24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

MEF DERSHANESİ ÖDÜLLERİ TIP Klmya dalı blıinclsl Aytül Biliç yetle ölçmek mümkün olabilir. Her ne kadar titreşim, genleşme ve mekanik geyşeme yüzünden sözü edilen hassasiyetin elde edilmesi imkansız olsa da ığne yüzey arası mesafe değişimleri hassasiyetle ölçülerek yüzey topografyası elde edilebilir. Basit olarak bu tür bir araç yüzeyi bir iğne ile tararken iğne yüzey arası mesafeyi ölçer. 2. Zeynel Abidin özdemir ve Cemil Okkıran Plastik boru içinde akar suyun hızını manyetik alan ile bulmak: Plastik bir boru içinde akan suyun hızını bilmek önemlidir. Bu projede manyetik alan kullanılarak suyun akış hızı hesaplanmaktadır. Aynı zamanda boru içinden geçen suyun miktart hesaplanarak depodan boşalan veya depoya dolan miktar bulunabilir. kjinden su akan plastik bir borunun içindeki suyun akış hızını bilebilmek gerektiğinde birtakım metotlar vardır. Bu metotlar kullanım amaçlanna göre yerinde uygulamalar olabilir. Ancak ben olayı değişik bir boyutta ele aldım ve amacımı gerçekleştirebilmek için elektrik enerjisini kullandım. Mekanik aksamı en az olduğu için diğerlerine göre avantaj sağlamaktadır. 3. Murat Satır otomatik nem ayarlayıcı: özellikle kaloriferli evlerde kışın nem miktarının düşmesinden dolayı odadaki hava insan sağlığını tehdit etmektedir. Bu nedenle ilkel metotlar kullanılmaktadır. (Kaloriferin üzerine su konulması, ıslak bez konulması, kalorifer suluğu gibi) Bu metotların tümünde odadaki nem miktarı kontrolsüz olarak ye rastgele düzenlenmektedır. Bu proje ile odadaki nem miktarı otomatik olarak düzenlenecektir. Odadaki kuru hava otomatik nemlendiricı ile nemlendirilmektedir. 1. Aytül Biliç Etibank Seydişehir alüminyum tesisleri atığı olan kırmızı çamurun tuğla yapımında değerlendirilmesi: Alüminyum; demir ve çelikten sonra en fazla üretilen ve tüketilen bir metaldir. Alüminyum üretiminin atığı olan kırmızı çamur boksit mineraline bağımlı olarak çeşitli metallerin oksitlerinden oluşur. Ortalama olarak üretilen alumina miktarı kadar kırmızı çamur oluşmakta, bu atıklar ya çevredeki sulara akıtılmakta ya da büyük çukurlarda biriktirilmektedir. Hammadde tüketiminin her geçen gün arttı Kimya: 1. Funda PepedilOzan Kotan Pseudomonas putida suşundan , E.coll suşuna, plazmit transformasyonuyla E.coli'ye hidrokarbonları kullanabilme yeteneğinin kazandırılması: Son yıllarda sanayıde ve tarımda kullanılmak üzere bol miktarda kısa zıncirli alifatık hidrokarbonlar üretilmektedir. Bu hidrokarbonlardan olan halojenlı alifatik asıtler, pestısit, herbisit veya gelişim düzenleyicilerin ve bu arada birçok kimya sanayi ürünlerinin yapısında yer almaktadııiar. Bu endüstriyel kirletici atıkların uygunsuz boşaltımı, kaza sonucu dökülmesi ya da bilinçli olarak serbest bırakılmasına bağlı olarak ciddi düzeylerde çevre kirliliğine sebep olunmaktadır. Öte yandan söz konusu hidrokarbonların kendilerinin ya da parçalanma ürünlerinin kanser yapıcı özellikte oldukları da saptanmıştır. Yapılan çalışmalar sonucunda mikrobiyal yolla parçalanmanın, atıkların çevreden temizlenmesi için en etkili yol olduğu anlaşılmıştır. Birçok toprak bakterisi ve mantarının alifatik asitleri karbon kaynağı olarak enerji metabolizmalannda kullandıkları rapor edilmiştir. 2. Burak Boıtıan Dendroklimatolojik yöntemler ile geçmiş yıllara ait iklimin saptanması: Projenin amacı, ağaçların yıllık halka genişliklerı ve iklim elemanlan arasındaki ilişki yardımı ile iklim verilerinin mevcut olmadığı eski yıllara ait iklim elemanlarının saptanması ve bu periyotlardaki iklimin belirlenmesidir. Türkiye'de bugüne kadar konu ile doğrudan veya dolaylı olarak ilgili pek az araştırma yapılmıştır. Farklı ağaç türleri üzerinde çalışarak, bu çalışmalardan elde edilen verilerin karşılaştırılması geçmiş yıllardakı ıklımin saptanmasında sıhhat derecesini artıracaktır. Bizim araştırmamızda ilk kez kestane ağacının yıllık halkalarından yararlanılmıştır. İklim koşullarının olumlu geçtiği yıllarda özellikle ağaçların büyüme ve gelişme yaptığı vejetasyon dönemlerinde yıllık halka genişlıklerinin fazla olduğu, olumsuz geçen yıllarda oluşan yıllık halkaların dar oldukları anlaşılmaktadır. 3.Anıl Korkut Izmlr çevresl kömürlerinde paleopalinolojlk bir çalışma ile Batı Anadolu paleovejetasyonuna bir yaklaşım: Bu çalışmada IzmirTorbalı, ManisaKemalpaşa, CumaovasıYeniköy kömürlü tortullarının paleopalinolojisi incelenerek kömür oluşum yaşı ve kömür oluşum dönemlerindeki iklim ve bitki örtüsü hakkında bilgi ediKotan nilmiştir. Bu çalışmanın, AnadoBlyoloji dalı birincilerl Funda Pepedll ve Ozan lu'nun jeölojik tarihi boyunca kömür havzalarının gelişim aşamaları ve len mikroskobik alglerin fosilleşmiş silisli bu dönemdeki Batı Anadolu paleovejekavkılarından oluşmuş bir çökeldir. Başta tasyonunun ortaya çıkanlması üstüne örfiltrasyon ve dolgu malzemesı olarak ennek bir araştırma olması amaçlanmıştır. düstriyel kullanım alanlarının vazgeçilmez bir hammaddesi olan diatomitin, ğı, endüstriyel kalkınmanın neden olduğu çevresel zararların hızla yayıldığı ve sürekli artan nüfus için sağlıklı bir çevre gerektiği düşünülürse, atık maddelerden yararlanılması kaçınılmaz hale gelir. Kırmızı çamurun tuğla yapımında değerlendirilebilmesi için çamur, havada kurutulup toz edildikten sonra çeşitli oranlarda öğütülmüş tuğla toprağı ile karıştınlıp su ilavesi ile iyice yoğuruldu. Testler için minyatür deliksiz tuğlalar hazırlandı, kurutulup pişirildi. Her tuğla örneğine basınç dayanımı testi uygulanarak kırılmayı oluşturan yük ve su emme testi uygulanarak alabildiği su miktarı tayin edildi. Kırmızı çamur yüzde 2535 oranında tuğla toprağına karıştınlarak daha dayanıklı tuğla üretilebileceği gibi çevre için sorun olan bu atıklar doğrudan değeriendirilmiş olacaktır. 2. Eytan TrablusHaluk Bayraktar Sulardaki nlkel iyonunun polimerler yardımıyla uzaklaştınlması: Gerek minerallerden, gerekse çeşitli sınai işlemlerden suya geçebilen nikel iyonlarının çok zehirli olmasalar da, su kaynaklarının arıtılmalarından önce çok düşük değerlere indirilmeleri istenmektedir. Nikelin, hidroksiti halinde gıderilmesinde etkinliği artırmak üzere çeşitli polimerler, flokülaslon yardımcısı olarak kullanılmaktadır. Polimerin taşıdığı grupların noniyonik, anyonik ve katyonik karakterde olması sejektiviteyi ve etkinliği değiştirebilmektedir. Son yıllarda bilhassa poliakrelamid, kopolimerleri ve reaksiyon ürünleri ağır metallerin giderilmesinde kullanılabilmektedir. Projenin amacı, sulardaki Nİ2+ iyonunun hidroksiti halinde çöktürülerek giderilmesinde, akrilamid homopolimeri, modifiye homopolimeri ve kopolimerinin etkilerinin incelenmesıdır. 3. Burcu ArtunçUmut Aytekin Farklı karakterlerdeki diatomitlere uranyum (Vl)'nın dağtlımının incelenmesi: Günlük yaşantıda pek çok kullanım sahası olan diatomit, "Diatome" adlı veri kromatografik çalışmalarda önemli bir adsorban materyal olarak kullanımı söz konusudur. Diatomitlerin bu önemli özelliğinden yola çıkılarak bu projede uranyum iyonlarının konsantre edilmesi ve ortamdan ayrılmasında, bazı kalsine ve flux kalsine diatomitlerin bu alanda kullanılabılirliği incelenmiştir. Sır dolu bir katil: Bsola Vipüsü Biyoloji: D ünyada dehşet uyandıran Ebola vırüsü yenı bir olay değil. 1970'li yıllarda Sudan ve Zaire'de ortaya çıkmış, 500 kişiye bulaşmış ve insanların yüzde 80'i ölmüştü. 80'li yıllarda ise virüs bazı olaylarda görülmüştü. Yayılma bölgelerinin Ekvator kuşağı olduğu görüluyor. Ebola virüsü, 1967 yılında ilk kez Afrika'da saptanan bir dizı yeni hastalık etkenlerınden bin. özellikle'de maymunlardan ınsanlara geçtığı bılınıyor. Bu yenı hastalık etkenlerınden dığerleri Marburg virüsü ve Lassa virüsü olarak biliniyor. Virüs almış kişilerin büyük çoğunluğu, hemoraji, yani kan kaybetmeye benzer yüksek ateşle hızla ölüme gidıyorlar. Virüsü kapma ile belirtilerinin görülmesi arasında 520 gün geçıyor. İlk bejirtileri normal bir grip olayından ayırt edilemiyor, daha sonra yüksek ateş başlıyor. Kan pıhtılaşması olamıyor ve hasta kanamadan ölüyor. Hastalıktan kurtulanlar ise bunu, uygulanan tedaviye değil, dayanıklılarına borçlu. Uzman lar, Ebola ve Mar burg vlrüsüne karşı Afrikalıların vücutlannda savunma askerlerine, antıjenlere rastladılar ve bu olayı ilgınç olarak tanımladılar. Hastalığın bulunmadığı bölgelerde bıle Afrikalılarda antijenler vardı. Bilimciler, belki de bu antijenlerin Ebola'nın daha hafif varyasyonlarından kaynaklanabıleceğine işaret ediyorlar. Ebola'nın öldürücü niteliğine rağmen, üzerinde araştırma çok az yapılıyor. Marburg Üniversitesi Viroloji Enstitüsü bu konuda araştırma yapan enstitülerin başında yer alıyor. Amerıka'da Georgia eyaletınde Atlanta'da salgın hastahklar merkezınde ve Amerikan Savunma Bakanlığına bağlı Maryland'daki laboratuvarlarda da incelenmekte. Amerikan ordusunun Ebola virüsü türlerini biyolojik savaş amacıyla incelediği ancak savaş için yeterli "çeviklikte" bulmadığı için üzerinde araştırma yapmaktan vazgeçtıği bildiriliyor. Ebola virüsüne ABD ve dünyanın bazı bölgelerinde de Afrıkadan maymun ithal edilen ve satılan kentlerinde de görüldü. Bilim ınsanları, bu yeni virüslerin niçin ortaya çıktıkları konusunu da araştınyor. Bazı uzmanlar, çevreye müdahalenın yanı ekolojik faktörlerin yeni virüslerin ortaya çıkmasında etken olduğu görüşündeler. örneğin Afrika yağmur ormanlarını parçalanması Ebola virüsünün ortaya çıkmasına nden olabilir. 427 7
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle