Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
N ÖROLOJ İ İnsanlar ve hayvanlarda konuşma 11 Beyindeki duyusal konuşma alanı bozulan insan, işte böyle saçma sapan konuşmaya başlar... Yani ağzından çıkanı kulağı duymaz... Dr. Korkut Yaltkava* on on yıl ABD kongresı tarafından "beyln yıllan" olarak ılan edıldı Bu yılların en onemlı amacı beynın tam bır ışlevsel (fonksıyonel) harılasını çıkarmak olacak Teknolojının ılerlemesıyle beyın çeşıtlerı yonlerı ıle ıncelenmeye çoktan baslandı özelhkle son on beş yıldır bu konudakı bılgı bırıkımı o kadar çok kı yenı bulguları bır duzene sokmak bıle başlı ba şına bır ış Bılgısayarlı teknıklerın konuya el atması bu sıçramayı gerçekleştırdı Çok değıl beşon yıl once ancak beyindeki bır kısım yuzeysel noronların elektrıksel aktıvıtesını saptıyabılıyorduk (EEG ıle), bugun ıçın ıse super ıletkenlerın bulunması ıle bırlıkte elektrıksel aktıvıtenın oluşturduğu magnetık alan değışıklıklerı saptanıp noron ışlevlerı daha lyı anlaşılabılıyor (Bu cı hazın ısmı SÛUID) Beyın harıtasını çıkarma konusunda ılk bılımsel adımı atanlardan bırı motor konuşma merkezını bulan Paul Broca dır (18241860) Ilk bılımsel adımlardan bırını atmayan ıse Rene Descartesdır Descartes beynın tabanında bulunan hıpofız bezını ruhun oturduğu ve bedenı kontrol ettığı yer olarak kabul etmıştı Descartes ın de kendıne gore haklı olduğu bır nokta vardı ınsanın ruhu tek ve de o ınsana ozgu olduğuna gore çıft olan, benzerı olan bır yerde değıl tek olan bır yerde bulunmalıydı Soz gelışı ıkı goz, ıkı kulak (ılan olduğuna gore bunlara yerleşemezdı Boylece ancak tek olan bır organ ruhun yerleşımı ıçın uygun du Bu da hıpofızdı (1649 da yazdığı Tın sel Tutkular adlı yapıtından) Descartes bu kanısına varırken gorecelı de olsa akıl yolunu seçmış gıbı gorunuyor ancak deney yolunu seçmemış olduğu açıktır Her ne kadar Broca dan once, beyınde ışlevlerın yerlesımlerının bulunduğu bıldırılmışse de bunlar yeterlı kanıtlarla desteklenmemıştı Bu konuda zamanımızın astrologlarına yakışacak denlı ılerı gıdenlerden bırı de Alman doktor Gall dır 1828'de olen Gall kuşkusuz lyı bır anatomısttı ve beyınde ışlevsel yerleşım bulunduğuna ılk ışaret edenlerden bırıydı öğretısıne frenolojı akıl bılımı denırdı Insanlardakı hemen her yetının nedenını frenolojık verılerlp açıklamaya çalışan Gall beyınde ıçkıcılık salgılayıcılık ovguculuk seyretme sevgısı, cıddılık, ahlak gı bı merkezlerın bulunduğunu savunuyordu Oysa beyınde yerleşım gosteren fonksıyonlar daha somut ışlevlerle ılgılıdır Devınım, gorme, koklama gıbı Insanlardakı ıçerığının soyut da olabılmesıne karşın konuşma da bunlardan bırıdır Beynı ınsandakı kadar gelışmemış hatta bır anlamda hıç beynı olmayan bazı hayvanlarda da oldukça gelışmış ıletışım sekıllerı vardır örneğın baldrılarındakı ıle Pijamalar cok pat pat tışım şaşılacak derecede karışık, gelışmış ve ılgı çekıcıdır S Koşun, besin var! Balarılarının bu davranışları ıletışım yolları bızı çok şaşırtmamalıdır Benzer davranışlara dığer bazı bocek turlerınde de rastMotor Korteks lanılır örneğ'n once beDuyu korteksl sın verılen sonra besını kaldırılan yara sıneklerı sankı besını ararcasına çemberler çızmeye başVVemicke alanı larlar ve yakınındakı dı ğer sınekler de bu davranışı oykunurler Arılar da bır bakıma besınden uzaklaşınca çemberler Corme çızmektedır Benzer şealanı kılde karıncalar da yonlerını guneşın durumuna gore saptarlar Yuruyen bır karıncanın ustune ışık geçırmeyen bır kutu ( t kapatılır ve bır saat kadar karanlıkta bırakılırsa Işitme alanı X * *V" karınca kutu kaldırıldıktan sonra guneşin yenı v Beylncik Broca alanı , ^\ ^yf durumuna gore açı değıştırerek yoluna devam eder Yorumlayacı korteks Boceklerde oorulen bu "dll", evrım ıçınde gelışmış kalıtsal ve otoma\ \ tık bır tepkıdır Insanda olduğu gıbı oğrenme ıle oluşmuş değıldır Suyun Şekıl 1. İnsanlarda ve hayvanlarda konuşma belırlı bır ısıda kaynaması gıbı organızmanın dogeçer Ancak bu ılk an geldıkten sonra ğasında vardır Organızmanın fızyolojık aynı kovandan bır çok an kısa bır sure bır tepkısıdır Sınır ağlarının kurgusunda ıçınde şuruba uşuşmeye başlar Eğer bulunan bır otornatızmdır kap buyuk ve besınle doluysa bırçok an Insanda da ' dıl ın bu temelı vardır gelır kap kuçukse daha az an gelır San Ancak omurılığı veya sınır duğumlerını kı bu arada ılk gelen an kabın yerını ve aşmış omurılığı kontrol eden merkezlere buyukluğunu kovandakı dığer arılara bıl yerleşmış ve oğrenme ıle oluşmuştur Kıdırmıştır şının dıl ozellıklerı o kışının yaşamı boGerçek durum da aynen boyledır Bu yunca bıle değışebılır Oysa yukarda or0 ıletışım hangı yolla saglanmıştır Gozneklerını gorduğumuz ıletışım bıçımı 35 lemler ve deneyler arılar arasındakı ıletıbın sene ve belkı daha uzun zaman ıçınşımın bır çeşıt dans aracılığı ıle sağlandıde bıle değışmeyecek fızyolojık bır ozelğını gostermıştır Eğer besın maddesı lıktır 100 m den yakınsa 75 m ) an, yere dık Bay Tan'ın beyni bır petek yuzeyınde 2 5 cm lık çemberler Bız yıne Broca ya donelım Broca bu çızecek şekılde donmeye başlar Bunu bulgusunu bır hcstasına borçludur Hasgoren dığer arılar durumu ılgıyle ve heta konuşamayıp sarioce tan dıyebıldığı yecanla ızlerler antenlerı ıle dans eden ıçın Bay Tan dıye ısımlendırılıyordu arıya dokunarak durumu daha tyı anlaAncak bu konuşamayan hasta mukemmaya çalışırlar Bu arada dans eden an melen kufur edebılıyordu (Belkı şarkı da o besın maddesınden alıp bırıktırdığı Bu konuya Karl von Frisch çok onemlı katkılarda bulunmuş ve bu buluşları do layısıyla da Nobel odulunu kazanmıştır (1973) Kovanın haylı bır uzağına bır kap şurup konulduğunda, ılk arının bu besın maddesını keşfı ıçın saatler hatta gunler nektarı dığer arılara tattırarak besın maddesının lezzet ve cınsı hakkında bılgı edınmelerını sağlar Nektar beğemlmezse dans kısa surer ve dıkkate alınmaz unutulur gıder Besın orneğı lyıyse 100 m den az bır çap ıçındekı bu besın maddesıne erışmek uzere bırçok an bırden yola çıkar Arılar besıne ulasmak ıçın kovandan degıl yuz metre bazen 3 km ve daha seyrek olarak da 10 km uzaklaşabılırler Hemen her uzaklık ıçın ayrı bır dans orneğı vardır Sineklerln dansı •••'Jfe' 1 s soyleyebıllrdı Ya da dua da edebılırdı Bu tıp hastalarda ezberlenmıs kahplar halınde soylenen deyışler kendılığınden konuşma bozulsa bıle korunur) 51 yaşında olan Bay Tan 40 yaşında bır yatalak ve çocukluğundan berı de saralıydı Sağ yarı bedenınde felç olan bu hastamın durumu beynının sol yansındakı yozlaşmaya baglı olsa gerektı Nıtekım Broca nın çalıştığı Bıcetre hastanesıne dlındıktan kısa bır sure sonra oldu ve otopsısı yapıldı Beynı ancak 987 g olan Bay Tan ın sol beyın yarım kuresınde ve beynın on kısmını olusturan lobda (Frontal lob) uçuncu kıvrımda çok belırlı bır yozlaşma saptandı Buraya motor konuş merkezı Broca merkezı denıldı (Bknz Şekıl) Beynın bu alanında soylenen kelımenın seslendırılmesı ıle ılgılı yapılması gereken devınımlerın belleöı bulunur Orneğın elma' derken bu seslerın nasıl çıkarılacağını bu sesleri çıkarmak ıçın dılımızı damağımızı dudağımızı nasıl devırıdırmemız gerektığını duşunmeyız Bu devınım kalıpları bebeklık ve çocukluk yaşlarımızda, anadılımızı ogrenırken zaten oğrenılmış ve kelımelerı seslendıren motor belleğe (Broca alanına) yerleşmıştır Broca merkezı Bay Tan orneğınde olduğu gıbı yozlaşırsa hasta konuşamaz olur Ancak konuşulanlan anlar Demek kı bır de konuşulanların anlamlandırıldığı bır başka merkez daha olmalı Bu merkeze duyusal konuşma merkezı = VVernıcke merkezı denılır 1874 de bır Alman hekımı tarafından tanımlanmıştır Kulağın arkasındakı beyın lobunda yerleşım gosterır (Temporal lob) Bu alana ışıtılen seslerın (kelımelerın) anlamları depo edılır Bu ışlem de oğrenme ıle gerçekleşır VVernıcke alanı bozulursa hasta konuşulan kelımelerı etraftakı sesleri duyar ancak anlam veremez Sankı bırdenbıre etrafındakı herkes başka bır dılden konuşmaya başlamıştır Soylenen sozu anlayamayan bu hasta rahatça konuşabılır (çunku Broca merkezı saglam) Ancak kendı konuştuğunu da anlayamadığından (ağzından çıkanı kulağı duymaz deyımını burada kullanabılı rız) dılbıl.jısı yanlışları yapa yapa sacma sapan bır şekılde ve de uzun uzun konu şur Bazı kelımelerı de tumuyle uydurur Orneğın, boyle bır hastaya hatırını sorduğunuzda sıze «joyle yanıt vprebılır "Sol elim kutukleşmış olmakla pijamalar çok pat pat. Nem cok tlraj, çok iyi dolanıyor.." Kelımeler soylenır ancak konuşmanın butununde anlam yoktur Konuşmanın motor merkezı ıle duyu merkezı arasındakı bağlantılar da onemlıdır Bu bağlantılar merkezler arası ıletışımı sağlar Bağlantıda bır kesılme olursa yıne konuşma bozuklukları ortaya çiKar Bu yazımızda beynın ışlevsel harıtasının belırlenmesındekı ılk onculerden soz etmeye çalıstık Bıyolojık ışlevler evrım basamakları ıçınde yukselıp karmasiKİaşınca oğrenme olayı ıle kısa zaman dılımlerı ıçınde değışebılır ozellık kazandıkça sınır sıstemı ıçınde daha yenı yapılara (beyın gıbı) yerleşmekte ve o yapı ıçınde de belırlı bır yere oturmaktadır Konuşma ıle ılgılı ışlevler de boyledır * Akdenız Unıversıtesı Tıp Fakultesı Norolo)i Profesöru 2937