20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

TOPLUM Öpme, öpüsmenin sosyal özellikleri öpme, öpüşme ile sevgi arasındaki ilişkl nedir? öpüşmede neler olur? Dudakların ilginç özelliği nedir? El öptürmenin siyasi özelliği var mıdır? ok eskiden beri öpme, öpüşme ile sevgi arasında yakın bir ilişki olduğu bilinir. Ancak öpüsmenin her zaman "sevgiden" ileri geldiğini ileri sürmek mümkün değildir. Bazen insanlar arasında sevinçten öpüşmeler olduğu gibi (gol atan takım sporcularının birbirini öpmesi, seyircilerin birbirini öpmesi gibi) devlet başkanları da bazen birbirlerini öperler. Bu arada yeri.toprağı öpenler, fılmlerde lüks arabasını, köpeğini öpenler de olur. Bu nedenle bir öpücüğü belirleyen şeyin, onun ne için, ne amaçla kullanıldığıdır dersek yanlış olmaz: Sevgi, saygı, alışkanlık, aşk, sevinç, yaranmak, uşaklık etmek vb. Insan herşeyi öpebilir. öpemeyeceği bir şey varsa o da kendisidir.. Ama bu son söylediğimizi yalanlayanlara rastlanır: Bunlar da aynada kendileriniöpenlerdir. Ç Insanın uzerinde en büyük etkisi olan ve aynı zamanda sevgiye giden yolu da açan öpüşme, dudak dudağa öpüşmedir Dudak dudağa öpüşmelerin masallarda çok ünlüleri vardır. Bunlardan en bilineni kurbağayı prense çeviren öpücüktür.. Prenses bütün gücünü toplar, tiksinmesini bastırır, gözlerini kapar ve %ı***t%>J& ti kurbağayı öper.lyi de ^**^ ^ " S M * eder. Pamuk Prensesi hayata döndüren öpücük de unlüdür. Prensesler bir öpücükle hem koca bir sevgiye hem de krallık tacının yarısına ulaşırlar. İlk öpücüğün böyle büyük etkileri olsa bile, bu. öpüsmenin sırrını açıklamaz. Belki de bunun sırrını çocuklukta aramak gerekir. Çocuklar için ağzın ne kadar önemli olduğunu herkes İlk öpücüğün sihiri ^»•M> f bilir. Psikolojinin babası Freud, ağızın, çocukların temel kimliklerini oluşturmada çok önemli rolü olduğunu iler sürer. Ağız çevresi erojen bir bölgedir. Çocukluğun bu dönemine, bu açıdan oral dönem adı verilir. Emme uzun süren bir alışkanlıktır, çocukluk döneminde. Bu alışkanlık giderek büyüklükte de başka bir şekilde sürüyor olabilir. Işte Freud, öpüsmenin ta bu dönemden, yani çocuğun meme ve emzik emdiği dönemden kaldığını söyler. Içe alışın başlangıcı olan öpüsmenin, öpücüğün nedenlerini her ne kadar çocukluk dönemlerinde arıyorsak da, büyüklerin öpüşmelerini, davranışlarını açıklamak için bu yeterli bir kanıt değildir Çünkü çocukluk dönemine ait bazı zevkler yok olurken, sözgelimi ağız çevresinden zevk almak gibi bazı çocukluk zevkleri de kalıyor. Bunun bir nedeni belki de dudağın yapılanışında aranabilir. Dudağın örtüsü, vücudun diğer kısımlarını örten deriden farklılık gösterir. Dudak örtüsü endotel adı verilen ve normalde iç organları örten endotel dokunun, dışa açılan bir devamıdır. Endotel doku, dış deri gibi sert ve korunaklı ğildir. Dudağın duyar'' olmasının bir nedeni de bu yapısından kaynaklanır Dudak aslında, vücudun dışı ile içi arasında bir buluşma yeridir. Dudak, ağzın kapısı. Yoğun bir içe alma olayının girişi, başlangıcı Bir açmakapama organı. Üst dudağın kavsine "cubid" yayı'denmesi de dudak ile sevgi (ya da) aşk arasında kurulan bir benzerlikten kaynaklanıyor. Cubidos Yunan mitolojisinde \ •' ^T' Sinema salonunda önden veya arkada oturmanın hiç bir farkı yoktur. Arkadakiler de öpüşmeyi aynı rahatlıkla görebılmektedirler. Işte filmlerde öpüsmenin noden hâlâ bugün bile son derece popüler olduğunun nedeni. En az bir öpüsmenin olmadığı popüler film hemen hemen yok gibidir öpüşme günlük hayata ne kadar girmiş olursa olsun hâlâ erotik gücünü korumaktadır Sosyal olay ^^H ^ B H B bırtabakayasahipde Eros, aşk tannçası Venüs'ün (ya da Afrodit'in) sağ kolu. Attığı aşk oklarıyla çiftleri birbirlerine âşık ediyor. Işte Cupid'in yayı da insanın üst dudagı biçiminde. Yani dudağın guzelligi tanrıların da gözünden kaçmamış. Vücudun var oluşunun koşulları olan yemek ve içmenin başlangıç yeri dudaklardır. Bunlara ilişkin bütün doygunluklar, keyifler, hazlar, tatlar da dudakla başiar. Var oluşun diğer bir temel koşulu olan uremenın toplumsal ifadesi olan cinsellikte de dudakların ve dudaklar aracılığıyla öpüsmenin başrolde olması şaşırtıcı değildir öpüşme böylece üremede, türün devamında kendine önemli bir yer edinir. öpüşmede neler olur? 4 2364 Öpüsmenin önemini kültürel bir olay olarak anlamaya çalışırsak, öpüşurken neler olduğuna şöyle bir göz atmak gerekir. Once bilinen bir olay: öpüsmenin şartı iki kişinin başlarını ve dudaklarını birbirine yaklaştırmasıdır. Bu davranış güvenin, yakınlığın bir işareti, düşmanlığın olmadığırun belirtisidir. öpüşme, güvenin ta kendisidir (Tabii burada dudak dudağa öpüşmeden bahsetmekteyiz ..Yoksa bazı kültürlerde birbirine düşman olanların yanaklardan öpüştükleri çok görülür.) Bu nedenle ilk pornografik filmlerde öpüşme yoktur. Birbirine değen dudaklar kişinin aşk oyununda kazandığının da ilk işaretidir. İlk tılm öpüşmesi 1896 yılında Movto Paradea'da olur. O güne kadar tiyatrolarda öpüşmeler olsa bile bu hiçbir zaman bir filmdeki kadar etkili olmamıştır. Nedeni: Filmde öpüşme sahnesi yakından ve ayrıntılı bir şekilde gösterilebilmektedir. Feodal toplumda öpme bir saygı ifadesidir. Toprak ağasının ayaklarını eteklerini dizini öpmek, önünde yeri öpmek, el etek öpmek, geleneksel toplumlarda el öpmek, bu kategoride sayılabilir Daha eşit kişilerin ise birbirlerini yanaklarından öptüğünü belirtebiliriz Bir öpücüğün ne olduğunu belirleyen şey, onun niçin kullanıldığıdır. İnsanlar sadece sevgiden değil, yaranmak için de öperler (Tıpkı azar işiten köpeğin sahibini yalaması gibi ) Bu nedenle öpücüğün ne zaman sevgi, ne zaman yaranma anlamını taşıdığını her zaman net olarak bilmek kolay değildir. Toplumlarda birbirine yakın, samimi insanlar arasında selamlaşmak için öpüşmek de oldukça yaygındır Bazı toplumlarda insanlar dudak dudağa öpüşerek selamlaşır. Sovyet lideri Gorbaçov'un, devrik eski Doğu Alman lideri Honecker'i havaalanında karşılama töreni sırasında dudaklarından öpmesi, en heyecanlı filmlerdeki öpüşme sahnelerine bile taş çıkartacak "güzellikte"dir. Buna yoldaş öpücüğü denmekteydi Değişen Sovyet toplum yapısıyla birlikte "yoldaş öpücüğünün" nasıl bir biçim alacağı da merak konusudur! Bazı Avrupa toplumlarında selamlaşmada yanaklar üç kez öpülür. Bizde iki yanak öpülürken, sözgelimi Yugoslovlar ilk yanağı bir kez daha öperler. Türkiye'de olurolmaz her yerde öpmek, öpülmek, bazılarına göre giderek yaygınlaşıyor. Ülkemizde bir de öptürmek, siyasi bir kavram olmuştur. Bu, daha çok, hiyerarşinin alt basamaklarında olanlara el öptürmek şeklinde görülmektedir. Karşılama törenlerinde bazı liderler özelllkle parti "yoldaşlarına" ellerini öptürmeye özen göstermektedirler. Bazı ı psikologlar, el öptürme/öpmenin bu anlamda, saygı belırtisinden öte bir içerik kazandığını ve eli öpülen kişiye, siyasi ve kışisel bağımlılık yarattığını, "el öptürmenin" bu amaçla kullanıldığını belırtmektedir. "Siyasi büyüğünün" elini öpenin, kendi kişiliğini feda ettiği şeklinde yorumlanmaktadır Türk siyasi hayatında "el öpmek", çeşitli yönlerden araştırılması, incelenmesi ve yorumlanması gereken önemli bir sosyal olay olarak görülmelidir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle