Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
B İ L İ M D İ Lİ SOSYAL PSİKİYATRİ Baştarafı 5. Sayfada rın çoğunun Ingılızce olfnası ıletışım kolaylığındandır, Rusların, Japonların, Ingılızce duşunerek o bılgılerı urettığını kanıtlamaz Yanlış mı duşunuyoruz acaba? özetle Turkçenin arıtılması ve özleştırılmesı çabaları var olan kavramları ortadan kal dırmaya yonelık değıldır, onları anlamayı, anlatmayı ve yenılerinı turetmeyı amaçlamaktadır LJ Toplum ve akıl hastaları Yeşinı Erim Kendi dilimizi geliştirmeliyiz Yaman örs B D unyanın onde gelen kgılızce tıp dergılerınden bırınde dort yıl önce çıkan, "Kuvantum Fızığı ve Tıp Felsefesı" başlıklı bır yazının ıçınde neler tartışılmıyordu kı Darvvın bıyolojısı, Democrıtus ve (TH ) Huxley'ın ındırgeyıcılıklen, Newton ve Helmholtz modellerı, doğa felsefesı, bıiımsel usçuluk, Budızm duşuncesı Cumhurlyet Bllim Teknik'ın 29 ekım tarıhlı sayısında "Bıiımsel Duşunce ve Dıl" başlıklı yazıyı okurken, daha doğrusu onu okuma çabaları ıçınde, bırıncısını anımsamadan edemedım Burada "tartışılan" konular arasında oz Turkçe, Turkçeye ingılızceden çevrılen deyım, şarkı adı ve bıiımsel terımlerın karşılıkları, kuvantum mekânığı, "Bıg Bang" kuramı, entropı, gunumuz Turkçesının soyut alanlarda verımlı çalışmalara yeterlı olup olmadığı, zekâlı davranışta (">) kalıtım, sut çocuklarında dılın gelışmesı, genel "relatıvıte" teorısı ya da Kopenhag yorumu, VVıttgensteın, Kuhn'un "paradıgmalar" goruşu, Eınsteın'ın Gedankenexperıment'lerı Aralarında bağlantılar kurulmaya çalışılmış bu çok çeşıtlı konulardan oluşan demete bır anlam vermeye çalışırken, ılk sozunu ettığım yazıya duyduğum tepkının bır benzerını duydum Cumhurıyet ekındekı yazıda yalnız sa tırlar arasında verılmekle kalınmayıp doğrudan da belırtılen temel sav, tepkımı daha da arttırdı Yazar, sonuç olarak (yazıdan genelde bır sonuç çıkarılabılırse), "Turkçenin bılım dılı, soyut duşunce dılı olarak gelıştırılmesı çabaları boşunadır, bunlardan beklenen amaç gerçekleşemez" demek ıstıyor Burada çok sınırlı satırlar ıçınde, bunun gerçekleşebıleceğını gösto ren urunlere bakılmasını salık vereceğım Orneğın bır yanda (Ataturk'un atılımıyla kurulan bağımsız, özerk) Turk Dıl Kurumu: nun yayınlarında sergılenen, savunulan ozleştırme çalışmalarına, ote yanda felsefe etkınlığı gıbı duşuncede soyutluğun en ust duzeye vardığı bır alanda Turk fılozoflarının verdıklerı urunlere bır bakılabılır Yazar, Ingılızceyı topluma bılım ve duşun dılı olarak sunmak ya da Ingılızce kokenlı soz cuklerın Turkçede yaygınlaşmasından yana goruluyor Uluslararası duzeyde geçerlığı olan, orneğın en başta Ingılızce gıbı bır dılı (mıllıyetçı bır kışı olmadığım ıçın "yabancı dıl" terımını kullanmıyorum) bılmek, kışının kendı toplumunun dılını gelıştırme çabalarına karşı çıkmaya değıl, onu karşılaştırmalar yoluyla daha çok bu çalışmalara katılmaya yoneltebılır, yeter kı bu konuda toplum bılıncımız gelışmış olsun lr grup Alman psikıyatr, psikolog, sosyolog ve pslkiyatrl hemşiresi Turkiye'deki psikiyatıi kurumlannı Incelemek uzere ulkemize geldller. 8akırköy Ruh ve Akıl Hastanesl'nde duzenlenen panelde, Turk işçilerının Almanyafdaki ve gerl dönenlerin Turkiye'deki ruhsa/ soruntannı tartıştılar Giessen Universltesl Sosyal Pslkiyatrl Bölumu'nde çalışan Alman uzmanlarla, psiklyatrlnin guncel sorunlan uzerlnde yaptığımız söyleşlyi sunuyoruz. Türklye'ye, baska ülkelere yaptığınız gezilerln getlrdiğl kazanım ne oldu? Psikolog H. Llnk Yenı bır bakış açısı, bır perspektıt kazanıyorsunuz Uygulamalarınız ıçın esın kaynağı olabılecek bırçok şey göruyorsunuz, bunları derhal kendı pratığınıze aktarmak guç olsa da başkalarının bır yenılığı gerçekleştırmış olduğunu görmek, ınsanı yureklendırıyor Bız hastanemızde sosyal psıkıyatrı hızmetlerını örgutlerken, 'Başka yerlerde ışleyebılen bır sıstem bızde nı ye ışlemesın ?" duşuncesı vardı Gezılerımıze, ılk defa 10 yıl önce italya'dakı psıkıyatrı reformunu yerınde görmek amacıyla başladık Hazır soz edllmlşken, italyan deneyl uzerlnde blraz daha duralım bütün akıl hastanelerinln boşaltılması ve yerlne alternatlf kurumlann olusturulması öngorülmustü blldlğlnlz glbi. italyan deneylnde bugün varılan noktayı nasıl değerlendlrlyorsunuz. ? Dr. J. Hansen italyan deneyı, kanımca psıkıyatrı çalışanları tarafından benımsendığı ve taşındığı olçude başarılı olmuştur Kuzey Italya'da hekımlenn, hemşırelerın, psıkologların, stajyer öğrencılerın ve gönullulerın, hareketın sıyası temellerını savunduklarını ve sıstemın, çalışanların bıreysel angajmanlarına yaslanarak ayakta durduğunu görduk Yıne bu bolgede yonetıcılerle, polıtıkacılarla sıkı bır ılışkı var, kamuoyu yapılanlar hakkında aydınlatılıyor ve halk hastaların akıl hastanesı dışında sosyal entegrasyonlarının sağlanmasına katkıda bulunuyor Toplumun akıl hastalarını kabul etmesı çok önemlı Prof. Dr L. Dlehl Ben de sorunun Al manya'ya ılışkın yanını yanıtlayayım Buyuk depo akıl hastanelerının kapatılması, kuçuk tedavı bırımlerının kurulması, Italya orneğın den de esınlenılen, Almanya'dakı reform çalışmalarının önemlı bır bölumunu oluşturu yordu Fakat bu kuçuk bırımlerde hastaların bakımı maalesef daha kötudur Bugun seçkıncı bır yaklaşımla ele alman akut vakalar hastanelerde, kronık hastalarsa bakımevlerınde tedavı göruyor özellıkle tıbbı bakım açısından hastaların reform oncesınde da ha avantajlı konumda olduklarını söyleyebı lırım Dr. J Hansen Yaklaşık bır yıl once Ba den VVurttenberg eyaletınde kronık hastaların aılo yanına yerleştırılmosıne yonelık bır projeye gırışıldı öncelıkle bu ışe, yanı akıl hastalarını ovlerıne kabul edıp aıle bıreyle rıyle bırlıkte yaşamalarını sağlamaya talıp olan aılelerın başvuruları değerlendırıldı Bu aılelerın yeterlı mekâna sahıp olmalarını bahçelerının olmasını, mustakıl evlerde oturuyor olmalarını olumlu olçutler olarak değer lendırdık Ilk aşamada 20 aılenın yanına has Sosyolog Bettına Freeze Hemşım Klara DTBSCher, Psıkıyatrı Profesöru Dr L Dtehl, Psikolog E Feuersteın ve Dr )feşım Erım (soldan sağa) ta verıldı Bu hastalardan yalnızca uçunun klınığe gerı dönmesı gerektı Benım tanıdığım, 25 yıldır hasta olup, bu surenın buyuk bölumunu hastanelerde geçırmış olan 45 yaşındakı bır kadın hasta da bu projeyle bır aıle yanına yerleştırıldı ve kısa zamanda buyuk gelışme kaydettı Bu projeye katılan allelerln akıl hastalarını kabul etmedekl motivasyonlan nedlr slzce? Bu bmekten yola çıkarak Alman toplumunun akıl hastalarına kabul gösteren, onları benlmseyen blr toplum olduğu söyleneblllr ml? Dr. J. Hansen Aıle bıreylerınden bırının herhangı bır şekılde handıkape olması, orneğın bır bedensel hastalığı bulunması aı leyı bır yandan eve bağlayan dığer yandan da başka ınsanların sorunlan konusunda du yarlı kılan durumlar olabılıyor, çocukları yetışıp evden ayrılmış aıleler de var Fakat ben Almanya'da akıl hastalarına karşı genelde kabul edıcı bır tutum olduğu kanısında değılım Prof. Dr. L. Diehl: Ben epileptolojı (epılepsı bılımı) alanından bır örnek vermek ısterım "Epılepsı hastaları sızce ruh hastası mıdır?" sorusu Federal Almanya'da ve ABD'de bır saha araştırmasında sorulmuş Almanya'da o/o2O, ABD'de %4 oranında "evet" yanıtı alınmış Yıne de Almanya Içın bır olumsuzluğu genelleştırmekten kaçınmak ısterım Insanların kendı yaşam koşulları lyı, olumlu olduğu ölçüde, kendllerı "kendı ıç mekânlarında ' daralmadıkları ölçude başkalarına karşı da anlayışlı olabilıyorlar Bunun dışında kuçuk bırımlerde, kuçuk cemaatlerde akıl hastalarının daha fazla sahıplenıldığını kabul görduğunu belırtnıek gerek Psiklyatrlnin temel gorevlerlnden blrlnln, hastalann toplumda daha iyi kabul edllebillr, entegre edilebilir olmasını sağlamak olduğuna Inanıyor musunuz? Pslkolog H. Llnk Evet ınsanların korkularını ortadan kaldırmanız gerek Kamuoyunun bılgılendırılmesı savaşmamız gereken cephelerden bırıdır Bugun sosyal psıkıyatrı hızmetlerınden anladığımız da bu hastaların topluma yenıden katılmalarını sağlamak, kendıne yardım temehnde çalışan orgutlerı kurmak yonlendırmekle ılgılıdır Dr. R. Gliemann Bu kabul konusu toplumun ozellıklerınden etkılenen bır konu Bız Almanlar duzene duşkun bır toplumuz Yı ne bır gezimiz sırasında Madrıd'de sokakta uyuyan serserılerı, akıl hastalarını gorduğumuzde ılk ağızda bunu sağlık hizmetlennln aksamasının en açık bır kanıtı saydık Sonra halkın da böyle bır esneklığe sahıp oldu ğunu ayrımsadık ispanya'dakı ıklım koşullarında bu ınsanların sokakta uyumaları çok da buyuk bır sorun teşkıl etmıyordu, kımse onları kuçumsemıyor hoş görulmuyorlardı Böyle bır hoşgöru, bızım toplumumuzda mumkun değıldlr Bu gezılerımız sırasında psıkıyatrının ulusal kulturlere dayanan özel iıklerıne karşı duyarlığımız arttı Sizln ülkenlzdekl omeğln slgara ve kumar bağımlriığının hastalık sayılıp sayılmayacağı tartışılıyor. Sosyotog H. Gerhard Böyle konuların psıkıyatrının önune ıtılmesının toplum ıçın sayısız faydaları var, bır yandan bızım dunya göruşumuze uymayan, bızı rahatsız eden, görmek ıstemedığımız gerçeklerı atabılece ğımız bır çöp sepetımız olur Bır Alman nasıl olup da çalışıp duzenlı bır hayat sureceğıne kumarbaz olur, gununu oyun makınelerının önunde geçırır derız Bu mutlaka kışının elınde olmayan bır nedenle bır hasta lık nedenlyle olmuştur Böylece sorumluluğu hem o bıreyden hem de toplumun uzerınden kumar otomatlarını bulan toplumun uzerınden atarız Grupta Iki de hemşlre var. Almanya'dakl pslkiyatrl reformundan sonra hemşlrenln tedavi eklbl Içlndekl yerlnl nasıl değerlendirıyorsunuz? Hemşire K. Drescher: En önemlı değışıklık, hemşire sayısının görece artması ve bır hastanın sorumluluğunun, bır hemşire tarafından alınmasını öngören yenı örgutlenışımızdır Servıse kabul edılen her yenı hasta ıçın bır tedavıılışkı grubu belırlenır Yanı bır hemşire, bır doktor ve bır de psıkoloğun her an onunla ılgılenmeye hazır olması sağlanır Bu yenı sıstemde bızım hastaya ılışkın gözlemlerımıze önem verılıyor, tedavıye katılmamız beklenıyor Servıstekı butun toplantılara katılıyoruz Hemşlre J. Schwaza Son yıllarda hem şıre ımajı çok değlştı Eskıden canavar gıbı hastanın uzerıne çokup zorla ılacını yutturan hemşire vardı, şımdı Ilk başvurulan, konuşulan ınsan olma özellığımız on planda Hemşırelerın kendı ınısıyatıflerıyle çalışmaları, hastayla ve hasta aılesıyle göruşmelerı özendırıldı ve yerleştırıldı Bence çok doğru bır yaklaşımdır bu, çunku tedavı ekıbı ıçınde hastalarla en uzun surelı ve en yakın ılış kıyı bızler kuruyoruz, geldığımız sosyal çevre olarak da hastalara daha yakınız, onların sosyal sorunlarını daha iyi tanıyabılıyoruz Pslkolog Chrlstlne Feuerstein Alman ya'dakı psıkıyatrı servıslerının ışleyışını anlamak ıçın 7O'lı yıllarda yaygınlaşan ve bu gun artık Avrupa'da, kımsenın dışında kalmadığı bır anlayıştan söz etmek gerekır Ingılız psıkıyatrıst Jones'un onderlığını yaptığı "tedavı toplumu" (therapeutıc comnunıty) Tedavı toplumunun her uyesının bılgı ve becerısıne saygı gosterılır, değer verılır, herkes söz hakkına sahıptır Bu anlamda 7O'lı vo 8O'lı yıllarda psıkıyatrı çalışanları arasındakı hıyerarşık ılışkıler ortadan kaldırılmaya çahşıldı Psıkologlaı ıçın bu aynı zamanda tedavıde daha fazla yetkı sahıbı olmak, anlamına gelıyordu Bu arayışların, sızde de yavaş yavaş yerleşmeye başladı ğını görduk ve sevındık U