Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BİLİM KÜLTÜR BİLİM YAYIN Ne cağına giriyor musuz? İletişim çağına mı? Bilgi çağına mı? Bilişlm çağına mı? Bilim veya teknoloji çağına mı? Dünyanın hangi çağa girdiği değil, bizim hangi çağa gireceğimiz önemli bizim için. Biz bu yolda ilerliyor muyuz? Vehbi Belgil ' " "'""cut bilgileri aklın süzgecinden geçirdikten sonra doğru diye benimsemek, 2) Olayları, kolay çözümü sağlayacak biçimde bölümlemek, 3) Çözümde en kolaydan başlayarak en güce yükselmek, bir olayı iyice çözmeden öbürünü çözmeye geçmemek (iyi anlaşılmayan bir konu sonraki konunun da anlaşılmasını olanaksız kılar), 4) Çözülmesi gerefti konuların hiçbirinin unutulmadığını kontrol için bölümlemeyi en geniş biçimde yapmak... Descartes, böylece, doğru düşünmeyı, metodunun ilk kuralı vapıvordu. smanlı Imparatorluğu tarih sahnesine çıktığı dönemde dünya uyanış çağına girmenin sancılarını çekiyordu. Kilise bütün doğruların kendi doktrininde bulunduğunu savunduğu için buna karşı çıkanları da öldürtüyor, ya da şiddet!e cezalandırıyordu. Bu da onun DOĞRU peşinde değil, stnıfsal çıkar peşinde koştuğunun kanıtı idi. Sonunda, DOĞRU'lar bir olup Kılisenin kafasına çarptı. Kilise bilimin her şeyine karışıyordu: "Şuna inanacaksın, buna inanmayacaksın, gerçeği şöyle araştıracaksın, şoyle öğreteceksin" ...Bu tutum insanoğlunu hiçbir yere götürmedi. Ama Kiliseyi hesapsız dünya malına, sonsuz zevklere kavuşturdu. Bu durum gerçek inananları rahatsız ediyordu. Bu hale bir son vermek gerekiyordu llkpatlama "protestanlık" şeklini aldı, öbür başkaldırmalar her devletin iç koşullarına göre değişiklik gösterdi. Hıristiyan dünyasının büyük bir kısmı din adına yapılan bu ahlâksızlıkları kınıyordu. Bu hareketlere "reformasyon" dendi. Katolık dünyasında da "iç arınma" başladı. Buna da "Contrereforme" dendi. Amaç, protestanların eleştirileri karşısında katolikliğeyeni birçekidüzen vermekti. Bilimde atılım Fransız Rene Descartes (15961650) ile başladı Bütün dünya için. Descartes döneminde bilim dünyası tam'bir karışıklık içinde idi. Bilim adına her ne biliniyorsa yanlıştı. Bu yüzden, bilimde gerçeğin ne olduğunu anlama olanağı yoktu. Işin tuhafı, Kilise korkusundan kimse gerçek bildi^ği şeyleri söyleyemiyordu. Bu gereksinmeyi en çok kendisi duyuyordu. Sonunda, Deecartes 1637 tarihinde ünlü yapıtını yazdı: "Aklını lyi Yönetmek ve Bilimlerde Gerçeği Aramak için Metod Üzerinde Söyleşi.'En çok4050sayfalık bu kitap bilim dünyasında bomba etkisi yaptı. Descartes metod değişikliği öneriyordu. Tevratın ve, Incilin gösterdiği yolda giderek hiçbir sonuca ulaşılamamıştı, ulaşılmayacaktı. Yapılacak şey, doğa olaylarını yeni bir yaklaşımla incelemekti. Bunun için Descartes dört yol gösteriyordu. 1) Mevşeye karışmamalı idi Bacon, pratik amaçlar için bilim yapılmasını öneriyordu. Geometri, astronomi gibi bilimlerin sonuçları gündelik yaşamda kullanılmadıktan sonra neye yarardı? Bilim, doğaya egemen olmak içindi. Böylece Bacon'ın yapıtı Descartes'ınkini tamamlıyordu. Biri düşünmeyi, öbürü yapmayı hedef alıyordu. Gerçekten de, bilim ve teknoloji, doğanın olumsuz güçlerini olumluya çevirmedikten sonra neye yarardı? Descartes, "Düşünüyorum demek ki varım" demişti. Bacon, "Yapıyorum, demek ki varım" demeye getiriyo'rdu. Gerçekten de, elektrikten bildiğimiz şekillerde yararlanmadıktan sonra kuramsal elektrik bilgisi ne işe yarardı, Tanrıya tapındırmaktan, duadan başka? Kilise hep bunu öneriyordu, önermişti. Ama artık maymunun gözü açılmıştı. Kilisenin tutunduğu bütün dallar elinde kalıyordu. Sonunda, Kilise bütün itibarını yitirdi. Bilim, onun yerini aldı. Osmanlı tarih sahnesine çıktığında öleli yüzyıllar olmuş iki uygarlığın mirasçısı oldu: Arap ve Iran uygarhkları. Fakat bunlara hiçbir katkıda bulunmadı. Osmanlı Teknolojisi ilk günler Avrupa'nınkinden üstündü. Fakat, Avruap'nın zamanla hızla ilerleyen bilim ve teknolojisine yenik düştü. Kendini yenileyerek gücün arttırabilirdi, ama yapamadı 18. yüzyılın ikinci yarısından sonra bu yola girmek istedi, fakat "gâvur oluruz" naraları arasında bunu başaramadı. "Tanzimat" bir çıkış yolu olabilirdi. Ama, onu da "gâvur olduk" naraları işlemez hale getirdi. Oysa, bu vatandaşın can, mal ve ırz güvenliğini güvence altına alamamış bir devletin son çırpınışı idi. Batı bizi çağına uygun bilim ve teknolojisi ile yendi. 18. yüzyılın ikinci yarısından bu yana askerlik bakımından da Batıya muhtacız: Askerlik, bizim ulusal sanayiimiz olan askerlik. Batının bilim ve teknoloji gücüne hep Mehmetçigin göğsünü siper gösterdik. Bilim çağına mı? İletişim çağına mı? Sen hangi çağdasın? Bilgisayardan, televizyondan, hatta radyodan ne dereceye kadaryararlandın? Osmanlı döneminde "Din" için savaşılırdı. Şimdi "demokrasi için" savaşıyorsun. Kendin için savaşmana ne zaman sıra gelecek? Astronomi magazln O Uygarhk nedir? Osmanlının tutumu Ege Üniversitesi Astronomi Topluluğunu buradaki tanıtımlarından biliyorsunuz. Derginin yayıncıları hoş bir i$e daha girişmişler ve yardımcı yayırılar dizisi kurmuşlar. Bu dizinin ilk iki kitapçığı elimize geçti. Birincisi, dergimizde yapmak istediğımız, Ismarladığımız halde bir türlü gerçekleştiremediğimiz Teleskoplar üzerine. Teşekkürler. Nasıl bir teleskop, okurlarımızın da merak ettiği bir soruydu ve yanıtı bir kitap çık olarak var şimdi. Teleskop seçmek ve almak istiyenler ve gökyüzünü incelemek istiyenler için göz atılması zorunlu bir kitapçık. 38 sayfa İkinci yardımcı kitap Nükleer Endüstrı üzerine ilginç bir çeviri Kitapçığın yazarı Avustralyalı bir çocuk doktoru, üç çocuk annesi Helen Caldicott. Caldicott, sistik fibröz hastalıklarının tedavisine, bu hastalığı yakalanmış çocukların bakımına adamış. Bu tür genetık hastalıkların ve bozuklukların nedeni olarak, yeryüzünü kirleten radyo aktif elemenler olduğunu düşünüyor ve kitapçık da 21 kitap ve 164 bilimsel makale taranarak bıtamaçla yazılmış. 30 sayfacık. Isteme adresı Ege Ünı. Astronomi Topluluğu, Astrnomi ve Uzay Bılımlerı bolumü 35 100 Bornova Izmir. Tel: 51880100den 2322 Bilim »eMühendislik Descartes, kitabını Fransa'da değil, Hollanda'da, La Haye kentinde yazdı. O sırada, Hollanda'nın tam karşısmdaki Londra'da Francis Bacon (beykın) adında bir ingiliz de küçük bir kitap yazıyordu: Büyük Yenileştirme (The Great Instauration). Fakat, kitap, ikinci bölümünün adı olan "Nevum Organum" ile tanınır oldu. Çünkü, Bacon, bu ad altında bir yapıt yayımlamadı. Bacon, bu kitabında, kendisine kadarki bilimlerin özetini vermek istemiyor, o bilgileri yepyeni temellere oturtmak istiyordu. Kendisinden önceki filozoflar "bilim için bilim" amacını güdüyorlardı. Bilim adamı doğayı anlamaya çalışmah, başka Inglliz Francis Bacon Boğaziçi Üniversitesi Bilgi işlem Kulubü'nün yılda iki kez yayımlanan dergisi Bilim ve Mühendislik'in 4. sayısı oldukça hacimli, 200 sayfa olarak çıktı.ç Dergi bilim tarihi ve bilim felsefesine ağırlık vererek, ülkemizde bu konuda yapılan tartışmalara daha ayrıntılı olarak katkıda bulunmayı hedefliyor. Dergi Öilim felsefesi, Bilim Tarihi, Popüler Bilim/ Teknoloji, Üniversiteler ve bilim üzerine söyleşiler olmak üzere dört konu üzerine çeviriler ve söyleşilere yer vermiş. Bilim Felsefesi ve tarihi konularında ağırlık Fransız düşünür ve yazarların. Bu bölümde Bachelard'dan Bilimsel zihniyetin formasyon yazısı, Canguilhem'in Bilimler Tarihinin Nesnesi yazısı, Lecourt'dan Marksizm ve Epistoloji ile Bachelard'ın tarihsel epibtomolojisi yazıları yer alıyor. Popüler Bilim'de, özel görelilik kuramı ve C. Arf'ın makineler düşünebilir mi? Yazıları var. Üniversiteler ve bilim dosyasında ise ömer Saygın, ömür Akyüz, Haluk Beker ve Avadis Hacınlayan imzalarına rastlıyoruz. Hangi çağa glrecekmişlz? Yazışma Boğaziçi Üniversitesi Bilgi İşlem Kulubıi Beilim ve Mühendislik Dergisi 80 815 Bebek ' bul 32013