Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
MİKROPALEONTOLOJİ Qminqueloculina undosa Karrer: Hyalin kabukta boyuna kotlar organizmanın süsönü oluşturuyor. Ağız açıklığında dlş uzantısı belirgir(altta) Yanda ise Pyrgo elongata (d'orbigny) Hyalin gerina) ve gelişmiş Miliolid'lerin görülmeye ve ayrıca Nodosariacea cins ve türlerinin de egemen olmaya başladığı dönemdir. Mesozoyik'in sonu olan Kretase'nin başlarında (145 milyon yıl) bazı türler ilk kez lagünlerde yaşamışlardır. İlk kanal sistemli (Rotaliidae) ve çok süratle üreyen, okyanuslarda akıntılar ve dalgalar ile geniş alanlara yayılan planktonik formlar (Globotruncanidae) ve irl bentik gruplar (Orbitolinidae, Alveolinidae, Orbitoididae) Krelase sonlarında denizlerin egemen Foraminifer toplulukları olarak bilinirler. Mesozoylk sonlarına gelindiğinde yeni bir ekolojik kriz dönemine girilmiş (65 milyon yıl) ve dev göktaşı yağmuruna tutulan dünyamızda, iklimde meydana gelen ani değişiklikler ekolojik dengenin bozulmasına neden olmuş ve birçok canlının yanı sıra foraminifera'nın bazı önemli grupları da Orbitoididae'nin bazı cinsleri, Loftusiidae, Globotruncaniidae) yok olmuştur. Senozoyik başları, Paleosen (6556 milyon yıl) Foraminifera'nın yeniden çeşitlenmeye ve gelişmeye başladığı dönemdir. Bentik yaşamda Alveolinidae, Orbitoitid tiplerden Dıscocyclinidae ve Nummulitidae yavaş yavaş egemen olmaya başlayan gruplardır Bunun yanı sıra . planktik yaşam Globorotalidae ve Globigerinidae zenginleşmeye başlayarak yeni cins ve türler ortaya çıkmıştır. Bu iki grup günümüz denız ve okyanuslarında halen yaşamlarını sürdurmektedir. Eosen (5635 30970 milyon yıl), Alveolinidae, Nummilitidae ve Discocyclinidae çeşitlenmelerinin doruğa ulaştığı bir dönemdir. Ollgosen'e 3523 milyon yıl) gelindiğinde, Discocyclinidae'nin yok olduğu buna karşılık Nummulitid ve Alveolinid tiplerin çok azaldığı görülür. Eosen sonlarında görülmeye başlayan Orbitoitid tiplerden Lepidocyclinidae, 011goa*n (3523 milyon yıl) ile Erken Mlyoa«n'de (2316 milyon yıl) çok gelişmişlerdir. Bunun yanısıra aynı dönem içinde fakat gelışimleri Mlyosen ortalarına (14 milyon yıl) kadar devam eden retoloid tiplerden Miogypsinidae Atlantik'den Indopasifik'e kadar yayılmıştır. Bentik foraminifera'nın yanısıra planktik yaşam (Globorotalidae ve Globigerinidae) bazı türlerin yokolması ya da yeni türlerin ortaya çıkması şeklinde günümüze kadar devam etmiş olup her iki grup ve ufak bentik foromanifea soğuktropikal okyanuslarda ve denizlerde halen yaşamlarını sürdurmektedir. Körfezi'nde 10 000, Mississipi Deltası'nda 90.000'dir. Ortamın ısısı, ışık, derinlik, akıntı, deniz tabanının özelliği (kayalık, kumluk, çamur vb.), su sirkülasyonu, pH, tuzluluk, O2, CO3 gibi koşullar, bentik ve planktik foraminifera'nın deniz dibi ve coğrafik dağılımına etki etmektedir. Ozellikle ısı, planktik foraminifera'nın deniz dibi ve coğrafik dağılımına etki etmektedir. özellikle ısı, planktik foraminiferlerin coğrafik dağılımını kontrol edici çevresel bir faktördür Planktik foraminiferanın okyanusların yüzey sularındaki ısı değişikliklerine olan hassasiyetleri son derece fazladır. Bu değişiklikler kabuklar üzerinde bazı morfolojik yapılar (karen, yardımcı ağızlar, loca şekilleri, spiral sarılmanın yönü ve kavkı şekli gibi) oluşturmaktadır. Bu nedenle Jura'dan beri (208 milyon yıl) okyanuslarda yaşayan bu foraminiferlerin kabuklarında ısı değişmeleri ile oluşan ya da kaybolan bu morfolojik özellikler denizlerin yüzey sularının ısındığı veya soğuduğu jeolojik dönemlerle çakışmaktadır (Frerichs, 1970). Foraminifera'nın bu özellıkleri ile yapılan çalışmalar 1960'h yılların sonuna doğru dünya deniz ve okyanus tabanlarını delme projesi (DSDP Deep Sea Drilling Project) çerçevesinde yoğunlaşmıştır. 1980'li yılların başında proje daha da geliştirilmiş ve Genel Jeoloji Anabilim Dalımız'dan Prof. Dr. Naci Görür üyesi olduğu ODP'nin (Ocean Drilling Program) Exmouth Platosu'ndaki bilimsel araştırmalarına 1988 yazında ülkemiz adına katılmıştır. Bu çalışmalar tüm denizleri ve okyanuslarını kapsamaktadır. Şimdiye kadar elde elde edilen sonuçlar, bilimsel makalelerin toplandığı kitaplar ile bilim dünyasına duyurulmuştur. Bugün modern mikropaleontoloji'de foraminifer ile yapılan araştırmalarda bilgisayar modelli istatistiki yöntemler kullanılmaktadır. Güncel ve fosil lormların tanımı bu çalışmaların başlangıç safhasını oluşturmaktadır. Tanımlanan cinsler ve türlerle (bentikplanktik) paleoortam, paleoklimatoloji, biyostratigrafi, biyokronoloji gibi multidisipliner konuların araştırılmasında yararlanılmaktadır. Foraminifera dünyasında milyonlarca yıldan günümüze yaptığımız bu kısa gezintinin, doğa bilimlerinin önemli bir disiplinini oluşturan mlkropaleontolojlyl tanıma açısından yararlı olduğu kanısındayım. Yazının başında da belirtildiği gibi bu tek hücreliler (fosilgüncel) doğanın gizli hazineleridir. Jeolojide yapılan birçok araştırmada son derece önemli olan bu ufak canlıların fosilleşmiş kavkılarını tanımak bunları anlamak, öğrenmek ve korumak biz doğayı sevenler ve korumaya çalışanlar için her zaman münkündür. Ülkemizin birçok bölgesinde (özellikle kent yakınlarında) bentik iri foraminifera fosillerinin yanı sıra diğer fosillerin de bulunduğu yerler son derece zengin örnekler ile doludur. Bunlar doğanın gizemli birer parçası olup milyonlarca yıldan günümüze kadar gelmişlerdir Ancak kentleşme ve doğayı acımasızca katletme faaliyetleri içinde bu yerler de nasiplerini almaktadır. Bunları koruyarak gelecek nesillere aktarmak bizim önemli görevlerimiz arasında olmalıdır. Hızlı ve çarpık kentleşme veya bu alanların değişik sebeplerle tahribi, özellikle Istanbul civarında birer kültür ve bilim hazinesi olan bu yerleri süratle yok etmektedir. Bu nedenle konuyla Ugili önlemlerin Kültür Bakanlığı'mızca en kısa zamanda alınacağım ümit etmekteyiz. KAYNAKLAR Bıgnot, G , 1985, Elements of Mıcropaleontology. Graham and Trotman Ltd. Londra Frerlcsch, V.E.. 1970, Paleobathymetry, Palaeotemperature and Teclonısm Geol Soc. Am.Bull, 81, 33453552 Tectonism Geol Soc. Am. Bull., 81, 33453452, Loeblich. A.P ve Tappan, H.. 1964, Treatise on Invertebrata. Palaentology (Ed R Moore) Geol Soc of Am and the Unıv of Kansas press Çağlar, M , 1952, Omurgasız Mayvanlar a/ıatomisistematik. I. Kısım, I.Ü. Yayınları, Veznecıler. Merıç, E ve Sakınç, M., 1990, Foraminifera (Istanbul Boğazı guneyı ve Haliç'ın Geç Kuvaterner (Holosen) dip tortulan. I.T.U. Vakfı, Maçka. (*) Dr. Mehmet Sakınç: İTÜ Maden Fak. Jeolojl Müh. Bölümü Genel Jeoloji ABD. Kapak fotoğrafları En büyük ailell tek hücrell Jeoloji tarihi 570 milyon öncesine dayanan Foraminifera, bugün dünya denizleri ve okyanuslarında yaşayan ve diğer gruplara göre en fazla temsilcisi olan tek hücreli hayvansal organizmalardır. Bu canlıların deniz tabanındaki ve okyanusların yüzey sularındaki sayıları ekolojik koşullara göre değişkenlik gösterir. Genelde 1 m*'lik bir alan içinde 10002.500.000 birey bulunabıleceği gibi, bu sayı Meksika Şekll4Planktlk ForamlnHera: 1 Flobigerina falkonensis, 2Globigerina bulloides, 3Globigerlna apertura(Geç Mlyosen (5.2 milyon yıl)) Amphlcoryna sca larla (Batsch) Tek aıralı loca dlzltlnden olufmuf kabuğun aon locası boyun üzerinde bir ağız İle son buluyor. Kabuk üzerlndekl kotlar bir ağız İle son buluyor. Kabuk uzerindeki kotlar tüm locaları terk adlyor v« organizmanın süsünü oluşturuyor. (solda) Sağda İse, Elphldlum crlspum (Unne) Spiral sarılmış kabuk üzerinde, locoları ayıran bölmeler kıvrımh sekllde gellsmlf.Kabuğun merkezi kısmı Iç kesimlde ilk locanın bulunduğu yere karşılık gellyor.