25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

NORÖPSİKOLOJİ Beyninizi daha yakından tanıyın Herkesin beyni kendine ozgüdur. Kimse, diğeri gibi duşünemez. Her beyinde düğümlerden örülü bir kozmos var. Einstein'ın beyninin özelliği, ayrıcalığı var mıydı? Beyin kendi kendine konuşur mu? Zihinsel üretimi yükseltmek mümkün mü? Yazan: Joseph Scheppach Çevirenler: Perı EfeKoral Ozgul K ım Uzay Yolu nun fvlıster SpocK unu hatırlamaz kı? Çozulmesı gere ken zor bır sorun karşısında sıvrı kulaklı ve soğuk Mısler Spock un mutlaka bır onensı olurdu Insan gorunuşune sahıp olan Spock bır ınsan gıbı konuşur, bır ınsan gıbı davranır ama bır bılgısayar gıbı duşunurdu Bızım beynımız de bıyolojık bır bılgısayar a benzetılemez mı? Guya beyın tıpkı bır bılgısayar gıbı sınır hatlarından gelen bılgılerı alır ve bu ' glrdı"ler ışlenerek bır kav rama donuşur Bu da "çıktı"dır Sınır hucrelerını bır bılgısayarın donanımı na (hardvvare) deneyımı de yazılıma (softvva re) benzeten goruş bugunlerde kökunden sarsıldı Norobıyolojı alanında yapılan yenı buıuşlar bu en gızemlı organımız hakkındakı eskı kanılarımız uzerınde devrımcı bır etkı de bulunarak duşunmenın gucune ılışk.n yepyenı tasarımlar sunuyor artık Bu yazının konusu da soz konusu yenı bul gular ve nasıl olup da duşunebıldığımız sorusu Beyınlerıtnız de bırbırmden yuzlerımız kadar farklıdır dıyor ABD lı bılım adamı Rlchard Thomson. Duşunme aracımız sadece yaşam boyunca degıl gun be gun değışır Hatta bır embrıyonun beynı dakıkadan dakıkaya belırgın bır bıçımdo değışıklığe uğrar ve her 60 sanıye ıçınde 250 000 sınır hucresı oluşuı Bunlar hor bıreyın deneyım ko şullarına göre değışık bıçımlerde bırleşır Bu gelışım sırasında beblenme bıçımımız ve hat ta soluduğumuz havanın bıle beynımızın son durumu uzerınde ektısı vardır Çunku havadakı lyon yoğunluğu sınır ıletıcılennın yanı beyındekı ıletıcı maddenın kımyasal bıleşkesını belırler Ama butun bu ayrıntılara varana kadar en kaba kıvrımların yapısında bıle bıreysel fark lar ortaya çıkar Sağ elını kullananlarla so lakların erkeklerle kadınların beyınlerı, farklı bırer gorunume sahıptır Gunumuz ınsanının kafasının ıçındekı her şey mılyonlarca yuz yıldır suregelen evrımın sonucudur Bu sureçte koklerımızın ne ka dar derınlere uzandığı konusunda ABD'lı norobıyolog Floyd Bloom'un bır buluşu ıpucu verecektır "Bitki molekullerlnln yapısıyla ınsan molekullerınln yapısı şaşırtıcı olçude benzerlık gostermektedır " Bu araştır macı beyındekı her ıletıcı maddeye karşılık doğada aynı tur etkıye sahıp bır bıtkısel urun bulmuş Bılım adamı "bunun nedeninl tam olarak bılemıyoruz dıyor Ama ınsan bu araştırmanın sonucuna bakarak en azından ınsanoğlunun doğanın duzenıne nasıl ayak uydurduğu konusunda farklı bır duygu edı nıyor Insan zıhın denen şeyın oyle gokten duşmodığını goruyor Evrımcı bılgı teorısı da ha fazlasını soyluyor Algılama aygıtları ve dolayısıyla dunyayı algılayış" bıçımlerı mıl yarlarca yıllık bır surec boyunca doğışık can lılarda bırbırmden çok farklı bır bıçımde ge lışmıştır Bu yuzden gerçekte neyı algıladı ğımızı bılmek ıstıyorsak hayvanlar âlemıne bır goz gezdırmek yerınde olacaktır Özellıkle renk tonlarını ayırt edebılen hay vanlar olduğu gıbı bazı hayvanlar da yalnızca hareketlerı algılayabılır Bır canlının dış dunyadan edındığı her verı' doğru ' olmakla bırlıkte hıçbır zaman eksıksız olamaz Do ğabılımcı Jakob von Uexkull tarafından tanımlanan kenenın algılama aygıtı uç bır or nek oluşturur Kenenın gelışebılmek ıçın me melı hayvan kanına ıhtıyacı vardır Bunun ıçın bır çalının uzerıne tırmanır ve bır dalın ucunda kendını uzerıne bırakabıleceğı sıcakkanlı bır hayvan geçınceye kadar oylece be* ler Bılımadamlan kenelerm bu durumda kesın bır hareketsızlık ıçınde ve beslenmeden uzun yıllar dayanabıldıklerını saptamışlardır Algılamanın sınırı Hayvanlar dunyasındakı bu kısa gezıntı mız onemlı bır şeyı gosterıyor Her ne ka dar bızım algılama yetımız kenenınkını kat kat aşıyorsa da dunyanın bız ınsanlar ıçın bıle kavranamaz ya da hayal edılemez bırçok ozellığı vardır Pekı madem kı dunya go runduğu gıbı değıl, oyleyse bızın algılarımız ne olçude doğru? Radyo dalgalarını hısset meyız ne rontgen ışınlarını ne de uzayın eğınımını algılayabıhrız Gerçı doğabılımlerının ve teknolojının ılerlemelerı duyu organları mızın algı sınırları ötesındekı bazı olguları da saptayabılmemızı ve olçmemızı mumkun kı lar Ancak uzerınde yukseldığımız bu bılımsel merdıven daıma beynırriızın sınırları ıçın de kalır Zıhnımızdekı dunya resmını, ardında yatan gerçeklıkle karşılaştırabılmek ıçın bu sınırları kırmamız gerekır Buysa ımkânsız bır çabadır Ama yıne de emın olduğumuz bır şey var Dunya bızım algıladığımızdan temelden farklı olamaz Bu kesınlığe nereden varıyoruz? Butun çağlarda duşunurler bır temellen dırme aradılar Ama Konrad Lorenz'ın önculuğunu yaptığı evrımcı bılgı teorısı ılk kez akld yakın bır açıklama sunabılmıştır Bu bıyolog ve davranışbılımcı, beynımızın gerçek lıkle mılyonlarca yıl suren bır haşır neşırlığın VG mucadelenın urunu olduğunu hatırlatıyor Reel dış dunya evrımsel tarıhı gelışımın her adımının sınandığı bır nırengı noktası oluşturmaktaydı Orneğın evrım tarıhımızdekı en yakın ak rabalarımıza bakalım Atalarımız olan bu maymuna benzer yaratıklar ağaçlar uzerın de yaşarken, gerçeklıkle tutarlı bır mekan al gılayışına sahıptılor Ikı dal arasındakı uzak lığı doğru kestıremeyen ya da aradakı me kânı boşluk değıl de katı bır cısım gıbı algı layan bır maymun, ağaçtan duşer ve kendı biyle bırlıkle bu gerçeklığe yabancı algılayış bıçımı de ortadan kalkar Boylece evrım boyunca atalarımızın duyu Ne kadarı doğuştan, ne kadarı öğrenmoye bağlu Bebekler doğumdan hemen sonra blr Ipe tutu nabılıyor yenı doğan yavrunun, annesının postuna tutunmak zorunda olduğu zamandan kalma kalıtımsal bır kavrama refleksı Bu gıbı refleksler, öğrenme yoluyla örtulup dumura uğruyor ları ve beyınlerı var olan gerçeklığe lyıce uyum sağlayana, ya da en azından hayatta kalmaya yetecek kadar yontulup şekıllendı rılmış, yenıden yapılandırılmış ve gelıştırılmıştır Bunun anlamı şudur Daha bız dunyaya gelmeden önce beynımız bu dunya hakkında zaten bırçok şey bılmektedır Renklerı, cısımlerı veya mekânı algılayacağımızı, bır zaman duygusuna sahıp olmak ve sureçlerı nedenlenyle bağlantılandırmak zorunda olduğumuzu 'bılır " Bu on bılgıler ınsan beynı nın ınşa planında vardır R. Maturana. Algıladığımız renkler sadece belırlı dalga boylarına göre belırlenmeyıp, beynımızın onları ışleme bıçımıne de bağımlıdır Ve bunların nasıl ışleneceğı her bıreyın ozgun beyın yapısı tarafından belırlenır Gorunuşte basıt olan bu bılgı, beyın uzerınde çalışan bılım adamlarında buyuk bır şok etkısı yaptı Çunku ariık duşunme surecının ışleyışı hakkındakı tum varsayımlarımızı yenıden duzenlememız gerekıyor Algılama ve bılme, yalnızca dış dunyadan belırlenmeyen açıkça bağımsız faalıyetlerdır Verılerın her defasında yenıden alımından zıyade, beyın merkezlerı arasında sureklı bır verı alış verışı gerçekleşıyor Ölçuye vurulduğunda, yenı alınan verıler yalnızca kuçuk bır yuzde oluşturuyor Orneğın göz sınırterınden gelen uyarımların ışlendığı görme merkezındekı toplam aktıvıte yalnızca yuzde on kadar Sonuç olarak, beyinde dış dunyadan be lırlenmeyen "kendı kendine konuşmalar" hukum surer Bu bır yana, dışarıdan gelen verıler de doğrudan ışlenmez Buna bır başka kanıt Bır cısmı ıkı ışık kaynaöının arasına karşılıklı olarak bırer tarafı golgedo kalacak şekılde yerleştırdığımızde, her ıkı taraftakı gölge bölumlerın karşılarındakı ışık kay nağının rengını almasını bekleyebılırız Örnepın kullandığımız ışık kaynaklarından bırı beyaz, dığerı kırmızıysa kırmızı ışığın aydın lattığı bölumun kırmızı, beyaz ışığın sınırına gıren bölumunse beyaz goıunmesı gorekır dı Oysa gerçekte bır kırmızı bır de yeşıl golge göruruz " Herkese özgün beyin Ancak gerçeklığın bıze ulaşan bu kuçuk modelı de beynımız tarafından, aslına sadık bıçımde algılanmaz Her algı, bıreyın kışısel deneyım, beklentı ve amaçlarından etkılenır Herkes kendı ozgun resminl oluçturur. Beynımız yalnızca bu anlamda benzersız ve kendine ozgu ışlemekle kalmaz Dışardan zıhnımıze ulaşan her şey, mevcut bılıncımıze bır etkıde bulunur ve onu değışıklığe uğratır Ancak özellıkle vurgulamalıyız kı, dışardan gelen bu verıler ön bılıncı asla dış uyarımla algı arasında doğrudan bır ılışkı kurulmasına yol açacak bıçımde değıştıremez Eğer beynımız gerçekten de "bıyolojık bır bılgısayar"a benzetılebılır olsaydı, o zaman tum dışsal uyarımlarla, orneğın bır renk ve rısının oluşturdugu "gırdı" ıle ıçsel algı (' çıktı ') arasında doğrudan bır bağıntının var ol ması gerekırdı Dıyelım k. bır domatesı, yapay ışıkla aydınlatılan bır odadan açık havaya çıkardığımızda dometesın kırmızısını farklı al gılamamız gerekırdı Tamamen farklı dalga boyunda ışıklar goruleceğınden bunların farklı bır ' gırdı" oluşturarak farklı bır çıktı ya yol açmaları beklenırdı Ne var kı ışın aslı böyle değıldır Yapay ısık olsun, gunışığı olsun doma tos bıze değışmeksızın aynı kırmızı renkte gorunur dıyor Sılılı norobıyolog Humberto Einstein'ın beyni Durmaksızın kendı kendine konuşan beynımız1 Bu yepyenı bılgı, gerçekte beyınleıı mızın bırbırmden nasıl ayrıldığı duşunme yetısı normal" sınırlar ıçındekı bır beyınle or neğın Albert Eınstein gıbı bır dahının beynı arasındakı farkı saptayabılmemıze yardım cı oluyor Einstein'ın beynı bırçok defa ay rıntılı bır bıçımde ıncelendı Bugun bu beyın
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle