25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SAĞLIKLI YAŞAM Y E R B İ L İ M A R A Ş T I R M A L A R I tahriş edici etkisi olan formaldehid gazı gibi). Binalan etkileyen en önemli özelliklerden biri, binanın havalandırılabilmesidir. Bu da; büyük pencereler, havalandırma boşlukları ve özel sistemlerle olmaktadır. 1970'li yıllardaki petrol krizi sırası ve sonrasındaki yapılan birçok binada ısınma özelliği ön planda tutulduğundan, havalandırma özellikle küçülen pencereler nedeniyle ikinci plana itilmiş ve birçok hasta bina üretilmiştir. Bugün bazı Batı ülkelerinde tıp ve inşaat araştıncıları birlikte bu konular üzerinde çalışmakta Ve sadece bu konuların yer aldığı bilimsel mecmualarda araştırmalannı yayımlamaktadır. Bu probiem küçük evlerden ziyade, yüzlerce kişi ve işyerini barındıran büyük apartman, işyerteri ve gökdelenler için özel blr önem taşımaktadır. Küçük evlerin bir diğer önemli problemi de, bazı coğrafi bölgelerde yeraltından sızan ve evlerin içine de kolayca girebilen bazı radyoaktif gazlar olup bunlann en iyi bilineni radon gazıdır ve kesinlikle kanserojendir. Bazı Batı ülkelerindeki evlerde bu gazın ölçümleri rutin olarak yapılmakta ve radon'un tesplt edildiği evlere mutlaka ventilasyon sistemi takılmaktadır. Bina içindeki mobilyalardan, eşyalardan, fotokopi cihazı gibi aletlerden rahatsız edici koku ve gazlar yayılmaktadır. Ancak bunlann kişileri ne oranda rahatsız ettiği konusunda araştırmalar devam etmektedir. Nuh Tufanı Karadeniz'de mi koptu? Amerikalı ve Türk Yerbilimciler'in ilginç tezi: 10 bin yıl kadar önce dünya denizlerinin su düzeyi yükselince, Ege sulan, o dönemde askıda olan boğazlardan, 85 metre daha aşağıda olan Karadeniz'e görülmemiş bir şelale halinde dökülmeye başladı.. işte bu Nuh Tufanı olayı idi... ermeye başlamasıyla birlikte buzullar erimeye ve dünya deniz seviyesi yükselmeye ve Akdeniz'in sulan Karadeniz'e tekrar akmaya başladı. Bunlar halı ve tekstil yüzeylerinde yaşayan akariar (mite), nemli ortamı seven küf mantarları ve kedi köpek gibi hayvanlardır. Ev içindeki saksı çiçekleri çok ender olarak alerjik bir rahatsızlığa neden olmaktadır. Her insandan günlük dökülen deri parçacıkları ile beslenen akarlar, esas olarak evdeki halı, koltuk, kanepe, yatak gibi yüzeylerde bulunuriar. Iskandinav ülkelerinde bunlara karşı alerjik olan kişilere devlet evdeki eşyaların değiştirilebilmesi için uzun vadeli kredi verebilmektedir. Bir araştırmada "Hasta bina sendromlu" evlerin yarısında normalden fazla miktarda rutubet ve binanın herhangi bir yerinde su kaçağı bulunmuştur. Evdeki rutubet akarların çoğalmasını kolaylaştırdığı gibi duvar, merdiven altı, pencere içi, banyo gibi yerlerde küflenmelere de sebep olmaktadır. Solunan havada mantar parçacıklarının olması astım ve alerjik nezle gibi bazı hastalıkları etkilemektedir. Alerjik kişiler için kedi, köpek gibi hayvanlarla aynı kapalı ortamda bulunmak da büyük bir risk faktörüdür. Bu hayvanlann deri, kıl, idrar, salya ve teri oda içerisinde solunan havaya kanşmakta ve alerjik kişilerde çeşitli problemlere neden olmaktadır. Bu sendromun ortadan kaldırılabilmesi; toplumun eğitilebilmesi, devletin inşaat sektörüne belli kuralları uygulatması, binaların havalandırmalarının en iyi şekilde olması ve sigorta sisteminin (kişi ve binaların) geliştirilebilmesiyle olacaktır. Bina içindeki gerçek alerjenler: Şimdi şöyle düşünün. Boğazlar askıda, Istanbul boğazı 85 metre yükseklikte. Akdeniz suları Marmara ve Boğazlar üstünden bir şelale gibi ve muazzam bir su kütlesi halinde boBlack Sea at Younger Dryas Karadeniz'ebaşlışalmaya yor. Fîguıe la Naci Görür bu şelaleyi bugün dünyadaki en Karadeniz'de Genç Kuraklık Zamanında kıyı çizglsl bugünkündon 100 metre daha aşağıdaydı. Eskl nonlrlor bugünkü büyük şelaleden kıyı çizgislnln dışında yenl doltalar oluşturuyordu. Bu yüksolmolor ronk kodlanyla bellrtllmlş vo derinllkler de metro bir kaç yüz kat cinslnden göstorilmiştlr.3yeniçalışmanın yapıldıgı bölgelor yazıda belirtUen isimleıie ifade edilmiştir. daha büyük ve güçlü olarak tailimin mitolojik öykülerin arkasındanımlıyor. Yapılan hesaplara göre Ege'nin ki gerçekleri araştırma merakı, Nuh tuzlu suları Karadeniz'e 50 km küpten İstanbul Boğazı eşiği Tufanı'nın nasıl ve nerede gerçekdaha büyük miktarlarda dökülmeye başlıIstanbul Boğazının tabanı ile, Karadeleştigi konusuna el atması ile sürüyor. Şelale Karadeniz'de büyük bir buharniz'in derinliği arasında epey büyük fark yor. laşmaya su buharı oluşmasına neden var. Boğazın Karadeniz'e çıkışı, epey yükGeçen Pazar günü TV 2'de yayımladığıotuyor ve şelalenin sesi Karadeniz'de kisekte kalmakta. Bu seviye farkının yaklamız Bilim Dosyası programında İTÜ Genel lometrelerce mesafeden işitiliyor. şık 85 metre olduğu biliniyor. 11 bin yıl kaJeoloji Anabilimdalı Başkanı Prof.Dr. Nadar önce Marmara Denizi ile Karadeniz O dönemde deniz seviyesi düşük olduci Görür'ün bilgi verdiği Nuh Tufanı konuaraanda su alış verişi kesilmişti. Istanbul ğu için Karadeniz'in kuzey sahillerinde sundoki görüş, esas olarak Amerikalı yerBoğazı yüksekte kalıyordu ve Marmara'nın avcılıkla balıkçılıkla tarımla geçinen ınbilimciler VVilliam B.F. Ryan ve VValter suyu Karadeniz'a akmıyordu. sanlar vardı. Bu insanlar bu olayı ve güPitman tarafından ortaya atıldı ve gelıştiŞimdi bu duruma hangi gelişmelerin yol rültüyü yaşadı. Karadeniz'in suları çok rildi. Türk, Rus ve Bulgar bilim adamları açtığına bir göz atalım ve biraz daha erken hızlı bir şekilde yüloeldı ve kıyı çizgisi bir da bu çalışmaya katkıda bulundular. W. yıllara, 13 bin yıl öncelerine gidelim. günde kilometrelerde yol alarak sahile Pittman, Karadeniz üzerine yaptığı çalışNaci Görür'ün verdiği bilgilere göre, 13 yaklaştı. Bu kıyılardaki uygarlık çok kısa malarla tanınıyor ve bu konuda geliştirdiği bin yıl kadar önce, Karadeniz'in yukarı kıssüre içinde sular altında kaldı. görüşlerini ve yaptığı araştırmaları bir kimı, Baltık bölgesi buzullarla kaplıydı. Bu tapta toplama hazırlığı içinde. Bu görüşe göre, işte Nuh Tufanı na bu dönem buzul çağı hükmünü 9ürdürüyordu. Henüz bir varsayım olarak ileri sürülen olay neden oldu. Buzulların çevresinde bulunan tatlı su gölNuh Tufanı'nın Karadeniz'de gerçekleştıği Nuh Tufanı olayı bugüne kadar Mezolerinin sulan o tarihlerde Karadeniz'e aksav için Karadeniz diplerinde araştırmalar potamya'ya özgü olarak bilinir. maktaydı. Karadeniz, suyu tatlıydı ama ile yapıldı. Bu araştırmaların sonuçları üzeriAkad'ların, Asurluların, Sümerlerin mitolodünya denizleri ile ılişki halindeydi. ne geliştirilen teze göre, Karadeniz günüjisinde Nuh Tufanı Mezopotamya'da geAncak bu durum zamanla değişti. Çeşitli müzden 10 bin yıl kadar önce tatlı su gölü çer. Nuh Tufanı ve Karadeniz ilişkisini kuolay ve nedenler yüzünden Baltık yöresinhalindeydi. ran yerbilimciler şöyle bir spekülasyon deki bu gollerın suları yön değiştirdi ve buKaradeniz'in kıyı alt kesimlerinde yapıyapıyorlar: Karadeniz'den kurtulan insanzulların sulan Karadeniz'e akmamaya, lan araştırmalarla, 150 metre kadar derinlar göç yolları üzerinden MezopotamBaltık Denizi ne akmaya başladı. Bu dulikte o zamanlar bazı akarsu kanallarının ya'ya geldiler. Çünkü bu bölgenin koşulrum Karadeniz yöresinde büyük bir kurakve çökellerinin varlığı, bazı tatlı su organizları geldıkleri bölgenin koşullarına benzilığa neden oldu. Bu nedenle Karadeniz'in maları ve çöl iklimlerine özgü kumulların yordu. deniz düzeyi 150 metreden daha fazla çevarlığı saptandı ve bütün bu bilgiler deniz Bölgeye Karadeniz'de yaşadıkları olayı kildi. Akdeniz'in suları da Karadeniz'e akseviyesinın bugüne kıyasla 150 metre kada getirdiler ve bu olay efsane halinde mamaya başladı. dar daha aşağıda olduğunu ve denizin de kavimden kavime destanlar halinde aktaGünümüzden 9 bin yıl kadar önce Holotatlı su niteliğini ortaya kıymaktadır. rıldı. sen'de durum değişti; buzul çağının sona Nuh Tufanı oluşuyor 4117
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle