Katalog

B İ L İ M D Ü N Y A S I N D A N H A B E R L E R I. Uluslararası mlde kanser kongnesi A.AH Küpelioğlu* I. Uluslararası Mide Kanser Kongresi 29 Mart1 Nisan 1995 tarihlerinde Japonya'nın Kyoto kentinde yapıldı. 46 ülkeden bini aşkın bilim adamı bilgi aktarımında bulundu. Türkiye 5 çalışma jle katıldı. I. Uluslararası Mide Kanser Kongresi'ni iki temel açıdan değerlendirebiliriz: Evrensel ve Ulusal. Sindirım sıstemı ıçınde mıdenin kanserlerini konu alan uluslararası toplantının ilk kez ve Japonya'da yapılmış olması rastlantı değildir. Yalnızca mide kanseri konusunu işleyen uluslararası kongrenin daha önce yapılmamış olması Japonya'nın bu konudaki üstünlüğünden, tersine bir düşünüşle ABD'nin lider olmamasından kaynaklanıyor. Japonya mide kanserleri konusunda kendini dünyaya kabul ettirmiş olmanın meyvelerini bu toplantıda topladı. Toplantının ana tartışma konularından birı olan mide kanserlerinin evrelendirilmesi ile ilgili oturumlarda bu çekışme çok belirgindi. Japonya'da ulusal ölçüde uygulanan ve 12. baskışı yapılan "Mide Karsinomunda Japon Sınıflandırılması" kitabının 1. Ingilizce baskısı da dağıtıldı. Bu kongrede, Alman bilim adamlarının da büyük oranda Japon sistemini benimsemiş oldukları ortaya çıktı. 1997 yılında II. Uluslararası Mide Kanser Kongresi'nin Münih'te yapılacak olması da Japon Bilim adamlarının bir başarısı sayılabilir. Mide kanserlerinin evrelendirilmesi, diğer organ ve sistem kanserleri gibi TNM (TTümör, NLenf Nodu ayılımı, MUzak organ Metastazı) evreleme sıstemi ile yapılıyor. özellikle mide çevresi lenf nodu ayıklanması (diseksiyonu) üzerinde uzun tartışmalar oldu. Bılimsel tartışma ve bildirilerin yoğunlaştığı diğer bir konu ülkelerin mide kanser sıklığı ve özelliklerinin dökümünün verilmesiydi. Ülkemizin bu konudaki içler acısı durumuna aşağıda değineceğim. Şon olarak, mide kanserinin tanı ve ilerlemesini belirleyen immühohistokimyasal ve genetik çalışmalar üzerinde duruldu. Bu kongrede ıki olay bizi sevindirdi ve gururlandırdı. Birincisi; "Izmir'de Mide mukoza yapısı ve Atrofılntestinal metaplazi ilişkisi" konulu poster sunumu ödül aldı. Bu çalışma Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yapılmıştı. Ikincisi; Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göstroenteroloji Bilim Dalı'ndan Prof. Dr. Necatl Örmeci'nin oturum başkanı olmasıydı. Ödül alan çalışmanın dışında, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden "Mide kanserleri ve kanser öncesi durumlarda Helikobakter Pilori sıklığı", Ankara Onkoloji Hastanesi'nden "Mide kanseri ve Helikobakter Pilori enfeksiyonu", Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden "Mide kanserlerinde P53, CerB2, CNA gen gösterimi" 25 Üniversite ve 10 Devlet Hastanesi'nin ortak çalışması olan "Türkiye Erken Mide Kanseri" başlıklı bıldıriler sunuldu. Bu çalışmalar içinde "Türkiye'de Erken Mide Kanserinin Durumu" başlıklı çalışma 25 üniversite ve 10 devlet hastanesinin olgularının toplanması ile ortaya çıkan ortak bir çalışmadır. Bu birliktelik ilk kez olmuştur. Her şeyden önce böyle bir çalışmanın yapılabilmiş olması kendi içinde büyük bir başarıdır. Sonraki ortak çalışmalar için umut vermiştir. Bu son çalışma ile ilgili olarak bu kongrenin tümünün değerlendirilmesinde aşağıdaki sonuçlara varolabilir: 1 Mide kanserlerinin özellikle patolojik incelemesinde yöntem birliği sağlanmalı ve bu yöntem uluslararası düzeyde olmalıdır. 2 Mide kanserleri kayrt merkezi oluşturulmalıdır. 3 Birinci kongrenin ışığında 1997 yılında Münih'te yapılacak ikinci kongreye daha derlenmiştoparlanmış olarak, uluslararası düzeyde ve yöntemlerle hazırlanmalıyız. 4 Ortak yöntemli ve çok merkezli çalışmalar yapmalıyız. 5 1.İ Uluslararası Mide Kanser Kongresi Türkiye Patolojisi ve Gastroenterolojisi açısından başırılı geçmiştir. * Prof. Dr. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Gezegenlerde iklim değişikliği Marsta atmosfer 20 derece soğudu. Iğer Mars'ta canlılar yaşamış olsaydı, son 20 yıl içinde, yeryüzü ölçülerine göre felaket salyılabılecek büyük iklim değişikliklerine tanık olacaklardı. Bu zaman içinde Mars atmosferi 20 derece santigrat soğudu. Yeryüzü yörüngesinde dolaşıp duran Hubble Uzay teleskopunun gönderdiği son fotoğrafların analizi, bu ısı düşüşü sonucu Mars 'ın yukarı atmosferinde Cirrus bulutlarının oluştuğunu gösteriyor. Bu yeni gelışmeye, 1970'li yıllarda Mars atmosferinde gözlemlenen toz kasırgalarının durmasının neden olduğu sanılıyor. Benzer gelişmelerin Venüs üzerinde de söz konusu olduğu belirtilmekte. Evrensel değerlendirme , Türkiye değerlendirmesi jinlerce uzman zamanla yarış kiçinde Alzheimer hastalığını "araştırıyor. Hastalığın ortaya çıkışını geciktirecek yollar aranıyor. Bu yolda Caantagonıstlerı anahtar rolü oynayacak gibi görünüyor. Genetıkçiler bu yolda ilk adımı atarak, bu dejeneratif MSS hastalığına yol açabilecek kromozom 21, 19 ve 14'ü saptadılar Alzheimer halen 65 yaş üzerindekı insanlann en sık ölüm nedenleri arasında dördüncü sırayı alıyor. Ve halen tahminen 75 yaşındakiler ve daha yaşlıların % 10'u bu hastalığa yakalanmış durumda. Amerikan Betheda Ulusal Yaşlanma Enstitüsü'nden Zovem Khachaturian bu hastalıkla savaşımda gerçekten başarıya götürecek stratejinin kalsıyum homeostazı ile mümkun olabıleceğine inanıyor. Khachaturıan ayrıca hastalığın ortaya çıkmadan 40 yıl önce dendritlerde oluşturduğu değışikliklerin saptanabildigıni belirtiyor. Bu değişikliklerle Caregülâsyonu ve transportu da yavaş yavaş kayboluyor. Bu elementın primer dejeneratif demansta anahtar rolü oy Demansta umut nadığı gorülüyor. Kalsiyum nöron fonksiyonunda yaşamsal önem taşırken, beyın dokusunu besleyen küçük damarlar içinde büyük önem taşımakta. Khachaturian bu nedenle, Catransportunda etkili bir tedavi uygulaması düşüncesinde. Hastalarda, kısa bir süre içerisned beyinde kuvvetli kalsiyum değiş tokuşunun gerçekleştiğinin saptanması şimdilık çok önemlı bir aşamayı gösteriyor: nöronların aşarı kalsiyumdan ilaçla korunması. Bu beyne geçen tek Ca antıgonisti olan nimodipin'ın bulunmasını sağlamış durumda Son yıllarda ayrıca kalsiyum homeostazının bozulmasının fizyolojik yaşlanma olaylarında önemli bir faktör olduğu, hücre ölümünde de azımsanmayacak etkiye sahip bulunduğu ortada. Amerikalı yaşlanma araştırmacıları beynin yaşlanmasında ve demansın gelışmesinde en başta gelen faktörün uzun süreli kalsiyum influksu olduğunu açıklıyorlar. Bu nedenle nöron içindeki Ca dengesini sağlayacak tedavinın, henüz geriye dönüşü olmayan dejenerasyonların gerçekleşmediği bir anda başlatılması gerekiyor. Gen terapisi için yenî bîr silah W isconsın Üniversitesinden üç tıp doktoru tümörlere karşı genetik tedavi amacıyla kullanılan yen bir yöntem geliştırdıler ve yöntemi farelerde başarıyla denediler. Tabancaya benzeyen cıhazla doktorlar, genetik materyallerle donatılı altın zerreciklerini farelerin deri altında geliştirilen tümörlerıne zerkettiler. Burada denenen materyal, cytokin genlerıydi. Kanser hücreleri cytokin üretimi A Ineklerin dilindeki ilaç merıkalı araştırmacılar ineklerin dillerinin üst yüzeylerinde antibiyotik etkisi gösteren maddeler keşfettiler. Bu maddeler dil yaralanmalarında ıneği enfeksiyonlardan koruyor. Araştırmacı Michael A. Zasloff, araştırmaya, sağlıklı ineklerin ve aynı zamanda insanlann nasıl olur da dılleri genellikle enfeksiyon kapmaz, düşüncesiyle 8 yıl önce başladıklarını belirtti. Çünkü dil durmadan hastalık yaratan mikroplarla temasa gelen bir organ. Dil üzerinde rastlanan maddelerden bir çoğu doğal antibiyotikler. Uzmanlar, canhların farklı organlarının kendilerini yara ve enfeksiyonlara karşı koruyucu yerel özel maddeler üretmesinin şaşırtıcı bir kanıtı olarak değerlendiriyor. ne neden olmaktadır. Bu uretım, bağışıklık sıstemi için bir alarm sinyali sayılmaktadır; derhal beyaz kan hücreleri üretimı başlamakta ve bunlar da tümörlere saldırmaktadır.. Proc. Natl. Acad Sci.'den Wenn Sun, VVİIIİam Ershler ve Nin Sung Yang'ın bildirdiğine göre, bu yeni yöntemin üstünlüğü "gen tabancasıyla genlerı doğrudan hücre içıne bırakmak mümkün oluyor". Bugüne kadar gen tedavıcıleri, genetik materyalı hücre içine sokmak için virüsler ve yağ torbacıkları kullanıyorlardı. Bu fıem zaman istiyor hem de sonuç her zaman başarılı olmuyordu. Önümüzdeki aylar içinde yeni yöntemin kliniklerde insanlar üzerinde deneneceğl bildriliyor. 4237