01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

S AĞLI K ZOOLOJ I Yeni yoğurt türleri üretildi Çeviri: Betül Sayıl ermantasyon sonunda (45 derecede, ortalama 2 saat süreyle) donan süt, bir gramında 100 milyon canlı bakteri bulunan yoğurt haline gelir. Kokusu, tadı ve besinsel nitelikleri bu bakteri etkinliğinin bir sonucudur ve sütün kolaylıkla hazmedilmesini, kalsiyumun sindirilmesini sağlar; immün sistemin koruyucu mekanizmasını harekete geçirir. Geleneksel yoğurdun tüm özellikleri, ek yeni bakteriler ile mayalanan yeni bir süt ürünü karşısında geri planda kalmaktadır. Bu yeni ürünün atası Fransa'da 1986 yılında üretiltneye başlanan BA'dır. BA'lar şu anda yoğurt ve mayalanmış süt ailesinin yüzde 2'sini oluşturuyor. (Fransa/da yılda 800.000 ton dolayında üretılıyor). BA'nın başarısı, üretimıne geleneksel yoğurt mayalarının yanı sıra "aktlf bifidus" diye adlandırılan bir bıfıdokbakterı olan bifidobacterium longum'un df> katılmasında yatmaktadır. Bifidobakterilere verilen önem, bu tür bakterilere daha çok anne sütü ile beslenen bebeklerde rastlanması ve bu bebeklerin diğerlerıne oranla çok daha az diareye yakalanmaları yüzünden artmtştır. Fransa'da üç süt üreticisi firma (St. Hubert, Janjac ve Sapla) tarafından kurulan bir ortak araştırma ^rubu, yoğurdun tadını güzelleştirecek bir yöntem bulmayı başardı. Ancak BA yoğurtlarının "kişiyi forrrida tutacak" özellikte olduğunu söylemek için daha çok erken. Bu bir mikrobik ekoloji laboratuvarı olan INRA tarafından öne sürülen bir düşünce. Laboratuvar, 'probıotik' olarak adlandırdığı maya ve canlı bakterilerin hayvansal mekanizmaya ağız yoluyla girdikten ve sındirim borusundan geçtikten sonra ancak bir iki gün süreyle yaşayabildikl.erini belirtiyor. Yetişkin organizma içinde var olan dokunun bir çeşit, engelleme içgüdüsü yüzünden hiçbir şekilde çoğalamayacaklarını ve yaşayamayacaklarını ilerl sürüyor. Fransa'da laboratuvarlarda yeni mayaların katılmasıyla üretilen tadı güzelleştirilmiş yoğurtlar, diareyi de engelliyor. Ayrupa'da ayı nesli tükeniyor Fransa'da bir düzine ayı kalınca, devlet resmi bir "ayıuzmanı" atadı Çeviri: Aslı Kayabal n az 120 kilo ağırlığında ve arka ayaklarının üstüne kalktığı zaman, insan boyunda bir yaratık. Onu özellikle siyah kürkü, ince burnu ve badem gözleriyle tanımak olası. Bir günde 60 km. yol alabilir, Yılda beş kuzu, yaban horozu (bol bol) ve yaban domuzunu da haklayıp viyor. Yirmi yaşında olabilir. Çobanlarona "Kelebek" adını takmışlar. Çünkü kaçak bir forsa kadar becerikli ve çevik. Gerçek şu kl Fransa'da kala kala bir düzine kadar vahşi ayı kaldı, onlar da iki ayrı aile halinde yaşamlarını sürdüruyor. Bunlardan biri Pireneler'de, diğeri de Aspe ve Ossau vadilerinde yaşam savaşı veriyorlar. İkinci aileden 9 ayı kaldığı sanılıyor. Pireneler'de yaşayan ayıların sayısı sadece üç. Yazın, fotoğrafçılar ve meraklılar bu ayıların fotograflarını çekebilmek için o yörede turlayıp duruyorlar. Pirene ayılarına yaklaşabilmek için alışkanlıklarını, izlediği yolları ve inlerini bilmek gerekiyor. JeanJacques Camarra, Fransızların tek resmi ayı uzmanı. Devlet tarafından halen yaşamakta olan ayıların sayısını saptamakla görevlendirılmiş. Bu arada Fransa1 da 25 yıldır ayı avlamak yasak. Camarra görevini yerıne getirmek için Etsaut dağlarında bir dağ evine kapanıp Pirene ayılannı aylarca inceledı. Yılda 100 günü aşkın bir süre, Camarra 1000 km2'lik bir alanda incelemede bulundu. Camarra, Pireneler'de geçirdiği on bir yıl boyunca, yaklaşık on beş defa ayıya rastladı. Özellikle "kelebek"in ilkbahar ve sonbahardaçevrede dolanıp kış hazırlığı yaptığını saptadı. Camarra yörede birhaberleşme şebekesi kurdu, ama bütün uğraşlarına karşın, 5 yıl içinde hiçbir ayı doğumu olmadıgını saptamaktan başka bir'haber alamadı. 1988 sonucları daha da acı: Aspe Vadisi'nde 89 ayı var. Oysa yine Camarra 1983'teki ilk sayımında 15 ayı saptamıştı. 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma günü F ğalmasına etki eden faktörleri ortaya çıkarmaktı. Bifidobacterium bilidum, B.breve, B.infantis ve B.lungum gibi türlerin anne sütüne katılmasınaçalışılıyordu. BA'nın ortaya çıkışından sonra, Lille Sağlık Merkezi'nde 10 gönüllü üzerinde bir test uygulandı. İshal yapıcı etkisi olan eritromisin adlı bir antibiyotik önce standart yoğurtla, üç hafta sonra da BA yoğurtla birlikte bu gönüllü kişilere verildi. 4 Temmuz 1987'de yayımlanan sonuç, geleneksel yoğurdun antidlareik bir etklsl bulunmadığını, BA'nın ise ishali kestiğini açıkça gösterdi. Üstelik, BA verilen hastalardan sadece biri klinik sorunlardan (kusma, ağrı) yakınirken, standart yoğurt verılirken aynı hastalardan altısı aynı problemlerle karşı karşıya kaldılar. BA içinde bulunan bifidobakteriler, bifidogen adı verilen ve bakterilerin lyileştirici etkilerini ortaya çıkarıcı bir çeşit 'tohumun' üretilmesine katkıda bulunmaktadır. Şimdi, en önemli nokta, mayalanmış sütün içine katılacak bu 'tohumların' gerçekten bu etkilerı yaratacak değerde olup olmadığının belirlenmesi. Fransa'da kurulacak ve her süt üreticisinin katılacağı konferans, bu sorunu çözmeye çalışacak. Ancak, bu proje henüz gelişme safhasında, çünkü bugün Fransa'da 'rekabet' her şeyin üzerinde. GervaisDanone adlı firma, bifidobacterium longum'un daha öne çıktığı 'Bio' adlı bakterisini 1987'de geliştirmiş. Lactel ise bifidobacterium bifidum ve Lactobacillus acıdophilis içeren 'Zen' bakterisini kullanıyor. SodimaYoplait ise Zen benzerini 'Ofilus' adıyla ortaya sürüyor. Tüm bunların, büyük bir yoğurt tüketicisi olan Fransızları (1987'de kişi başına 13.7 kilo) etkileyeceöi ve cüzdanlarının boşalmasına neden olacağı kesin, ama ya sağlık? {Sclence at Vie) E 10 YILDIR AYILARI'GÖZLÜYOR Camarra yıl boyunca 1000 km'lık bir alanı arşınlayıp kışın kayakla kayarak, Pireneler'de yaşayan son ayıların sayımını gerçekleştirıyor. 1850'lerde Avrupa'da 10 bin boz ayı varken nasıl bu noktaya varıldı? Pireneler'de de aynı dönemde 1000 ayı yaşıyordu. Üstelik Norveç ve italya dağlarından Urallara kadar her yerde ayılar yaşıyordu.. 19201930 yıllarında ise Avrupa'dakı toplam ayı sayısı 23 bine inmişti. Pireneler: dekiler de 150200 kadardı Kimdi peki düşmanları: Avcılar, çobanlar, ayı oynatıcıları. Ll AVRUPA'DA SAYIMI YAPILAN SON AYILAR • S6CB: Avrupa kıtasında 23.000, bütün ülkede 100.000. • Romanya: 5000 • Yugoslavya: 4000 • Çekoslovakya: 400500 • İskandinavya ülkelerı 1200 • Yunanıstan: 3050 • İtalya: 80150 • ispanya: 80100 • Fransa: 12 Geleneksel mayalar Yine de, aynı laboratuvarda üretilen bazı 'yeni yoğurt' türleri, olumlu bir etki bıraktı. Yoğurdun geleneksel mayaları, Lactobacilus bulgaricus ve Streptucocus thermoptilius, birçok insanın kolay tolere edemediği süt şekerinin, yani laktozun enzim değerini düşürür. Bazı blfidobakterller ve mayalar toksin üretiminı engeller. Lactobasiller ıse kalınbağırsak kanseri sırasında oluşan mikropları ortadan kaldırır. Ancak, insan vücuduna tüm bu yararları sağlayan bu probiyotiklerin gerçekten etkili olabilmesi için yüksek dozda, örneğin bir gramda milyarlar olmak üzere verilmesi gerekir. OySa, BA yoğurtlarında bu miktar bir gramda 10 ile 100 milyon arasındadır. Ve yoğunlukları, yoğurdun son kullanma tarihine kadar 100.000 ile 1 milyon arasına düşebilir. 20 yıldan beri Lille Eczacılık Bakteriyolojisi Laboratuvan'nda bifidobakteriler üzerine çalışan Charles Rommond bu yoğunluğun yeterli olduğunu ileri sürüyor.. Mayalanmış yoğurtların ortaya çıkmasından önce amaç, anne sütü ile beslenen bebeklerin bağırsaklarında yerleşen türlerin ço Sarmısak ve yeni özellikleri S armısak, sadece yüksek tansiyona ve damar kireçlenmesine karşı iyi gelmıyor, bağırsaklardakı bakterilere ve mantara karşı da kullanılıyor. Ayrıca önemli vıtaminleri içeriyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Sarmısak, 5000 yıldır baharat ve ilaç olarak bilinmekte. Ülkemize de Çin'den ve Hindistan'dan geldi. Haçlılar aracılığıyla da Avrupa'ya yayıldı. Sarmısağın kokusu da eskiden çok sevilirdi. Milat'tan 2500 yıl önce Keops pıramıtının ınşasında çalışan 360 bin işçinin, firavun günlük dağıtılan sarmısak miktarını azaltmak isteyince, işi bıraktığı söylenir. Sovyet hükümeti, ikinci Dünya Savaşı sırasında, enfeksiyon ve salgına karşı askerlerine sarmısak dağıttı. Bazı Avrupa ülkelerinde sarmısak, kokusu yüzünden pek sevilmez. Bu nedenle sarmısağın kokusuz pastilleri üretilmiştir. Sarmısağın çok miktarda yenrnemesi öneriliyor ve günde bir dış sarmısağın sağlık için yeterli olduğu belirtiliyor. D 'LKBAHARDA KUZULARA YÛKLBNİR Kasımdan marta kadar ayı kış uykusuna yatar. Yunğl dakikada 8 kez atar, ateşi 32"C'ye kadar iner. Sindiriml durur. Dört ayını yağ stoklanyla geçirdikten sonra, dali gibl aç uyanır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle