Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İNSAN VE DAVRANIŞI TIP Korunması gereken 5 özgürlük Herkes, doğuştan hakkı olan 5 temel özgürlüğü alle Içinde doyasıya yaşamalıdır. Doğan Cüceloğlu, Los Angeles X ki olgun insan anababa olmaya Karar • verdiği zaman, davranışlarıyja olgun I insan modelini çocuklarına gösterirler. Bu kişilerin kendilerine ve diğerlerinesaygıları vardır Çocuk yetiştirmeyi dünyanın en sorumlu görevi olarak kabul ederler. Çocuklarını olgun ve iyi insanlar olarak yetiştirmeye kendilerini adamtşlardır. Böyle anababanın kurduğu aile içinde yetişen çocukların gereksinmeleri doğal olarak karşılanır ve çocuklar güven ve sevgi ortamı içinde kendi benliklerini bulmak ıçin değışık deneyimlere girme cesareti gosterırler Bu tür ailelerde, çocuklar arasındaki bireysel farklılıklar oldukça yüksek düzeydedir Aynı aileden yetişen çocukların birbirlerinden farklı olabilmesi, aile içinde, bireyleri olduğu gibi kabul edebilme özgürlüğüne işaret eder. Bu ailelerde çocuklar, anababanın kendi gereksinmelerini gıdermek aract olarak kullanılmamış lardır. Sağlıksız ailelerdeki mutsuz anne ve mutsuz baba, kişisel becerileri ve girişimleriyle kendi gereksinmelerini karşılayamadıkla rı için çocuklarını bu gereksinmeleri karşılamada araç olarak kullanırlar Çocukların kendi gereksinmeleri ve kişisel gelişme potansiyelleri, böyle anababalar için hiç önemli değildir, çocuklar gelişemezler ve kendi kişiliklerini bulamazlar. nasıl kullandığını ve çocuğun kişilik gelişimine ne büyük darbeler indirdiğini. Yıllar sonra, bu kişinin evliliğinde büyük stresler oluştu ve büyük ızdıraplar çekildi Bu tür sözler sadece erkek çocuklarına söylenmiyor tabii, kız çocuklarına, "yann ovMnlrsin, Kocanın ann#aın# « M H M * , babasına «baba» dersln, bizlerl unutursun" deniyor Bu ortamlarda yetişen ıkı kişi evlenince, bırbirlerıni sevmeye, önem vermeye direniyorlar, ya da birbirlerini sevince, «anne ve babalarına karşı suç işlemiş» gibi hlsaediyorlar. ömrü boyu bu duygulardan kurtulamamış, bu nedenle karısı ya da kocasıyla bir yabancı gibi ilişkisini sürdürmüş çok insan tanıdım. Iki olgun insanın oluşturduğu sağlıklı aile düzeni içinde çocuk kendine öz potansiyeli ve yetenekleri içinde öğrenme, heyacanlanma, karar verme, hayal etme, keşfetme, hata yapma özgürlüğüne sahiptir. Bu ailede çocuklar, anababanın amaçları ve bilinçaltı hesapları uğruna kullanılmaz, yargılanmaz ve sağa sola itilmez. Kendilerine özgü bir gelişim izlemeleri teşvik edilir. Bu ortamda yetişen çocuklar cıvıl cıvı I neseli, yaratıcı, sağlıklı olurlar. Doğuştan getirdikleri yetenekleri gerçekleştirme olanakları vardır. Herkesin doğuştan hakkı olan bes özgürlüğü aile içinde yasarlar. Ünlü terapist Vlrglnla Sapir, her insanın doğuştan beş temel özgürlükle doğduğunu savunur. Bu özgürlükler şunlardır: (1) Şlmdl ve burada olarn duyma v« görme (atgılama) özgârlUgü. Sağlıksız anababa çocuklarını geçmişe, geleceğe ve.ya olması gerekene yöneltirler, şu anda ve burada olan olayları olduğu gibi algılamalarına ızin vermezler. Yukarıda, "Ben şimdi böyle sana emekler veriyorum; büyüyüp evlenince beni unutursun, elin kızını seversin, anneni bir köşeye atarsın!" diyen anne, oğlunun o andaki oyunu, güzel giysiyi algılamasını engelliyor, oğlunu hem sağlıksız bir geleceği algılamaya itiyor, hem de dolaylı yoldan, kendi kafasındakı «olması gereken ilişkiyi» empoze ediyordu. Bu davranışıyla, bu yavrunun doğuştan getirdiği temel özgürlüklerden birini acımasızca çiğniyor ve onun gelişmesini kösteklemiş oluyordu. (2) Kendi düşundüğünuoldugtJ gtbl Nade «tobJlm* flzgüriOflu. Sağlıksız anababa, çocuklarınınne düşündüğüyle ilgilenmezler, ne düşünmesi gerektiğiyle ilgilenirler. Sağlıklı aile ortamı çocuğun kendine özgü algılayış ve düşüncesini ifade etme olanağı sağlar; sağlıksız aile, çocuğun nasıl düşünmesi gerektiğiyle ilgllidir, çocukları belirli bir kalıba sokmak, onlar için, çocuğun kendi olarak gelişmesinden çok daha önemlidir. Daha önce verdiğimiz bir örneği hatırlayjn: Tan/u utangaç, sıkılgan, Istedlğinl aöylemekten çekinen bir çocuktur, babaaı oğlunun bu tür davranıslarına ktzıyor. Tanju diğer çocuklarla oynarken sürekll çekingen davranıyor, diğor çocuklar onun oyuncağını ellnden aldığında kandl hakkın koruyamıyor, gözleri yaşlı annesine koşup ondan yardım istiyor. Tanju'nun babası Sıtkı Bey, kendine guvenli, atılgan. sinlrli, herkese kendi sözünü dlnletmek isteyen, baskın kişillği olan biri. Oğlunu dlğer çocuklarla oynarken böyle çekingen ve pısırık görunce çok kızıyor ve oğlunu çağırarak, "Eğer seni bir daha öyle çekingen görürsem, baska bir çocuğa elinden oyuncağını bir kere daha aldırır ve annene koaarsan. sana ne yapacağım biliyor musun? O oyuncağı senden alıp öbür çocuğa vereceğim, ayrıca kemlklerinl kırıncaya kadar seni döveceğiml Bak o zaman anlarsın, pısırık olmanın ödülü neymisl Ben klmaeye Sıtkı Bey'ln oğlu pısırığın, korkağın blri dedlıimeml" dlyor. Bu verilen örnekte, Sıtkı Bey'in amacı, çocuğa yardım etmek, onun sağlıklı bir kişi olarak yetişmesinl sağlamak degildlr. Kendi görünüm ve şöhretini korumak, çocuğun sağlıklı bir gelişim içinde olmasından daha önemlidir. Çocuğun sağlıklı gelişimiyle ilgilenen baba, çocuğun o anda dünyayı nasıl algıladığı, neler düşündüğünü anlamak ister, önce çocuğun iç dünyasıyla temas kurar, daha sonra etkileşime başlar. (3) Kandi duygulanm oMufrı giM Kad* •daMkiM OzgOrtağa. Sağlıksız aile ortamı içinde çocuğun hangi duygular içinde olduğuna önem verilmez, yukarıda verilen Tanju örneğinde olduğu gibi hangi duygulart ifade etmesi gerektiği daha önemlidir. Sağlıklı aile ortamı içinde, çocuğun kendine özgü duyguları duyma ve ifade etme özgürlüğuna saygı vardır ve bu olanak çocuğa her zaman sağlanır. (4) KencH arzulanna gfira bir şsyl tatonw ya da n d M m flzgürtüöu. Sağlıklı ailede çocuğa kendi istediğine kendisinin karar vermesi ve bu kararın sorumluluğunu yüklenmesi öğretilir; sağlıksız ailede, çocuğun neyi istemesi gerektiğini öğrenmesi önemlidir (5) Olmak MadlOI yfind* g^lşarak kwıdlnl gmrçAtoşllrnM özgürlOöO. Sağlıksız ailede, kimin ne olması gerektiği, aile içindeki katı kurallar çerçevesinde belirlenmiştir. Kişinin nasıl bir insan olarak yaşamını sürdürmesi gerektiği, dolaylı ve dolaysız, sürekli kendine empoze edilir. Bunun en açık örneği de, manevi yaşamla ilgili olarak kişinin izleyeceği inanç düzeninde kendini gösterir. Ailenin istediği yoldan çıkan kişi, «aforoz» edilir. Kişinin araştırma, keşfetme, kendini daha mutlu eden bir dünya geliştirme özgürlüğü yoktu r Alkolizm kalıtsal mı? Alkollzmde babadan gelen özelllklertarbşılıyor. Prof. Dr. Baria Öztaş I er geçen gün gerek ülkemizde, gerek dünyada alkol bağımlılarının sayısı artıyor. Maalesef alkole fiziksel bağımlılık geliştikten sonra tedavi şansı çok azdır. Çünkü bu konuda yapılan araştırmalar alkoliklerde tedavi şansının çok düşük olduğunu göstermiştir. Bu nedenle bilim adamları alkol bağımlılığının nedenlerini araştırmaya yöneldiler. Bu araştırmalar sonucunda, alkolizmin kalıtsal yönü gündeme geldi. Çünkü alkol içen babanın oğullarının, alkol içmeyen babanın oğullarına göre, alkolik olma oranının 5 kat daha fazla olduğu saptandı. Bu konuda yapılan araştırmalar çok ilginç sonuçlara götürdü Babası alkolik (yüksek risk grubu), babası alkolik değil (düşük risk grubu) fakülte öğrencileri arasında yapılan araştırmalarda, bu iki grup arasında aynı doz alkol verildikten sonra, bu alınan alkolün farklı etkilerinin olduğu tespit edildi. Yüksek risk grubundaki öğrenciler alkol aldıktan sonra, beynin elektriksel aktiviteler (EEG) ve alkole karşı davranış şekılleri diğer gruptan önemli ölçüjdefarklılıkgösterdi. Bu iki gruptan alınan kan örneklerinin incelenmesi de farklı bulundu. Her iki grupta alkol verilmeden evvel alınan kan örneklerinde, GABA (beyinde inhibisyon yapan kimyasal iletıci) ve Bendorfin (ağrıyı azaltan organizmada bulunan morfin) aktivitelerinin farklı olduğu ortaya çıktı. Yüksek risk grubunda, hem plasma GABA aktivitesinin, hem de Bendorfin aktivitesinin, düşük risk grubundan düşük olduğu tespit edildi. Her iki gruba eşit doz alkol verildiğinde elde edilen sonuçlar da son derece enteresandır. Yüksek risk grubundaki öğrencilerin kanında hem GABA, hem Bendorfin aktivitesi artarken, düşük risk grubundaki öğrencilerde anlamlı bir değişme izlenmedl Yüksek risk grubundaki öğrencilerin kanındaki bu maddeler ancak alkol aldıktan sonra, düşük risk grubundaki oranlara ulaşb. Dolayısıyla, kalıtsal olarak kanlarında az GABA ve az Bendorfin aktivitesi bulunan bu öğrenciler acaba alkol alarak bunları normal değerlere mi getiriyor sorusu ortaya atıldı. Dlğer bir deylşle alkolik olmada kalıtsal faktörlerin önemi gündeme geldi. Bu konuda yapılan pek çok araştırmada alkolizm kalıtsal yönü bir dereceye kadar önem taşımakla beraber, bütün alkolikleri kalıtımla açıklamak imkansızdır. Kalıtımın yanında pek çok faktör alkolik olma da önemli role sahiptir. Fakat alkolizm, beyni büzen (alkolikler de beyin ağırlığı aynı yaştaki alkol almayanlardan 100120 gr. daha azdır), öğrenmeyl zorlaştıran ve psikiatri kliniklerinde ve suç ışlemede en önemli nedenlerin başında gelir. Beşözgurlük Evlenlr, beni unutursun.. Lise öğrencisiyken yengemin birinin, henüz dört yaşındaki oğluna yemek verdiği ya da onun üstünü değiştirdiği zamanlarda "Ben şimdi böyle sana emekler veriyorum; büyüyüp evlenince beni unutursun, elin kızını seversin, anneni bir köşeye atarsın!" diye konuştuğunu anımsıyorum. Çocuk "Anne öyle konuşma, ben seni hiç unutmam" dediği zaman, "Unutursun,unutursun, el kızı sana unuttururu'cevap verir ve bu söz çocuğu ağlatırdı. Bunun doğru olmadığını ortada sağlıksız bir durumun bulunduğunu «hissederdim», ne var ki, niçin böyle hissettiğimi açıklayabilecek hiç bir bllgim yoktu. Şimdi çok iyi görebiliyorum, yengemin bu çocuğu, kendi gereksinmeleri uğruna 2418