Katalog

SORUN YANITLAYALIM Yük kaldırmak nelere yol acar? Istanbul, Bayrampaşa'dan yazan okurumuz Mustafa Ataiblş'in sorusu şöyle: "Bundan bir buçuk yıl önce ani ve ağır yük kaldınnaktan ötürü belimde hafH bir sancı ve yanma olmuştu. llk başta fazla önemsemediğim bu ağn, bir buçuk yıldan beri devam ediyor. 8ürekli ağrı hissediyorum. Bazen ağrı hareket yetenegiml kısıtlayacak boyutlara varıyor. Bu ağrının kaynağı ne olablllr, ağnyı nasıl goçirebilirlm?" Okurumuzun sorusunu Istanbul Üniversitesi Istanbul Tıp Fakültesi Algoloji Anabilim Dalı Başkanı Prol. Dr. Serdar Erdlne yanıtlıyor: "Ağır kaldırma sonucunda, omurgaların arasından geçen omuriliğinl çeşitli darbelere karşı koruyan, disk adını verdiğimiz yastıkçıklarda veya faset adını verdığımiz omurga eklemlerinde boğulmalar meydana gelmiş olabilir Ancak tüm bunların değerlendirilebilmesi için ayrıntılı bir muayene ve radyolojik incelemeler gereklidir. Bir buçuk seneye yakın bir süredir devam etmesi nedeniyle en kısa sürede, öncelikle bir fizik tedavi uzmanına başvurmanızda yarar vardır. Bu arada aşırı yük kaldırmamanızı, hareketlerinize dikkat etmenizi, ama mutlaka bir uzmana görünmenizi önerirım." Depresyon tedavisinde ilaç kullanmak şart mıdır? Istanbul, Bahçelievler'den yazan okurumuz Tuncay K. Söğüt'un sorusu şöyle: "Depresyon yalnızca pslkolo|lk kökenli bir sorun mudur, yoksa bu rahatsızlığın biyolojik nedenleri mi vardır? Ya da her iki neden birlikte mi depresyonu oluşturur? Depresyunun tedavi edilebilmesi için ilaç kullanmak şart mıdır, depresyonun ilaçsız kendi başına geçmesi mümkün değil midir? Depresyondan tanıamen kurtulmak söz konusu mudur, bunun mümkün olmadığını duydum, rahatsızlığın sürekli ilaçla baskılanması gerçekten söylendiği gibi gerekmekte mldlr?" Okurumuzun sorusunu Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Beşincı Psikiyatri Klinik Şefi Doç. Dr. Arif Verimli yanıtlıyor: "Depresyon denildiğinde yalnızca insanların içinde buluııdukları ruhsal çökkünlük, isteksizlik, yaşam enerjisinde azalma, karamsarlık ve bezgınlik olarak kısaca tanımlayabıleceğimiz bir durum anlatılmak istenir. Bu depresif ruhsal durumlar kendi başlarına bulunabileceği gibi, yine bu ruh halleri başka pek çok ruhsal hastaiık ya da ruhsal bozukluğun göstergesi de olabilmektedirler, bu yüzden depresyonun kendi başına bir hastaiık olarak algılanması kolay değildir. Yukarıda ifade edilen tanımlamadan da anlaşılacağı gibi pek çok toplumsal ve psikolojik olaylar ardından depresyonların yaşanması mümkün olabileceği gibi, bir kısım depresyonlar da biyolojik kökenlidir. Kısaca depresyonun ortaya çıkmasında herhangi bir sosyal ya da psikolojik neden göstermek gerekmez. Hayır, depresyon tedavisinde kullanılan ilaçlar kişinın ruhsal yapısını baskılar diye bir şey yoktur Gerek psikolojik ya da toplumsal nedenlerle, gerek biyolojik kökenli olarak ortaya çıkmış olsun, depresyonu ortadan kaldırıcı ilaçlar son derece etkili olup hem doktorlara hem de hastalara iyileşme zamanı kazandırmaktadır. Bu yüzden depresyon tedavisinde ilaçlardan kaçınmamak gerekir Depresyon tedavisinde ilaç kullanılması insanın ruhsal yapısındaki bir bastırmak ya da baskılamak değil, depresyonu ortadan kaldırıp tedavi etmeyı amaçlamaktadır Bu nedenle depresyon denen ruhsal durum, yaşayan nüfusun yüzde onunu ilgilendiren çok önemli bir ruh sağlığı sorunu olup, mutlak biçimde tedavisine yönelmekte büyük yarar vardır." En iyi konuşan papağan hangisidir? Ayaklarda mantar oluşumu nasıl önlenip? Istanbul, Üsküdar'dan yazan okurumuz Turhan Dedeoğlu'nun sorusu şu "Yaklaşık iki yıldan beri ayaklarımda mantar oluşuyor. Oluşan mantarlar özelllkle sıcağın yoğun olduğu yaz aylarında fazlalaşıyor. Sonbahar, kış aylarında azalıyor. Mantar vücudumun başka yerlerine sıçrar mı? Yine sıcağın fazla olduğu yaz aylarında kaşıntı yapıyor, bu oldukça rahatsız ediyor, kaşıntı için bir şeyer yapabllmem mümkün mü? Mantar nasıl tedavi edllebillr? Okurumuzun sorusunu Istanbul Ünıversitesi Istanbul Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Orhan Baransü yanıtlıyor "özellikle ayak parmak aralarında, terlemeyle birlikte nemlenme görülebılir. Kapalı bir ortam oluştuğunda, nem de varsa kolayca mantar urer. Bir de yıkandıktan sonra ayak parmak aralarını çok iyi kurulamamak nedeniyle mantar oluşabilir önlemek için en iyi yol kuru tutmaktır. Bunun için, kapalı ayakkabı giyildiğınde ayaklar çok iyi kurulanmalıdır. Ayaklar pudralanıp öyle çorap giyilmelidir. Çorabın mümkün olduğu kadar sentetik olmamasına dikkat etmek gerekir. Sentetik çoraplar da mantar oluşumunda önemli bir etkendir Yine, mümkün olduğu kadar kapalı ayakkabıları çorapsız giymemekte yarar vardır. Çorapsız ayakkabı giyilmesi nemli ortam oluşumuna davettir. Herhangi bir vesile ile ayak parmak araları ıslandığında lyice kurulanmalı, bu da nemi almaya yetmeyeceği için ya hemen pudralanmalı ya da saç kurutma makinesi ile kurutulmalıdır Bunlara dikkat edildiği takdirde yaz aylarında mantar oluşma olasılığ çok azalmış olur. Ancak artık oluşmuş bir mantar varsa, bunun tedavi edilmeden, kendıliğinden geçmesi mümkün değildir. Sonbahar, kış aylarında mantarda azalma görülmesi, kaşıntının azalması mümkündür. Ancak bu yanıltıcı bir durumdur. Kaşıntı bir ölçüt olarak ele alınmamalıdır. Kaşıntı yoksa, fakat dığer başka mantar belirtileri varsa, yine tedavi gerekir Mantar bir kere oluştuktan sonra tedaviye başvurmak gerekir Bunun için bfr uzmana görünmenizde yarar vardır. Mantar başka yerlere sıçramaz. Ancak oluşmuş mantar başka yerlere ilerleyebilir ya da vücuttaki nem oluşma olasılığı yüksek başka yerlerde mantar oluşabilir örneğin kasık bu bölgelerden biridir. Kasık bölgesinde de nemlenme görülür. Ayak baş parmakları için sözu edilen yöntemler, kasıklar gibi diger büklüm yerlerine de uygulanmalıdır. Bel çarpıklığımn nedenleri Ankara'dan yazan okurumuz Hatlce Dönmez'in sorusu şu "38 yaşındayım. Röntgen lilmlerlnde skolyoz bel çarpıklığı görüldü. Bu bel çarpıklığımn nedenleri nedlr, llerlde ne glbi sorunlara yol açablllr?" Okurumuzun sorusunu Baltalimanı Kemik Hastalıkları Hastanesi'nden Op. Dr. Mehmet Topakoğlu yanıtlıyor: "Skolyoz, bel kemığinin hem yana hem arkaya doğru olan S şeklindeki eğriliğidir 38 yaşında olmaz, mutlaka bir evveliyatı vardır. Omurga kırıklarında, omurganın iltihaplarında, omur yanındaki adalelerin felcinde meydana çıkan bir deformitedir. Bu eğriliğin açıları vardır. Bu açıların ölçülmesi gerekir. Eldeki sonuçlara göre dışarıdan bir korseyle mi destek sağlanacağına, cimnastik mi yoksa ameliyat mı gerektiğine karar verilir Ayakta ve yatarken çekilen filmlerin ölçümü yapılmalıdır Bunun İçin mutlaka bir ortopedi klinlğine başvurmanız gerekir. Istanbul'dan yazan okurumuz özgür Erbll'in sorusu şöyle: "Papağanların konuşmasını sağlamak İçin nasıl bir eğitim uygulamak gerekir? Kaç kelimeye kadar öğrenebilirler? En iyl konuşan papağan cinsi hangisidir?" Okurumuzun sorusunu Papağan Eğitimcisı Ethem Dlkmen yanıtlıyor' "Papağanların konuşmasını sağlamak için öncelikle aşırı sevgi ve yürekten bir ilgi gerekir. Bunun dışında, mümkün olduğu kadar anne babadan erken ayrılmış yavruları tercih etmek gerekir. Ikincisi, bıkıp usanmadan aynı kelime sürekli 'tekrar edilmelidir. Bunun için kısa ve içerisinde "c" harfi olan kelimeler daha uygundur (örneğin, cabbar, clcim, yakup). Bir kelimeyi öğrenmeden ikinclsine geçmemelidir. Aynı anda beş altı kelime birden öğretemezsiniz. Diyelim sürekli, "merhaba, Ibrahim, gel Ibrahim, git Ibrahim; koş Ibrahim" dediğinizde s o nunda Ibrahim, aklında kalır Tespit edilmiş, 700 kelimeye kadar konuşan papağanlar var. Normali 5060 kelime arasıdır. Papağanlar, durumlara uygun düşen kelimeleri söylemeyi öğrenirler Büronuzda papağınınız varsa, telefonu açarken 'alo', kaparken 'güle güle' dediğinizi sürekli duyuyorsa, zamanla sizden önce bu kelimeleri tekrarlamaya başlar papağan Ya da bir süre sonra, evde çatal kaşık seslerini duya duymaz 'karnım acıktı' demeye başlar. En mükemmel konuşabilen papağanlar, bir Orta Atrika hayvanı olan gri papağanlardır (jako) Dış görünüşü o kadar güzel değildir, kısa bir kuyruğu vardır, tüyleri, siyaha yakın külrengidir. Jakoları, Kakadu türlerı izler. Üçüncü sırada Amazon papağanları yer alır Bunlardan sonra da muhabbet kuşları gelir." 33074