Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ARAŞTIRMA MERKEZLERİ KISA KISA uzerine •• Senato, rektör ve rektör yardımcısı dışında öğretim öğretim üyelerini temsil eden üç üye, teknik ve idari personeli temsil eden iki üye ve öğrencileri temsil eden iki üye olmak üzere toplam 9 üyeden oluşur. Senato üyeleri, temsil ettikleri kişılerin oylarıyla ışbaşına gelir. Senato'nun altında, Senato'ya gerekli her türlü teknik ve idari konuda danışma ve destek işleviyle yükümlü, 30 üyelik bir Üniversite Konseyi yer alır Bunun üyeleri de seçimle göreve gelirler. Fakülte düzeyinde ise, Fakülte Yönetim Kurulu asıldır Dekan yönetim kurulunun başkanıdır ve onun da tek bir oy hakkı ve kurul içindeki kararlarda tıpkı rektör örneğinde olduğu gibi bir oyluk kişisel yetkisi vardır. Dekan, Fakülte Yönetim Kurulu'nun kararları dışında kişisel yetkisi çerçevesinde davranır. Rektörün seçimle işbaşına gelmesine karşın Dekanlar Senato tarafındanatanırlar. vanının alınış biçimi benzerlikler gösterse de bizdeki 'doçentlik'ten bazı farklılıklar sergiliyor 'Ph D'yi hedefleyen aday, uzmanlık dalından bir tez konusu belirleyip çalışmalarına başlıyor. 'Ph.D' için gerekli koşul, adayın tez konusundan dördü kendisınin ilk yazar olduğu en az beş uluslararası yayın çıkarmış olması. Aday, Current Contents'e ya da lndex Medicus'a giren mesleki dergilerde yayımlanmış ya da kabul edilmiş, tez konusu kapsamındaki bu yayınlarını derleyip toparlıyor; giriş, amaç ve sonuç bölümleri ile yayınları bütünleştirip tezi olarak jüriye sunuyor. Tahmin edileceği üzere, bir konu üzerinde birbirini tamamlayan beş uluslararası makale hazırlamak, kişinin günlük ^esleki çalışmaları içinde ortalama 5 yıllık bir süreyi gerektiriyor. Jüri, tezin bilimsel değeri ve dolayısıyla kabulü için temel ölçüt olarak, o tezden uluslararası nitelikte çalışmalar çıkıp çıkmadığını dikkate alıyor. Bizde ise, durum farklı. Tez bittikten sonra tezden yayın çıkartmak gelenektir. Ama, tezi yayına dönüştürmek gibi bir zorunluluk da yoktur. Dolayısıyla tezin ulus Beyin yoluyla SOFRASAGLIGI isitmek Feslegen ve Tamamen sağırlar için yeni bir protez geliştlrildl. Doktorlar doğrudan beyindeki işitme merkezine ulaşmayı başardılar. Ayşe Buysal ı otanik adı ocimum basilıcum olan I feslegen, Ballıbabagil ailesinden ot3u bir bitkidir. Bırçok yöremizde "reyhan" olarak da bilinir. Genelliklek üçük ince ve geniş naneye benzer yapraklı olmak üzere iki türü vardır. Küçük ince yapraklılar genelde saksılarda süs bitkisi olarak yetiştirilir. Geniş yapraklı olanlar bahçelerde sebzeler gibi yetiştirilir ve yemeklere lezzet vermek için nane ile birlikte veya tek başına kullanılır. Fesleğenin özel koku ve tadı içerdiği esanslardan ileri gelir. Çiçekli yaprakları esans yapımında kullanılır Yemeklerde yaprakları kullanılır. Feslegen bütün Akdeniz yöresi ülkelerde yetiştirilir. Halk arasında fesleğenin idrar söktürücü, sindirimi kolaylaştırıcı, sinirleri yatıştırıcı etkisi olduğuna inanılır. Fesleğenin bu nitelikleri içerdiği esanslardan dolayıdır Aynı familyadan olan nane keskin kokulu, acımsı tatta bir bitkidir. "Mentha Piperatta" adı verilen türü nane esansı elde etmede kullanılır. Bu esans koku verici ve ferahlatıcı olarak kullanılır. llkbaharda dere kenaMarında kendiliğinden yetişen nane türü ot bazı yörelerimizde "yarpuz" adı ile bilinir. Ulkemizde genellikle kokusu daha hafif olan, hafif tüylü yapraklı türü yetiştirilir. Nane, çok senelik bir bitkidir. Kökleri sökülmediği sürece yeni sürgünler oluşur. Nanenin özel tat ve kokusu içerdiği mentol esansı ve tanenden ileri gelir İçerdiği esanslar nedeniyle mide bulantısını giderici ve sindirimi kolaylaştırıcı olarak bilinir. Bu gibi durumlarda nane kaynatılır, suyuna limon sıkılarak ıçilır. Nane, başta yoğurtlu ve bulgurluçorbalar, sarma, dolma, kısır, mercimekli köfte olmak üzere birçok yemekte lezzet arttırıcı olarak kullanılır. Bu tür yemeklerde feslegen de nane ile birlikte kullanılır Fesleven ve nane C, E, B vitaminlerinden folik asit ve A vitamininin ön ögesi karotenoidlerden zengindirler. Nane ve fesleğende tuz bileşeni sodyum az, potasyum, magnezyum ve kalsiyum yüksek oranda bulunur. Bu mınerallerden zengin oldukları kadar özel kokuları ve acımsı tat ları ile yemeklere tuz ekleme gereğini azaltırlar. Bu nedenle, yüksek tansiyon nedeniyle tuz sınırlaması yapması gerekenler yemeklerine tuz atmayıp bolca, nane, feslegen ve maydanoz koyabilirler Nane ve feslegen, yeşil soğan, domates ve salatalık gibi sebzelerden yapılan salatalarda da bolca kullanılabilır. Bu tür salatalara biraz limon ve zeytin yağı eklendiğinde tuz koymaya gerek kalmaz. Nane ve feslegen bol bulunan mevsimde yıkanıp yaprakları ayrıldıktan sonra evin uygun bir köşesine temiz bir bez uzerine serilerek kurutulur. Kurutulmuş nane ve fesleğende C vitamini kaybolur A vitamininin ön ögesi karotenoidler ve E vitaminindeki kayıp daha azdır. Kurutmayla minerallerde kayıp olmaz. 32011 kulağın arkasına görünmeyen bir mikro(on yerleştirdiler. Ses dalgaları bir lisan mikroişlemcisi ile elektronik uyarılara donüştürülüyor ve gönderiliyor . Hastanın kulak arkasındaki bir vericinin gönderdiği sinyaller, baş derisi altındaki alıcı tarafından beyine iletiliyor. İşitme sinirlerinin beyinde sona erdiği bölgede, tıp adamları, 8 mm uzunluğunda ve 2,5 mm genişliğinde ve duyma bölgesini doğrudan uyaran 20 elektrodlu bir taşıyıcı levha yerleştirdiler. Duyma özürlü hasta bu sayede örneğin telefon zilinin çalınışını duyabiliyor, müzik aletlerinin seslerini ayırt edebiliyor ve basit iki heceli sözcükleri anlayabiliyor. Los Angeles'te de benzer protez geliştirildi. Ancak bu protez, verici ile işlemci birbirine bir kablo ile bağlı. Almanların geliştirdiği protez ise bir kaç kanaldan çalışıyor ve böylece daha genış spektrumda sesalabılıyor. Doktorlar, her iki kulağı tamamen sağırlar için şimdilik küçük bir umut doğduğunu belirtiyorlar. Protezin fiyatı 50 bin DM. okulundan P. Sollmann ve Roland Laszlg, Tıp adamları ilk kez beyindeki işitme bölgesini elektrikle uyarmayı başardılar. Böylece kulağın devre dışı kaldıgı işitmenin gerçekleşmediği durumlarda doğrudan işitme bölgesine müdahale ile işitmenin sağlanabileceği belirtildi. Bugüne kadar gerçekleştirilen elektronik iç kulak protezleri koklea nakli, işitme sinirlerinin kulaktan beyine çalışmasını şart koşuyordu Yeni protez, Hannove'de HNO kliniği ile bir Avustralya şirketi arasındaki işbirliği ile gerçekleştirildi. Hannover Tıp Yüksek Oslo Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde patoloji dersi uygulamasından bir görünüm Fakülte anabilim dalı düzeyine gelince, anabilim dalının iç işlerinde söz sahibi ve yetkili organ Anabilim Dalı Kurulu'dur. Anabilim Dalı Başkanı Kurul kararlarını uygulamakla yükümlü olup, bölümünün akademik başkanıdır. (Kaynak: Oslo Üniversitesi, 1992 Tanıtım Kitapçığı) Norveç akademik sistemine göre, doçentlik (yeni adıyla Profesör II) ve profesörlük akademik unvandan ziyade, kadro karşılığı birkonum. Uzmanhksonrasıkalıcı akademik unvan 'dokiora' (Ph.D). Bu ünvanın, önemi, konumu, işlevi ve alınış biçimi dikkate alındığında, bizdeki 'doçençtllğe' tekabül etiiğı söylenebilir. Belirttiğim gibi doçentlik ve profesörlük akademik bir kadro ve bu kadroya başvurabilmenin birinci koşulu Ph D' unvanına sahip olmak, ikinci koşulu da uluslararası yayın yapmış olmak... O nedenle, ben bu ünvanı, bizdeki 'doçençlık' unvanına tekabül edebilir şeklinde yorumluyorum. Çünkü ayrıca bir doçençlik sınavı yok. Söz konusu 'Ph.D' unb) Doçentlik Sınavı: lararası nitelikte olduğunu değerlendiren ve yaptırım gücü olan (Norveç örneğinde tezin kabulünde mutlak gerekli olan) bir koşul aranmadığı için hazırladığı ve 'doktora' unvanı için yeterli bulunan tezden, daha sonra yerli ya da yabancı yayın çıkartmak araştırmacının tezine olan bilimsel güvenine ve ilgisine bırakılır Sonuç olarak, Türkiye kaynaklı uluslararası niteliğe sahip doktora tezlerinin sayısı sınırlıdır. Bilindiği üzere, adayın dış yayınının olması doçentlik sınavı için bizde mutlaka gerekli bir ön koşul degildir. Hiç yabancı yayını olmaksızın doçent olanlara ya da göz dolduracak denli yabancı yayını olmasına karşın sınavda 'başarıh' bulunmayan doçent adaylarına rastlamak mümkündür. 1 Dış yayın olgusu bizde tercih koşuludur sadece... Norveçli 'doktora' adayının jüri önündeki sınavı, adayın aile efradına, eşine dostuna, meslektaşlarına, kısacası ilgi duyan herkese açık yapılır. Sınav adayın uzmanlık bilgısini sınamak yerine tez konusu ve tez kapsamına giren yayınlarına ilişkin cereyan eder. Tuvalette hasta testi Japonya'da gelecekte tuvaletler de gözetlenecek: lnax adlı Japon şirketi şeker hastalarını haber veren bir tuvalet tasarladı Çişin bir miktarı bir boru ile biyolojik duyarlı araca sevkedilmekte. Bu araç içindeki bir enzim çiş içindeki glikozu oksitlemekte. Bu işlem sırasında tüketilen oksijen yoğunluğunun düşüklüğü, şeker hastalığının varlığını ortaya çıkartıyor. Testi yapan cihaz 100 lük kartuşlardan oluşuyor. Kartuş 100 testi yapınca doluyor ve değiştiriliyor. Her test 1 dolara mal oluyor. Japonlar hemoglobini ve diğer bazı maddeleri de belirleyecek yeni biyo sensörler üzerinde de çalışıyor Bu teşhis yönteminin önce yaşlılar evlerinde, daha sonra şirketlerde ve en sonunda da kamuya açık yerlerde kullanılmasıplanlandı.