22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KİMYA Yemek öncesi biraz yanadyum ister miydiniz? D ömer KuleliOsman Gürel avetlı olduğunuz evin aşçısı iyi ise yukarıdaki soruya içtenlikle bir "evet" deyin. Iştahınız açılır, o güzelim yemeklerden bol bol yiyebilirsiniz. Yediklerimizin içinde vanadyum yoksa iştahımızın kapandığı, bunun da ölüjncül sonuçlara varabileceği biliniyor. Üstelik domuzlara verilen yemdeki vanadyumun arttırılmasının hızlı büyümeye ve hayvanların çok yağlanmasına yot açtığı da deneylerle kanıtlanmış. Vanadyum bilinen en sert metallerden birisi... Nedir bu saçmalık, diye sinirlenmeden önce yazının gerisini de okuyun... Bitki ve hayvanların yapılarında çoğunluğu oluşturanlara makroelementler deniyor. Bu yapılarda her zaman bulunan, ancak miktarları yuzdelerle değil, yüzbinde, milyonda birlerle ölçülen elementlere de mikroelementler deniyor. örneğin insan vücudunun yüzde 65 oksijen, yüzde 18 karbon ve yüzde 10 hidrojenden oluştuğunu biliyoruz, etti yüzde 93; ya kalanı ne? Ya da neler? Bir görüşe göre periyodik cetveldeki tüm elementler kalan yüzde 7'nin içinde var. En azından 70 elementin varlığı günümüzün ileri çözümleme teknikleri ile saptanmış. Kemiklerdeki kalsiyumu, gözlerdeki fosforu, kandaki demiri, sidikteki azotu, midedeki kloru da saymak kolay; ya geri kalan kobalt, bakır, manganez, vanadyum, molibden, çinko.. gibi metaller, kükürt, lyot, fluor gibi ametaller, hatta radyum gibi korkutucu olanlar. Organizmada neredeler, ne iş yapıyortar, kac gram var bunlardan vucudumuzda? Işte böylesi az miktarda bulunanlara mikroelementler deniyor. Mikroelementlerin hayvan organizmasındaki yeri de tartışılmaz. örneğin heyecanlanan bir hayvanın karaciğeri hemen kana manganez, silisyum, alüminyum, titanyum ve bakır salmaya başlar, sinir sistemini aşırı uyarılmış halden yatışkan hale getirmek için elbet. Ancak başka nedenlerle merkezi sinir sistemine ulaşım engellenmiş ise karaciğer bu durumda yalnız manganez, bakır ve titanyum salar, diğerlerini bırakmaz. Kandaki mikroelementlerin miktarını karaciğerin yanında omurilik, böbrekler, akciğerler düzenlerler. Bitkilerin ve hayvanların dünyasında mikroelementlerin ne tür işlevleri olduğunu bulabılmek kimyacılar, biyologlar, hekimler ve eczacılar için çok önem taşıyor. 90 kiloluk felçli bir adamın birkaç mikrogram, hatta nanogram mikroelementle tekrar yaşama döndürülmesi uzak bir rüya değil. Ya da sıska bir çocuğun birkaç ayda gürbüz, sağlıklı bir afacana dönüşmesi... Ya da et tavuklarının altı hafta yerine dört hafta da kesilebilecek iriliğe ulaşması... Benzetmeler ilgisiz gelmesin size, amaca ulaşmanın yöntemleri aynı ana ilkeye dayanacak gibi görünüyor şimdilik. evgili okurlar, 52. sayısıyla bugün bir yılını dolduran Cumhuriyet Bilim Teknik, ilk sayısında açıkladığımız çizgisi doğrultusunda bilim dünyasmı kucaklamaya, sizlere aktarmaya çalıştı. Bugün bile yeni yeni disiplinlere ayrışmasını sürdüren bilim dünyasmı sizlere yeterince ve gerektiği kadar iletebildiğimiz iddiasında değiliz tabii. Bir yıllık yayımmız süresince, bilim dünyasından ancak damlaların sayfalarımtzda yer aldığını söylersek, alçakgönüllülük de yapmış olmayız. Dergimizin bilim denizinde atmaya başladığı kulaçlarm sayısımn henüz çok fazla olmadığını kabul ediyonız, ama bu denizde yüzmeye başladığını söylememize izin verin. Cumhuriyet Bilim Teknik, ülkemize özgü koşullarm gereği çok yönlü görevler üstlenmek, toplumun gereksinimleri, istekleri farklı kesimleriyle iletişim kurmak zorundaydı. Dergimizin, bizlere güç veren geniş bir ilgi ve destek gördüğünü sevinerek belirtmek isteriz. özellikle genç okurlarımtzın fazlalığı ve aktif ilgisi bizi gelecek için umutlandırdı. Köyünün çevresindeki doğa olaylanm bir bilim adamının gözlemci titizliğiyle yaztya döken gençlere sayfalarımızda sevinerek yer verdik. Yörelerindeki madenlerin nasıl işlenebileceğini soran köylülerden tutun da fıziğin çağdas sorunlarına vanncaya kadar çok farklı kapsamlarda konulara yanıt arayan okurlarm varlığı, bizlere destek oldu. Yayımmız yeterli değil, biliyoruz. 32 sayfa çıksak da yine bir çok yönden eksik kalacağız. Siz okurlar snğolun, isteklerinizin sonu gelmiyor. Gazetemiz Cumhuriyet'in ayırabildiği maddi olanaklarla çtkabilen haftalık bir bilim ekinin yapabileceklerinin de sınırlı olacağını kabul etmek gerekiyor. Hele, 16 sayfayken bile az bulduğunuz dergimizin, 8 sayfaya inmesi karşısında yönelttiğiniz eleştirileri, ancak anlayışla karşılayabiliyoruz. Sizlere ancak şunu söyleyebiliriz: Sayfa sayımızm artması, gazetemizin maddi olanaklarımn artmasma veya sayfa artışının maliyetini karşılayabilecek ölçüde ilan almamıza bağl(. Dergiye ilan koymamtzdan yakınan okurlarımızın da ilan gelirlerinin daha bol sayfalu daha nitelikli bir yayın için gerekli bir kaynak olduğunu bilmelerini istiyoruz, • •• Haftaya cumartesi yeniden buluşmak umuduyla... s H AFTAN I N GÜNDEMİ OKURDAN "8 sayfa olmanızın önemll nedenlerl olmalı" Cumhuriyet Bilim Teknik Dergisini ilk sayıundan beri hiç kaçırmadan alıyorum. 41. sayıya gelene kadar dergideki hızlı gelısmeyi heyecan ve mutfulukla izliyordum. Bunaan önce de bazı eksikferiniz vardı ama okurlarm itteği doğrultusunda bu eksiklikleri gıdermeye çalifacağınıza aii yazı beni bayağı umuilandırmiftı doğruiu. Fakat 41. sayının 8 sayfa olarak yayımlanman (oysa ki bir önceki tayıda sayfa sayısı arHırılmıştı) beni büyük hayal kırıklığına uğrattı. Âynca ıki hafta üst üste 8 sayfâlık dergiye tam sayfa reklam alınması beni ve birçok okurunuzu daha da üzdö. Bunun mutlaka önemli sebepleri vardır diyerek kendimi teselli etmeye çalıştı/sam da 43. sayıda aa sayfa sayısımn artmaması beni bu konuda bazı kuskulara sürükledi. Insallah bu konudaki kufkulanm yersizair ve en kısa zamanda 76 sayfâlık dergimize kavuşuruz. Ulas YILDIZ ÇORUM BİZE B Başlangıçta onların varlığını bilmiyorduk, çünkü elimizdeki tanım yöntemleri yeterli değildi. Ama artık gramın milyonda, milyarda ve trilyonda birini ölçecek ve bu derişimlerde bulunan elementleri saptayacak teknik yöntemlerimiz var. Böylece vücudun bileşenleri ortaya çıkıyor, ama bu kez de onların ne işe yaradığını bulmamız gerekiyor. Çünkü giderek kesinleşen tanılar var artık: Organizmada mikroelementlerle sağlanan dengeler var, bunların eksikliği hastalıklara yol açıyor. Bitkilerin fotosentez yapmalarında topraktaki demir ve manganezin varlığı yeşil rengin oluşumu için gereklidir. Havanın azotunun bitki tarafından kullanılmasında bakırın görevi büyüktür, bitkisel proteinin oluşumu doğrudan bakırın miktarına bağlıdır. Enzimlerin içindeki organik molibdemun bileşikleri, bitkilerin havanın azotunu kullanmasma yardım eder. Yapraklarda fazla nitrat birikmesini önleyen molibden ayrıca bitkinin fosfor dengesini de ayarlar. Molibden eksikliği yaprakların solmasına ve lekelenmesine yol açar. İLAR A.Ş.'nin ikinci sömester seminerler dizisi bu hafta başladı. Geçen dönemden devam eden dokuz seminer dizisine bu dönem bir yenisi eklendi: Nörolog Gencay Gürsoy'un koordine ettiği sağhk semineri. 24 şubat çarşamba günü başlayan sağhk semineri nisan ayının ortasına kadar devam edecek. Seminere konuşmacı olarak katılacaklar arasında Erdal Atabek, Burhan Şenatalar, Veli Lök, Nejat Yazıcıoğlu, Özçan Öktem, Metin Özek, Özdemir İlter, Üstün Korugan ve Coşkun Özdemir var. Seminerde, "Sağhk ideolojisi", "Kapitalist Toplumda Piyasa ve Sağhk Hizmetleri", Psikiyatrı ve Antipsikiyatri", "işçi Sağlığı", "Tıp Eğitiminde Çeşitli Modeller", "Tıp Eğitiminde Alternatifler", "Türkiye'de Tıp Eğitimi ve YÖK Dönemi" gibi konular ele alınacak. Sağhk seminerleri için BİLAR'ın Tünel'deki merkezinden bilgi alınabilir. Telefon: 149 42 86. Adres: ilk Belediye Caddesi, Küçük Tünel Han, No: 5, D. 5. Sağhk seminerleri başladı azından kısıtlı sayfa sayısına göre). Ancak ekonomi, hukuk, felsefe, isfetme, mimarlık, sehircilik pek yok. Oysa bunlar da birer bilim ve gazete okuyucusunun ilgilendiği konular. Biıimin tarihini, buluslan, bilim ile sosyalsiyasal yapının etkilesiminin örneklerini vb. konuları irdeleyen yazılar oldukça ilgi çeker kanısındayım. Nihat Doğan I ANKARA Blraz daha fazla BilimTeknik ekinizi basladığından beri izliyorum. Ayrıca Tübitak'ın Bilim ve Teknik dergisini de 8 yıldır sürekli alıyorum. Derginiz gerçekten çok yararlı bir dergi, ama sayfalannın azlığı üzücü yanı. Sayfa sayısını arttırır ve elektrik elektronikbilgisayar konulanna biraz dahp fazla yer aytnrsanız çok sevinirim. K.Berke Ercan Aylık yayımlanamaz mı? Çıktığı zamandan beri dergiyi takip etmekteyim. Yararlı buluyorum. Fakat verilen bigilerin haftalık verilmesi yerine bir araya getirilip aylık olarak. Cumhuriyet Bilim Teknik adı altında yayımlanması (gozeteden ayrı olarak) bence daha anlamlı olur. Emrah BAYDARCEBECİI ANKARA Cumhurtyvt Bilim Taknlk • Sahibi Cumhuriyet Matbaacıhk ve Gazetecillk Türk Anonlm Şirketl adına Nadlr Nadl • Genel Vayın M0dürü: Haaan C*mal • Müessese Müduru: Emln* Uşaklıgll • Yazı Işleri Müdürü: Okay GöıtMMJn • Yayın Yönetmeni: Orhan Bur Yeni konular Sizlere ne bir övgü ne de bir yergi yazacağım. Çünkü bunlar yeterince yazılıyor zannediyorum. Benimki sadece bir dilek; BilimTeknik ekinin sayfa sayısını lütfen çoğoltın. Ancak yeni sayfalar şu an islenen konuların daha aetaylı incelenmesine değil, yeni konulara aynlsın. örneğin sosyal bilimlere çok az yer veriyorsunuz. Tıp, zooloji, bilgisayar, gökyüzü vs. yotertnce işleniyor (en DÜzeltme: 50. sayımızda yayımlanan "Isısıcaklık farkını biliyor musunuz?" başlıklı yazıda (kilowatt/saat) şeklinde basılan ölçü birimi, (kilovvattsaat) şeklinde olacaktır. Çayırhan'dan Talat Turocak'a dikkatinden dolayı teşekkür ederiz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle