Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SORUN YANITLAYALIM Vajinal mantarı Sinüzit önleme yolları kendiliğinden nelerdir? geçer mi? Istanbul'dan yazan okurumuz Aslı Sökmen'in sorusu şu: "Beş yıldır sinüzfflm var. Bir yıl önce çok fazla akıntı oluyordu, doktor bunun ülsere kadar gideblleceğini söyleyerek penlcllin tedavisi önerdi. Igneleri olmadım. Son günlerde akıntı gibi şlkayeUerim olmuyor, sinüzit kendiliğinden geçmiş olablllr ml, bu aşamadan sonra neler yapılablllr?" Kuduz bir hayvan ısırdıktan sonra kaç saat içinde aşı olunmalıdır? Istanbul'dan yazan okurumuz Kahraman Tanören'in sorusu şu: "Kuduz aşısına, kuduz şüphesi olan bir hayvanın ısırmasından sonra en geç kaç gün Içerlslnde başlanmalıdır, bellrll bir süre aşı olmayan birlsi geç kalmış sayılır mı? Fare gibi kemirgenler kuduz virüsü taşır mı?" Okurumuzun sorusunu Pendik Veteriner Araştırma Enstitüsü Kuduz Laboratuvan'ndan Uzman Veteriner Hekim Nurdan Ademoğullan yanıtlıyor: ""*'" "Bunun için kesin bir süre verilemez. 24 saat, 48 saat gibi süreler veriliyor ama kuduz, başka pek çok etkene daha bağlıdır. Boyun bölgesinden ısırıklarda saatin bile önemi var. Isırık beyne ne kadar yakınsa, o kadar tehlikelidir. Ayaktan ısırıklarla baş ısırığı arasında büyük bir fark var, baş ısırığında aşı bile yetersiz olup serum verilir. Salyadaki virüs miktarı da önemli. Hayvan birkaç kişiyi ısırdıysa, ilk ısırılan kişiye daha çok ikinciye daha az virüs bulaştırabilir. Salyada her zaman virüs bulunmaz, bulunduğu dönem ısırırsa farklı bulunmadığı zaman farkhdır. Kesin bir rakam verilemez. Mümkün olan en kısa sürede gelinmesi gerekir. Isırık, sincap ısırıklarında kuşku ciddiyse hemen aşıya başlanmalı. Kemirgenlere gelince, bazen hamster, sincap besleyenler korku duyuyorlar, kafes hayvanları için böyle bir risk yok. Kemirgenlerin içine hamster, sincap, ev fareleri giriyor. Kendi kendine hiçbir hayvan kuduz Okurumuzun sorusunu Taksim Hastanesi KBB Şefi Doç. Dr. Mehmet Külekçl yanıtlıyor: "öncelikle sinüslerle ilgili hastalığın hangi aşamada olduğunun saptanması gerekir. Bunun için; 1 Doktor muayenesi, 2 Geleneksel röntgen filmi, 3 Bilgisayarlı tomografi ve 4 Burnun iç kısmının endoskopla muayenesi yöntemlerine başvurulabilir. Söz konusu yöntemler, sinüzitin hangi aşamada olduğunu, nasıl tedavi edilebileceğini bize ayrıntılı şekilde gösterecektir. Tanı konduktan sonra, gene gerekiyorsa geleneksel yollarla ya da endoskopla yapılacak bir sinüs ameliyatı, hastalığı iyileştirecektir.Çünkü bir sinüs hastalığı genellikle ancak ilk 30 günde ilaçla tedavi edilebilir. Akıntı gibi aktif iltihabın belirtileri belirli bir süre için kesilse bile, sinüslerin içinde, yani kemik boşluklannda daha sonra yine belirgin aktif hale gelebilecek, aktif belirtileri tekrar ortaya çıkabilecek sinüzit olabilir. Beş yıl gibi uzunca bir süre devam eden sinüzitin kendiliğinden geçmesi pek söz konusu değildir. Kendiliğinden geçtiyse, bu bir sinüs hastalığı değil de, nezlenin sinüslere yayılması durumu olabilir. Sinüzitin beş yıl gibi süre devam edip, ondan sonra geçme olasılığı hemen hemen hiç yok gibidir. Bir de, sinüs hastalıklarına yol açan bazı faktörler söz konusudur. Alerjik bir nezle, bir diş enfeksiyonu ya da mekanik tıkanıklığa neden olan burun orta bölmesi eğriliği, konka büyüklüğü gibi bazı anatomik değişiklikler sinüs hastalıklarının oluşumunda önemli bir rol oynar. Burnun normal fizyolojisine dönebilmesi, fonksiyonlarını yerine getirmeye başlaması ve iltihaplı hastalıkların süreğen hale gelmesini önlemek için, öncelikle sinüs hastalığına yol açan bu faktörlerin düzeltilmesi önemlidir." 35374 Istanbul'dan yazan okurumuz S.G.'nin soruşu şöyle: "Çocuksuz, bir yıllık evli bir kadınım. Vajinal mantar yüzünden sıkıntı çekiyorum. Kaşıntı ve illşkl sırasında kuruluğa neden oluyor. Bu üçüncü tekrar edisl. Daha önce tedavi için merhem kullandım. Vajinal mantarın sebepleri, en etkili tedavi yöntemi nedir, mantar oluşmaması için alınabilecek ne gibi önlemler vardır?" Okurumuzun sorusunu Türkiye Aile Sağlığı Vakfı Kadın Sağlığı Merkezi'nden Or. Şadlye öztürk yanıtlıyor: "öncelikle tekrarlayan enfeksiyona doktor tarafından tekrarlayan mantar enfeksiyonu tanısı konması önemlidir. Her kaşıntı mantar enfeksiyonu değildir. Çok çeşitli nedenlerle kaşıntı olabilir, kesin teşhis doktor tarafından konur. Mantar enfeksiyonu kuruluğa neden olmaz. Mer kaşıntı mantar enfeksiyonu değildir dedik. Hasta bir kez mantar enfeksiyonu geçirmiş olup her kaşıntının mantar enfeksiyonu olduğunu düşünebilir. Eğer gerçekten öyleyse, yani doktor tekrarlayan mantar enfeksiyonu tanısı koymuşsa, partnerle birlikte tedavi çok önemlidir. Doktor tekrarlayan mantar enfeksiyonu tanısı koyduysa, ilk tedavi başarılPsonuçlar vermemiş olabilir. Bu durumda, sürekli enfeksiyona yol açabilecek nedenler araştırılır. Bazı sistemik hastalıklar, bazı sürekli kullanılan ilaçlar mantar enfeksiyonuna neden olabilir. Tekrarlayan enfeksiyonlarda tedavinin başarısız olmasına verilen ilacın uygun dozda, uygun sürede ve uygun koşullarda kullanılmaması da yol açabilir. Bu halde, enfeksiyon tedavi edilmemiş olduğundan, belirtiler geçse de enfeksiyon vardır hasta bunun tekrarlayan bir enfeksiyon olduğunu düşünür. Korunmak için herkesin dikkat etmesi gereken konuların başında hijyen, yani bolgenin temiz kuru tutulması yer alır. özeltikle çamaşırların temizliği, sıcak suyla yıkanıp ütülenmeleri önemlidir. Fazla kilolu olmak, sentetik giysiler, sentetik çamaşırlar, sıkı giysiler, streç, kot, külotlu çorap mantar enfeksiyonu için zemin hazırlar. Bunlara dikkat etmek gerekir. Gelişmiş bir mantar enfeksiyonunda partnerin de birlikte tedavisi şarttır. Tedavi konusunda daha fazlasını söylemek yanlış olur. Her vakaya göre kullanılacak ilaçlar değişir. Düzettme: 18 Aralık 1993 tarih ve 352 sayılı derginizın 14. sayfasında Prof Dr A M.C. Şengör ımzalı "Jura dönemi nedir ne degildir"?" başlıklı yazıda "...Türkiye Petrollerı araştırma Grubu Başkanı Dr. Volkan Ş. Ediger.." ibaresinde teknik nedenlerden kaynaklanan bir hata bulunmakta olup, dogrusu "Türkiye Petrollerı Araştırma Merkezı Grubu Başkan Yardımcısı Doç. Dr Volkan Ş. Ediger..."dır. Bu konuda makalenin yazan Sayın Şengör de aynı göruştedır. Gereken duzeltmenin yapılmasını rıca ederim. Doç. Dr. Volkan Ş. Ediger olmaz, ancak kuduz bir hayvan saldırınca virüsü alırlar. Böyle küçük kemirgenler de, sözgelimi kuduz bir köpek saldırdığında zaten ölür. Belki tarla fareleri için geçerli olabilir. Ancak onun da bir saldırıda ölmemesı neredeyse mümkün değildir. Ev faresinden çok telaşlanılıyor gerek yok, bizde şu ana kadar hiç böyle bir vaka çıkmadı. Kuduz bir hayvanın bunu ısırması olasılığı çok düşüktür. Zaten sözgelimi kuduz bir köpek jsırdığında, fareyi öldürür. Portör, kendisi hastalığı göstermediği halde taşıyıcı olmak demektir Pek çok kişi, evde besledikleri hayvanların portör olabileceğinden kuşkulanıyor, ancak kuduz virüsü alıp kudurmayan hayvan yoktur. Amerika'da vampir yarasalar diye bir tür var, onun kuduz olmayıp naklettiği literatürlerde geçiyor ama onun dışındaki hayvanların virüsü alıp kudurmayıp başka hayvanlara geçirmesi mümkün değil." Bir ay beklemesi gereken alçıyı uç günde çıkarttım, ne yapabilirim? Ankara'dan yazan okurumuz Can Qüvenç'in sorusu şu "Onseklz yaşındaylm. Top oynarken ayağım burkukkı. Doktora gttUm. Doktor ayogımı alcıya aldıı ve ayağıımın düzelebilmesi için bir ay boyunca alçının kalması gerektlğlnl söyledl. Ancak ben dayanamaytp bir ayı beklemeden alçıyı üç günde çıkartbm. Şlmdl ayağım hiç olmadık zamanlarda durup durduk yede burkuluyor. Otdukça güçsüz glbi. Ayagımın düzelebllmesl İçin ne yapabilirim?" Okurumuzun sorusunu Istanbul Üniversitesi Istanbul Tıp Fakültesi Spor Fizyolojisi ve Uygulama Merkezi Müdür Prof. Dr AbMln Kayserllloglu yanıtlıyor: "öncelikle tekrar bir ortopediste gidip, bu kez sö.ylenenleri olduğu gibi yerine getirmeniz gerekir. Belli bir dokunun tamir edilebilmes için hem dinlendirilmesi hem de ona belli bir süre verilmesi gerekir. Siz hem dinlendirmemişsiniz, hem de dokuya hiç süre tanımamışsınız. Belli k ayagınızda bir bağ zedelenmesi bulun maktadır. Bunun için, tekrar bir ortopediste gi dip, bu kez daha uzun süre beklemet kaydıyla, söylenenlere uyun."