Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
YAŞAM Rahimde başlayan anne bebek saı Anne yavru çekişmesinin nedenleri aydınlatıldı Durup dururken zırlayarak anneye işkence etmek , sadece insan yavrularına özgü değil; çeşitli hayvan yavrularının da annelerine kök söktürdüğü görüldü. Anne ile yavru arasındaki çatışma daha rahimde hormon etkileme ve beslenme savaşı olarak başlıyor. Doğduktan sonra da annenin ilgisini, özenini ve bakımım sadece kendîsine istemek şeklinde sürüyor. irçoğumuzun defalarca tanık olduğu veya yaşadığı bir durumdur: 1 Bir ufaklık, alışveriş merkezinde annesini deli eder, Incir çekirdeğini doldurmayacak nedenler ileri sürerek ağlayıp zırlar. Annenin böyle bir durumda yapabileceği iki şey vardır; ya yelkenleri suya indirip yaramazın bütün isteklerlni yerine getirir, ya da çevredekilerin bakışlarına ve gürültü patırtıya aldırmayarak taviz vermeksizin lafını dinletir. Böyle şeylerin sadece insanlara özgü olduğunu sanıyorsanız aldanıyorsunuz; zira hayvanlarda da buna benzer çekişmeler vardır. Biyologlar, hayvanlardaki durumu açıklayan bazı teoriler geliştirmeyi başardılar, ancak bunları insanlara uygulamak neredeyse imkansız, çünkü bütün insan davranışları kültürden ve sosyal ortamdan büyük ölçüde etkilenir. Her şeye rağmen, diğer cinslerdeki anne baba çocuk anlaşmazlıklarının incelenmesiyle konunun insanlarla ilgili boyutunda da önemli ilerlemeler sağlanabilir. Karşılaştırmalı bir analiz yapmak için ilk akla gelenler en yakın akrabalarımız olan prlmatlardır, ama keselisıçanlar, pelikanlar, babunlar ve papağanlar da oldukça ö. nemli bilgi kaynaklarıdır. lıktan doğan bir çekişmenin varlığının doğal olduğunu belirtmişti. Cinsel ilişkiyle çoğalan canlılarda yavruların genetik yapısı, anne ve babadan eşit olarak (her birinden % 50 oranında) etkilenir. Annenin veya babanın her yavrusuyla olan genetik ilişki oranının aynı olması, normal olarak, her yavruya eşit ölçüde özen gösterilmesi sonucunu getirir. Halbuki bireysel çoğalan canlılarda durum oldukça farklıdır; böyle canlılarda her yavruyla genetik bağlantı oranı % 100'dür; oysa yavruların kendi aralarındaki bağlantı oranı en çok % 50'dir. Genetik bağlantı oranının % 100 olduğu bu canlılarda her yavru sadece ve sadece kendisine ilgi gösterilmesini ister, bu ilgiyi kardeşlerıyle paylaşmak istemez, henüz doğmamış olanlarla bile... Yavrunun en büyük ilgi ve özeni kendisi için istemesi sonucu ortaya çıkan anlaşmazlıklar, bakıma ihtiyacı olan dönem içinde her zaman ortaya çıkabilir, ama asıl kıyamet, bu bakımın kesilmeye başladığı zaman kopar. Mücadele çok erken, hatta rahimde bile başlayabilir. örneğin Insanlarda, anne ile fetüs arasında bir mücadele vardır; hamileliğin yedinci haftasından itibaren hormonal kontrolü ele geçirme mücadelesi başlar. Birçok hamile kadında görülen sabah hastalıkları ve yüksek tansiyon da, doğacak olan bebekle anne arasındaki anlaşmazlığın işaretidir. Bu tür rahatsızlıklar ise genellikle oksijen ve yiyecek paylaşımındaki anlaşmazlıktan doğar. Kesell hayvanlarda durum olduça farklıdır. örneğin keselisıçanda hamilelik süresi sadece 1213 gündür, yani bebek annesiyle herhangi bir hormonal anlaşmazlık durumuna girmeden dışarı çıkar. Keselilerdeki bu erken doğum halinin nedeni, embriyoların, annelerintn immün (bağışıklık) sistemlerinin kendilerine saldırmalannı önleyememeleridir. Keseli hayvanlarda embriyo yabancı bir maddedir •ve dışarı atılması gerekir, dolayısıyla anne ile yavru arasındaki mücadele çok şiddetlidir (özellikle hamileliğin son üçte birlik kısmında), yavrunun annenin salgıladığı tahrip edici kimyasallara direnç göstermek için geliştirdiği zar yırtıldığında rahimi terk etmekten başka çare kalmaz. Plasentalı memelilerde ise embriyo biraz daha şanslıdır, çünkü annenin immün sistemini çalıştırmaya yarayan bazı molekülleri maskeleme olanakları vardır. Yani embriyo bir anlamda kılık değiştirir ve annenin vücudunun bir parçasıymış gibi bir hal alır. Rahimde geçen bu mücadeleler, doğumdan sonrakilerin yanında önemsiz kalır. Doğumu izleyen günlerde yavruyla ebeveyni arasında yiyecek paylaşımı prob Rahimdeki savaş ^K^M^^ Bu yavru maymunun feryatlanna kanmamak gerek. Zira ilgi odağı olmak isteyen bu yavru anne İle inatlaşma evresinde... Anne baba ve çocuklar arasında sürüp giden bu mücadeleyle ilgili teorilerin geliştirilmesinde en çok emeği geçenlerden biri olan Amerikalı biyolog Robert Trivers'in kendisi de beş çocuk babası. Trivers 1974 yılında yayımladığı bir makalede, cinsel birleşme sonucu doğan yavruyla ebeveyni arasında, genetik farklı Genetik ilişki lemi başlar. Pelikan yavrularında bu yıye cek mücadelesi sert bir itiş kakış halini bi le alabilir. Anne babalarına bile bu derec kafa tutan yavrular, kardeşlerine karşı da ha da acımasız olurlar. Pelikan yavruları bu şekilde iki ay problemi aynı anda çözmüş olurlar; her ebeveynlerine yiyeceğin kısıtlanmasını kendi üreme başanlarına darbe vuracat mesajını verirler hem de kardeşlerini u zakta tutmaya çalışarak, elde edilme: çok zor olan yiyecege başka talibin olma dığını gösterirler Muhabbetkuşlannda ise yiyecek dağ lımı çok daha sistematiktir; yavrulara bo^ ları ve yaşlarıyla orantılı olarak yemek ve rilir. Yavruların anneye birazcık daha yc mek için yalvarmalan hiçbir işe yarama babalar daha yufka yüreklidir. Muhabbe kuşlarında baba normal olarak sadece < şini beslediği halde, bazen yemek dilene ufaklıkların önüne de birkaç parça marr bırakır. Papağan ailelerinde de benzer durun 3728