24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

B İ L İ M D Ü N Y A S I N D A N H A B E R L E R G enetik mühendisliği ürünü sebze ve meyvelerin satışa sunulması nihayet Ingiltere'de de yasallaştı. Zeneca fırması, yenı bir domates geliştirerek bu piyasaya ılk adım atan şirketlerin arasına girdı. Sebzelerin çürümesinin temel nedeni olarak etilen gösterilir. Genetik mühendislerinin bitkinin etilen dengesine müdahale etmesı sonucunda normalden çok daha uzun süre çürümeden kalabilen bir domates üretiidi, Aslında bu domates projesi için bilim adamları yaklaşık on yıldır çalışıyorlardı. Etilen,meyvenin sadece çürümesine değil olgunlaşmasına da yarıyor. Yeni üretilen domates ise etilenın sadece olgunlaştırma özellığinden yararlanacak şekilde tasarlanmış. Etilenin bu şekilde etkı ettıği tek bitki domates değil; muz, avokado, şeftali gıbi meyveler de etılenden aynı şekilde etkileniyorlar. Hatta tropik ülkelerden Kuzey Avrupa'ya getırilen meyveler ham şekilde taşındıktan sonra buralarda etilen gazından geçırilerek olgunlaştırılıyorlar. Etilenin bu etkisinin bilinmediği zamanlarda bıle insanlar tarlaların yakınında ateş yakarak meyvelerin olgunlaşmasını hızlandırmaya çalışırlardı. Durum tamamen ağaç dumanının milyonda dört oranında etilen içermesinden kaynaklanıyordu. Bir dığer ilgınç durum da, olgunlaşan meyvenin bünyesindeki etilenin bir kısmını dışarı vererek yakınındaki bıtkilerin olgunlaşmasmı sağlaması.(sö) Genetik sebze ve meyveler Avrupa'da Ya öldüler, ya kaldılar! O kyanusların en göz alıcı ve en eski yaratıklarından biri olan kaplumbağa otuz yıl içinde tarihe karışabilır. Bilim adamlarına göre insanoğlunun bu yaratıktan süs eşyası, çorba, omlet ve kocakarı ilacı gibi garip şeyler yapma tutkusu kaplumbağaların yakın bir tarihte yok olmasına neden olabilir. Güney Pasifik Çevre Koruma örgütü üyesi Sue Miller, bu tutum değişmezse on yıl içinde kimi kaplumbağa türlerinin tarihten silınmesinin kaçınılmaz olacağına parmak basarak, yüzlerce milyon yıldır aramızda bulunan bir hayvanın bu denli kısa bir süre içinde yok olabıleceği gerçeğinin hayli ürkütücü olduğunu belirtiyor. Pasifik, günümüzde kaplumbağaların en yoğun oldğu bölge olarak biliniyor. Yine de, bu geniş ve bir bakıma el değmemiş sayılabilecek okyanustaki kaplumbağaların ciddi bir yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu bildiriliyor. Atlantik Okyanusu ve Akdeniz'de yaşayan kaplumbağaların sayısı ise çoktandır büyük ölçüde azalmış. Kaplumbağaların yaklaşık 100 yıllık ömürleri var. Bunlar ancak 2030 yıl sonra üremeye başlıyor ve yalnızca doğdukları sahillerde yumurtluyor. Üreme çağına gelen kaplumbağa, yumurtlamak üzere doğduğu sahile döndüğünde buraların turizme açılmış olması nedeniyle üreme olanağı bulamadan orada can veriyor. Sue Miller, kaplumbağaların kurtarılabileceği konusunda oldukça iyimser. "Bu konuda geç kalmış sayılmayız. Pasifik adalarında yaşayan insanları kaplumba S ğalara kıymamdl.m yununde eğıtmek ve özellikle gelişmış ülkelerden bu bölgeye giden turistler tarafından körüklenen kıyıma bir son vermek gerekiyor"diyor Miller. Kaplumbağa kıyımında Endonezya başta gelen ülkeler arasında yer alıyor. Turistik amaçlara yönelık olarak bu ülkede her yıl yaklaşık 30 ile 50.000 arasında kaplumbağa öldürülüyor. Uzun bir süredir kıyılara yaklaşamayan kaplumbağalar okyanusun açıklarından toplanarak turistlerin görmesi içın haftalarca suyun içinde canlı tutuluyor. Daha sonra bambu kazıklara geçırilıp mezbahalara götürülerek canlı canlı kesiliyor. Dahası, tüm bu işlemler yasal olarak gerçekleştiriliyor. Uluslararası kaplumbağa ticareti ise, Türleri Tükenmekte Olan Canlılar Anlaşması'na göre yasaklanmış. Ancak, kaplumbağaların kurtarılması, yasaların çiğnenmesinden çok, kişinin bilinçli ve eğitilmiş olmasıyla ılıntili bir sorun olarak değerlendiriliyor. tanford Üniversıtesi ruhbılimcilerinden ve IQ testinın öncülerinden Dr. Lewis M. Terman, 1921 yılında uyguladığı yenı zekâ testı StanfordBinet değerlendırmesınde 135 ve daha yüksek puan alan 1.521 oğrencının kimlığını belirlemek üzere Kaliforniya'daki tüm okulları taradı. Terman'ın, araştırmalar sürdükçe kendilerine "termit=beyaz karınca" adını yakıştıran küçük dâhileri şimdı seksenlı yaşlarında. Araştırmacıların kendıleriyle her 510 yılda bir iletişim kurduğu bu dâhiler Terman Dâhi araştırmasının yaşamboyu denekliğini yapıyor. Şimdi 75'ci yılına giren araştırma hâlâ yoğun bir biçimde sürüyor. Daha geçen ay, çocuklukta yaşananlarla uzun ömürlü olmak arasında bir bağ olduğu görüldü. Terman'ın ardılı Dr. Robert Sears, Terman çocuklarının daha ileri aşamalardaki yaşamlarını ele alan bir yapıtı yakında yayımlıyor. Toplumsal bilim dünyasında, boylu boyunca ele alınan bu tür araştırmalar yaşamın belirli evreleriyle ilgili gizemin çözülmesine yardımcı oluyor. Araştırmacılar büyük sayılardan oluşan toplulukları uzun süre inceleyerek başka araştırmalarda gözden kaçabilecek kimi nedensonuç ilintilerini ortaya çıkartıyor. Çocukluktan yaşlılığa, çok sayıda kişiyi ele alan türde ilk araştırma sayılan Terman araştırması yaşamın her aşaması ile ilgili yeni yeni görüşler doğuruyor. Terman çocukları, ancak 80 yaşına geldiğinde araştırmacılar anababası ayrılan çocukların evliliğıni sürdürenlerin çocuklarına kıyasla daha erken ölüm rıskı taşıdıklarını ortaya çıkarabıldi. Terman'ın araştırması ayrıca, IQ oranının, kişinin yaşamdaki başarısı üzerindeki tek etmen olmadığını da ortaya koydu. Araştırmada, hedefe ulaşmadaki kararlılık, üstün olma arzusu gibi kişilik özelliklerinin mesleksel başarı farklılıklarının en belirgin ölçütü olduğu da görüldü.(ru, Int h. 9.3) Araştırmacılar, çocukken yaşananlarla uzun ömürlü olmak arasında bir bağ kurdular.. dahiler büyüyiince... Dev sebzeler şampiyonası I k ı ngiltere'nin doğusunda, Spalding'de düzenlenen "Britanya Dev Sebzeler Şampiyonası" bu sene de akıllara durgunluk verıcı büyüklüktekı sebzelerle dolup taştı. 5.4 kiloluk soğanlar, 209 kiloluk kabaklar, 3.6 metre çapında lahanalar, ılk bakışta sırık izlenimı veren pırasalar ve daha neler neler. Birçok insan, türdeşlerıne göre böyle anormal boyutlara ulaşmış olan bu bıtkilerin rasltantı sonucu yetiştiğini zanneder. Oysa bu ışte şansa hiç yer yok. Bıtkilerin hepsi, çok özel sulama ve gübreleme teknıkleri kullanılarak üretılmişier. Bütün çabalara rağmen, Uluslararası Kabak Konfederasyonu'nun kayıtlarına göre, bu sene de kabak konusunda rekora ulaşılamadı. Bu sene Spalding'de yarışan en ırı kabak 209 kılogram ile dünya rekorunun 136 kilogram gerısinde kaldı. 4225
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle