25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BİLİM D U N Y A S I N D A N HABERLER Yeryüzüne lazerle köprü H er bır ışının uydular arasında Radyo (jnkleri sanıyede mılyarlarca bıtlık bılgı aktaracağı kızılotesı lazerler yoluyla uzayda bılgı "koprulerı oluşturulabılır Gunumuzun en hızlı radyo tabanı di|ital TV uyduları bıle sanıyede yalnızca 20 mılyon bıtlık bılgı aktarımını gerçekleştırebılıyor Kalıfornıya ThermoTrex Şırketı bu yenı sısteme Lasercom adını verıyor Geleneksel sıstemler bılgıyı radyo dalgalarını uydulardan yansıtmak ve sonra yenıden alıcı ıstasyonlara gondermek kanalıyla aktarıyor Lasercom ıse uydudanuyduya bır yaklaşımla lazer sınyallerını gezegen çevresıne hem alıcı hem verıcı nıtelığmdekı moduller arasından aktarıyor Lazer sınyallerı dunyaya yalnızca guzergâhı ıçınde ulaşıyor Hem alıcı hem verıcın nıtelıktekı moduller yaklaşık bır masa bılgısayan boyu tunda olup çok amaçlı uydulara çok ucuza taşınabılıyor ThermoTrex bu modullerın fıyatının 50 ıle 100 bın dolar arasında değışeceğını belırtıyor Böylelıkle, uzaydan bılgı aktarımı yeryuzu uzerındekı alıcı sayısını da en aza ındırmış oluyor Uydular arasında bılgı aktarımı tasarısı çok yenı bır şey değıl Orneğın, Motorola 2000 yılında taşmır telefon konuşmalarının ırıdyumlu uydularca taşınması tasarısının gerçekleştırıleceğını umuyor Ancak bu uydular arasındakı ıletışım lazer denlı verı taşıyamayan mıkrodalgalarla gerçekleşecek Lazer yoluyla bılgı aktarımı radyo ve mıkrodalgaya kıyasla hem daha çok bılgının taşınmasına olanak verıyor hem de daha guvenlı yontem sayılıyor Lazer dalgaları sıkı odaklanmış bır ışın olarak devındığınden (hareket etmek) yetkılı olmayan alıcılar tarafından kesılmesının daha guç olduğunu belırtılıyor (ru, ns , Bermuda Üçgeni'nde gizemli gaz U luslararası bır araştırma gemısı Bermuda Uçgenı alanına gıren denız yatağının metan gazıyla kaynadığı yolundakı bır savın geçerlı olup olmadığını araştıracak Gaz, bu yorede gemı ve uçakların "gızemlı bır bıçımde ortadan yok oluşlarının" bır nedenı olabılır Ekım ayından aralık ayına dek surecek araştırmayı gerçekleştırecek olan Ocean Drıllıng Programme (Okyanus Sonda] Programı) Atlantık Okyanusu'nun Blake Rıdge ve Carolına Rıse bölgelerınde sondaj çalışmaları yapacak Araştırmaya onderhk edecek olan John Parks, çalışmaların odak noktasını "soğuk kaynaklar"da yaşayan bakterılerın rolu ve metan gazının okyanus dıplerıne sızmasına neden olan denız çokuntulerındekı çatlakların oluşturacağını belırtıyor Gaz ,bu yorelerde buz hıdratları adı verılen donmuş kafeslerde bırıkıyor Buz hıdratları gerek karada gerek denız dıplerınde oluşuyor ve metan gazı durumunda geleneksel fosıl yakıtlarına kıyasla ıkı kat daha fazla karbon ıçerdığınden gelecekte buyuk bır enerji kaynağı oluşturacağına ınanılıyor Bermuda Uçgenı ıle ılgılı gızın aydınlanması yolunda 1988 yılında Prıroda dergısınde yayınladıkları bır raporda Rus bılım adamarı Bermuda yakınlarında buldukları metan hıdratlarının dev gaz kabarcıkları oluşturarak gemıcılerı dehşete duşurmuş olacakları yolundakı savı ortaya atmışlardı. Büyük bir enerji kaynağı olabilir Beyaz cüceler kuramının babası Chandrasekhar oldu Chandrasekhar, atom bombası yapımı çalışmalarına katılmayı reddetmiş ve Faraday soyluluğunda bir adam olmayı yeğlemişti. Güney Gönenç* G eçen gunlerde çağımızın buyuk bır bılım adamı, astrofızıkçı Subrahmanyan Chandrasekhar öldu Beyaz cuceler olarak adlandırılan yıldızların oluşumuna ılışkın kuramı gelıştıren, böylece nötron yıldızları, supernovalar ve karadelıklerın anlaşılabılmesıne onemlı katkıda bulunmuş olan Chandrasekhar'ın ortaya koyduğu kuram ona 1983 Nobel Fızık Ödulu'nu kazandırmıştı Chandrasekhar 1910 yılında Hındıstan'ın Lahor kentınde (bugun Pakıstan'da) doğdu 1930'da Madras Unıversıtesı'nı bıtırdı Cambrıdge Unıversıtesı'nde unlu fızıkçı Paul Dırac'ın yanında doktora yaptı 19331937 yıllarında bu unıversıteye bağlı Trınıty College da oğretım gorevlısı olarak çalıştı 1938'de Chıcago Unıversıtesı nde oğretım uyesı, 1943'te profesor oldu 1952 de aynı unıversıtede ustun hızmet profesorluğune yukseldı, ertesı yıl ABD uyruguna geçtı Chandrasekhar'ın bılıme en onemlı katkısı olan beyaz cuceler kuramını ızleyebılmek ıçın yıldızların oluşum surecını ve evrımını ele almak gerekır Yıldızlar hemen tumuyle hıdrojen atomlarından oluşan gaz bulutlarının kendı kutle çekımlerı altında sıkışmasıyla oluşurlar Bu lut sıkıştıkça ısınır, boylece yıldızın ıçınde çekırdek tepkımelerının oluşmasına yeterlı yuksek sıcaklıklar ortaya çıkar Hıdrojenın helyuma (gıderek helyumun da karbon, oksıjen ve daha ağır elementlere) dönuşmesıyle çok buyuk ısı enerjısı açığa çıkar Yıldızın uzun yıllar ışımasını sağlayan bu enerjı, aynı zamanda ıçerden dışarıya buyuk bır basınç oluşturur ve bu basınç maddenın kutleçekım etkısıyle ıçerı çökmesını engelleyerek yıldızın kararlı bır bıçımde varlığını surdurmesını sağlar Zamanla hıdrojen tukenmeye yuz tutunca kutleçekım etkısı maddenın lyıce sıkışmasına yol açar, boylece sıkışıp çapı kuçulen yıldızın yo ğunluğu olağanustu buyur, ortaya çıkan buyuk basıncın etkısıyle yıldızı oluşturan atomların çekırdek ve elektronları bırbırlerınden ayrılır ve madde "yoz gaz" halı ne donuşur Boyle bır madde katı, sıvı, gaz olarak adlandırdığımız turlerın dışında bır madde turudur, yoğunluğu çok yuksek (orneğın su yoğunluğunun 1 mılyon katı) değerlere ulaşır Boyle buzulup kuçulmuş ve aşırı yoğun maddeden oluşmuş yıldızlar cuce yıldız olarak adlandırılırlar Hâlâ ışımaya devam edebılen cuce yıldızlara beyaz cuce, artık sonenlere de kara cuce adı verılır Yaydıkları ışığın solukluğu nedenıyle yalnızca yerden uzaklıkları bırkaç parsekı (1 parsek= 3 26 ışık yılı) geçmeyen beyaz cuceler gozlemlenebılırler örneğın gece gokyuzunun en parlak yıldızı olan Akyıldız'ın (Sirıus) yoldaşı olan (onunla çıftyıldız dızgesı oluşturan) yıldız bır beyaz cucedır Chandrasekhar, kuvantum kuramı ve Eınsteın'ın gorelılık kuramından yararlanarak bır cuce yıldız ıçın olanaklı en buyuk kutleyı hesapiamayı başardı "Chandrasekhar sınırı' olarak adlandırılan bu sınıra gore bır cuce yıldızın kutlesı, Guneş kutlesının 1 4 katını geçemez (Bılınen butun beyaz cucelerın kutlelerının gerçekten de Chandrasekhar sınırının altında olduğu gozlenmıştır) Kutlesı bu sınırın ustunde olan bır yıldız ıse ya parçalanmasını surdururek kutlesı azaldıktan sonra beyaz cuceye donuşur ya da kutleçekımı etkısıyle çok daha buyuk oranlarda sıkışmaya uğrayarak sonunda ışığın bıle kaçmasına olanak vermeyen bır yoğunluğa erışır, boylece bır kara delığe donuşmuş olur Chandrasekhar bulgularını 'Yıldız Yapısının Incelenmesıne Gırış" (1939), "Yıldız Dınamıgının llkelen" (1942), "Işımayla Enerji Aktarımı" (1950), ' Hıdrodınamık ve Hıdromagnetık Kararlılık" (1961), "Denge Durumunda Elıpsoıd Şekıller" (1969) ve "Kara Delıklerın Matematıksel Kuramı" (1938) adlı kıtaplarında sergıledı Atom bombası yapımı çalışmalarına katılması yonundekı çağrıları gerı çevırerek, Chandrasekhar, kendısınden yuz yıl kadar önce, Kırım Savaşı'nda kullanılmak uzere zehırlı gaz ımal etmesı onerılerını hıç duşunmeden reddeden buyuk bılgın Mıchael Faraday ın soyundan bır bılım adamı olduğunu kanıtlamıştır (*) Doç.Dr. ElektrıkElektronik Muhendıslığı Bolumu, ODTU. Bu yazı şu kaynaklardan dprlenmıştır Turk ve Dunya Unlulerı Ansıkloped s (Anadolu Yayın cılık) Ana Brıtannıca (Ana Yayıncılık) I Asımov Asımov s Bıographıcal Encyclopedıa o( Scıence and Technology Pan 1972 4435
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle