Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
T A R T I Ş M A E D İ T Ö R E M E K T U P KPDS sınavları ışığında çelişki örnekleni H Şevkı Darendelıoglu Fizik, nasıl sevdinilir? Türkkan Gülvurdu C umhurıyet Bılım Teknık'te 2 Aralık 1995 gunu çıkan "Yabancı Dil Tazmınatı" başlıklı yazısında sayın Prof Dr Fıgen Gurdol tazmınat mıktarının komıklığını ozellıkle dıle getırdı Bu maalesef ulkemızdekı bır sıyası ıktıdarın yaptığını yerıne gelen ıktıdarın muhakkak değıştırmesı, kaldırması, yozlaştırması gıbı bır sıyası hastalığımızdan kaynaklanmaktadır Yabancı dıl tazmınatı 300.000 TL/ay sevıye, lojman tazmınatı 600 000 TL/ay, konut edındırme yardımı 80.000 TL/ay, gıbı rakamların bugun bır anlamı kalmamıştır Bu rakamlar bu tazmınatları ıhdas eden sıyası ıktıdar zamanında oldukça onemlı rakamlardı Ancak bu tazmınatlar ıhdas eden eskı sıyası ıktıdarın yerıne gelen yenı sıyası ıktıdarları bu rakamlara, ıktıdarı devraldıkları uzun bır zamandan berı kuruş dahı ılave etmemış, aynı mıktarı muhafaza etmekle yetınmışlerdır (Bugun memura konut sahıbı olabılmesı ıçın ayda 80 000 TL yardım yapılmaktadır!) Daha da ılerı gıderek, çıkarıldıqı tarıhte zaman suresıne bağlı olmayan bu tazmınatlara da bır kanun hukmunde kararnameyle beş yıl gıbı zaman sınırlaması getırılmıştır. etmekteyım. KPDS sınavlarında yetersız sevıyede puan alan ve bır oğrencısını sınıfta bı rakan bır yabancı dıl oğretmenıne karşı kızgın bır velı dava açsa ve ıddıa etse kı "Ey Devlet, bızzat kendı yaptığın sınav sonucunda yetersız oldugu tespıt edılen yabancı dıl ogretmenınızın benım çocuğumu yabancı dıl dersınden sınıfta bırakmaya hakkı yoktur" Bu durumda devlet kendısını ne şekılde savunur merak edıyorum dogrusu Kamu personelı yabancı dıl sınavları bazı dıllerden test usulu ıle yapılırken bazı dıllerden, aday sayısı az olduğu gerekçesı ıle, çevırı usulunde yapılmaktadır Ancak bu durum sınavlara golge du şurmektedır Çevırı usulunde yapılan sınavları değerlendırme test usulundekı gıbı kesınlık arzedememektedır Önceden puanlama sıstemı bellı olmayan bır metnı değerlendırme şahıstan şahısa gore değışır Buna ılaveten çevırı usulunun test usulune gore kendı içerısinde bırçok dezavantajı ve zorluğu vardır örneğın sınavlar sözlüksüz yapılmaktadır TV'lerdekı yarışma programlarında dıl uzmanlarının bıle zaman zaman kendı anadıllerı ıçın dahı sozluğe baktıkları gozonune alınırsa, adaylar arasında ne kadar farklı çıfte standart uygulandığı ortaya çıkar. Yetkılıler buna gerekçe olarak ogrencı azlığını gostermekteyseler de, bu geçerlı ve kabul edılebılır bır mazeret olamaz Bu gıbı onemlı bır sınavın hıçbır şaıbeye yer vermeyecek şekılde butun aday ve yabancı dıller ıçın aynı esaslar dahılınde yapılması gerekır Ben bu sınavların (Test olarak yapılanları) çok yerınde düşunulmüş ve oldukça onemlı olduğunu duşunuyorum. Yabancı dıl ve Tukçe sevıyesını lyı ölçtuğu kamsındayım Bunun yanı sıra, lyı Turkçe de bılmek gerekır Uzun sure yurtdışında kalıp bu sınavlarda başarılı olamayan bazı adayların başarısızlık nedenı sanıyorum budur Her şeye ragmen, bu sınavlar bılımsel saygınlık telkın eden bazı profesorlerın bu sınavlarda zayıf puan almalarına rağmen, çeşıtlı sevıyede akademık atamalarda yabancı dıl jurı uyesı olarak gorevlendırılebıldıklerını ve bu da bıze unıversıte gerçeğını ve saygınlık telkın eden bazı ınsanarın gerçek sevıyelerını bır kez daha lyı anlamamızı sağladı Sınavlara gölge düşürüyor Bu karar hukukı değıl, sıyasıdır ve bır çıfte standart örneğidır Zıra, bir sınav neticesinde tespıt edılen bır bilgi duzeyinin zaman içerısinde kendiliğınden otomatıkman sevıyesinın düşeceği hiçbir hukuk sistemınde kabul edilmemektedir. Hatta bızde de KPDS sınavları harıcınde hıçbır sınavda bu durum kabul edilmemektedir Örneğın, ılk, orta, yuksek oğrenımdekı oğrencı sınavları, ehlıyet sınavları, memurıyete gırış sınavları, vs., vs. gıbı sınavların geçerlılık suresı suresız olduğu halde KPDS sınavlarının geçerlılıklerının neden belırlı bır sureyle sınırlandırıldığını anlamak mumkun değıldır Soz konusu kararnamenın anayasamızın eşıtlık ılkesıne aykırı olduğunu duşunuyorum. Eğer bır bılgı duzeyının geçerlılık suresını, bır malzemenın son kullanma tarıhı gıbı bır anlayışla sınırlandırma mantığı doğru olsaydı toplumlar yaşayamazdı Zıra kamunun ışlerını yuruten butun memurların memurıyete gırış sınavları ve bırçok sınavın belgesı olan dıplomalarının derecelerı şımdıye kadar çoktan zayıf derecesıne ınmıştı bıle Dığer taraftan bu tazmınattan yabancı dıl hocalarının yararlanabılme gerekçesını anlamak mumkun değıldır Eğer bu kabul edılıyorsa, dığer meslek grupları ıçın de sevıye tespıt sınavları açmak gerekır Neden "Kamu Personeli Matematik Seviye Tespit Sınavı", Kamu Personeli Fizik Seviye Tespit Sınavı", "Kamu Personeli Hukuk Seviye Tespit Sınavı", "Kamu Personeli Tıp Seviye Tespit Sınavı", vs açılmadığını da ayrıca merak Siyasi bir karar j ılım Teknık Dergısı'nın Bılım Dostla|rı Grubu olarak Istanbul Maslak'ta "kurulması planlanan Bılım Merkezı ıle ılgılı çahşmalarınızı okudum Bu tur çalışmalar benırn gıbı taşrada oturan ve bılım hayranı kışılerı çok heyecanlandırmaktadır Kasım ayı başında bır gun fızık dersınde bır kız ogrencım "öğretmenım dun akşam televızyonda bır fızık oğretmenı, konuları oykulerle anlattığını ve bu konuda bır kıtabının pıyasaya çıktığını 9anlattı. Bız de oykulerle anlatabılır mıyız " dıye sordugunda, kıtabı bır ıncelemek gerekır, dıye yanıtladım ve bu televızyon programını ızleyemedıgım ıçın uzulduğumu soyledım Izmır Kız Lısesı'nden fızık oğretmenı sayın Muharrem Ekinci ve 11 kız ogrencısının bırlıkte yazdığı bu kıtabı hemen getırttım ve bır solukta okudum Daha sonra yaptığım araştırmada, oğrencılere verılen odevlerın derlenmesıyle oluşturulmuş olan bu kıtap, oğrencılere fızık dersını sevdırmek amacıyla hazırlanmıştı Kıtap ya da kıtapçık kız oğrencılerın hayal urunu, masalımsı. yer yer çelışkılı (hıç fızık bılmeyen aptal başvezır gıbı ) ve fızık bılgılerın çok az yer aldığı oykulerden oluşturulmuştu Fızık evrensel bır bılımdır ve bıze gore, sıze gore olamaz Laboratuvarlara gıremeyen ve motıvasyonda zorlanan oğretmenlerımız ıçın bu kıtap belkı başlangıçta ışe yarayabılır "Bızım Fızık"te sonuç (bılgı) bırdenbıre okuyucunun karşısına çıkarılmaktadır Oysa fızık oğretımınde esas amaç, sonuçlara bılımsel yontemle ulaşmaktır Fızık dersınde bılım tekrar keşfedılır Öğretmen sankı bılmıyormuşcasına, bılımsel sonuçlara, öğrencılerıyle bırlıkte tekrar ulaşır öğretmen ve oğrencılerı bırer bılım adamı olarak duşunemeyız Öğ retmen sanatını, deneyımını, formasyonunu kullanırken, bılımden fazla uzak durmamaya ozen göstermelıdır "Bızım Fızık"te doga olaylarına sozel açıklamalarla değınılmekte, nıcel açıklamalara ıse gırılmemektedır "Bızım Fızık"te gunluk dılın rahatlığına sığınılmakta ama bunun yetersızlığı ve sakıncalan gozardı edılmektedır Prof Dr Nermı Uygur, Remzı Kıtabevı yayınlarından olan "Dıl Yonunden Fızık Felsefesı" adlı yapıtının 104 sayfasında fızık açısından gunluk dılın olumsuz yonlerı başlığı altında, bu konuda şunları soylemektedır "Şurası bır gerçek Hem fızık bılımınh fızık bılımı kılan program ve amaç gereŞı, hem fızık bılımıne özgu tarıh boyunca suregelen gelışme gereğı, fızık dılı, bır bakıma, durmadan gunluk dılden uzaklaşmaktadır Pek çok bılım gıbı fızığın, benzetme ve gretılemelerle dolup taşan bır yapıda olan gunluk dıl karşısında her zaman tetıkte bulunması, adı ne olursa olsun benzetmeierın, fızık çalışmalarına, ozellıkle fızık dılıne sızmasını onlemesı gerekır. Kım gunluk dılı tanıdığımız kılığıya fızıkte kullanmaya, yanı gunluk dılı olduğu gıbı fızığın dılı yapmaya kalkışırsa onu eleştırmekten doğal bır şey olamaz: öyle ya gunluk dılı fizik dılı yapmaya kalkışmak, fızığın uzmanlığını ve bılımsellığını dupeduz engelemek, fızığın fızık olmasını onlemek turünden tutarsız bır davranıştır Fızık, gunluk dılı kullansa bıle, kendı amaçlarına uyacak bıçımde değıştırır Örneğın "kutle", "çekım", "madde" gıbı deyımlerın gunluk dılden apayrı anlamla rı vardır Fızık, matematıkleşmekle birlıkte, matematıkleşemedığı her yerde matematığın kavramsalduşunsel uslubunu benımseyıp ızlemekle bırlıkte, dılselkuramsal çatısıyla hıçbır zaman gunluk dılden busbutun arınmamıştır" Bılımsel yapıtlara gore pedago|ik amaçlı ders kıtaplarının gunluk dıle daha çok yer vermesı doğaldır Ama bu ölçu lyı ayarlanmalıdır Gunluk dıl/Bılımsel dıl dengesının saglanması konusunda gereklı tartışmaların, araştırmaların ve yapıtların onumuzdekı gunlerde ortaya çıkması umıdıyle Avrupa,ötanazi konusunda uzlaşabilecek mi? N. Yasemin Oğuz* 425 Kasım 1995 tarihlerınde Belçıka'nın Bruksel kentınde toplanan konferansta, başlık olarak "Euthanasıa Tovvards A European Consensus" (ötanazr Avrupa'da Uzlaşmaya Doğru) seçılmıştı Bırçok Avrupa ulkesının yanında ABD'nın de temsıl edıldığı toplantıda, bır uzlaşmanın henuz uzakta olduğu daha ılk oturumda ortaya çıktı. "Türkıye'de Ötanazı Tartışmasının Kulturel ve Dınsel Yonlerı" başlıklı sunuşum, otanazının Islam açısından gorunuşunu konu alan tek bıldırı olması nedenıyle ılgı çektı Toplantıda otanazı konusunda çatışan ıkı eğılım, eşıt agırlıkta temsıl edılı yordu. Bu eğılımlerden bırı, hekım yardımlı ozkıyım da ıçınde olmak uzere, otanazının her turunu uygulamaya koyan ve bu konuda sınıflandırmaları gereksız bulan Hollanda'da yaşama geçırılmıştır ABD, Avusturalya ve Avusturya daha sakınımlı bır bıçımde bu eğılımı desteklemektedırler Bu ulkeler toplantıda konuyla ılgılı deneyımlerını, surdurmekte oldukları yasal duzenleme gırışımlerinı ve bunların ıçerığını katılımcıların bılgısıne sunmuşlardır ötanazı uygulamasına karşı olan otekı eğılımı ıse, Ttalya, Fransa ve Ingıltere temsıl etmıştır Bu goruşe gore, bugun ulkemızde pasıf ötanazı olarak bılınen uygulama otanazı sayılmamalı, ötanazı tumuyle reddedılmelıdır ötanazı uygulamasını haklı gıbı gosteren tum durumlarda, seçenek olarak "Pallıatıve Care Unıts" (Palyatıf Bakım Unıtelerı) adı verılen kurumları onermektedırler. Bu kurumlarda, temeldekı soruna yonelık olmayan, ancak bu sorunun hastada neden oldugu ağrı gıbı rahatsız edıcı belırtılerı ortadan kaldırıp, ona daha nıtelıklı bır yaşam ve etkılı bır bakım sağlamak; ozellıkle de ruhsal yönden hastayı desteklemek amaçlanmaktadır. Söz konusu bakım ağırlıklı etkınlık, hastanın hastalığının doğal aşamaları suresınce ve yaşamının sonuna dek surdurulmektedır En yetkın bır bıçımde uygulanması durumunda, bu turden bır bakımın, hastanın ötanazı arzusunu ve dolayısıyla talebını tumuyle ortadan kaldıracağı savunulmaktadır. Kuşkusuz bugun tum hastalar ıçın boyle bır bakımın sağlanabıldığını söylemek olanaksızdır, ancak soz konusu ulkelerın temsılcılerı bu konuda umıtlı olduklarını anlatmış lardır. Toplantının akışı ıçınde, palyatıf bakım unıtelerının katılımcı ulkelerın çoğunda bulunmadığı ortaya çıkmıştır. Ancak bu türden kurumların bulunduğu bazı ulkelerde, sonuçta otanazı ıstemının ortadan kalkmadığı vurgulanmıştır Bu tur kurumların en başarılı orneklerının, ötanazı konusunda bırıncı eğılımı benımseyen ulkelerde bulunması ayrıca ılgınçtir Toplantının yapıldığı Belçıka'da kısa bır sure önce, Sağlık Bakanı, annesı ıçın ötanazı uygulaması ıstedığını ve bunun ıçın gırışımde bulunduğunu açıklamış, bu nedenle otanazı genış olçude tartışılmaya başlanmıştı Halen bu konuda yasal bır duzenlemesı bulunmayan ulkede, boyle bır düzenlemenın taslağı uzerınde çalışılmaktadır Konferans, hem palyatıf bakım unıtelerının başarısı konusundakı sonuçlar uzerınde konuşmak ıçın, hem de otanazı konusunda Avrupa'da herhangı bır uzlaşma sağlamak ıçın henuz çok erken olduğu konusunda uzlaşma sağlanmasıyla sona ermıştır Bu konuda yurutulecek çalışma planlanmış, boyle bır uzlaşmanın gereğı ve olanaklılığı vurgulanmıştır. 2 * Dr., Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Deontoloji Anabilim Dalı öğretim Görevlısi. 4584