Katalog

BİLİM YAYIN DÜŞÜN BUL Şağlıkta Özelleştinme Her alanı saran özelliştirme ŞAĞLIKTA dalgası, ülkemizÖZELIEŞTİRME de sağlık alanını da etkiliyor. SosIH,ı HrM MııSmr, yal devletin en önemli niteliklerinden biri olan sağlık konusu, hâlâ birçok ülkede kazanılmış bir hak özelliğini korurken, birçok ülkede de halkın bu alandaki kazanımları tırpanlandı ve sağlık herkesin kişisel bir sorunu haline getirilmeye çalışıldı. Bu bağlamda kısa süre öncesinin sosyal refah devleti kavramı, yerini gıderek kaybediyor. Toplumsal dayanışma yerini bireysel kurtuluşa bırakıyor. Ülkemizde de milli eğitimin yanı sıra sağlık sektörünün de aynı mecraya sokulmak istendığini görüyoruz. Ata Soyer ve İlker Belek, daha önce Türk Tabibler Birliği'nin yayın organı Toplum ve Hekim'de yayımladıkları şağlıkta özelleştirmeyi konu alan yazılarını yeni bir çerçevede derleyerek, eklemeler ve çıkarmalar yaparak, bir konu bütünlüğü halinde kitaplaştırdılar ve araştırmacıların ve meraklıların bilgisine sundular. Kitabın içeriğine bir göz atarsak, yazarların ağırlıklı olarak neler üzerinde durdukları konusunda okur bir fikir edinebilir: Yazarlar önsözlerindeki "Sağlık: Sosyal devletin yapısal bileşiği" ve "Üluslararası işbölümü, niteliksiz emek ve sağlık" yazılarıyla genel bir tarihsel çerçeveden sağlık konusuna bakıyorlar. Diğer konular: Şağlıkta yeni yönelimler; Şağlıkta finansman sorunu; Sağlık sistemleri hangi dinamiklerle gelişiyor ve nasıl gruplanıyor?; Şağlıkta özelleştirmeye bir adım daha; hastane tekelleri geliyor; Şağlıkta özelleştirme; Sağlık hizmetlerinde özelleştirme ne için? Kimin adına?; Sağlık alanında yatırım teşvik belgeleri, ne için, nereye, ne kadar?; Türkiye'de şağlıkta özelleştirme; özelleştirme tartışmalarının açığa çıkardığı sorunlar: Tarz, verimlilik, devletçilik, özerkleştirme; Şağlıkta reform paketinden ne çıkacak; Sağlık politikası bakanlığa bırakılamaz; TTB ve sağlık politikalarında stratejiler; Sağlık "reformu": Piyasa egemenliginin meşrulaştırılması; Kaynaklar. Sorun Yayınları; 200 sayfa, Temmuz 1995. Tel: 0212 511 0829 İlker Belek Ata Sover Büyük kentin günlük yaşam koşulları, zaman darlığı, ekonomik zorlukları, hoş ve boş vakit geçirme olanakları ile isteyen bilim adamına bilimsel üretim için uygun bir ortam yaratmaktadır. Yeter kı taşralılık dar görüşlülük olarak, politika olarak bilim adamlarını etkilemesin. Doç.Dr. Hasan Oğuz'un üretkenliğı bu alanda bir somut olumlu örnek. Bilimsel kariyer yapma isteği ile büyük şehri terkeden bir genç bilim adamının başarısının kanıtı. Tıbbi rehabilitasyon Türkiye'de ne yazık ki tıp biliminin üvey evladıdır. Oysa, geleceğin tıbbında rehabilitasyon, koruyucu ve tedavi edici hekimlikle birlikte üçüncü ayağı oluşturmaktadır. Rehabilitasyon, doğuştan ya da sonradan oluşmuş ya da oluşması beklenen engelliliğe yönelik olarak uygulanan, iş ve günlük yaşam yetilerini koruma ya da geliştirmeye yönelik tüm tıbbi, mesleksel ve sosyal girişimleri içerir. Her on insandan birinin tıbbi rehabilitasyona gereksinimi vardır. Rehabilitasyon tanımından da anlaşılabileceği gibi tüm tıp dallarını kapsar. Işte bu nedenle, Hasan Oğuz, ülkemizin ilk tıbbi rehabilitasyon el kitabını (=Manual; Türkçede el kitabı sözcüğü bazıları tarafından cep kitabı kavramı ile karıştırılmaktadır!) hazırlarken genış bir ekipten yararlanmış. 56 yazar kitaba katkıda bulunmuş. Toplam 52 bölüm yazılmış. Her bölüme geniş kaynakçalar eklenmiş. Kitap ilk 23 bölümde genel fizik tedavi ve rehabilitasyon konularını işliyor. Daha sonraki bölümler ise belli hastalık, belırti vb, lerinın rehabılıtasyonunu ıçerıyor. Konu ile ilgilenen herkesin elınin altında bulunması gereken bir "el kitabı". ARMAGANLI BULMACA Dünya küresel olmasaydı. Bu haftanın bulmacası şehir planlamasıyla ilgili. Olay tahmin edeceğiniz gibi Tstanbul'da geçmiyor. Üstelik dünyada da geçmiyor. Sorun üç ayrı eve elektrik, gaz ve su bağlanmasıyla ilgili. Ancak bu bağlantılar öyle bir şekilde yapılacak ki, borular birbirini kesmeyecek. Sorunun üzerinde biraz düşününce bu düzenlemenin dünya üzerinde gerçekleşmesinin mümkün olmadığı ortaya çıkıyor. Bunun nedeni de dünyanın yaygın olarak kabul ettiği ve elektrik bağlantıları yok. Ancak kısa bir süre sonra, yani evrimin daha ileri bir aşamasında ikinci şekilde görüldüğü gibi ortaya insanlar (uzaktan izlenemiyor), üç ev, bir elektrik santrali, bir su deposu ve dev bir gaz tankı çıkıyor. Konuyu tekrarlarsak: Her eve su, gaz ve elektrik verilecek, ancak hatlar birbirini kesmeyecek ya da bir başka deyişle birbirinin üzerinden geçmeyecek. buna göre bir şehir planlaması yapabilir misiniz? üzere küresel bir yapıda olması ile ilgili. Peki dünya küresel değil de araba iç lastiği şeklinde olse idi ne olurdu? Şekilde dünyayı bu biçimiyle izliyorsunuz. Henüz bu dünyada insan, evleri, su Hazırlayan: Zeze Bulmacayı doğru olarak çözen 20 okuıumuza Uygur Kocabaşoğlu'nun "Anadolu'daki Amerika" kitabını armağan ediyoruz. Prof. Dr. Mt'hmct Armun 441. sayı "Go oyunu" sorusunun çözümüve kazananlar 116x116 büyüklüğünde bir go tahtasında oynayan oyuncular berabere kalabılirler. Buna göre beyazlar 80x80=6400 kareyi çevreleyecek şekilde yerleştirilecek. Siyahlara da 116 2" 84 s +80 z kalmış olacak. "Anadolu'daki Amerika " adlı kitabı kazananlar Inci Somunkıran Istanbul, Ömer Arıöz Eskişehir, Meltem Tiregöl, Istanbul, Ulaş Erdoğan Antalya, Ertuğrul Çelikcan Ankara, Deniz Bahadır Fırat istanbul, Mehmet Akif Erdoğan Trabzon, Atasağun Baykal Ankara, Turgay Yüktaş Istanbul, Kemal Yatkın Istanbul, Utku FıratEdirne, 443 75 Tıbbi Rehabilitasyon Editör: Hasan Oğuz, Nobel Tıp Kitabevleri, Istanbul 1995, 781 sayfa Yeni taşra üniversiteleri, birlikte geçirdikleri sorunlara karşın, ülkemizin bilimsel yaşamında yeni bir sayfa açmaktadırlar. Çok üşüdüm patron, biraz yanınıza gelebilir miyim?