25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ĞİTİMİ miz bir yaklaşım vardır. Tasanmda anonimlikten uzmanlığa Ürünlerin doğadak! nesnelere benzetilerek, yapılmaya başlaması ve taklit yoluyla tasarlamanın hâkimiyetinin olduğu devirlerde, ürün yapanların yavaş yavaş ayrılmaya başladığı görülür. Urün, görülüp algılandıktan ve hatta kullanıldıktan sonra, çizime başvurmaksızın yaratılır. Bu devirdekı insanlar genellikle avcı oldukları için, asıl bannaklarından uzaktaki yerlerde kendilerini korumaya ve barınmaya ihtiyaçları vardır. Mamut avcılarının deri, kemik, taşlar ve dallarla yaptıkları çadırların Izlerine bugün Avrupa'da rastlanmaktadır. Bunlar insan zekâsının özgünlük ve yaratıcılık yönünde attığı en önemli adımlardır. Tasanm Eğitimi Tasarım yapmanın öğrenilmesi ınsanlık için çok uzun zaman almıştır. önceleri çevrede görülen nesnelere benzetme yaratıcılığın en önemli aracı olmuştur. Bugün bile doğada ve çevrede başka fonksiyonlara sahip nesnelere tasarımları benzetme en çok karşılaşılan durumdur. Üzerine basılan bır kütüğün dönerek kayması, ağır taşların yerini değiştirmek ıçın altına silındirik ağaç gövdelerinin konması, büyük asılıkla tekerleğin icadına yol açan bir înzetmedir. Tasarımcılar kendilerini her 3 kadar ayrı uçlar saysalar da, kendı ünlerini kendilerinden önceki tasarımcırın ürünlerine benzeterek yaparlar. ön}ki nesillerden öğrenilenler daha sonraki ssillere yenilenen tasarımlarla aktarılır. Bugün tasarımcı akademik ortamda yejir ve yasal yetkilere sahıptır. Dünyanın jr yanında 20. yüzyılda okullannın sayısı "tmış ve artmakta devam etmektedir. zellikle daha başarılı tasarımcılar yetiştimesi için tasanm eğitimi araştırmaları ~\em kazanmıştır. Eğitimin sözlüklerdeki klasik tanımı bir jreç olarak yetişmekte olan nesillere bi<mış fıkirleri, standartlan, bilgi ve teknikri aktarmaktır. Aktarılan bilgiler çağdaş enformasyon teknolojisinin ilerleyişi karşısında hızla eskimektedir. Bu nedenle, Batı ülkelerinde bilgi kadar sürecin öğretilmesine de önem verilmeye başlanmıştır. Yaratıcılık da bu süreçlerden biridir. Yaratıcılık için gereken ortamın hazırlanması ve yaratıcılığa yardımcı yaklaşımlann eğitimle öğretilmesi olanağı vardır. Eğitim, artık kişiye mal edilmiş bir öğrenme sistemi olarak kabul edilmemektedir. Tasanm eğitimi de bundan bağımsız olamaz. Eğitim teknolojisi, optimum öğrenme durumunun yalnız eğitsel araçlarını değil, aynı zamanda kendi kendine öğrenme sürecini de tanımlar. Görsel sanatlarda, endüstri ürünleri tasarımına ve mimarlıkta Bauhaus endüstriyel teknolojıye ve onun gelecekteki gelişimine ışık tutan metot ve tekniklere yönelmişti ve bu bir devrimdi. Çağımızda bilgisayar teknolojisine, videolara, televizyona, CD rom'a ve onların gelecekteki gelişmesine yardımcı araçlar olarak bakmak gerekmektedir. lletişim teknolojileri soyut stüdyo çalışmaları yerine, bilişsel bir çerçeve oluşturulmasına yardımcı olarak, aktif ve kişiselleştirilmiş bir öğrenme ortamını oluşturur. BtLGtNtN I TEMSÖJ Kahire Mısır Müzesi'nden bir sandalye. [ ÖĞRENME I 1ALGELAMAI Görme, algılama, öğrenme, düşünme bütün ınsanlarda var olduğu kabul edilen yaşama ve kişilik özellikleridir. Tasarlama eğitiminde algılama, öğrenme ve bilginln temsili üçlü bir model oluşturmaktadır. Bu model öğrenenin beynindeki bilişsel kapasıteye ve bilişsel strüktüre bağlıdır. öğrenme insanın kendi kontrolu altında, kendisinin bilgiyi seçmesi ve yeniyi algılaması ile oluşur. Buradaki yeni başka ları için yeni olmayıp, öğrenen için daha önce bilinmeyendir. öğrenme, tasarımı öğrenen için karmaşık alanın anlaşılan kurulan ilişkilerine göre artar. llişkileri anlayabilme derecesi karmaşıklık oranını azaltır. Algısal yönden tasanmı öğrenme, her insan için ayrı olup, öğrenen için yaratıcı bir eylemdir. Bu nedenle öğrenmeyi tasa rımın kendisi olarak tanımlayan Gordon Pask gibi sibernetikçiler bulunmaktadır. Tasanm yaparken tasarımcı birikmiş bilgileri öğrenip, onun üzerine yenilikler ekler. Yepyenı bir tasarım bile içinde bulunulan kültürün birikimlerinin sonucunda ortaya çıkar. Birikim olmadan tasarım olamaz. Bu nedenle öğrencilerimize, genel kültürlerini genişletmenın ve geliştirmenin tasarımın önemli gerekliliklerinden birisi olduğunu açıklanz. öğrenilen, bilginin depolanması bugün tasanm eğitimi için en önde gelen konulardan biridir. Olgu ve gerçekleri algılamada, biliş, duyu ve duygularla elde edilen bilgileri depolamada, mantık ilişkilerlni kurmada tasarımcının yetkin olması gereklidir. Tasarlama eylemi son ürünü, bilginin takdim edildiği bir modeldir. Bu model bir yazı, bir şema, bir maket ya da ekrandakı bir çizim olabilir. Fleşîk donemlerinde tasanm çıraklarına aktarır. Ancak, usta olan bir kişl, ayrı ve tek başına mesleğini uygulayabilir. Bu devrin en önemli ekonomik kuruluşu loncalardır. Bugünkü okulların yerini Katalanca "Llonja"dan gelmekte olan loncalar almıştır. Yetkililerin, pîrin ya da ustanın onayı olmadan, yaptığını tam öğrenmeden, bu kademelerde ilerleme olanağı yoktur. Çıraklık, kalfalık, ustalık dereceleri vardır. Bir kademeyi atlamak için belli derecede başan yani yaratıcılık ve beceri göstermek gereklr. ..;v . ran lanılmakta olanjilenlerin, beceri Bu klşller henüz arda ve ürünlerrlama ve yapım yoktur, tasanm manlaşmayı da ini yanındaki çııe, ürün yoluyla olmaktadır. Hâ/anır. rilmesinin de bu ler, stiller ortaya ı. bu devirde gö>sans gibi bugün kalıplar ustadan da, malzemenin ı el maharetiyle ın sonraki nesle, Tasanm İçin Öğrenme Sistemi Tsarımın öğretilebilmesi için bir öğrenme sisteminin oluşturulmasına gerek vardır. öğrenme sisteminin en önemli blleşenleri arasında öğretenler (eğitici), öğrenenler (öğrenciler), öğrenme araçları, öğretim dili, öğretimin içeriği sayılabilir. Diğer bir boyut ise bu sistemin organizasyonudur. Ister bir bilim adamının doğanın suiannı keşfedeceği bir deney ortamı kurması olsun, ister bır yazarın romanını kurgulaması, isterse bir mühendisin yeni bir teknoloji ortaya koyması olsun hepsi için benzer tasarım sistemi organizasyonlarına gerek vardır. Bir şeyi yaratmak için bilinçli olarak geçilebilecek adımları veren ortamların hazırlanması gereklidir. Öğretenler: öğretenlerin, çağdaş eğitim teknolojisinin gereklerine göre, eğittiği Altm oran hetmzonunun gullfiml grup daha aktif ve kendisi daha pasif kalmayı bilecek şekilde eğitilmeleri gerekir. Eğer, tasarımın ve yaratmanın önemi bir gerçek olarak kabul ediliyorsa, öğretmenlerin her yaşta bu yönde eğitilmesi ve gelecek kuşaklar için hazır duruma getirilmesi gerekir. Araçlar: Tasarım ve yaratıcılık eğitiminin en güçlü aracı, tasanmın yapıldığı, yaşandığı ortam içinde olmak ve bizzat o ortam içinde tasarlama eyleminde bulunmaktır. ABD'de orta öğretim öğrencilerine tasarım ve teknoloji eğitimi fabrikalar ve atölyeler içinde yaptınlmaktadır. ^ Öğretilenler: öğretilecek olanlar öğrencinin çeşitli alanîarda gerçek yaşamda ve her gün karşılaşacağı konular içinden, o alandaki meslek adamlarının yardımıyla seçilebilir. önemli olan, öğrenciyı yenilığe götürecek yaklaşımlann ve düşünme tarzının verilmesidir. Geliştirllmek istenilen teknolojiler, yenilik bekleyen her türlü konu öğretilecekler arasına sokulabilir. Yukarıda tanımlanan sistemin ülke yararına olacak şekilde oluşturulabilmesı için bazı politıkaların saptanmasına ve ülke çapında bir ön çalışma yapilmasına gerek vardır. * Prof. Dr., İTÜ Mimariık Fakültesl, Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümu llk mimariık ustalan Bilimsel ve teknik gelişmelerin, denenmiş örneklerin geliştirilmesine katkısı olmaya başlar. Uzmanlaşma ortaya çıkar. Duvarcı ustası, dülger, marangoz, inşaat ustası gibi özellemiş meslekler görülmeye başlar. Batıda bugünkü anlamda mimariık mesleği, 17. yüzyılda da doğmuştur. önceleri, mimariık tasarımları yapanlar, zanaatkâr olarak çalışıyorlardı. "Master of Architecture", yani mimariık ustası unvanı, bir zanaatkârın birkaç binası ayakta durduktan sonra kendisine verilirdi. Atölyeler ve mimarlann stüdyoları giderek birer mimariık ve zanaatkâr okulu hallne dönüşür. Bu okullarda mimar yapımcı olarak yetlşir ve ustalaşınca görev üstlenir. Rönesanstan başlayarak ortaya çıkan bu atölye okullar ve onları takiben 19. yüzyılda ortaya çıkan Fransa'da Akademi BeauxArt ve ABD'de Chicago Okulları, atölyelerin devamı olan stüdyolardır. 18. ve 19. yüzyıllarda endüstrileşmenin giderek hızlanması ve seri üretimin hâkim olması toplumun yapısını da değıştırir. Ürünlerin hızla ve seri haünde, çok sayıda, ucuz üretılmesı, yepyani bir devrin hem tasanm, olur. Seri üretim, tek ürünün değil, çok sayıda ürünün ucuza mal olması prensibiyle birlikte, deneme olanaklarını ve örneğini (modelini) önceden görme zorunluluğunu da beraberinde getirir. Bu durumda, tasarlayıcı bir artızan, zanaatkâr olma durumundan uzaklaşır ve yavaş yavaş zihni tasarlama ve uygulama arasında farklılaşma ortaya çıkar. B. Fijller 96 sergisi 5567
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle