Katalog

SORUN Y A N I T L A Y A L I M BİLİM KÜLTÜR Gene saç dökülmesi Bır okurumuz, "Amerika Birleşik Devletleri'nde bir tansiyon ilacının kelliğe iyi geldiğlni duydum. Bu konudâ benı aydınlatabilir misiniz?" dı ye soruyor Bu soruyu Fransız Pasteur Hastanesı'nden Dr. Özdemlr Bfngül yanıtlıyor "Bu maddenın adı, 'Mınoxıdıl'dıı Amerika Birleşik Devletleri'nde tansiyon ılacı araştırmaları yapılırken bu madde nın tesadufen saç dokulmelerıne de ıyı geldığı gorulmuştur Çunku Mınoxıdil: ın tansıyonlu hastalarda yan etkı olarak kıllanma yaptığı gorulmuştur Amerika Birleşik Devletleri'nde bır maddenın ılaç olarak pıyasaya surulebılmesı içın uzuıı aşamalar ve zaman gerekıyor Bu yuz den Mmoxıdıl'den elde edılen bırtakırn solusyonlar Avrupa'da pıyasaya suruldu Mınoxıdıl tansiyon ılacı olarak uretıldı ğınde ağızdan kullanılıyordu Ama saç çıkarmak ıçın Mınoxıdıl'den elde edılmış bır solusyon saçsız bolgeye surulüyor Yan tesırı yok Yararlı oldugu saç dökulmelerı ıse 'Erkeksı tıpte saç dökulmesf olarak ıfade edılen saç dokulmelerı Bır dahılı hastalık ya da yanık gıbı fızıkı şart ların neden olduğu saç dokulmelerıne etki edemiyor Derinin altında bulunan Papılla bölumu saçı meydana getıren bolumle bağlantılı Burası kandamarları ıle beslenıyor Mınoxıdıl de tansiyon ıçın gelıştırıldığınden damarları açıcı bır madde Mınoxıdıllı solusyonlar derı altındakı kılcal damarları açıyorlar ve saç koklerının beslenmelerını sağlıyorlar Bır saç telının derı yuzeyıne çıkabılmesı ıçın ortalama 4 ay geçmesı gerekıyor Bu yuzden Mınoxıdıllı solusyonları bu sure ıçerısınde sabah dkşam kullanmak lazım Avrupa'da satılan şışelerın fıyatı Turk parasıyla yaklaşık 6070 bın lıra 6 cm 3 bır şışe bır ay gıdıyor Bıraz pahalı olarak duşunulse bıle aylık sıgara masrafı kadar Eğitim tarihinde tek örnek Vehbı Belgil Eğitim yoluyla köyü kalkındırmanın en başarılı örneği: Köy enstitüleri. Amiral adı nereden geliyor? Yanıt: Amiral, general rutbesındekı denız subaylarını belırtır (Admıral) şeklıyle, uluslararası kullanılan bır tanımlamadır Amiral, Arapça 'Amara=emret mek"ten gelır "Amır=emreden" Fransızcada 'Admıral" şeklını almıştır "General" sözcuğu de, aynı şekılde uluslararasıdır ve Latınce "generalıs"ten (genel butunu kapsayan) gelmektedır K D U Ş U N BUL Nasıl düzenlenmiş? Yukarıdakı tabloda dört şeklın (artı noktalı üçgen, daıre ve yıldız) duzenlenmesınde nasıl bır yöntem kulanılmış'? oo Oo w o • '.• • ] I • o o • • + + + + + • • Bılmceyı doğru olarak çozen 20 okurumuza ' Asturıas 'ın Sayın Başkan'' kıtabını arma ğan edeceğız öy Enstıtulerımızden söz otmek ıstıyorum Bu kuruluşlarımız kadar sağlam temellere oturtulmuş ve 6 yıl gıbı kısa bır sure ıçınde "harıkalar" başarmış bır eğitim kuruluşuna dunya eğıtım tarıhının hıçbır donemınde rastlanmamıştır Evet, sadece6yıl Hatta, buna 5 yıl da dıyebılırız Çunku, yasanın 17 Nısan 1940'da kabulunden hemen sonra hıç olmazsa bır yıllık bır hazırlık suresı geçmış, asıl çalışmalara ondan sonra başlanmıştır Enstıtuler, koylerımızı, en kısa zamanda çağdaşlaştırma amacı ıle kurulmuştur Egıtımde devrım ıle yapılabılırdı bu Asıl amaç koyu kalkındırma olduğuna göre, eğitim araç olarak kullanılacaktı Cumhurıyet donemınde duşunurlerımızın hepsının başlıca amacı hep koyu "kısa zamanda kalkındırmak" olmuştu Fakat, bunun yolu bır turlu bulunamamıştı Belkı bulunmuştu, fakat bır turlu gerçekleştırılememıştı Geleneksel duşunce ve uygulamalardan kafaları kurtarmak kolay olmuyordu Bu "duşunce ve uygulamalar"ın başında koyluyu kentlıye eğıttırmek ve dersı kursuden oğretmek geleneğı yatıyordu Bu ıkı yönetımın ıkısı de köy gerçeğı ıle taban tabana zıttı Kentın, sınırlı da olsa ımkânlarına alışmış, bunlar ıçınde doğup buyumuş kentlıyı, o zaman ıçın bırer cehalel, sefalet, hastalık, yokluk yuvası olan köylerde yaşatmanın yolu bır turlu bulunamamıştı Koye gıden oğretmen, kısa sure sonra kendını oradan aldırtmanın bır yolunu buluyordu Işte bu gozlem sonucu, koyluyu, köyunde, koye donuk olarak, koyluye eğıttırmek duşuncesı kafalarda doğmaya başladı Tonguç'un bu gözlemının temelını başka bır gozlem oluşturuyordu Koy ımamı koyden kaçmıyordu Orada doğuyor, buyuyor, orada çalışıyor, orada/Jluyordu O halde, koy çocuğu, koy kçşulları ıçınde öğretmen olarak yetıştırılebılırse koyde kalabılırdı Nıtekım oyle de oldu rak yetıştırılmelı ıdı Bu da "yaptırarak oğretmek" demektı O vakte kadar, (bugun bıle) oğrencıye elışı kâğıdından çıçek, mukavvadan ev, oyuncak tezgâhta halı yaptırılırdı Yaptırarak oğretımde, çocuk, derslığını, hayvanının ahırını tuğladan, taştan yapacak, çıçeğını, tahılını tohumdan yetıştırecek, elektrığını kendı uretecek, kendı kullanacaktı Nıtekım oyle de oldu (1941 kışında bır hafta sureyle yakından ıncelemek fırsatını bulduğum Kastamonu Golkoy Koy Enstıtusu'nde butun bunları gözlemıştım) Koyu çağdaşlaştırmak ıçın, önce koyluyu, yuzyıllar surmuş uyuşukluğundan uyandırmak gerekıyordu Mahmut Makal, çocuğunu okula gondermek ıstemeyen babanın şoyle söyledığını yazıyor (sayfa 96) "Çocuğu okutacan da ne olacak? Allah, deldığı boğazı aç komaz Babası nasıl ettıye o da eder Duşsun ıkı ökuzun ardına, sursun çıftı, ışıne baksın Askerlıkte kendını kurtaracak kadar, acık da mektubunu yazacak kadar oğrendı mı gayrısı haram bıze " Bugun boyle duşunen tek bır koylu nun bıle bulanmadığı kanısındayım Koy Enstıtulerı fıılen 1955'te, bakan Tevfık llerı zamanında cıkarılan bır yasa ıle, geleneksel eğitim yapan öğretmen okullarına dönuşturuldu Fakat, aslında, Hasan Alı Yucel ve Tonguç'un 1946 seçımlerınden sonra ışbaşından uzaklaştırılmaları ıle amaçlarından uzaklaştırıldı 1946'dan sonra Enstıtuler dokuz yıl daha yaşadı, fakat davaya ınanmayanların yonetımınde Enstıtuler bence sadece Mahmut Makal'ı yetıştırmış olsalardı bıle bence gorevlerını fazlası ıle yapmış sayılabılırler Makal, "Sen ne guzel bulursun / Gezsen Anadoluyu" afyonu ıle uyutulmuşların suratına "Bızım Koy" de dıle getırılen gerçeklerı bır şamar gıbı vurdu Yapıt, derhal bır çok dıle çevrıldı Makal, Venedık Unıversıtesı Turk Dılı ve Yazını kursusunde bır yıl ders okuttu (197172) Yazınımızda, koy yazını turunun doğması onun eserıdır Bugun, Enstıtu çıkışlı romancılar, şaırler, profesörler, eğıtımcıler, yetıştıklerı kuruluşların ovunme konusu olmakta devam edıyorlar Yapıtı yayımlandığında Makal 20 yaşlarında var yoktu Hıçbır suçu yokken tutuklanmanın, gözaltına alınmanın acılarını tattı Aklandıktan sonra ıstedığı kente yerleşebılırdı Fakat, o, Enstıtu davasına candan ınanmış bır kımse olarak, "kuş uçmaz, kervan geçmez, yılan bağrını surmez" yerdekı koyunun okuluna donmeyı yeğledı Kaderın garıp cılvesıne bakın kı, Enstıtulerın yaşamına son vermış olan Tevfık llerı, Makal hakkında aynen şoyle demıştı (tabıı daha once) Koy Enstıtulerı hıçbır şey yapmamış olsa bıle bır Mahmut Makal yetıştırmekle pek çok şey yapmış sayılır." D Köyü kalkındırma Enstitülerin yaptıkları Aktif öğretim Geçen haftanın çözümü Şekllli bllmece Çözum (d) şıkkıdır d) Bır dalga cephesı uzerındekı her noktanın ıkıncı dalga kaynağı olduğuna ılışkın Huygens ılkesı Taş Dıyarbakır Hldayet Doğan Istanbul Zekeriya Demirtaş Izmıt, Gulşen Tunç An kara Cem Şahan Istanbul Celal Kırdar izmır Nezıhe Karadayı Ankara Kazanan okuyucular izlem izbudak Ankara, Baskın ArpacıoğluManısa, Ebru Akgün Istanbul Hıdayet Tağa Aydın, Atıl Şenturk Samsun, Fatih Uzun, Ankara Ömur Tanyel Eskışehır, Ahmet Haydarl Istanbul, Cemil Tomaç Adana, Kerlm Boyodar Bandırma, Yener Metlner Aydın, Mesut Çıkakoğlu G'iap tep, Asurfıan Ömerbeyoğlu Ankara, hcolb Rumuz: Giritli'ye yanıt Bay Epımenıdes, bu paradoksu ta M ö VI yuzyılda yumurtladığınızdan bu yana çeşıtlı mantık ve matematık kıtaplarına geçtınız Ben de sızı lıse 1 matematık kıtabından hatırlıyorum Sonunda baltayı taşa vurmuşsunuz Bu kızı sevıyorsanız, onermenızı gerı alacaksınız Yok şöhret onemlı ıse yapacak bır şey,' Butun Gırıtlıler yalancıdır" Ya şohretıni7 ya aşkınız Başarılar Geleneksel egıtımde kursu dersı egemendı Hoca kursuden anlatır, oğrencı, "gozu açık, ıçı geçık, tavşan uykusu uyuyarak" dinlerdı Tabıı böyle yetıştırılen bır ınsan kazma tutmasını, bel bellemesını bıle beceremeyen bır tur asalak oluyor, uretıme değıl tuketıme katkıda bulunuyordu Oysa asıl amaç uretımdı 1940 yılı koşulları uretımı ulke ıçın ön plana çıkarmıştı Ikıncı Dunya Savaşı'nın başlaması ıle yuzbınlerce genç sılah altına alınmış, uretım yapamaz hale gelmıştı Uretım yapmak şoyle dursun, bunlar tam bırer tuketıcı duruma gelmışlerdı Bırdenbıre azalan uretımı, bunlar da, ulke halkı ıle bırlıkte paylaşır olmuşlardı Yıyecek, gıyecek, yakacak maddelerıne karne yönetımının uygulanması bunun sonucu ıdı O halde, çocuk, uretıme donuk ola