Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KISA HAB HAFTANIN GÜNDEMİ Teknolojide yeni yapılanmalar Teknoloji, son yıllarda bilim kurumlarımızın üzerinde önemle durduğu ana konulardan biri. Tübitak'ın gücünün önemli bir kısmını, ülkemizde teknolojinin gelişmesi için teknik, düşünsel ve mali altyapıyı hazırlamaya harcadığını ve bu alanda atılacak her adımı desteklediğini biliyoruz. Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı da Tübitak'la işbirliği halinde, teknoloji araştırmalarına destek vermek amacıyla kuruldu. Türkiye'nin, teknik ve mühendis beyinlerini, sermayesinin önemli bir kısmını, bilgi ve becerisini, teknoloji geliştirmeye, yenilemeye ve yeni teknolojiler yaratmaya seferber etmediği sürece, eknomik ve bilimsel alanda da gerekli atılımı yapamayacağı, artık tartışılmayacak kadar bilinen bir gerçeğe dönüşmüştür. Siyasetçilerimizin, siyasal partilerimizin bilincine henüz yeterince çıkmamış olmasına rağmen, bu gerçek, en azından bilimsel, teknik çevrelerde ve ekonomi, ile sanayi sektörünün bir kısmında biliniyor. Tübitak Marmara Araştırma Merkezi'nin Gebze'deki geniş arazisinin önemli bir kısmını (56 hektar) ayırdığı ve geçen hafta temeli atılan Teknopark da, Tübitak'ın bu çalışmalannın yeni bir aşamasını oluşturuyor. Teknopark'ın amacı, "Ulusal araştırmageliştirme faaliyetlerine ve uluslararası teknolojiye katkıları arttırmak ve Türk sanayiiinin ileri teknolojiye yönelimini hızlandırmak", olarak belirtiliyor. Teknopark'da kurulacak araştırma geliştirme üniteleri daha çok talebe göre şekillenecek, ancak Tübitak, bu arge faaliyetlerinin bilişim, biyoteknoloji, yeni malzemeler, çevre dostu gibi ileri teknolojilere yönelmesini istiyor. Çünkü bu teknolojiler yarının teknolojileri sayılıyor. Tübitak, daha doğrusu, Teknopark yönetimi, Teknopark'ta çalışmaya başlayacak şirketlere bilimsel teknik altyapı, danışmanlık, finansman alanında danışmanlıklar ve ortaklıklar kurulması gibi alanlarda hizmet verecek. Şirketler ise Teknopark içinde binalarını kendileri kuracak. Şimdiden 25 büyük şirketin, Teknopark'da yer almak için ilgi gösterdiği belirtilmekte. Teknopark'ın içinde yer alacak olan ve Kadir Has Vakfı'nın 50 milyar TL'lik desteği ile temeli atılan Kadir Has Teknoloji Geliştirme Merkezi ise, küçük işletmelere, yeni girişimcilere, pilot üretimlerinde ve arge'lerinde ileri teknolojiler alanında hizmet verecek ve çok daha geniş olanaklar sunacaktır. Türkiye'nin bilimsel teknik ve ileri ekonçmik güçleri, teknolojik yapılanmanın arayışlan içine girdi. ••? •••• • • Bu arayışların olumlu sonuçlanması ve çalışmaların meyvelerinin tez zamanda toplanması en büyük dileğimiz... Yılan zehini ticareti Toksinlerin ilaç sanayiinde kullanılması yılan zehirine talebi arttırdı. I rezilya ve dığer Latin Amerika ülkkelerinde yılan zehiri ticareti iyi "para kazandırıyor köylülere. Gramını 50 dolara satıyorlar. Tabii, aracılar bu zehirleri alıyor ve ilaç şirketlerine çok pahalıya satıyorlar. Orneğin Siga ilaç şirketinin listesinde aynı zehirin gramı 10 misli daha pahalı. Ama, çok aranan ve az bulunan Lachesis muta isimli toksinin gram fiyatı ıse 2500 dolara kadar çıkabiliyor. İlaç şirketlerinin doğal zehirlerin peşihirleri bir düzine değerli proteine ayrıştırılıyor. Bu proteinlerin çoğunun etkisi bile henüz bilinmıyor. Bu maddeler bugüne kadar yapay olarak elde edilemedi. Örneğin, Güney Amerika yılanı Crotalus durissus tirrificus'un zehırinden, farmakologlar, narkozda kullanılan maddeler, kansere karşı ilaç ve epılepsiye karşı ilaç gelıştıriyorlar. Brezılya'da yaygın olarak bulunan Bothrops Jararaca yılanının öldürücü zehirinden, kan basıncı yuksekliğine karşı kullanılan bir ilaçta bulunan proteın elde ediliyor. Sao Paulo'da Botucatu Üniversıtesi'nden araştırmacılar, söz konusu yılanın zehirinden deri yapıştırıcı doğal bir madde elde ettıler. Bu yapıştırıcı, amelıyatlarda kesilen deriyi mükemmel bir şekilde yapıştırıyor. öyle ki, geride bir iz bile kalmıyor Ayrıca da enfeksiyonları önlüyor. Zehir ticaretinin merkezi Miami. Burada 5 bin kadar aracı tüccarın dünyanın her yerine kilolarla zehır gönderdiğı biliniyor. Bu zehirin müşterileri ise daha çok Avrupa ve Israil'deki ilaç şirketlerı ve üniversiteler. Sağlıklı ve iyi bakılan bir yılan ayda 50 miligram zehir verebiliyor. Zehir ticareti nedeniyle birçok yılan kökünün kuruması tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Yılan zehirlerinin yüzde 90'ının yasal olmayan yollarla dünyaya sevkedildiği ileri sürülüyor. Önemli ilaçlar elde ediliyor ne düşmesiyle, Brezılya'da yılan zehiri ticareti görülmemiş boyutlarda canlanmış durumda. Köylüler zehirli yılan çiftlikleri oluşturuyor. Yılan çiftlikleri ve yılan zehiri ticareti yasal kontrol altında olmasına rağmen, yeraltı ticaretinin büyümesi önlenemiyor. Bilim adamları, toksinleri çoğaltarak ilaçlarda kullanmaya başladıktan sonra yılan zehirine olan talep çok arttı. İlaç şirketlerinin laboratuvarlarında yılan ze Gelecek cumartesi yeniden birfikte olmak umuduyla. Parmak izinden DNA eldesi O lay yerınde bulunan kan damlasından, seminal kalıntıdan, bir saç telinden ve hatta bir sigara izmaritinden DNA'yı izole etmek ve muhtemel kişilerin olaya karışıp karışmadığını bu yolla belirlemek, bugün adli tıp uzmanlarının rutin olarak kullandığı bir yöntem. Bu yolla elde edilen kanıtlar mahkemede bir kişinin suçluluğunu veya suçsuzluğunu ispat etmekte günümüzde yaygın olarak kabul görüyor. Avustralya'dan Dorschot ve Jones'un Nature'da yayımlanan makalesine* göre, artık parmak izinden de DNA'yı izole etmek mümkün. Oorschot ve Jones her parmak izinden yaklaşık 50 nanogram DNA izole edilebiliyor. Yaptıkları deneylerde parmak izinden izole edilen DNA'yı, aynı şahsın kanından ve ağız içinde elde et tikleri DNA ile karşılaştırdıklarında yüzde yüz benzerlik bulmuşlar. Kuru elle veya yeni yıkanmış parmaklarla tutulan objelerden daha az DNA izole ettiklerini belirtiyor araştırmacılar. Bu rapor, adli tıpta yeni bir çığır açacağı gibi, olay yerinde kanıt olabilecek objelerin toplanmasında polisin ve/veya adli tıp uzmanlarının daha dikkatli olmasını da öneriyor. Tabii ki başka bir uyarı, laboratuvarda DNA biyolojisi üzerinde çajışan bılım adamları için: Sık sık ellerinizi yıkamayı ve steril eldiven kullanmayı ihmal etmeyin; e.coli'den izole edeceğiniz DNA'nın içine kendi DNA'nızı kontamine etmek (bulaştırmak) istemiyorsanız. *Nature, Vol: 387, 19 June 1997, s. 767 Selim Cellek e posta: bursali@planet.com.tr Cumhuriyet BİÜMTEKNİK • No: 537 5 Temmuz 1997» Basan ve Yayan: Yeni Gün Haber Ajansı A.Ş. • Genel Yayın Yönetmeni: Ortıan Erinç • Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet Çetinkaya • Yazı Işleri Müdürü: Ibrahim Yıldız (sorumlu), Dinç Tayanç • Yayın Yönetmeni: Orhan Bursalı • Grafik Yönetmeni: Tüles Hasdemir • Reklam: Medya C. 5373