22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

TE K N İ K TIP En minik işitme cihazı Siyamlı ikizlerin macerası Modern tıp "Siyamlı Iklz" olaylarında ayrı yaşamayı sağlayabiliyor. Yankı Yazgan Ayın oluşumuı Çeviri: Gülşat Aygen Ay, şiirlerimizde ve gece! alıyor kl, nasıl doğduğu soı yörüngesine ml yakalanmış ve gaz bulutundan mı oluşı Son yapılan bir çalışmayı önce, gezgin bir gezegenle çarpışma sonrasında oluştı Çeviri: Murat Arın • Ik olarak Galile, 1609'da Ay'ın gerH çek yüzünü gördü; ovaları ve dağH ları olduğunu ve dünyanın çevreH sinde döndüğünü teleskobuyla • gözledı. Yerden yalnızca 300 bin km. uzaklıkta olduğu için, Ay'a birkaç gezi düzenlenmesi başarıldı. Astronotlar, bu gezilerden dönüşte 400 kg'den fazla Aytaşı getirdiler. Dokuz değişik yerden alınan bu parçaların mikroskopla çözümlenmesiyle, uydumuzun yapısı daha iyi anlaşılmaya başlandı. Yine de Ay bazı gizemlerini korumayı sürdürüyor. Büyüklüğü hâlâ bir muamma. Güneş sistemindeki öteki gezegenlerin bu büyüklükte uyduları yok. Örneğin Mars1 ın İKi uydusu Phobos ve Deimos çok küçükler ve elips biçimindeler. Birincisinin en geniş çapı 27 km. ikincisinin ise 15 km. iken, yaklaşık küresel olan Ay'ın çapıysa ekvatorda 1740 km.'dir. Ay'ın ağırlığı yerle karşılaştırıldığında çok düşüktür. 73.5 milyar ton olan ağırlığı yerin ağırlığının ancak % 1.23'üdür. Ay, aşağı yukarı yerle yaşıttır (4.55 milyar yıl). Apollo veluna uydularının getirdiği parçalardan çıkartılan sonuç bunu göstermektedır. Radyoaktivite üstüne kurulu klasik tarihleme yöntemleri yardımıyla parçaların alındığı yerlerın yaşı belirlenmeye çalışılmıstır Bütün çalışmalar Ay'ın kabuğunun en az 4.3 milyar yıl önce sertleştiğini göstermektedır. Denizler (aslında tek bir damla su içermeyen yüzeydeki koyu lekeler) 3.23.9 milyar yılları arasında, kıtalar (daha açık bölgeler) 3.8 milyar yıl önce oluşmuşlardır. Yer ile Ay'ı oluşturan unsurlann farklılıkları önemli bir soru oluşturmaktadır. Ay'dan toplanan parçaların çözümlenmesi sonrasında, Ay'ın silisyum, magnezyum, kalsiyum ve alüminyum yönünden daha zengin olduğu, ancak demirin yere göre çok az olduğu belirlenmiştir. Buna karşın, yerin mantosu (kabuğun altındaki bölge) Ay'a yapı olarak oldukça benzemektedir. Kimyasal yapılan yaklaşık aynıdır, ancak Ay alkalin ve kurşun gibi uçucu unsurlar yönünden daha yoksul gözükürken, zirkonyum ve titan gibi erimeyen unsurlar yönünden daha zengindir. Ay'la yerin ortak bir başlangıçlarının olduğunu gösteren hiçbir şey yoktur. Bir taşın kimyasal çözümlenmesi yalnızca yapısı hakkında değil, doğuşu sırasındaki fiziksel koşullar hakkında da bilgi toplanmasını sağlamaktadır. örneğin, bir lavı çözümleyerek, hangi sıcakiıkta ve hangi derinlikte ergimesinin gerçekleştiği öğrenilebilir. Ay kayaçları (ba Ay, yeı İ şitme güçlükleri artık dünyanın en küçük ve kulak zarına en yakın takılan cihazla giderılebilıyor. Hollanda'nın Eındhoven şehrindeki Phil'ps işitme araçları laboratuvarları bu minik cihazı şekıllendırmış. Söz konusu cihazın, diğer işitme aletleri gibi sesi elektrik akımına çeviren bir mikrofonu, bu akımı çoğaltan bir amplifikatörü ve çoğaltılmış akımı orijinalinden yüksek bir sese çeviren bir kulaklığı bulunuyor. Proje mühendisi Bert Geerdink'in belirttiğıne göre bu yeni işitme cıhazımn üzüm çekirdeği büyüklüğündeki mikrofonu halen piyasadaki benzerlerinden geniş bir frekans alanına sahip. Mikrofonun, elektrik direncini cihaz içindeki diğer devreye adapte eden bir iç direnç dönüştürücüsü (Impedance transformer) bulunuyor. Bu adaptasyon işitme cihazının içindeki çeşitli bağlantıların sayısını azaltarak neredeyse kulağın içine yerleştirildiğinde hıç görünmeyecek kadar küçük olmasını sağlıyor. Konuşmanın anlaşılmasını en çok etkileyen faktörün, seslerin değişik bileşimlerinin amplifikasyonları olduğu bildiriliyor. İşitme cihazlarının çoğu 400 ile 6000 hertzlik frekans alanı içindeki sesleri kuvvetlendiriyor. Yeni işitme cihazı ise 200'den 8500 hertze kadar bütün sesleri mükemmel bir şekilde yükseltiyor. İşitme cihazının bir başka özelliği ise seslerin işitildiği yükseklik. Çok yüksek seslerin anlaşılması en az çok alçak sesler kadar zordur. Yeni cihaz, bu sorunun da üstesinden geliyor. Dış işitme kanalının açıldığı noktaya yerleştirilmesi sayesinde dış kulağın ve konkanın (kulak kepçesinin çukuru) doğal yükseltıci özellığinden yararlanarak sesin doğal bir seviyeye kadar yükselmesini düzenlemiş oluyor. Ses yükseltme düzeyinın düşük tutulmasının bir yararı var. Normal olarak bu cihaz, aldığı frekansları yükselttiği için kendi frekanslarını da sürekli yükselterek kulağın zaten sınırlı olan işitme gücüne zarar verebilir. Bu zararı engellemek içın susturucu bir düzenleme yapmak gereklidir. Aksı koşulda sureklı yinelenen seslerin tızlığı kulağa ağır hasarlar verebilir. Oysa yeni cihazda ses yükseltme düzeyinin düşüklüğü bu sorunu ortadan kaldırıyor. Cihazın maksimum yükseltme gücü 45 desibel, maksımum verimi ise 120 desibel. Kısacası ileri yaşlardaki işitme bozukluklarının gereksınimlerıni tamamen giderebiliyor. Mini işitme cihazının yerleştirilmesi ve gerektiğinde bakımının yapılması da diğerlerıne göre çok kolay, çünkü elektronik bölümü dış kabuğundan kolaylıkla ayrılıp laboratuvara gönderilebıliyor. (New Sclentist / Haziran 987) S anto Domingo'daki bir papaz, şehirdekı ailelerden birinin ikiz çocuklarının ölümü üzerine onlara otopsi önerdiğinde yıl 1533'tü. Papazın ilgisini çeken nokta, yapışık ikizlerin ruhlarının tek bir ruh mu, yoksa ayrı ayrı iki ruh mu olduğuydu? Yeni Dünya'daki bu ilk ikiz otopslsı, her birinin ayrı ayrı kendi organlarına sahip olduğunu gösterince, papaz, ruhların da iki tane olduğuna karar verdi. 1811 'de Siyam'da dünyaya gelen Çang ve Eng yapışık ikizlerin ılki değillerdi, ama "Siyamlı ikizler" teriminin ortaya çıkışı, onlara atfen oldu. Oysa Çang ve Eng Siyamlı değil, Çinlrydiler Goğüslerinden birbirine yapışık olan ikizlerin Çinli babaları ve yarı Çinli anneleri, onları Amerikalı bir kaptana sattı. Kaptan, Siyamlı ikizleri ABD'ye getirdi. ikizler tümüyle karşıt kişiliklerini bu üikede geliştirdiler. İyi huylu Eng, tam bir Yeşilay'cıydı, satranç oynamaktan hoşlanıyordu. Serseri ruhlu Çang ise, ortalıkta amaçsız dolaşmaktan zevk alıyor, küfelik olana kadar içiyordu. Çang satranç oynadığı zamanlarda problem çıkarmaması için yüklüce usluluk rüşvetleri alıyordu. 1851'de, Güneyli iki zenci kölenin çocukları olarak dünyaya gelen Millie ve Chrissie, Amerika ve Avrupa'da "iki başlı bülbül" oiarak ün yapmışlardı. Daisy ve Violet Hilton ise şarkı soylüyor, dans ediyor ve saksofon çalıyorfardı. Violet, 1934'te evlenmek istediğinde, kendisine evlenme iznı verilmedi. Resmi makamlar, evli bir Siyamlı ikizin her türlü ahlak kuralına aykırı düşeceğini öne sürüyorlardı. Bu tartışmaiı durum, "Siyamlı ikizlerin Seks Hayatı" başlıklı bir raporun hazırlanmasına neden oldu. Raporda, ikizlerden birisi cinsel ilişkıde bulunurken, diğerinin "cinsel olarak uyarılacağı" belirtiliyordu. Çang ve Eng, o sıralarda sağ olsalardı, konu hakkında söyleyecekleri çok şey olabılirdi. Zira 1843'te komşu çiftlikteki iki kızkardeşle evlenmişlerdi. Ancak kızkardeşler birbirine düşünce, Kafalarından yapışık ikizlerin ayrılması operasyonu Ayırma operasyonundan önce ikizlerin ortak olarak paylaştığı üst sagittalven beyinden dönuş yapan kanın taşındığı ana damaıiardan biridir. Katatasları birbirinden ayrıldıktan sonra beyın cerrehları kalpten elde edilen dokuyu ayrılan venlerin açıklarına yamartar. Plastik cerrahlar ise katatasındaki zayıf kalmış bölgeleri onarır ve takviye ederler. Operasyon, vücut sıcaklığının düşürülmesi ve kalbakcığer pompası sayesinde 22 saat gibi uzun bir süre İkizler canlı olarak surduruleblllr. dörtlü iki ayrı eve bölündü. ikizler 3 gece bir evde, 3 gece diğer evde geçırıyorlardı. Sonunda ortaya 22 çocuk çıktı. Bugünün Siyamlı ikizleri de aynı meraklı bakışları toplamaya devam ediyorlar. Ancak modern tıp, bazılarına "ayrı yaşamayı" sağlayabiliyor. ikizleri ayırma ameliyatları 1950'lerde başladı, giderek başarı oranları yükseldi. 1974'te göğüs kemiklerinden pelvise uzanan çizgi boyunca yapışık olan Rodriguez kardeşler, 10 saallik bir ameliyattan sonra ayrılmışlardı. Kafalarının arka tarafından birbirine yapışık Binder kardeşler ise, 22 saat süren ve 70 kışinin katıldığı bir müdahale ile bırbirlerınden ayrılabildiler. Ancak, neşterın her zaman başarılı olabildiğini söylemek zor. Yvette ve Yvonne McCorther ameliyat edilemez grubundan sayılıyorlar. 38 yaşındaki bu "Siyamlı ikizler", sahneye çıkma geleneğini sürdürdüler. 1970'li yıllarda gospellar söyleyerek ABD'yi gezen ikizler çok uyumluydular. Ama sonunda biyolojik ıkilemlerini bir kenara atmaya ve "herkes gibi" olmaya karar verdiler. Siyamlı ikizlerin macerası, Gariplikler Sözlüğü'nden başlayıp sahnelerden geçerek, ünıversite amfilerine geldi. Sonrasında neler olacak?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle