22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KISA H A B E R SOSYOLOJİ Eczacıbaşı Araştırma DesteğM996 Ödülü İletişimi engelleyen külturel farklılıklar Insanlar arasındaki sosyokültürel farklılıklar, karşılıklı anlaşmanın önünde büyük engeller çıkartabilir. Sınan Çava* • nsanların anlaşması sağlıklı bır ıletı I şımle mumkundur Sevgı, dostluk M dayanışma ışbırlığı, geçım gıbı butun guzellıklerın temelınde ıletışım yatar Kışılık yapısı bır tarafa bırakılacak olursa, ıletışımı bulandıran en onemlı köstekler tarafların değışık sosyokulturel kokenlerden gelmelerıne bağlıdır Çunku bırçok ıletışım sembolu, kulturlere gore farklı anlamlar ıfade eder Aslında çok değışık uygulamalar çar pıcı ozelhklerıyle ortaya çıkıp tanınıyor Taraflar da ıletışıme ona gore hazırlıklı oluyor "Alman usulu" deyımını hepımız bılırız Tanıştığımız bır Alman'dan bıze bır ıçkı ısmarlamasını zaten beklemeyız Bır uzak ulkede bıze gore çok acayıp bır selamlaşma bıçımı varsa ve o ulkeye gıtmek durumundaysak bundan zaten haberdar oluruz Asya'nın Bhutan krallığında "ellerını one doğru kavuşturup dılını çıkartarak (') selam ver me" (Schaefer, 1983 57) böyle bır ornek olabılır Oyleyse asıl sorun, oyle çok belırgın olma dığı ıçın genel kulture aktarılmamış daha kuçuk, daha bellı belırsız, daha gızıl farklılıklardan kaynaklanıyor demektır Ama bu kuçuk farklılıkların olumsuz tesırlerı yenne gore çok buyuk olabılır Mutlaka anlayış farklılıkları başka başka ulkelerde daha fazla sayıda ve daha keskındır Ama aynı ulkenın altkulturlerınde de yok denemez Mesela şehırlı bır ınsanın kıbarlığı ve bıreycı tutumu, koylu tarafından soğukluk addedılebılır Koylunun sevecen ve ılgılı tutumu ıse şehırlı tarafından ustune vazıfe olmayan ışlere ka rışmak dıye yorumlanaÇok ılgınçtır Turkıye'dekı unıversıtelerın geleneklerı bıle bırbırlerıne gore değışıklık gosterır Kuruluşu eskı, bınası şehrın ıçınde ve şato ızlenımı veren, 1940'larda Almanya'dan kaçıp bıze sığınan profesorlere ev sahıplığı yapmış (boylelıkle katı Al man dısıplınınden de nasıbını almış) bır unıversıteyı ele alalım Burada yaşlıca hocaların elı opulur Onların huzuruna kolay kolay çıkılamaz Alınan notlara ıtıraz edılemez öte yanda yenı bazı unıversıteler vardır kı kampus mımarısınden başka sos yal hava da Amerıkan koleılerınden esıntıler taşırv Hocaya kolayca ulaşmak, hatta onunla tartışmak mumkundur Hoca oğrencı yemekhanesıne gırıp yemek yer Erkek hoca bayan oğrencının mantosu nu tutar Kravat ceket yerıne kot pantolon ve kazak gıyer Insanların konuşurken bırbırlerıne ne kadar yaklaştıkları bıle kulturun belırledı ğı bır kıstastır Ortadoğu ınsanları bırbırlerıne çok yakın dururlarken Bdtılı top lumlarda kışısel alanların sınırları daha uzakta kalır Freedman Sears ve Carl Smıth'ın (1993 587) verdıklerı şu çarpıcı mısalı dınleyelım 'Bır Amerıkalı ıle bır Pakıstanlı konuş mak ıçın yan yana geldıklerınde bır sorunları vardır Amerıkalı yaklaşık olarak 95 125 cm uzakta durmayı tercıh eder Pakıstanlı ıse genelde çok daha yakın bılır T ürkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı TESEV'ın, Dr. Nejat Eczacıbaşı Vakfı'nın katkılarıyla sunduğu Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Bılımsel Araştırma Desteği 1996 Ödulü'nu kazananlar belırlenmıştır Prof. Dr. Taner Berksoy, Prof. Dr. Üstün Ergüder, Prof. Dr. Çelık Kurdoğlu, Şükrü Elekdağ, Alı Gevgılılı, Ziya Müezzınoğlu, Doç. Dr. Atılla Eralp, DR. Şule Kut, Prof. Dr. Baran Tuncer'den oluşan TESEV Seçıcı Ku rulu, Doç. Dr. Kemal Kirişçi, Yard. Doç. Dr. Mıne Eder ve Yard. Doç. Dr. Ali Çarkoğlu nun "Ortadoğu'da Siyasi Işbiıiiği ve Ekonomik Bütünleşme" başlığıyla onerdıklerı araştırma pro)esının desteklenmesını kararlaştırmıştır Boğaziçi Üniversitesi öğretım uyelerının araştırma projesı, Türklye'nın bolgesel dış polıtıkasını orta ve uzuri donemde ele alarak, Ortadoğu'dakı karmaşık ekonomik ve sıyasal ılışkılerı, Türkiye'nın yaşamsal çıkarlarınıyakından ılgılendıren guncel gelışmeler ışığında ıncelemeyı amaçlamaktadır Devlet polıtıkalarının ayrıntılı çozumlemelere dayanan genış bır bakış açısıyla oluşturulmasına katkıda bulunmayı hedefleyen araştırmanın, 1996 yılı sorıuna kadar bıtırılmesı tasarlanmaktadır TESEV'ın Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Ödulü'nu geçen yıl kazanan, Turan Aydın ve Olgan Bekar yonetımındekı "Türkiye'nin Orta ve Uzun Süreli Ekonomik Çıkarları Açısından TürkiyeRusya llişkileri"nı ınceleyen projeyle, Prof. Dr. Birol Yeşilada ve Prof. Dr. Mahinur Fisunoğlu'nun "Ortadoğu ve Orta Asya Türk Cumhurıyetleri'nde Türkiye'nın Potansiyel Etkılerı"nı araştıran proıelerı tamamlanarak, onumuzdekı gunlerde kamuoyuna açıklanacaktır key/lıbs.html dosyasında bulabılırsınız bılserv@bılkent edu tr adresıne gonderılecek send inotturkey/libs.html komutu sıze bu dosyanın guncel halını getırecektır Anadolu U gopher //gopher.anadolu edu tr Anadolu U http //www anado lu edu tr Başbakanlık Mevzuat Bankası t e I net //edpmv basbıb gov tr Bılkent U telnet //blıss bılkent edu tr guest Tubıtak Kut telnet //sıde tetm tubıtakgovtr LIBRARY Tubıtak Verı Tabanları telnet //kalkan tetm tubıtak gov tr bodrum1 Merkez Bankası t e I net.//tcmb580 tcmb gov tr tcmb Mıllı Kutup telnet //kıtap mkutup gov tr okur Maras KSU t e l n e t / / m a ras ksu edu tr kıtap/kıtap ODTU telnet //beluga cc.metu edu.tr metulıb/metulıb Burada telnet olan yerlerde 3 sutundakı bılgıler kullanıcı/şıfre şeklınde değerlendırılmelıdır Bazı yerler şıfre ıstemezler Bunun dışında Anadolu Unıversıtesı kutuphanesını e posta ıle taramak mumkundur kybele@vm.baum.anadolu.edu.tr adresıne ılk sutundan başlayacak şekılde açıkla kelımesını gon dermek yeterlı olur * akgulfâbılkent edu tr durmak eğılımındedır Her ıkısının de kendı tercıhlerıne uygun davranamayacakları açıktır Eğer külturel farklılıkların farkında değılseler, odanın ıçınde kuçuk bır dans gosterısınde bulunabılırler Pakıstanlı kendısını rahatsız edıcı derecede uzakta bulur ve yaklaşmaya çalışır Bunun uzerıne Amerıkalı rahatsız olur ve gerı çekılır kı, bu Pakıstanlı'nın tekrar yaklaşmasına neden olur" Fızıksel temas da oyle bır konudur Unıversıteyı Amerıka'da bıtıren bır genç anlatmıştı Amerıkaya geldığının ılk gunlerınde bır Amerıkalı'dan sıgarasını yak mak ıçın ateş ıstemış Adam bunun sıgarasını tutuşturunca o da Turkıye'dekı gıbı, adamın çakmağı tutam parmaklarına muteşekkır bır edayla şoyle bır do Dokunmanın dılı ve göz teması fırsatı bulamadığı konuyu bıze açtı Ba bası şoyle dermış "Benım gozume bakmaya curet ettığın gun kendını kollamaya da hazır oM' Eskı Persler gıbı bazı Doğulu toplumlarda da buyuklerın, hele hele kralın, gozune bakmak şoyle dursun yuzune bıle bakılamazdı Hatta kralın koynuna gıren carıyesı bıle başını kaldırıp hazretın gozlerıne oyle derınden derıne bakmak ımtıyazına sahıp değıldı1 Kadının horlandığı toplum kesımlerınde amıre ıtaat konusu, profesyonellık açısından yanlış dıyebıleceğımız bır yorumlama sonucu, astust ıletışımını zedeleyebılır Dr Sarpyener'ın (1992) Marmara Unıversıtesı nde bır yonetım der sınde getırdığı ornek ılgınçtır Bazen bır ış yerınde bır ast, kendısıne buyurgan bır tavırla emır veren patrona "Ne bağırıyorsun? Ben senın karın mıyım''" dıye karşı çıkabılır' Kışılığı henuz oturmamış bazı ergenlerde argo ozentısı yaygındır Argoya tanıdık olmayan bırısı ıçın bu da bır ıletışım engelıdır Aslında argonun külturel boyutları daha onemlı Amerıka'da sıyahı altkultur lerde Mıller'ın (1967) belırttığı gıbı "sertlık, erkeklık, cıngozluk" buyuk değerlerdır Argo da bu değerlerın bır parçası oluyor Bıçkınlık, dolayısıyla erkeklık emaresı sayılıyor (Bazı araştırmacılar boyle ortamlarda erkeksılık meselesıne bu kadar ağırlık verılmesını, genellıkle babanın bulunmadığı bır evde oğlan çocuğun sadece an ne tarafından buyutulrnesıne bağlarlar Baba gurbettedır, hapıstedır, olmuştur veya hıç ortada yoktur Çocuk, baba fıgurune hasrettır anneye benzemeyı kabullenemez) kunmuş Adam bırden hıddetle bızımkinl ıtıvermış' Yanı o kulturde bu hareket bır cınsel sapıklık yaklaşımı olarak yanlış yorumlanmış Konuşurken karşındakı ınsanla goz te ması kurmak da kulture bağlı bır mesele "USCC Cır 350 1" adlı dokumanın 'EO 19" altbaşlıklı kısmının 9 sayfasında şu cumleyı goruyoruz ' Hıspanık etnık kokenlılerde ast, bır saygı nışanesı olarak goz temasından kaçınır Anglo kulturunde ıse göz temasından kaçınmak astın durust davranmadığı ve bır şeyler sakladığı anlamına gelır ' Ben Amerıka'da bulunduğum sırada bu yorum farkının canlı bır orneğıne tanık olmuştum Hısponıklerde goz tema sından kaçınmak dınsel kaynaklı olsa gerek Çunku Meksıka Katolık mezhebıne tabıdır Beyaz Amerıkalılar'ın buyuk çoğunluğu ıse Protestan'dır lllınoıs eyaletınde Chanute ussunde kurstaydım Bır gun ders oğretmenı göz teması meselesıne degındı Ustun gozu ne bakmayan astın şuphelı bır halı olduğunu soyledı Katolık bır havacı vardı Soz ısteyıp bu durumun kendı mezhebıne uymadıgını belırttı Ogretmen "ben gozunu kaçıranın samımıyetıne guvenmem' dıye ısrar edınce hdvıcı 'com on sır'? dıye feveran ettı O sırada zıl çaldı Tenefuse çıkınca ogretmene ızah etme Zamana rıayet ve dakıklık de ıletışımın onemlı bır unsurudur gelışmış toplumlarda otobus, tren, uçak, ış göruşmesı kovalayan ınsanlar tabıatıyla dakıktırler Goruşmeye geç gelmek saygısızlıktır Sağlıklı ıletışıme baştan vurulmuş bır darbedır Oysa gelışmemış toplumlarda hayat duragan, vakıt de ona gore onem sızdır Bu baglamda do ğunun bır ozellığı olan "keyıf kavramı nın muhakkak zama nın bol olmasından ortaya çıktığını duşu nuyorum Doğulu'nun anladığı manada ke yif Batılı içın egzotık (yabancıl) bır konu Farvvell (1964 63) Ingılız gezgın ve pro fesyonel seruvencı Sır Richard Burton'u (18211890) anlattığı kıtabında, Burton'un ağzından bır keyıf (kayf) tanımlaması nakledıyor Burton'a gore Doğu'dakı bu hayalcı sukunet halı Batı dakı yoğun ve ener|ik koşturmacanın zıddıdır Doğuda ıstırahat ve golge ınsana yeter Bu şartlarda tutun tellendırırken kahve veya şerbet yudumlarken sohbet etmek zorunluluğu bı le ınsana angarya gelebılır 1 Keyfe karşı yapılmış bır mudahale olabılır Farklı kulturlerın olası bır fızıksel tehlı keyı cıddıye alışları da çok farklı olup ıle tışım surecını ona gore etkıler Amerıka'da Texas'ın Lackland ussun de kursıyer ıken, bır oğleden sonra derse gecıkmış bınaya kestırme olsun dıye yangın çıkışından dalmıştım O esnada bına amırıyle burun buruna geldım Benı tanıyan takdır eden, zaman zaman da şakalaşan bu ınsan bırdenbıre değıştı Kaskatı bır resmıyetle ve kesın bır dılle bu hareketı bır daha yapmamam ıçın benı uyardı Şaşırdım kaldım1 "Bu kapıyı kullanmanın oyle buyuk bır curum olduğunu bılmıyordum" dıyebıldım Sonradan duşundum Hayatı esasen kadercı bır qoruşle yorumlamak başka tamamen olgucu (pozıtıvıst) bır qozden Lütfen sayfayı çevırınız. Randevu saatıne uymak... 4739
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle