Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
TIP TEKNOLOJİSİ KISA KISA Yapay göz ve kulak üretimi hangi aşamada? Biyomekanikçilerin ellerinde zengin bir yapay organ koleksiyonu birikti. İnsan parça parça değıştıriliyor, ama "biyonik insan" henüzdüş. Çevırı; Murat A rın apay organların dayanıklılığı ustunde çalışan bıyomekanıkçıler, bıyolojık yönden uyqun (alıcı organızmalar tarafından reddedılmeyen) bıreşımler gelıştıren bıyokımyacılar, bu nesnelerı operatör ve anatomıstlerle bıçımlendıren bılgısayar uzmanları her şeyden once, kaza, hastalık ya da yaşlılık nedenıyle zarar gormuş organların parça parça değıştırılmesını amaçlıyorlar Bu yöndekı çalışmalar çok başarılı Ancak bu yapay organların bır yapay insan yaratmak ıçın organıze edılmesı bugun ıçın hayalden oteye gıdemıyor Bunun nedenı, çalışmaların buyuk bır engelle karşılaşmasıdır Değıştırılmek ıstenen bazı bıyolojık yapılar tam anlamıyla bılınmemekiedır Aslının yapısı ve ışleyışı bılınmeden yapay karacığer ya da derı nasıl uretılebılır? Son bırkaç yıl ıçındeyankı uyandıran gelışmelere karşın, yapay organ teknığı uzaydakı gelışmelerle karşılaştırıldıgında çok gerıde kalmaktadır Yıne de her geçen gun önemlı adımların atıldığı bu alandakı gehşmelerı sıze bırkaç hafta boyunca sunmak ıstıyoruz llk ınceleyeceğımız organımız goz Kalp hastalarına umut! Kandaki yağlı kimyasal maddelerin yok edilmesi, kalp krizlerini önleyecek. ınlandıya'da orta yaşlı erkeklerdekı kalp krızlerının nedenlerı uzerınde yapılan yenı bır çalışma, kalp hastalığı rıskının kandaki yağlı kım yasal maddelerin dengesıne bağlı olduğunu gösterdı Araştırıcılar, gemfıbrozıl adlı ılaçla bu yağlı kimyasal maddelerin kandaki duzeyını ayarlayarak kalp krızlerının uçte bırını onleyebıleceklerını ılerı surduler Helsınkı Kalp Araştırması'nda gorevlı uzmanlar, bulgularını geçen aylarda Los Angeles'ta yapılan bır toplantıda açıkladılar ve New England Journal of Medıcıne (12 Kasım 1987, cılt 317, sf 1237) de yayımladılar Gemfıbrozıl, kandaki kolesterolun toplam duzeyını bastırıyor ve ayrıca, yararlı olan ve yuksek yoğunluklu lıpoproteın denen bır tıp kolesterolun duzeyını arttırıyor Uzmanlar, yuksek yoğun luklu lıpoproteın duzeyını yukseltmenın, kısaca özetlenirse kandaki toplam kolesterol duzeyını duşurmekten daha fazla koruma sağladığı savından yola çıktılar 2051 ortayaşlı erkek uzerınde denenen gemfıbrozıl, lıpoproteınlerın kandaki duzeyını yuzde 10 arttırırken, toplam kolesterol duzeyını yuzde sekız duşurdu Deneyın surduğu beş yıl suresınce gemfıbrozılın yapay versıyonu olan maddeden alan 84 kışı, gemfıbrozıl ıle tedavı edılenlerden ıse 56'sı oldu (fark uçte bır oranında u (D.H. N«w Scl•ntlst) Y lon tel yerleştırdıler Bu ıletken unsurlar başın arka bölumunu geçen bır kabloyla analojık sınyallerı bır vıdeo kameranın sayısal sınyallerıne donuşturmekle gorevlı dışardakı bır bılgısayara bağladılar Kameranın kaydettığı gıbı yaşamın görsel gerçeklığını oluşturan noktalar (pıkseller) elektrık ıtmelerıne donuşturulup beyıne doğrudan aktarılırlar rarlanarak görsel verılenn bağlamını sağlamaya çalışıyor Bu yaklaşım, yalnızca gözun ön odasındakı yetersızlık nedenıyle oluşmuş körluğun lyıleştırılmesınde yararlı olabılır Teknik, gozun arka bölumune bır fıber optığın ucunun yerleştırılmesınden oluşuyor Saydam katman tum yuzeyınde saydam olduğundan fotoalıcıların önden aydınlattığı gıbı, arkadan da aydınlatılabılır Bu teknik hastaların görduklerı resımlerı oluşturmalarına yeterlı olmamaktadır Bunun ıçın çok sayıda pıksel nokta aktarmak gerekır Bugun kullanılan fıber optıkler bu ışlem ıçın yerersız kalmaktadırlar F Kulak: Zorluklar daha az Amerıkan, Fransız, Japon ve IngıItz fırmaları, ıç kulağın salyangoz bölumune yerleştırılecek bıyoelektronık yapay organları gelıştırerek algılama adlı ışıtme hastalığını lytleştırmek ıçın çalışıyorlar (Algılama hastalığı Kulak Göz: Deneme aşamasındaki iki teknik Goz, gorme olayının lyıden lyıye anlaşılmaya başlanmasından berı bıyomuhendıslerın ılgısını çekmektedır Göz, çevreden alınan gorsel uyarıları elektrık ıtmelerıne (ımpulslarına) dönuşturerek beyıne gonderır ve beyın "gorur " Beyının arka bölumunde, beyın kabuğunda bulunan ıkı görme alanı ağ katmanlardan (retına) gelen sınırsefuyaranları (ınflux) ıkı görme sınırı (optik sınır) aracılığıyla alır Ağ katmanların arasında bulunan fotoalıcılarda gelıştırılen yuzlerce mılyon ışıklı verı ayrılır, organıze edılır, elenır ve mesajlarının kodlanmış bıreşımı ıtmelerle gorme alanlarına gönderılır Elektronıkçiler, işte bu slsteml anladıklarına ve gellştireblleceklerlne Inanıyorlar Beyın kabuğu, sonunda goruntuye dönuşen verılenn ayrılması ve yenıden dağıtılmasında yardımcı merkez gıbı çalışır Bu ışlemler çok hızlı gerçekleşır Kuçuk gruplar halındekı bırıncıl görme alanı gözelen, alıcı görme alanları tarafından gönderılmış görme uyaranlarını alırlar ve aşamalarla daha karmaşık gozelerı harekete geçırırler Amerıkalı ve Fransız araştırmacılar, gormeyenlerde kullanılması amacıyla bu sıstemı gelıştırmeye çalışmaktadırlar Yapay Organlar Enstıtusu'nden (ABD) Or. VVIIIİam Dobelle ve VVestern Unıversıtesı'nden Dr. John Glrvln onbeş yıldır ınsanlar ustunde bırçok deney gerçekleştırdıler Bazı hastaların gorme alanlarına (beyın kabuğunun derınlığıne) 64 platın elektroduyla yuklu bır tef J Elektronlk kulak sesı, müziği algilıyor (Ustte) Yanda görülen piastik kristal ise körlerin görmesini sağlıyor Hasta, elektrotları uyararak teflon tel ustunde al'abe harflerı bıçımınde oluşturulan ışıksal noktaları algılar Bu, spor alanlarındakı ışıklı gösterıcılerı anımsatmaktadır, sayıları ve harflerı oluşturmak ıçın bır dızı lamba yakılır Pıksellerın yardımıyla tum bır tumce "yazılabılır" ve boylece bır korun tanıyıp okuyabıleceğı bır yazı uretılmış olur Bu ışlem yapay görme yolunda ılk adımı oluşturmaktadır Bu deneyler, gözun ön odası (saydam katman, kornea, göz sıvısı, camsı sıvı) ya da arka odası (ağ katman, göz merceği) görev dışı kalınca, hatta görme sınırlerının zarar görmesı durumunda, görme alanlarının uyarılabıleceğını göstermoktedır Teknik, beynın görme merkezlennın zarar gormesı durumunda uygulanamamakdır Bu çalışmalar deneysel aşamadadırlar ve tehlıkelıdır, beyın kabuğunun yabancı nesnelerı ne kadar sure hoşgoreceğı belırlenememıştır VVıllıam Dobelle beynı bır elektronık alıcı gıbı kullanırken, Fransız Dr Chırıstıan Weber ıse daha fızyolojık bır yakla şımla, kör kışıdekı ağ katman ve saydam katmandakı tum çalışan unsurlardan ya salyangozu ıçındekı sıvı ses tıtreşımlerini almayı surdurur, ancak bunları ışıtme sınırınde elektrık sınyallerıne donuşturemez, çunku alıcı gözeler görev dışı kalmıştır) Normal bır kulakta, dış kulaktan gıren ses dalgaları kulak zarının tıtreşmesıne neden olur Bu titreşim kemıkçikler aracılığıyla salyangozdakı sıvıya ıletılır ve buradakı zar boyunca, frekansına göre farklı bıçımde yayılır Karmaşık bır mekanızmayla bu titreşim, bazı belırlı algılayıcı göze yapılarının uyarılmasına, ışıtme uyaranlarının oluşmasına neden olur Bu uyaranlar şıfrelerle beyın kabuğuna ıletılır ve burada tanımlanırlar Bugun sesı yukseltıcı ışıtme aygıtları yetersız kalmaktadırlar Araştırmacılar, elektronık ıç kulak aygıtı gelıştırmeye çalışıyorlar Kuçuk bır kutu ıçındekı bır mıkrofona bağlı aygıt, seslerı elektrık ıtmelerıne donuşturur ve bunlar bır kabloyla kulağın derısine yerleştırılmış yayın antenıne gönderılır Derının altına yerleştırılmış yassı ve yuvarlak anten salyangozda bulunan bır elektrot demetıne bağlanmıştır Elektrotların her bırı (deneylerde 416 arasında değışıyorlar) ayrı bır frekansı tanır ve tumu, kuramda ışıtme guçluğunun önemlı bır bölumunu lyıleştırebılır Ancak çozulmesı gereklı sorunlar bulunmaktadır örneğın aygıtın elektrotlarının bağlanacağı sınır lıflerı 30000 sınır lıfı arasından nasıl seçılecektır? Elektrotların paslanma ve aşınma tehlıkesı vardır Ayrıca her aygıt ıçın yaklaşık 20 mılyon TL harcamayı kabul etmek gerekmektedır Bu yöntem ışıtme sınırıyle ılgılıdır Ancak gelecekte daha cesur bır sıstem gelıştınlebılır Orneğın elektrot sıstemı doğrudan beyın kabuğuna ahnabılır (Science et Vi«, Şubat 88) Yugoslavlar nükleer santralları rafa kaldırdı ugoslavya nukleer guç programını durdurdu 2000 yılına kadar dört yenı nukleer santral ya pımı planlanmıştı Yugoslav parlamentosu, kamuoyu baskısı karşısında Yugoslav Gençhğı Sosyalıst Bırlığı orgutunun hazırladığı ve ulkenın nukleer planlarını geçıcı olarak durdurmayı öneren tasarıyı kabul ettı Yugoslavya'nın, kuzeyde Hırvat ve Sloven cumhurıyetlerı sınırında ışletmeye hazır bır santralı var VVestınghouse tarafından ınşa edılen 632 megavat gu cundekı bu reaktor 1981'de çalışmaya hazırdı, ama bıtmeyen kuçuk kazalar yuzunden ışletmeye alınması aksıyordu Muhendısler santralın soğutma sıstemınde nukseden sorunları halledeme yınce santral kapatıldı Yugoslavya'da nukleer progr^ıma muhalefet, Sovyetler Bırlığı'ndekı Çernobıl kazasından sonra lyıce arttı Yenı santralın yapım planlan epey ılerlemıs safhadaydı, VVestınghouse, Candu ve Deutsche Kraftvverk Unıon dahıl altı şırket proje sunmuştu ve sozleşme gelecek yıl ıhale edılecektı (D.H New Scientlst) Y