Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
YEŞİ L S A Y F A Bİ Lİ M Y A Y I N Denizlerimiz Dosyası'na yanıt: 2 Akdeniz suları her mevsim Karadeniz'e ulaşıyor Boğaztar sistemindeki akıntılar durağan olmayıp, çok hızlı değişimler sergiliyor •+ V* OO Ü OO o o o » n o a acn ı ı l vı/i */rr»ıo> o o Çağdaş Fizikte Doğa Pro/. £>m/ı Özsoy/Prof. Ümıt Üntüata ODTU Erdemll Deniz Blllmlerl Enstltüsü ıo , tuzluluk ara yuzeyının yaptığı eğımdır 30 Bu kesıtlerde akım geometrık özellıkler ce kontrol edılmektedır Böylece daha önce sadece Boğaz çıkışlarında olduğu 40 varsayılan hıdrolık kontrolun Boğaz ıçerısındekı bır kesıtte de var olabıleceğı kanıtlanmaktadır Hısarlar kesıtındekı 60 1 kontrol kuzey eşığlndekı hıdrolık kontro lu değıştırebılmekte 70 (akat yok etme mektedır Asıl karışımın BoB0 ğazın Hısarlar kesitı guneyındekı en dar ve sığ kesımlerınde 90 olması ISKİ deşarj ları yönunden önem kazanmaktadır Bu 10C radan da daha fazla karışım yuzey akımının Marmara ya ulaştığı Adalar batısındakı çıkış bölgesinde oluş maktadır Yıne kış mevsımındekı guçlu gu ney ruzgârları (lodos) koşullarında ıse durum buyuk ölçude değışıklık göstermektedır Bu koşullarda yıne guney kesımde orkoz adıyla bılınen olay bu kez Boğazın ust akı mınm tumuyle tıkanması veya çok ıncelmesı sonucunda ortaya çıkmaktadır Bu durum da yıne geçıcı koşulları yansıtmakta ve ge çerlı oldukları sureler ıçınde Boğazın ortalarına kadar yuzey tuzluluğunda artışlar yarat maktadır Istanbul Kanahzasyon Projesı kapsamında DAMOC (1971) konsorsıyumunun Seyır ve Hıdrografı Daıresı nın de katkılarıyla yap tığı araştırmalarda da lodos koşullarında Bo ğazın ıkı ucu arasındakı su sevıyesı farklarının azaldığı ve bazen yuzey sularının ters yonde aktığı bıldırılmıştır Hıdrobıyolojı Enstıtusu nce Baltalımam'nda 19621970 yıl V Yayınlan, Ankara 1987 64s Çev Vedat Gunyol ve Orhan Duru Alman fızıkçısı VVerner Heısenberg (19011976), bu yuzyılın onde gelen kuramcılanndandır 1920'lerden başlayarak özellıkle matrıs cebırı yontemı aracılığıyla atom fızığıne temel katkıda bulunmuş, atomun yapısını belırleyen kuvantum mekanığının gelıştırılmesınde önemlı bır rol oynamıştır Heısenberg'ın adıyla neredeyse özdeşleşmış bulunan belırsızlık ılkest' ıse, fızıkçılerın doğaya bakışlarını temelden değıştırecek nıtelıkteydı Heısenberg'ın 1927'degelıştırdığı bu göruşte doğadakı cısimlerın devinimlennı tum butunluklerı ıle aynı anda kesın bır bıcımde belırlemek olanaksızdır Özellıkle elektron gıbı parçacıklarda ele alındığında doğaya yenı bır gözle bakılmasını geroktıren bu ılkeye göre, örneğin blr elektronun hızının duyarlı bır blçimde saptanması, konumuna ılışkın zorunlu bır belırsızhğı birlıkte getırmekte Klasık fızığın belırlemecı yaklaşımını temelden sarsan bu ılke, doğal olguları olasılıklar çerçevesınde degerlondırme gereğını ortaya çıkardı Heısenberg, bır fızıkçı olarak ıncelediğı doğaya felsefe açısından da yaklaşan bır duşunurdu V Yayınları'nın Çağdaş Flzlkte Ooğa adıyla yayımladığı yapıt, Heısenberg ın çağdaş bılımın doğa anlayışına ılışkın yazılarından derlenmış 'Çağdaş Fızıkte Doğa' 'Atom Fızığı ve Nedensellık Yasası1 ve 'Huma nist Kültur Doğa Bılımlerı ve Batı Arasındakı illşkıler' ana başlıklarında toplanan yazılarında Heısenberg, yalnız doğa anlayışını değıl, Yunan duşunurlerınden bu yana gelen geleneğı de tartışmakta Nusret Hızır'ın 1950'de yazdığı 'Klasık Fizık ve Heısenberg' adlı kısa, tanıtıcı yazı dışında yayımcı ne yazık kı okurlara ne Heısenberg'ı tanıtma gereğını gormuş ne de çevırılerın hangı yapıtlardan hangı tarıhte yapıldığını belırtmış (tek bir çevırı dışında) Gene de, kımı termınolojı hataları bulunan bu kısa yapıtı fızık ve bılım felsefesıyle ılgılenen okurlara önerırız S on araştırmalarda elde edılen bulgularıgazeteyazısındaaçıklamakolanaksız olduğu içm ömek vermekle yetıne ceğiz Mart 1986'da sureklı kuzey ruzgârları koşullarında Istanbul Boğazı'mn derın kanalı boyunca alınan bır tuzluluk kesitı şakil 2'de gösterılmektedlr Burada tuzluluk ara yuzeyının Boğaz guney ucundan kuzeye doğru doğrusal olmayan bır şokılde derınleştığı gorulmekte ve bınde 36 tuzluluk ıle Akdeniz kaynaklı suların Boğazın kuzey yarısında 6065 m derınlıklerın altında yer aldığı görulmektedır Pektaş'ın 1953 martında tek ıs tasyonda elde ettığı bulgular buyuk olasıhkla bu su kutlesıne ulaşmamıştır Burada ılgı çekıcı durum ara yuzeyın kuzey çıkışında 65 metreye kadar ınerek 60 metrelık eşık derınllğın altına duşmesı dolayısıyla akımın tıkandığı bır durumu yansıtmasıdır Buna karşılık kuzey uçta önemlı bır karışım gözlenmemekte ve bınde 16 tuzluluk ile Karadenız'den gıren yuzey suları, Boğazın guney çıkışına dek (BO ıstasyonu) ancak bınde 18 tuzluluğa ulaşabılmektedır Alt akımın tıkanmasına karşılık yüzey tuzluluğunda bır artış görülmemesının nedenı bu durumun geçıcı nıtelığı dolayısıyla karışım ıçın yetern zamanı bulamamasıdır Gerçekten de Istanbul Boğazı'nda aylık aralıklarla yınelenen ve geçıcı ruzgâr durumlarında bır ıkı günluk aralıklarla elde edılen kesıtler gerek kuzey, gerekse guney ruzgârlarının yarattığı durumların geçıcı olduğunu göstermiştır Karadenız çıkışında yapılan ölçumler de eşığın kontrolundekı Akdenız sularının şekll 3'te görulduğu gıbı ODTU Kanalı nı ızleyerek hemen her mevsımde Karadenız e aktıklarını kanıtlamıştır Bunlara ek olarak, şekıl 2'de görulduğu gıbı Boğaz'dakı asıl karışımın guney kesımın de gerçekleştıği söylenebılır Burada ara tabaka kuzeydekıne gore oldukça kalınlaşmaktadır ve yuzeyın hemen altındakı tuzluluk değerlerınde artışlor gozlenebılmektedtr Dıkkat çekıcı dığer bır nokta ıse, boğazın guney çıkışındakı eşık (BOTP2) ıle en dar kesımını oluşturan Hısarlar kesıtınde (B6) Şekıl 3 Istanbul Boğazı Karadenız çıkışında Eylul 1986 tuzluluk kesitı I KAMADCNIZ ları arasında elde edılen ve dört yıllık bır bölumu Artuz ve Uğuz (1976) tarafından bıldırılen gunluk tuzluluk ve sıcaklık değerlerınde orkoz dolayları bırkaç gunluk surelerde tuzluluğun bınde 27 ye varan önemlı artışları şeklınde ızlenmektedir Ancak bu bulgular ne yazık kı yayınlayanlarca gunluk ruzgâr koşullarıyla karşılaşttrılmamıştır Lo dos koşullarında ust akımın tıkanması ve Boğazın guney kesımlerınde bınde 29 luk tuzluluk değerierı tarafımızdan da gozlenmış, ancak ruzgâr,n bıtımınden ıkı gun sonra yınelenen ölçumler durumunun kısa surede normale dönduğunu kanıtlamıştır Yukarıdakı tartışmalardan göruleceğı gıbı Artüz'un Bılim Teknık yazısında varsayılanın tersıne, asıl karışım Boğazın kuzey eşığınde değıl. guney kesımınde de Marmara çıkışında gerçekleşmekte kuzey ruzgârlarından çok güney ruzgârları yuzey tuzluluğunun artımından sorumlu olmaktadır Karadenız eşığındekı alt akım kısa surelerde durduruıabılse de Boğaz boyunca alt akımın gerıye döndurulebıldıği bugune dek kanıtlanamamış aksıne uzun dönemlerde Akdeniz sularının kısa surelerde kesılerek de olsa sureklı olarak Karadenız e ulaştığı saptanmıştır Boğazlar sistemindeki akıntılar durağan olmayıp yukarıda da değlnildlğl gıbi özellıkle Boğaz ıçerısındekı akım çok hızlı değışım ler sergılemektedır Tuz ve kutle dengelerınden hesaplanan ortalama akımların bır krrtığı ıle son gözlemlere dayanan ortalama akımlar anılan ISKİ raporlarında yer almıştır Akıntılann ve s>u sevıyesı farklarının değışkenhğı, ayrıca DAMOC (1971) ve Fılıppı, Grancinı ve Akyarlı (1984) tarafından da detaylı olarak daha önce sergılenmıştır Buna karşılık Artüz'un yazısında sözünu ettığı akıntı ölçumlerı sadece anlık olarak ve yuzey tabakasında (18 m 'den daha sığ derınlıklerde) elde edılmışlerdır Bu ölçumlerın konumları ıle ne anlam taşıdıkları da adı gecen yazıda belirtılmemıştır Ocvamı g«l«cak tayıda , r.,, , YABANCIYAYIN From Newton's Laws to Einstein's Theory of Relativlty Fang üzhı ve Chu Yaoguan VVorld Scı entıfıc Publıshlng 1987, 112 s Niels Bohr's Phllosophy of Physlch Dugald Murdoch, Cambndge Unıversıty Press 1987, 294 s Islands H W Menard Scıentıfıc Amencan Lıbrary WH Freeman, 1987 Şekıl 2Mart 1986'da Istanbul Boğazı boyunca tuzluluk kesıtl