Katalog

BİLİM DÜNYASINDAN HABERLER Kafatası değiş tokuşu 8u ilkbaharda, Los Angeles Dodger Stadı'nda, yeni bir 850 tam kare video görüntü birimif yanda) eski 1980 modeli ekranın yerini aldı.Bu görüntü blrimindeklportakal büyüklüğündekl modüller 76 küçük katot ifinı tüpüne tahip. Diyagram bir çizginin bir modülden geçerken nasıl göründüğünu gösterlyor. Alzheimer ve çocuklar G enç babaların çocuklarının, hayatlarının ileriki döneminde ölümcül Alzheimer hastalığına yakalanma riskinin diğer çocuklara oranla daha fazla olduğu belirlendi VVaşhington'da yapılan 8'inci Uluslararası Genetik Kongresi'nde, Boston ve Harvard Tıp Akademilerinin ortaklaşa yaptıkları bir araştırma açıklandı. Araştırmada, beyin hücrelerinin tahribiyle, kişinin zihinsel yeteneklerini yitirmesine sebep olan ve ölümle sonuçlanan Alzheimer hastahğının, babaları genç olan çocuklar için daha büyük bir risk yarattığı ortaya çıktı. 237 hasta üzerinde yapılan araştırma sonucunda, hastalığa yakalananların babalarının, sağlıklı kişilerin babalarından ortalama 2 2 yaş daha genç oldukları tespitedildi. Bilim adamı Lindsay Farrer ise konuya bir örnek vererek, 15 yaşındaki bir babadan olan çocugun, 50 yaşındaki bir babadan olan çocuğa oranla hastalık riskini 5 kat fazla taşıdığını söyledi. Araştırma sonucunda, babanın yaşının Alzheimer hastalığının meydana geimesiyle ilişkisi bulunduğu ortaya çıkarken, bunun sebebi açıklanamadı. Hastalığın meydana geliş sebebi de henüz bulunamadı. 53 ulkeden 5.000 araştırmacının katıldığı 8'inci Uluslararası Genetik Kongresi, geçen hafta yapılmıştı. merikan Doğa Tarıhı Muzesı'nın dinozor koleksıyonu restore edılirken müzede bulunan brontozorlardan birinın kafatası değıştirıldi. 150 mılyon yaşındaki sözkonusu brontozor ıskeletı ılk bulunduğunda kafalası yoktu Iskelet 1905 yılında müzeye getirildiğlnde brontozor kafatasının nasıl birşey olduğu bilinmiyordu. Bu nedenle brontozora yakın akraba olduğu duşunulen bır dınozorun kafatasından hazırlanan model bu ıskelete monte edılmiştı Ancak 1930larda topraktan çıkarılan fosıllerın 1976de analızi sonucunda brontozor kafalarının daha önce sanılandan daha kuçuk ve daha yassı olduğu anlaşıldı Paleontolog Mark Norell brontozorların dışlerının de eskıden sanılandan çok farklı olduğunu buldu. Norell e göre brontozor dişleri büyuk, yassı ve kaşık biçimli dişlerdi. Oysa şımdı paleontologlar brontozorların çenesının ucunda uzun ve ınce dışlerın bulunduğunu duşunuyorlar Butun bu verılere dayanarak Norell, fiberglastan yenı bır kafatası modelı hazırladı. Müze yetkılllerı eskı kafatasının ise "tarıhsel değen" nedenıyle saklanacağını ve hıçbır şeyı atmadıklannı açıkladılar (Dtocover 7/1991 A Acık alanlar icin süper TV v bilgisayarlarının görüntü kalitesi düzenli olarak yukselirken, dev video ekranları (açıktaki spor olaylan ve konserlerde kullanılan tipier) direkt güneş ışığında, yoğun ışığın imajda contrastı bozması nedeniyle, problemli olmaktadır. Mlteubtahl nin yeni açık alan görüntü birimi Diamond Vision Mark III E Denizfilleri tartılıyor enerji harcadıklarını araştırıyor. Erkekler üç aylık çiftleşme mevsiminde sıkı bir perhiz yapıyorlar Erkek deniz fillerinin vücut ağırlığı, onların çiftleşme isteklerinin iyi bir kriteri sayılabilir Ancak deniz fillerini tartmak hiç de kolay degil Biyolog Deutsch, bu hayvanları tartının üzerine çekmek için onları cezbeden bir dişi model kullanıyor. Raisin adı verilen dişi model bir sörf tahtasının üzerine yerleştirilmiş. Kumda dişi modeli kovalayan erkekler yolları üzerinde bulunan tartıya çıktıklarında çalılıklar arasına gizlenmiş bir gözlemci kilolarına bakıyor. Çiftleşme mevsiminin sonunda ağırlığı ölçülen Cod 4 isimli erkek denizfilinin ağırlığı 866 kilo olarak ölçülüyor Cod 4 üreme mevsimı sonunda normal vücut ağırlığının üçte birini yitirmiş. Ne de olsa haremindeki 350 dişinin hepsiyle çiftleşme ve bu arada haremine yaklaşan 50 kadar rakip erkeği kovalamak az iş değil. Çiftleşme mevsiminin başında ise erkeklerin ağırlığı 2 t o nu aşıyor Sonuçta erkek denizifilleri aşk için "iğne ipliğe" dönüyorlar (CMacovar 7/ 1991 enizlerin kocaman yaratıkları deniz fillerinin cinsel isteklerinin derecesi bu sevimli hayvanların vücut ağırlıklanndan anlaşılıyor. Kaliforniya Üniversitesi biyologlarından Chip Deutsch erkek deniz fillerinin üreme için ne kadar 2472 HC'nın, eski sistemlerden ıkı kat daha parlak ve beş kat daha fazla çözümleme gücü olduğunu ileri sürüyor Mark III imajlan geleneksel TV'ler gibi tek tek görüntü elemanları ile yaratıyor. Yeni ekranlar metrekareye 2500 nokta (625 pıksel) şeklinde çalışıyor. Gazetedekı bir fotoğraf gibi, resimde ne kadar fazla nokta olursa fotoğraf o kadar net olur. Eski görüntü birimlerinde 35 mm olan noktalar arası mesafeyi 25 mm'ye indirerek hem çözünürlük hem de parlaklık artışı sağlanmış. Geleneksel olarak, bir piksel yeşil, kırmızı ve mavi fosfor noktalardan oluşur, gözleriniz her noktadaki yoğunluğa göre noktaları farklı renkler şeklinde karıştırır. Normal bir televizyon katot ışın tüpü (CRT) hafif kırmızı, yeşil ve mavi fosfor noktalardan üçlü bir modele sahiptir, Mark II ise iki yeşil, bir kırmızı ve bir maviden oluşan dörtlü bir modele sahip. Dört noktalı pikseller CRT'lerin diğerlerinden daha çabuk aşınmasını önler. Bunun nedeni ise, yüzde 60 yeşil, yüzde 30 kırmızı ve yüzde 10 mavi nokta yoğunlukları ile veya başka renklerle beyaz ışık yaratılırken, tek bir yeşil tüpün fazla kullanımı yerine iki yeşil noktanın kullanılmasıdır. Her noktanın önünde yer alan bir renk filtresi istenmeyen ışık bileşenlerini ayıklıyor Standart ev televizyonlarında, önce tek numaralı yatay çizgilerin, daha sonra çift numaralı çizgilerin görüntülendiği "interlaced scanning" denen bir tarama yöntemi kullanılır. Bu yöntem bazı imajlarda bozulmaya yol açar. Mark lll'te "interlace" olmayan tarama vardır, tüm ekran bir defada görüntüye gelir BD'nin Kaliforniya Üniversitesi ile Kosta Rika Üniversltesinden iki araştırmacı, bir tür sağırlığa yol açan bir gen buldular Dr. Pedro Leron ile MaryClaire King, 1977 yılından bu yana Kosta Rika'nın Cartago köyünde aynı rahatsızlığa sahip olduğu belirlenen bir atadan gelmiş 53 aile üzerinde yaptıkları araştırma sonucu, söz konusu sağırlığın 5'inci kromozomda yer alan bir genden ileri geldiğini belirlediler. Incelemeye alınan 53 ailedeki çocukların yarısında gözlenen rahatsızlık, kulaktaki salyangoz bölgesinde bir bozukluktan ileri geliyor ve 1015 yaşlar arasında düşük frekanslı sesleri algılama azlığı ile ortaya çıktıktan sonra 30 yaşlarında tam bir sağırlığa yol açıyor. 18. Yüzyılda yaşamış tek bir kişiden gelme 500 kişi üzerinde yapılan araştırmada, sağır olan kişilerin tümündeki 5 numaralı kromozomda aynı genetik oluşum belirlenirken, sağlıklı olanlarda bu oluşuma rastlanmadı Dr. Leon ve King, bundan sonraki çalışmalarını, buldukları geni izole etmeye ve oluşumunu çözmeye yönelteceklerini bildirdiler. Sağırlığa yol açan gen A