne roludur Pamuk Prenses'ın ıkıncı rolü ıse bakıcı/hizmetçi roludur. Pamuk Prenses, bır yandan cucelerıne güzel şeyler anlatan, kabul edıcı ve sevecen anne rolu sergılemektedır, bır yandan da kulubeyı çekıp çevırmekte, ortalığı toplamakta, yemek yapmakta, bulaşık ve çamaşır yıkamaktadır Çocukluğumdan berı Pamuk Prenses'ı, bırıncı roluyle algılardım. Pamuk Prenses'ın ıkıncı rolünu farketmem şoyle oldu. Fakultede oğrencılerımle psıkodrama yapıyorduk (Psıkodrama, spontan tıyatro yoluyla gerçekleştırılen bir ruhsal gelıştırme/tedavi yaklaşımıdır Küçük gruplarla yurutulen psıkodrama otu rumlarında, ızleyıcı uyeler kadar, oyuncu uyelerın ve özellıkle başoyuncunun katarsıs (ruhsal boşalma) sağlaması ve ıçgöru kazanması amaçlanır. Psıkodrama sahnesınde anılar, o andakı duygular, hayaller, ruyalar, masallar ve benzerlerı canlandırılabılır (1).) O gunku oyunumuz Pamuk Prenses'ın canlandırılmasaydı. Oyunda, soz konusu masalın ana hatlarına uyuluyordu, ancak oyuncular, yanı Pamuk Prenses ve cuceler rolundekı uyeler , spontan bır şekılde ıstedıklerı davranışları sergıleyebılıyorlardı Başlangıçta Pamuk Prenses'e sevgı ve hayranlık sergıleyen cuceler, gıderek Pamuk Prenses'lerıne emırler yağdırmaya, onu hızmetçı gıbı kullanmaya başladılar. örneğın "Bu yemeğın yağı eksık, tuzluğu getır, gömleğımı lyı utulememışsın!" turunde emırler ve eleştırıler yağdırmaya başladılar Pamuk Prenses rolundekı uye ıse ıtıraz etmeden koşturup duruyordu. Oyun bıtıkten sonra goruşme aşamasına geçıldı Ben herhangı bır yorumda bulunmadım. Fakat uyulerden bırısı "Bız galıba Pamuk Prenses'i hizmetçi yerıne koyduk" dedı. Bır başka uye ıse "Sanırım evde annemıze, burada Pamuk Prenses'e davrandığımız gıbı davranıyoruz" dedı. öğrencılerımın bu saptaması bana ılginç geldı Bence de Pamuk Prenses, el üstünde tutulan sevecen anne rolu ıle onunden bulaşık önlüğu eksık olmayan, hatta zaman zaman cucelen (çocukları ve eşı) tarafından itilip kakılan anne rolunu bağdaştıran bır kahramandır Daha sonra, Pamuk Prenses masalını üretenlerın, herhalde kasıtlı olmaksızın, masaldakı cucelere de ıkı farklı rol yuklemış olabıleceklerını duşunmeye başladım. Cucelere bakınız Ev dışında madende çalışmaktadırlar, ancak ozbakım becerılerı oldukça duşuktur, elbiselerını yıkamayı, evlerını temızlemeyı becerememektedırler. Cuceler, ev dışında çalışıp para kazanırken, bır yetişkın erkek gıbıdırler, fakat sıra özbakımlarına gelınce, bır anneye ıhtıyaç duyan bebek gıbıdırler Kanımca bu masalı uretenler, "güçlu erkek" rolu ile "bakıma muhtaç bebek" rolünu bırleştıre Mesele köprü mü? Istanbul'a üçüncü köprü tartışmasını izliyor musunuz? Yüksek Planlama Kurulu'nun gayet yüksekten bir kararla Istanbul Boğazı'na üçüncü bir köprü yapılmasına onay vermesi genış bir tartışma yarattı. Üçüncü kopru planlannın hem Boğaziçi'ne hem de Istanbul'un bağrına, ne kentsel ne de estetik olarak hıç bir kaygı duyulmadan hançer gibi saplanmak istenmesi haklı bir tepki yarattı. Tartışmalarda ileri sürülen görüşler arasında ikisı ilginç. Bir gazete yazarına göre "konuyu bırakahm uzmanlar tartışsın ve bu konuda uzmanlar karar versinl". Diğer görüşü ise daha çok politikacılar savunuyor: "Üçüncü köprüye karşı çıkanlar, daha önce de birinci ve ikinci köprüye karşı çıkmışlardı". Üçüncü köprü, yeri, yollan, gerekliliği ve kent ulaşımındakı sorunlan çözüp çözemeyeceği, sadece gazete köşe yazahan arasında tartışılan bir konu değil. Kent bilimcilehnin güçlü verilen ve görüşleri üzerine bina ediliyor tartışmalar. "Bırakahm uzmanlar tartışsın" bakışının, başka açılardan da tutarlı bır yanı yok. Bu matematik problemi değil kı, uzmanlar tartışsın! Veya bir fizik sorunu... Kent konusuna biraz eğilen, kent içinde ulaşım meselesindeki açmazlar içinde hergun bunalan ve fikir yürüterek veya yürütülen fikirleri dinleyerek göruş oluşturan bütün kentlilerin konuşma hakkı vardır. Hatta bu konu uzmanlık alanı olmaktan çıkartılmalı, venler mümkün olduğunca geniş bir çevreye duyurulmalı ve yayılmalı, böylece bütün Istanbullular tartışmaya katılmalıdır. Üçüncü köpru sorunu, Ankara'dakı yüksek bürokratı, "üçüncü köprüyü yaptım"ı siyasal malzemeye dönüştünvek amacındakı politikacıyı değil, birinci derecede, bu kentin ulaşımsızlığı içinde boğulan ınsanlan, yanı kentlileri ilgilendihr. Geçen gün 7.30'da arabayla Levent'e gitmek üzere yola çıkmak zorunda kaldım. Birinci köprü yolu neredeyse Kızıltoprak'a kadar tıkalıydı. Aklımca İkinci köprü daha serbesttir diye düşündüm, sapağa varıncaya kadar 15 dakika geçti. İkinci köprü de ağır aksak aktı, Köprüye varış yarım saatı aldı. Bebek sapağını kullanamadım, çünkü otoban üzerine taşan ıkı sıralı, 1 km. kadar uzunluğunda kuyruk vardı. Beşiktaş sapağı otobana kadar doluydu ve Büyükdere Ccaddesi'ne çıkış yanm saat aldı. Oradan Zincirlikuyu'ya gidiş 20 dakika sürdü. Köprü üzerınden dönüp Nıspetiye'den Etilerl Levent yoluna girış 15 dakika. Ulus sapağındaki köprü üzerine çıkış ise mümkün değıldi ve trafik durmuştu. Planlanmı hemen değiştirdim, herşeyden vazgeçtim ve Ulus üzerinden Ortaköy'e yöneldim. Yolum açıktı, ama Akmerkez Etileryönü, Ulus Parkı'na kadar tıkalıydı ve insanlar çıldırmış vaziyetteydi. Minicik bir aralığa dalabılmek için terleyenlen mı ıstersiniz, korna çalanlan, küfür edenlen mı... Kızıltoprak Beşiktaş macerası 2 saat 10 dakika sürmüştu! Bu küçük yolculuk gosteriyor ki, sabah köprünün tıkandığı saatlerde aslında kentin bütün ana yollan da benzer tıkanıklığı fazlasıyla yaşıyor. Insan bırakın köprüyü, kent içinde biryerden başka biryere ulaşamıyor. Sorun öncelikle bu ınsanlan kent içindekı hedeflerine ulaştırmak değil mi? Istanbullu, işte bu nedenle tartışmada bırıncı derecede söz sahıbidir. •** "Bunlar köprülere hep karşı çıkarlar..." sözü de demagojiyle dolu. Köprülere karşı çıkmanın nedenleri önemli. Iki köprü kent ulaşımının temel sorunlarını mı çözdü? Çözmediyse, önceliğin köprülere tanınmasına karşı çıkanlar haklı. Aynca, "25 yıl önce de köprüye karşı çıkmıştı" gerekçesıyle, üçüncü köprünün kendıne özgü koşullannın tartışılması onlenmeye çalışılıyor. Bu tutumun da eleştirel akılla değil, safsatayla ilişkısi kurulabilir ancak! Gelecek cumartesi yeniden birlikte olmak umuduyla... Bi Üstün Dökmen* rek, bu yenı rolu bır cuce kışılığınde sembolize etmışlerdır. Bence bu sembol, muhteşem bır benzetmenın urunudür Cüceler, ıkı ayrı rolu benlıklerınde kaynaştırmaktadırlar Bu roller, zor ışlerde çalışıp para kazanan guçlu erkek ve özbakımı ıçın bır kadına evın annesıne ıhtıyaç duyan guçsuz ınsan rolleridir. Ev işleriyle ilgili araştırmalar Bu noktada, ev işleriyle ılgılı bazı araştırma bulgularını aktarmak ıstıyorum. Bener'ın araştırmasına göre, ülkemizde ev kadınları, haftada ortalama 49 saat ev ışı yapmaktaymışlar Ev dışında da blr Işte çalışan kadınlar ıse, 40 saatlık ev dışı çalışmaya ek olarak 42 5 saat de ev ışı yapmaktaymışlar (2). Ancak haftada 82.5 saat çalışsalar bıle kadınlanmızın kımseye yaranamadıkları anlaşılmaktadır Çunku bır başka araştırmaya gore, erkeklerın başarılı olduklan ev ışlerı (musluk tamırı gıbı) zor ve onemlı algılanmaktadır, kadınların başarılı olduklan bulaşıkçamaşır benzerı ev ışlerı ıse kolay ve onemsız olarak algılanmaktadır (3) Batı ulkelerındekı araştırmalara baktığımızda da, ev ışlerının yıne daha çok kadınların sorumluluğunda olduğu görulmektedır (4). Ev ışlerının kadınlara (dığer bır ıfadeyle Pamuk Prenseslere) kalması, toplumsal açıdan bırtakım ışlevlere sahıp olabılır Ancak konuya ruh sağlığı açısından baktığımızda, bu durum, hem kadınları hem erkeklerı (dolayısıyla da çocukları) olumsuz yönde etkılemektedır. Gergın ış ortamlarında çalışıyor olmak bazı kadınlarda ruhsal sorunlara, omeğın psikosomatık reaksiyonlara yol açmaktadır Ancak, sadece ev işleriyle ılgılenen kadınların da ruhsal sorunlardan tamamen uzak olduklarını soylemek mumkun değıldır örneğın ulkemızde ve başka ulkelerde yapılan bazı araştırmalara gore, ev kadınları, ev dışında çalışanlara oranla daha depresıf ve streslı olmaktadırlar (4,5) Ev dışında çalışan kadınların kendılerını daha guvende hıssetmelerı, olumsuz duygularını azaltan bır faktor olsa gerek YaşınDokmen tarafından ulkemızde yapılan bır araştırmaya gore, kadınların ev ışı yapma duzeylerı ıle depresyon puanları arasında pozıtıf ılışkı vardır, yanı ev ışı yapma duzeyı arttıkça depresıf belırtı sergıleme ıhtımalı yukselmektedır Erkeklerın ev ışı yapma duzeylerı ıle depresyon puanları arasında ıse, yuksek sayılmamakla bırlıkte negatıf ılışkı vardır (5) Yanı, ev ışı yapmak, erkeklere lyı gelmekte, onların depresyonlarını azaltmaktadır Ev ışı yapmak, depresyonu doğrudan azaltmıyor olabılır, söz konusu ılışkılerı başka değışkenler de etkıleyebılır Fakat herhalde, kısmen de olsa ev ışlerıne yardımcı olduklan takdırde Yedı Cuceler'ın ruhsal yönden rahatlayacaklarını ılerı surebılırız. Sonuç Pamuk Prenses masalında, ev ışlen kapsamında, alegorık bır anlatımla cınsıyet rollerının betımlendığını sanıyorum Pamuk Prenses, eşlerı/annelerı, Yedı Cuceler ıse erkeklerı/çocukları sembolize edıyor olabılır Bence bu masaldan çıkarabıleceğlmız kıssadan hısse, alışageldığımız ev ıçı rol ayrımını, araştırmalar ışığında yenıden gozden geçırmemız gerektığıdır. (1) Dökmen U (1995) Sosyometri ve Psıkodrama Istanbul Sistem Yayıncılık (!) Bener ö (1989) Kadınların zaman ve para kul lanımı Yaymlanmamış doktora tezı H U Saglık Bılim Enstltusu (3) Imamoglu E O (1992) Evaluatlng his/her suc cess/faılura et breadwınnlng homemaking A case of double standards J ol Human Scıences, 11 (2) 19 31 (4)Goldıng J M (1990) Divlslon ot household labor straın and depresslve symptorm among mexıcan Amarıcans and nonhispanic whites Psychology ot WomenQuar 14,103 117 (5) Yaşın Dökmen 7 (1997) Çalışma cınslyet ve clnslyet rollerı Ile ev klerl ve depresyon lllşklsı Turk PslkolO|l Derglsl 12(39) 19 S3 .. Kaynaklar obursali@prizma.net.tr * Prof. Dr., Ankara Üniversitesi Cumhuriyet BİLİMTEKNİK • No' 548 20 Eylul 1997* Basan ve Yayan Yenı Gun Haber A|ansı A Ş • Genel Yayın Yonetmenı Orhan Erinç • Genel Yayın Koordınatoru Hikmet Çetinkaya • Yazı Işlerı Mudurlerı: Ibrahim Yıldız , Dinç Tayanc * Sorumlu Yazı Işlerı Muduru Fikret llkiz* Yayın Yonetmenı Orhan Bursalı • Grafık Yonetmenı Tüles Hasdemir • Reklanr Medya C. 5483