Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
UZAY ARAŞTIRMALARI BİR BİLİM KADINININ ARDINDAN ACIK EVREN Pnof. DP. Meliha Terzioğlu'nun anısına R Kazım Turker* Buyuk cokus • stanbul Unıversıtesı Cerrahpaşa Tıp İFakultesı Fızyolojı Kursusu emeklı m başkanı hocam Prof Or Meliha Terzioğlu'nu kaybettık Turk, hatta dunya tıp tarıhınde şereflı bır yere sahıp bu buyük ınsanın aramızdan ayrılması, ondan feyz almış bız oğrencılerını son derece uzmuştur Bu nedenle onun tıp eğıtım ve oğretımıne olan katkıları, bılımsel araştırmalardakı tıtızlığı ve ozellıkle her zaman ornek aldığım bılım etığı yonunden ulaşılması son derece guç duyarlılığını kısaca vurgulamak gelecek kuşaklar ıçın eğıtsel bır görev olacaktır goruşundeyım Yarım yuzyıla yakın bır zaman oncesı bu buyuk ınsanı, Istanbul Unıversıtesı Tıp Fakultesı'nın Beyazıt merkez bınasında 6 nolu dersanede ılk dersını vermek uzere kursuye çıktığında tanımıştım Hocam o tanhte doçenttı Ilk dersınde, bır tavşanın kalbını vucut dışına çıkararak çalıştırdığı ve kalp dınamızmı uzerındekı tum fızyolojık ışlevlerı bırer matematık formulle oğrettığını kesınlıkle unutmam Sonradan benımde uzerınde çok çalıştığım canlı doku ve tam organızmadakı fızyolojı olaylara yonelmemın ılk uyarısı ışte bu derste başlamıştı dıyebılım Canlı organızmanın dışında duzenını çok anlamlı bır şekılde bu ıkı tumce ıle ozetlemıştı O tarıhte ve ılk dersınde not defterıme kaydettığım bu tumcelerın en çarpıcı yanı "canlı organızmada ışlevlerın şaşmaz matematık kurallar dahılınde yuruduğu, tum organızmada her organın serı ve paralel bağlanmış mılyarlarca Volta pılı benzerı hucre ıçerdığı, organızmanın mukemmel bır kımya fabrıkası olduğu, tum fonksıyonlarda bu sıstemlerın ınsanoğlunun zekâsı ıle şu anda anlamaktan çok uzakta olduğumuz bır eşgudum ıçınde çalıştığım" vurgulamış olmasıydı Bugun, 1952'lı yıllardan sonra fızyolojı lıteraturune unlu Amenkalı fızyolog Cannon tarafından "fızyolojık homeostazıs" dıye yerleşmış ve çok daha oncelerı unlü Fransız fizyoloğu Claud Bernad'ın "Le Mılıeu ınterıeur" dıye tanımlamış olduğu temel kavramı ışte o tarıhte ve o derste öğrenmıştım Oğrencı uzerındekı ılk etkı, unıversıte hocalığının oğretme ve eğıtme fonksıyonlarında son derece onemlıdır Meliha hoca, ders esnasında ve laboratuvar çalışmalarında son derece sert ve dısıplınlıydı Hıçbır ıhmalı ve hatayı kabul etmezdı Bu sertlık ve dısıplını yanında son derece hassas ve ıçten bır hoşgöruye sahıptı Tek ısteğı, kendısını dınleyen ve yanında bulunan bır kımsenın mutlaka bır şeyler oğrenebılmesı ve zamanını boş geçırmemesıydı Yetıştırdığı sayısız oğrencılennın en yakın dostu olmuştur Mezunıyet sonrası eğıtımımı surdurduğu Istanbul Unıversıtesı Tıp Fakultesı Farmakolojı Enstıtusu ve Tedavı Klınığı nde, hocamı çok daha yakından tanımak olanağı elde etmıştım Hemen her gun rutın çalışmalarımızda karşılaştığımız guçluklerı gıdermede en buyuk rol gösterıcımız olmuştur Hocam Prof Dr Alaeddın Akçasu ıle bırlıkte yuruttuklerı araştırmalarda onun laboratuvardakı tıtızlığı ve cıddıyetını çok • •• DUZ EVREN KAPALI EVREN lcerdıgı maddcnın mık tarına gore evren ya açık ya da kapalı. Ya hep genıslemeye devam ederck en buyuk boyutuna ulaşarak orada <•..''.;.i*v ya da sonunda cokecek Andre Unde's göre kosmosun büyük bir duzlem olduğunu ve"inflation" "Genişlemeşişme" teorisiyle çözüm üretiyor. Bu teori evrenın sonsuza kadar genişlemesı anlamına geliyor. Bu duşünceye göre kosmosun uzenndekı noktalar birdenbıre şışer ve yenı bebek evrenler doğurur. daha yakından ızledım Meliha hoca solunum fızyolojısıne çok önem venrdı Bu belkı de hocası ve bızımde hocamız merhum Ord Prof Dr Wınsterstein'ın temel araştırma alanı olmasından kaynaklanmıştır Bılındığı gıbı VVıntersteın merkez sınır sıstemınde pnomotaksık merkezın varlığını ılk gösteren ve solunum homeostazısı uzerınde yuksek sayıda bılımsel katkıları olan dunyaca tanınmış bır bılım adamıdır Kardıyovaskuler sıstemın fızyolojık homeostazısınde bızım öğrencılık yıllarımızda oldukça yenı sayılan baro ve kemoreseptor mekanızmalarının katkısını Meliha hocadan ılgınç deneysel modellerle gorerek öğrenmıştık Baro reseptor mekanızmanın tanımlayıcısı olan bu nedenle Fızyolojı ve Tıp dalında Nobel odulu alan unlu Belçıkalı farmakolog Prof C. Heymans'ın adını ve deneylerını ondan öğrenmıştık Otonom sınırlerın uyarı ıle organlarda oluşan cevapların bır kımyasal madde aracılığı ıle ortaya çıktığını bızzat deneysel modellerle bıze o öğretmış ve bu konuyu ılk tanımlayanlar unlu Alman fizyoloğu ve Nobel ödulu sahıbı Otto Loewi ıle unlu Ingılız fizyoloğu ve Nobel ödulu sahıbı Sır Henry H. Oale'ın ılgınç yaşam oykulerını anlatmıştı Tıp mesleğinın gerek klıntk ve gerekse temel tıp bılımlerı dallarında çalışan kımseler temel fızyolojık bılgılerı kavrayamamışlarsa, uğraşı aJanlarında ılerlemelerı ve başarılı olmalan olanaksızdır. Işte bu gerçeğı çok tyı bılen Meliha hoca uzun yıllar görevını sürdururken sırf bu nedenle çok duyahı, tıtız ve son derece dısıplınlı olmuştur ve bu ozellıklerını ılk tanıdığım 1947 yılından sonra son nefesını verıp bu dunyadan ayrıldığı ana kadar devam ettırmıştır Meliha hocanın bulunduğu herhangı bır bılımsel toplantıda bır konu uzerınde tartışılırken son derece dıkkatlı olmak gerekır Zıra yapılan hataları kolaylıkla bulur ve her zaman taktır ettığım bır alışkanlığı ıle anında gereklı uyarıyı yapardı Başkaları ne der bılemem ancak ben hocamın bu alışkanlığından çok yararlanmışımdır Fızyolojı bılım dalı farmakolojının en yakın ortağı sayılır Unlu Ingılız farmakoloğu merhum Sır John Gaddum farmakolojıyı tanımlarken "Bu bılım dalının fızyolojı, bıyolojı, bıyokımya, bıyofızık gıbı bılım dallarından borç alarak yaşamını surdurduğuğu" söylemıştır Bu son derece dorğu bır tanımlamadır Bır farmakolog olarak her zaman borç aldığım fızyolojı bılım dalının bu son derece onemlı yakınlığını bana gösteren ve hazmettıren hocam Prof Dr Meliha Terzıoğlu'na çok şey borçluyum Bılımsel araştırmalardakı dınamızmı, durustluğu, çalışmayı, sabrı, yılmamayı ve gerçek araştırıcının uğraşısını bır meslek olmanın çok ötesınde bır yaşam bıçımı olarak kabullenmesı zorunluluğunu bızzat kendı uzerınde uygulamış ve gelecek kuşaklara ornek olmuş hocamı ıçten saygılarımla selâmlar ve azız hatırası onunde eğılırım * Prof. Dr., A.U. Tıp Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı Duyarlı, titiz ve disiplinli... mın en karşı konulmaz konularından bırı durumuna geldı Ara madde ıle ılgılı olarak ortaya atılan en eskı kuramlardan bırı, maddenın notrıno adı verılen sıradan zerrecıklerden oluştuğu yonundeydı Bu kuramın eksıklığı ıse, kara maddenın bır kıtle olması, oysa kı notrınoların herhangı bır yoğunluğu olup olmadığının bılınmemesınden kaynaklanmaktaydı Bir başka olasılık da soğuk (fıztkte agır devınen anlamına gelır, oysa kı nötrınolar "sıcaktır") kara madde goruşu ıdı Salt varsayım ozellığı taşıyan bu zerrecıkler de evrenın Buyuk Ouvarlar ve Buyuk Boşluklar gıbı yonlerını açıklamak açısından yeterlı değıldı Kara maddenın henuz keşfedılmemış zerrelerden oluştuğu kuramının kanıtlanabılmesı ıçın farklı turlerde son kerte duyarlı aygıtların tasarımına başlandı Maddenın çok az parlayan yıldızlar ya da topluca MACHO olarak bılınen buyuk bır gezegenımsı nesneden oluştuğu olasılıöına karşı en ufak parıltı bıle ıncelendı Ancak tüm çabalar sonuçsuz kaldı Ağırlığı olan nötrınolar kara madde sorununa bır çözum getırerek genışleme kuramına destek oluşturabıhr guçleşecektır Evrenın 8 ıle 12 mılyar yıllık olduğu ılerı surulduğunde görulen ıkırcıklı tavır uzayın ıçerdığı madde mıktarının belırsız olmasından kaynaklanır Eğer madde, genışlemenın savunduğu gıbı çok mıktarda ıse, çekımının genışleme surecını yavaşlatıyor olması gerekır kı, bu da evrenın gorunduğunden daha genç olduğu anlamına gelır Yok, madde tam tersıne az mıktarda ıse, yavaşlama en alt duzeyde gerçekleşmıştır ve 12 mılyar yıl duruma daha uygun duşecektır Eğer genışleme savı bır gerçekse, evrenın yaşı sorunu sarpa sarmış demektır Kuramda yapılacak hıçbır ayarlama yıldızların yaşını 8 mılyar yıla ındıremez Eğer Freedman'ın evrenın yaşını saptama gırışımı tutarsa bırçok bılım adamı bır yolunu bulup canla başla sarıldıkları goruşten uzaklaşmak zorunda kalacaktır Bu oykulerden hangısı gunumuze uyarlanabılır? Yepyenı bir gözlem evrenbılım konusundakı bu boşlukları gıderebılır mı? Yoksa evrenın kavranabılmesı ıçın her şeye bambaşka bır açıdan bakmak mı gerekıyor? Bu sorulara yanıt bulmak guç Yanıt peşınde koşulurken, benlık çalışmaları ve çelıştk göruşler en azından bılımın soluk aldığını ve ınsanlığın yenı goruşlere gebe olduğunun bır gostergesıdır Suratımıza yedığımız her tokat bıze yenı bır şey öğrettığınden Doğa Anamıza teşekkuru borç bılmelıyız Time'dan çeviri: Rita Urgan Evrenin yaşı ve bulgular Ama bu da bır bakıma evrenle ılgılı bunalımı daha da açmaza surukleyebılır Zıra evrendekı kara maddenın mıktarı arttıkça Freedman'ın evrenın yaşı ıle ılgılı son bulgularını açıklamak da gıderek 418 10