02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ARAŞTIRMA DENİZ ARAŞTIRMALARI AŞIİI sivrisinekler TÜBİTAK ve NATO Karadeniz için el ele Tıının Beşıktepe (*) Sıvrısıneklerın aşılanması gerçekleşırse bırçok bulaşıcı hastalık onlenebılecek. K S ıvrısıneklerden kaynaklanan sıtma ve bulaşıcı bır humma turu olan dang gıbı hastalıkların onune geçılrnesı yonundekı çabalar genellıkle ınsanların aşılanması ya da sıvrısıneklerın zphırlı ılaçlarla yok edılmesını ıçerıyordu Ne var kı her ıkı yontem de bu yolda kesın bır çozum saglayamadı Rıı arada soz konusu hastalıkfarın gıderek yayıldıgı sıvrısıneklerın sayısındakı artışın bır turlu onune geçılemedığı ve bu canlıların artık zehırlı ılaçlardan da etkılenmedıklerı bıldırılıyor Kolorado Eyalet Unıversıtesı bılım adamlanndan Ken Olson ve ekıbı şımdı bu soruna bır çozum getırmek amacıyla yepyenı bır yol denıyor Insanlar yerıne sıvrısıneklerı aşılayarak bu canlıların bagışıklık kazanmalarını saglayan ekıp boylece soz konusu hastalıkların ınsanlara geçmesını dolaylı yoldan engellemeyı hedeflıyor Sıvrısınegın salyasından ınsanlara bulaşan dang vırusu çogu sıvrısınek kokenlı vırus gıbı genetık ozellıklerını RNA olarak taşıyor Dang RNA sının tamamlayıcı bır bolumune ılışerek onemlı bır vırus proteınının yerıne geçecek bır RNA şerıdını yapay yollarla ureten Olson daha sonra bunu sıvrısınek kokenlı bır vırus olan ve ınsanlarda çok cıddı belırtıler yaratmayan Sındbıs vırusune yerleştırdı 26 sıneğe uygulandı Sındbıs vırusu sıvrısınek hucrelerı ıçınde çogalırken bır yandan da uretılen RNA şerıtlerınden kopyalar oluşacak ve bunlar çevredekı dang vıruslerıne ılışecektı Boylelıkle değışen RNA gereklı proteının oluşması ve yenı vıruslerın bır araya gelmelerını engelleyecektı Bu yöntemı 26 sıvrısıneğe uygulayan Olson uygulamadan ıkı hafta sonra deneklerı ınoeledıgınde bırı dışında tumunun dang vırusunden yoksun olduğunu gordu Olson a gore salyalarında dang vırusu olmayan sıvrısıneklerın bu hastalığı ınsanlara bulaştırmaları da olanaksızdı Olson un gelıştırdığı bu yontem bu tur vıruslerın yayılmasını engelleme yolunda atılmış onemlı bır adım sayılıyor Sıvrısıneklerde yapılacak genetık değışıklıkler yoluyla bu hastalıkların tumuyle yok edılmesı ıçın vıruse karşı kazanılan dırencın yavrulara dd geçmesını sağlayacak bır yontemın gelıştırılmosı gerekıyor Olson un yontemının başka bulaşıcı hastalıkların engellenmesıne de ı&ık tutması beklenıyor (r u) aradeniz ekosıstemı nehırlerle taşı nan kırletıcılerdekı artış ıklımsel de gışımler aşırı balık avcılıgı ve egzotık odnlı turlerının gelışerek ortamı ıstıla et mesı sebeplerınden dolayı son 10 yılda bozulmuştur Bu durum su ortamında mevcut her boyuttakı canlı organızmayı et kılemıştır Toplam hacmının % 87 sının oksıjensız su kutlesı ıle kaplı olması yuksek verımlılı gı nehır gırdılerının fazla olrridsı ve dığer denızlerle binırlı su alışverışı gıbı nedenlpr den oturu Karadeniz, duııya dcnızlerı ara sında tekıl bır ornektır Yarı kapalı bır ıç denii olması dolayısıyla alt <uhrın y ııı ıl gırdıler snyosınde yenılerımesı guçtur Dı yer dunya denızlerı ıle tek baglantısı olan Turk bogazlar sıstemının (Ist ınbul Boyazı Marmara Denızı ve Çanakkale Bogazı ıçsel dınamıgı sınırlı su degışımınp neden ol maktadır Aynı zamanda yuzey sulurını dıp sulaıdan ayıidiı yuçlu tdbakalaşma dıkey karışımı engellemektedır Sonuç olarak dı rekt atmosfer tarafından havalandırılan yaklaşık ust 150 m sınden daha derın kı sımlarda kalıcı bır oksıjensız yapı oluş muştur Karadeniz ın yuzey alanı drenaj alanının beşte bırı kadardır Drenaı alanının ıçıne sadece kıyısı olan ulkeler degıl toplamı 12 yı bulurı bazı Avrupa ve Asya ulkelerı de gırmekte VP bu ilan ıçerısındo yaklaşık 165 mılyon ınsan ydşanıaktadır insan kay naklı sorunların en etkını yuzey sularında ve kıyı bolgelprınde oluşan besın fnzldlıyı dır Ozellıkle Karadeniz ın kuzey batı kıs mındd yer alan Tuna, Dınyeper ve Dınyester nehırlerı gpnış bır alanı taradıktan sonra havzaya dokulmektedır Bu nehırle rın taşımış oldugu sanayı ve evsel atıklar çevre saglıgı açısından tehlıke yarattıgı gıbı Karadeniz ın yuzey sularında besın tuzları tazlalığı da yaratmaktadır Dunya denızlerı ıçınde çevresel sorunla rı en şıddetlı olanı Karadeniz dır Devletle rarası Okyanus Komısyonu nun yaptıgı çalışmnlarda kırlılık açısından en kotu notu Karadeniz almıştır Insan kaynaklı etkılerın yanında ıklımsel degışımler de Karadeniz ekosıstemı uze rınde pek çok değışıme sebep olmuştur Butun bunların yanı sıra Karadeniz Kuzey batı Atlantık ten gelen gemılerın balast su larında kazara taşındıgı sanılan ktenefor turu (Mnemıopsıs mccradyı) tarafından ıs tıla edılmıştır Mnemıopsıs mccradyı bıl hassa uretımın yuksek oldugu denızlprde bulunan çok obur bır zooplankton tuketıcı dır Bu egzotık tur ozellıkle hamsının besı nıne ortak olmuştur Butun bu faktorlere bıt de aşırı avlanma eklenınce balıkçılık son yıllardd % 80 urun kaybına uğramıştır 1960 lı yıllarda bol mıktarda bulunan ve ekonomık degor taşıyan 26 balık turunden yalnızca 6'sı gunumuzde tıcarı onem taşımaktadır Sık rastlanan oksııen eksıklıgı ve zaman zaman oluşan oksıjen yoklugu besın fazlalığından ılerı gelmekte ve kıyı bolgelerdekı denız dıbı hayatı neredeyse yok etmektedır 1991 yılında Romanya kı yılarında yalnızca oksııen tukenmesınden dolayı dıp balıklarının % 50 sının oldugu tdhmın edılmektedır Denız suyunda ışık yayılımının azalması sonucu ekonomık de qerı bulunan sıg su yosunu Phyllophora stoklarında 'A 95 azalma gozlenmıştır Bellı başlı deltamsı sulak alanlar ve bunlara aıt habıtat gerı donuşu ımkansız bır şekılde yok olmaktadır Zararlı yosun baskınları (red tıdes) sıkça gorulmektedır Fıtoplank ton turlerının doğasında ve topluluk yapıla rında degışıklıkler meydana gelmekte fı toplankton çeşıtlıhğı kaybolmaktadır Ağır metaller, zararlı canlılar ve karasal kaynaklı hıdrokarbonlar (ozellıkle Tuna dan çok yuksek mıktarda) kımyasal ve mıkro bık kırlenmeye sebep olarak halk saglıgını ve turızmı tehlıkeye sokmaktadır Karadeniz de meydana gelen olaylar ul ke ekonomımızı ve ınsanımızı doğrudan et kılemesının yanı sıra dunyanın dığer bol gelen ıçın doğanın bır uyarısı olarak da ele alınabılır Boylelıkle Karadeniz den ogrenı lenler dunyanın dıger denızlerını korumak ta yardımcı olabılır Karadeniz dunyanın dığer bolgelerındekı benzer oşınografık olayları anlamak ıçın yapılan dısıplınler arası modellerin test edılmesı ıçın doğal bır arenadır Insan kaynaklı etkılerın, atmosferık ve ıklımsel değışıklıklerm dengeye ulaşmamış bır ekosıstem uzerındekı etkılerını araştırmak C) Modelleme 2325 Mart 1995 ta rıhlerı arasında Sofya da (Bulgarıstan) yapı lan ılk toplantı da belırlenen esaslar dogrul tusunda degı şık modeller Karadeniz e uygulandı Bu modelleme ça lışmaları OD TU Denız Bılımlerı Enstıtu su ve projede yer alan dığer enstıtulerden bılım adamları nın yanı sıra Vırjınya Denız Bılımlerı Enstı Dunya denızleri ıçınde çevresel sorunları en yoğun ve kırlılıgı en tusu Washıngton Unı fazla olan denız Karadeniz. versıtesı Har vard Unıversıtesı ve Massachusetts Tek resel ve oşınografık verılerden oluşan verı noloji Enstıtusu nden (MIT) bılım adamları tabanını butun Karadeniz ulkelerınde oluştarafından yurutulmektedır turmak ODTU DBE den Prof Temel Oğuz un (ıı) Ortak yapılacak araştırma ve gozlem Amerıkan Bılım Vakfı ndan aldıgı destekle ler ıçın gereklı olanak ve araçların projeye MIT de yuruttugu çalışmalar netıcesınde katılan butun Karadeniz ulkelerıne temını Karadeniz akıntı sıstemlerının klımatolojısı ıle bılımsel araçların tek bıçım olmasını çalışıldı Bu çalışma ıle Karadeniz ın akıntı saglamak ve karşılıklı eğıtım çalışmaları sıstemı ılk defa detaylı bır şekılde ortaya yapmak kondu Ayrıca bır boyutlu model yardımıyla (ın) Fızıksel olaylar ve kıyısal gırdı değı Karadeniz fıtoplankton ve zooplanktonları şımlerının Karadenız ekosıstemının alt ya nın mevsımsel degışımlerı ıncelendı şam duzeylerıne yaptıgı etkılerı anlamaya Y Doç Şukru Turan Beşıktepe Har yonelık dınamık ekosıstem modellerını vard Okyanus Modelı nı Karadeniz e uygu oluşturmak ladı Bu model ortak denız seferlerınde el de edılen bulgularla başlatılmakta ve daha sonrakı gunlerde Karadeniz ın fızıksel kım istanbul toplantısı yasal ve bıyolojık durumu tahmın edılmektedır Bu model son gunlerde okyanus bı 16 Eylul 1996 tarıhınde TUBİTAK ve NA lımcılerın en çok ugraştığı konulardan bırı TO Istıkrar ıçın Bılım Programı tarafından olan denızlerdekı fızıksel kımyasal ve bı ortaklaşa olarak İstanbul da duzenlenen yolojık olayların gerçek zamanda tahmını ve NATO Bılım Komıtesı uyelerının de ka konusunda en başarılılarından bırısıdır Ile tıldıgı toplantıda halen yurutulmekte olan rıkı aşamada uydudan alınan verılerın mo bu projeden bugune kadar elde edılen sodelde verılmesıyle gerçek zamanlı tahmın nuçlar degerlendırılmıştır Pro|e danışmanı ler yapılabılecektır Uydu verılerının modele ve Maryland Unıversıtesı profesorlerınden verılmesıyle ılgılı metod çalışmaları halen Neıl Anderson un açılışını yaptıgı ve yo yurutulmektedır npttıgı oturumlarda ılk konuşmayı yapan Projenın bılımsel başarısı bu proje so NATO SfS Programı yonetıcısı Chrıs De nuçlarından yapılan bılımsel makalelerle VVıspelaere bu pro|enın NATO nun yenı olçulebılır Projenın başından bugune ka hedeflerınden olan DoğuBatı ışbırlığı ıçın dar elde edılen sonuçlardan hakemlı dergı başarılı bır omek teşkıl ettığını belırttı Da lerde 20 makale yayımlandı 5 tane de ya ha sonra konuşan TUBİTAK Başkan Yar yıma sunuldu Bunun yanı sıra da 31 adet dımcısı Prof Namık Kemal Pak bu projeteblığ projede yer alan bılım adamları tara nın hem NATO hem de Turkıye de yurutu fından değışık uluslararası konferanslarda len proıelerın amıral gemısı olduğunu belırsunuldu terek projenın onemını ve başarısını vurgu(*) Yard Doç. Dr., ODTU Denız Bılımladı lerı Enstıtusu Mudur Yard , Erdemlı, Içel ıçın Karadenız uygun bır laboratuvar oluş turmaktadır Ulusal denız kaynaklarımızın korunmasını yararlı kullanım olanaklarının araştırıl masını ve gelıştırılmesını denız hak ve menfaatletımızın uluslararası platformlarda korunmdsını sağlayacak bılgı bırıkımının oluşturulmasını denızlerımızın (ızıksel kımyasal jeolojık ve bıyolojık yapısını ve dınamık olayları tanımlamnya yonelık bı lımsel vprılprın sdglanmasını amaçlayan Ulusal Denız Olçme Izleme ve Araştırma Programı, 1986 yılındı TUBİTAK YDAB ÇAG ın kourdınasyonu ve DPT desteğı ıle başlatılmıştır Bu program çerçevesınde oluşturulmaya başlanan verı tdbanı ve bılgı bıııkımı ^dypbinde genelde Turkıye yı çev releyen denızler ve ozellıklp de Karadeniz inlaçılrmya başlanmıştır Yurutulen bu çalışmalar sadecp Turkıye kıyılarını kapsıdıgı ıçın Kandenız ın butu nu hikkında kesın bır kanıya varmak mumkun olamadı Bu nedenle butun Kva denız ulkelprını kapsayan bır ortak çalışmaya gereksınım duyulmaktaydı Bu amaçla TUBİTAK kanalıyla NATO "Istıkrar ıçın Bılım Programı (SfS)" dahılınde Orta Dogu Teknık Unıversıtesı Denız Bılımlerı Enstıtusu onderlığınde Karadeniz e kıyısı bulunan ulkelerdekı denız bılımlerı enstıtu leıının de katılımıyla genış kapsamlı bır araştırma programı 1993 yılında başlatıldı Karadeniz ıçın Yonetım Aracı Olarak Ekosıstem Modellemesı (Ecosystem modellıng as a management tool for the Blark Sea) başlıgını taşıyan bu proje NA TO TU Black Sea kod adıyla anılmaktadır (ı) Bu programın amaçlarıyla sınırlı çev Projeyı ve bugune kadar yurutelen çalış maları ana başlıklar halınde veren proje yurutucusu Prof Umıt Unluata oluşturul maya başlanan verı tabanının dunyadakı benzerlerı arasında en başarılı oldnı oldu gunu soyledı Prof Unluata nın konuşma sını takıben verı tabanı modplleme ve or tak denız çalışmalarından elde edılen so nuçlar projeye katılan bılım adamları tara fından sunuldu Uç ana başlık altında top lanan bu çalışmalarda varılan noktalar A) Verı Tabanı Yonetım Sıstemı Kara denız dp n l ı v ı n tnstıtııler tarafından 1960 yılından gunumuze kadar toplamn bulgu ların bır envınterı çıkarıldı ve bu envanter de yeı alin bulyuların yarıya yakın kısmı halıhazırda verıtabanına konuldu Bugune kadar depolamn veıı mıktan 1J0 MB dır Bu vprılerın kalıte kontrolu ve bılımsel de gerlendırmelerı pro|eye katılan onstıtuler den gelen bılım adamları tdralından OD TU DBE de ydpılmaya başlandı B) Denız Çalışmaları ve ılgılı Aktıvıteler Fızıksel olaylardan etkılenpn bırınrıl uretımın dagılımını ariştırmak ıçın çok ge mılı 4 deni7 seferı yapıldı Katılan ulkelerın kendı sularında topladığı bulgular dahı sonra bır araya getırılerek ortak bır verı setı oluşturuldu ODTU DBE de kurulan uydu yer ıstas yonu ve goruntu ışleme bırımınde Karade nız yuzey sularının gunluk sıcaklık ve renk degışımlerı takıp edılerek bu verıler denız de gemılerle toplanan bulgularla bırleştırıl mektedır 50110
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle