26 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

B İ L İ M KÜLTÜR sal kıtaplardan sonra beşerı bır kıtabın ulaştığı en yuksek rakam bu ) Pekı Danıken ın keşlettığı gaybın anahtarları' ne? Aslında kendisinden önco de pek çok kişının ışledığı konu, bir zamanlar başka gezegenlerden bazı akıllıınsansı yaratıklann dunyamızı zıyaret etmesı sonra da her nedense çekıp gıtmesı Daha baştan deha sını kabul etmeyen bilım camıasına sıtemler yağdıran Danıken, on bın yıl once gelen bu dunyadışı akıllı yaratıkların kımler olduklarını ya da hangı gezegenlerden geldıklerlnı bılmıyor ama o çağda yaşayan ınsansı yaratıkları kltle halınde yok ettıklerını ve belkı de ılk homo sapıens ı urettıklerıne keainlıkle ınanıyor Evrendekı başka gezegenlerde de bızım gıbı akıllı yaratıklar olabıleceğı modern astronomının de kabul ettığı varsayımlar ıçınde yer alsa da Danıken In 150 yıl sonra uzaya gonderılmesını duşunduğu uzay gemısı akıl ve mantık sınırlarını zorluyor Batuhan serdettlğl argumanlarla bu saçma göruşu enıkonu çurutuyor (Gemlnin yapısı ener|lyakıt sorunu nasıl hareket edeceğı yolculuk suresı vs ) 'Batuhan eleştırısınde sadece Tanrıların Arabaları nı esas alsa da, Turkçe de Danıken ın Tanrıların Ayak Izlerı Yıldızlara Donuş Tanrıların Slrale/ısı Tohum ve Fvren Kırıba tı ye Yolculuk Tanrıların Mucızelerı Tanrıların Geldlğı Gun ve Yoksa Yanıldım mı? adlarında sekız kıtabı daha yayımlanmış bulunuyor (Cep Kıtapları) Yazar buraya kadar ortodoks bilım e aykırı dahıyane buluşlarla ortaya çıkan şarlatanlardan sonra bır başka şarlatanlık turunu incelıyor Eleştırmen şarlatan dıyebıleceğmıız bu kışılerın ozellığı ıse, kendılerı yenı bır şey ortaya koymadıkları halde evrensel kabule mazhar olmuş buyuk teorılere saldırarak eleştırerek prım yapmaya çalışmak Bu tur kışılerın gözde hedefı ıse Newton dan sonra fızığın zırvesı kabul edilen Elntteln Nıtekım geçmişte de Nevvton a hucum maksadıyla yazılan aralarında unlu şair Goethe nınkı de olmak uzereyuzlerce cılt eser bulunuyor Kıtabın Bıyolojı ıle llgılı Şarlatanlıklar hak kındakı bolumunde ıse evrım konusuna onlarca sayfa ayrılmış Tabıı bu dınle bilım arasındakı başlıca çatışma alanlarından bırı olduğu ıçın burada şarlatan , tekıl değıl kolleklıf bır kışılık olarak karşımıza çıkıyor (Bu bağlamda şarlatanlığın ızafı olduğunu daha once belırtmıştık) Ancak evrım muhalıflerı arasında en onemlısının Q McCready Pıica adlı bır kişının olduğu soylenıyor Uçuncu kıtap olan 'Pratık Bilgı ile llgilı Şarlatanlıklar da Ise daha çok tıbbı olaylar uzerlnde duruluyor Ancak tıbba sadece bır bilım değıl aynı zamanda bır sanat olarak yaklaşanlar da şarlatanlık tehdıdlne maruz bulunuyor Bilımın açıklayamadığı her şeyı orneğın Çınlılerın akupunktur tedavısını şarlatanlık kapsamına sokmak kuşkusuz kolaycılığa kaçmak olur Bugun modern ortodoks tıbbın ınsanlar ıçın yetersız kaldığını (örneğın tedavınln neredeyse salt ılaç uzerlne kurulu olması gıbl) duşunen blrçok cıddı bilım adamı, alternatıf tıp uzerıde çalışmaktadır örneğın bu konudakı önemlı ısımlerden Andrew Stanway (Alternatıl Tıp El Kilabı Çev Alp AkerArıf Kut Alptekın Okçu Insan Yayınları, Istanbul 1990) kıtapta ele aldığı tedavılerı, kesınlıkle Batı tıbbının yerını alacak metodlar olarak sunmadığını, ortodoks tıbbın tamamlayıcıları olarak sunduğunu ozenle belırtıyor (Örneğın Batuhan ın şarlatanlık addettığı homeopatıyı Stanvvay, etkılı olmasının yanı sıra hem guvenll hem de ucuz olması nedeniyle gelecek ıçın umut verıcı bır tedavı metodu olarak tanımlıyor Kıtabın Bızim Şarlatanlarımız a ayrılan bolumunde ıze, meşhur zakkumcu doktor Zıya uzel Ile Prof BOyflfckoca nın öykusu anlatılıyor Bunları da kıtap çıkınca okursunuz Ayaktaki nasıra kafa rontgeni mi? Sağlık, salt para kazanma amacı olunca, hastalar yolunacak kaza dönüştü. Vehhi Belgil ıp ılerlıyor Yeni yeni tanı ve lyıletım araçları yapılıyor Fakat, hastane, ılaç, bakım masrafları gıttıkçe artıyor, akıl almaz mıktarlara ulaşıyor Amerık'a'da, hastadan ve sigortadan fazla para koparmak ıçin gereksiz ameliyatlar yapılıyor, olmadık hastalıklar uyduruluyor 510 doktorun bır araya gelerek kurdukları özel klınıklerde. poliklınıklerde ıse "Durun, bır de şuranıza bakalım" dıye gereksiz tanı ve lyıletım bahanelerı yaratılıyor Bu suııstımallere karşı yasalar çıkarılıyor, fakat, gene de ışın önu alınamıyor Durum başka yerlerde de aynı, Bır Fransız bilim dergisine dert yakınan bır Fransız bakın ne dıyor Her gun bıraz daha bozulan ulkemızde sız bilım peşındesınız, başkaları para peşınde Hastalık zengın ışı oldu artık Yakında, ayağınızdakı nasır ıçın kafa rontgenıne gerek gosterecekler Arkasından kalp elektro suna, tıtreşım rontgenıne (echographıe) butun vucudun röntgeninın çekılmesıne sıra gelecek" Dergının alaylı yanıtı çok daha ılginç Şöyle "Insan nasır yüzunden topuğunu yan basarsa bu anormallık belkemığının yanlış durmasına, o da beyındekı hareket merkezıne ters etkı yapar Bu durum, ka fa elektrosu gerektırebılır Nasır yüzunden kalp elektroou çektır mekte de yarar vardır Insan yanlış ba sarsa solunum sıstemınde de bozuklukla karşılaşabılır Karın bölgesının tıtreşımle durumunun ıncelenmesi (echographıe) de, yanlış yurumenın sonucu olabılır Bu bolgede mıde, bağırsak, karacığer, pankreas gıbı yaşampal organlar var Hatta, nasırlı bolgenın röntgeninın çekılmesı de lyı olur Öyle ya nasır sanılan bır çıkıntı pekâlâ kanser uru çıkabılır " Molıere'ı mezarında bıle guldurecek konular bunlar Voyager2'nın zıyaretıne kadar Uranus'un 5 uydusu bılınıyordu Uranus, 1781'de ıngılız Herschel tarafından keşfedılmıştı Bılgın, gezegene once ' Georgıum Sıdus" adını verdı, yanı "George un Yıldızı" (George O zamankı Ingılız Kralı GeorgeIM'un adı ıdı) Başka gokbılımcıler ıse, gezegene Herschel' adını verdıler Fakat sonradan John Elert Bode (17471826) adlı Alman gökbılımcının teklıfı uzerıne, Uranus adı bilım dunyasınca kabul edıldı öbur gezegenlerln adları hep Yunan ve Roma mıtolojılerınden alınmıştı Yenı gezegenın adının da oyle olması uygun olurdu (Uranus, Yunan mıto lojısınde, gökyuzu tanrısı ıdı) 1948 yılına kadar Uranus'un 5 uydusu bılınıyordu Tıtanya, Oberen, Arıel, Umbrıel, Mıranda adlarını taşıyordu bunlar En son bulunanı Mıranda ıdı (1948) Bu uyduların adları ise Şekspir'in ve Inglliz Şalr Alexander Pope'un yapıtlarından alındı Şoyle ' Tıtanıa ve Oberon Şekspır'ın 'Bır Yaz Gecesı Ruyası'ndan", "Mıranda ve Arıel" yine Şekspır'ın Fırtınası'ndan, Umbriel ıse Pope'un Çalınan Saç Kutusu" adlı yapıtından alındı (Ikı aılenın bır saç kutusu (kılıdı) yüzunden bırbırlerıne gırmesini, sonra barışmalarını anlatan The Rap of the Lock adh mızahî yapıt) Asurlular denızden 1646 metre yukseklıktekı Van golunu çevreleyen dağlık, yaylalık bolgeye Urartu" dıyorlardı Kelıme Isa dan once 9 ve 7 yuzyıllarda burada yaşamış bır devletın adını da ıfade edıyordu Kısaca Urartu kelımesı, hem bır bolgenın, hem de bır devletın adı ıdı Yahudı metınlerınde bu kelımenln karşılığı Ararat' ıdı Yıne bu metınlere göre, Nuh un gemısı, 150 gun suren Tufan dan sonra burada durmuştu Tevrat aynen şoyle dıyor 'Gemı yedıncı ayın 17 gunu Ararat dağları uzerıne oturdu, 8/4 ' T Urartu nedir? Seslı fılm çekılırken ses mıkrofondan şerıt uzerıne, ışık dalgaları (tıtreşımlerı) halınde kayda geçer 35 mm'llk bır fılm parçasının reslm kısmının yanında fılmın boyunca uzanan zıgzag çızgıler vardır Seslerın yoğunluk derecesıne gore bu çızgıler şekıl alır Fılm oynatılırken gosterme makınesı bu çızgîlerı gene ses'e çevırır Bu araçlar da birer transducer dır Bu açıklamadan sonra kavramın kelı me anlamını verebılırız Trans' Latınce de "öte" anlamına gelır ' Tanslucıde" sözcuğu, Fransızca da, yarı saydam anlamındadır Buzlu cam gıbı Bu cam ışığı ' oteye" geçırır, fakat cısmın ne olduğunu anlayamazsınız Ingılızce'de bu na "translucent" denıyor "Ducere" sozcuğu, yıne Latınce'de goturen anlamına gelır Buna gore, transducer (transducer), ' öteye geçıren" demek olur Boylece, kelıme, enerjıyı, bır şekılde bambaşka bır şekle donduren araçlar ıçın kullanılır Hayvanlar düşünebilir mi? Uranüs'ün ve uydularımn adları Transducer nedlr? Buraya bız bugun "Agrı uagı" dıyoruz (Yaşar Kemal ın "Ağrıdağı Efsanesı", 1970) Bırısı ıle telefonda konuşurken ne olduğunu duspunelım Boğazımızdakı ses tellerı tıtremeye başlayınca bu tıtreşım, havayı tltreterek, ses'e çevlrır Tıtreşımler, telefonun ağızlık" kısmında elektrık tıtreşımlerı halıne donup karşı tarafa gıder Kulaklık bu tıtreşımlerı yenıden ses dalgasına dönuşturur Işte, enerjıyı bır bıçımden başka blr bıçıme sokan bu araçlara "transducer" denir Kulaklarımız da bu anlamda bırer "transducaer'dır Çunku, kulağımıza gelen ses dalgaları orada elektrık tıtreşımlerıne dönuşur Beynımız ancak bu elektrık titreşımlerınl değerlendirir Yanı ses tıtreşımler beynlmlzdeki ışitme organlarını, ancak vucut elektngı tıtreşımlerıne çevırerek etkıler Sesın her an degişen yoğunluğuna gore elektrik tıtreşımlerı de degışır Ve seslerı bız boyle algılayabılırız Buna gore telefon aracı da kulakta bırer "çevirme organı"dır Soruyu yanıtlayabılmemız ıçın, once duşunmenın ne ol "i^ > duğunu bılmemız gerekır Du şunmek ıkı şeyı yan yana getırıp aralarında bağlantı kur maktır Çeşmeyı hayvan da ınsan da gorur ve bılır Fakat sadece ınsandır kı çeşmeyı su ıçme fıkrıyle bırleştırıp susuzluğu gıderme, susama fıkırlerıne ulaşabılır Hayvan bunu yapamaz Havyan çeşmede su olduğunu, bunun susuzluğu gıdermeye yarayaca ğını belleğı ıle bılir Susuzluk duyunca oradan bu gereksınmesını gıdereceğını bıldığı ıçın çeşmeye gıder Bunu duşunerek yapmaz Insan daha çok fıkırlerle konuşur Kelıme fıkrın somut şeklıdır Burada şu soru akla gelebılır Sağırdılsızler de konuşamıyor, konuşulanları anlamıyor Onlar da duşunemezler mı? Tam tersıne, onlar sağır oldukları, dıl bozuklukları olduğu ıçın kelıme uretemezler Fakat, onların beyınlerı de butun obur ınsanlarınkı gıbı gelışmıştır Yalnız algılama ve yanıtlama organlarında hastalık vardır Bunu şoyle daha tyı anlatabılırız Telefon hattınızda bır arıza olsa karşınızdakı ıle konuşamazsınız Çunku, duşuncelerınızı karşınızdakıne ıletemezsınız Kısaca, havyanın koriuşamamasının nedenı, bır ıletışım bozukluğundan değıl beynın gelışmemış olmasından kaynaklanır Dalga neden köpürür? Dalgalı denızde sular bırbırlerı ustune duştukçe beyaz kopuğe donuşurler Gemı ıskeleye yanaşınca durduğu yerde suları karıştırır Dalga, once tırşe (mavımtrak yeşıl), sonra beyaz kopuk halını alır Bunun nedeni, denız suyu içındekı mikroskopik hayvan kabuklarının hava ıle karışıp beyazlaşmasıdır Soz konusu kabuklar kıreçten yapılmıştır 30913 I lı > >'tt • « * l\l 1 l J ı t y ı't »ı I 1 t I I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle