24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

H A V AC I Ll K BİLİM KÜLTÜR Hipersonik uçak yarışı Fransızlar da, İnglltere, ABD ve Japonya'nın ardından STS 2000 projesı hazırladı. Derleyen: Murat Arın Renkler ve Zevkler Renkler ve zevkler üzerine tartışma yapılmaz. Ama renklerin vücut ve ruh üzerine yaptığı etki insanları tartısmasız bazı somut gerçeklere götürüyor. Vehbi Belgil ir Fransız atasözü, "Renkler ve zevkler tartışılmaz" der. Aynı anlamda, bizde, eskiden, "Mezhepten bahsolunur, meşrepten bahsolunmaz" denirdi. Anlamı, mezhep işi gibi kutsal konuların lehinde, aleyhinde konuşulabilir, fakat huyda tartışma olmaz demek idi. Başka bir deyişle, "Bir kimsenin falan şeyl neden sevdiği, neden sevmediği... gibi şeyler tartışılmaz" düşüncesi yatıyordu bu sözün altında. I ngiltere, ABD ve Japonya'dan sonra Fransa da bir proje hazırlayarak hipersonik uçak rüyasına ulaşmak için yarışa katıldı. Bugün kuramsal zorluktann aşılması aşamasında olan ve ülkelerin çok gizli yürüttükleri çalışmalarda özellikle Sovyetler Birliği'nin durumu blllnemiyor. 13. sayımızdaki yazıdan da anımsayacağınız gibi, hipersonik uçak, klaslk pistlerden sıradan bir uçak gibi yatay olarak havalanacak. 30.00035.000 metreye kadar sesten beş kere hızlı uçarak (Mach 5) yükseldikten sonra atmosferin üst tabakalarında füze motorunu çalıştırarak yorünge hızına ulaşıp, 300 km. yükseklikteki uzay istasyonlarıyla kenetlenebilecek. Uçak, kıtalararası yolcu taşımacılığında ve askeri alanda da kullanılacak. B STS 2000, 2008 yılında kullanıma girecek Ama acaba öyle mi? Fransız atasözünü ele alalım. Renkler ve zevkler tartışılmaz mı? Bir devlet balosuna mavi frak, yeşil boyunbağı ile gidebilir misiniz? Gidilirse tepki ne olur? Cenaze evine allı yeşilli giysilerle başsağlığına gidilebilir mi? Böyle birisi erkekse terbiyesiz, görgüsüz, kadınsa en azından rüküş notunu alır. Demek renklerden de zevklerden de söz edılebılıyormuş... Şarap bira billur bardaklarda içilir. Mavi veya alacalı renkte bardaklarda içilmez. Çünkü renklerle ruh hallerimiz arasında sıkı ilişki vardır. Yıllar önce konu bir mecliste konuşulurken iki kişi tartışmaya tutuşmuş. Biri renklerin ruhumuzaetki yapmadığını, öteki sadece ruhumuzda değil, bünyemizde de etki yaptığını ileri sürmüş. Renklerin ruhu ve bünyeyi etkilediğini söyleyen kişi, konunun tartışıldığı mecliste bulunmuş olanların hepsini bir gün akşam yemeğine çağırmış. Gelenler, sofranın ihtişamı karşısında hayranlıklarını gizlememişler: Bembeyaz örtüler üzerinde kesme billurdan bardaklar içinde renk renk şaraplar, nar gibi kızarmış tavuklar, kan kırmızı karpuzlar, baklayalar, renk renk meyveler... Ötesini siz kendiniz tahmin edebilirsiniz. Tabii davetliler tartışmayı unutmuşlar. Sıradan bir ziyafetin çağrılısı sanmışlar kendilerini. Yemeğin tam başlayacağı sırada birden kırmızı ışıklar yanmış. Billur bardaklardaki şaraplar, biralar, rakılar birden bulaşık suyu renginde görünmüş. Tavuk etleri, öbür etler çürümüş et görünümünü almış. Kırmızı ışık sönüp de mavi ışık yanınca masa üzerındeki renkler daha da iğrenç görünmeye başlamış. Mavi ışığı sarı, mor, lacivert renkler izleyince çağrılılar başkaldırmışlar. Sonunda ev sahıbi, normal ışıkları yakmış. Fakat kimsede iştah kalmamış Adamcağız fikrini böylece somut biçimde kanıtlamış. Ruh üzerinde etki yapan renklerin başında kırmızı gelir. Hanımların boyanmasında bu rengin çok yer tutması rastlantı değildi. Eski Mısır'da firavun kadın ve kızlarının mezarlarında bulunan boyânma maddeleri arasında kırmızının yerinin büyük olması, insanoğlunun bu rengin önemini daha ilk çağlardan itibaren kavramış olduğunu gösterir. Marifetname adlı büyük yapıtında (yazılışı 1756) Hasan Kaleli İbrahim Hakkı, bilglnlerin, kadında dört yerın kırmızı olması gerektiğinde birleştiklerini belirttikten sonra bunların yanak, dudak, diş eti ve dil olduğunu söyler (sayfa, 213). Batı ülkelerinde her biri küçük bir kent büyüklüğündeki süpermarketler, hangi renklerin müşteriyi daha çok çektiklerini saptamaları için psikologlara milyarlarca dolar veriyorlar. Dev marketlerin tam anlamı ile gezilebilmesi için en az bir hafta gereklidir. Bu nedenle, müşteri iki taraflı sıralanmış mallar arasından geçerken sadece bir an için dikkatini çeken ambalajlar önünde durur. Deneyler göstermiştir ki, kırmızı ve sarı renklerin çeşitli tonları müşteri.için bir tür mıknatıs rolü oynamaktadır. Dahası var: Ambalajları bu renkte olan kutuların, müşterilerin gözüne daha büyük daha çok etki yaptıgı da gözlenmiştir. Avusturya'nın Linz kentindeki üniversitede Artistik ve Sınai Desen Profesörü Max Lüscher, imalatçı firmalarla reklam firmalarının peşinde koştukları bir uzmandır. Profesör, hangi rengin ruh üzerinde hangi duyguları uyandırdığını çok 1yi bilenlerden biridir. Kendisine göre, mavi renk ruha sükunet veren renklerdendir. Koyu mavi, güvence arayanların rengidir. Mavi, batıda, otomobil fabrikalarınca ve bankalarca yeğlenmektedir. Yine Profesör Lüscher'e göre sarı, birçok kimselerde modernlik, başarı, ve gelecek üzerinde düşünme duygularını harekete geçirir. Kırmızı, yenme azmi, canlılık, hareketlilik simgesidir. Sigara paketlerinde, alkolsüz içki kutularında bu renk yeğlenmektedir. Yeşılle kırmızı bir arada olunca, kişıde kuvvet, güvenilirlik ve dürüstlük duygularını körükler. Maviye çalan yeşil (tirşe), güvenlik, kendine saygı rengidir. Yine profesöre göre çocuklar, bütün renklerin aslı olan ana renkleri (kırmızı, mavi, yeşil) severler. Bu renkler ani heyecanların rengi sayılmaktadır. Orta yaştakiler ise soluk (frapan olmayan) renklere düşkündürler. Kalbi durduracak derecede büyük coşkunluk yaratan renkler de vardır: Bayrak renkleri bu renklerdendir. Olimpıyatlarda, uluslararası karşılaşmalarda kendi ulusunun bayrağının direğe çekildığinı görmeyi kim istemez? İstanbul'un alınması sırasında Ulubatlı Hasan'ın Bizans kalesine Türk bayrağını asmasımn askeri ne kadar coşturup harekete geçırdığini hep biliyoruz. Amerikan yazınında Vatansız Adam (Man VVıthout a Country, 1863) adlı Amerikan İç Savaşı ile ilgili bir büyük öykü vardır (yazarı, Edvvard Everett Hale). Bunda, bayrağına hakaret eden bir subay, bayrak yüzü görmeyecek şekilde, bir geminin kamarasında ömür boyu yaşamaya mahkum edilir. Fakat adam öldüğü zaman, yatağının altında gizli bir bayrak bulunur. Renklerin vücut üzerindeki etkisi de incelenmiştir. Yeşil renk altında yetiştirilmiş laboratuvar farelerinin daha az hareketli, kırmızı renk altında büyütülmüş farelerin ise daha hareketli oldukları gözlenmiştir. Kırmızı renk, deniz yosunlarır.ın, geceyi gündüz, gündüzü gece sanıp ona göre faaliyette bulunduklarını göstermiştir. Yine kırmızı renk altında tutulan kuşlarda çiftleşme isteklerinin doruğa çıktığı, farelerde hormon seviyesınin yükseldiği görülmüştür. Renklerin ruh ve bünye üzerındeki etkileri yalnız Batı ülkelerinde değil, Sovyetler Birliği'nde ve Japonya'da da inceleniyor. Konuya yine döneceğiz. D Fransa, çalışmalarını diğer ülkelerin aksine, iki model Ostünde sürdürüyor: Tek katlı bir füzeuçak (Ingilizlerin Hotol'u gibi) ve bir fırlatıcıyla takviye edilmiş hipersonik uçak (Atmosferin üst tabakalarına kadar fırİatıcının motorlarından yararlanacak uçak, daha sonra kendi motorlarıyla yükselmeyi sürdürecek). Fransızlar, turboreaktörstaioreaktörfüze motorlarının tek bir motor olarak birleştirilmesinde pratikte karşılaşılan zorluklar nedeniyie motor üstündeki çalışmaları da iki ayrı çizim üstünde yürütüyorlar. Altematif olarak füzestatofüze motorunu kullanmayı düşünüyorlar. Bu üç motor sırayla kullanılacak. Ilki uçağı Mach 2 hızına ulaştırdıktan sonra, statoreaktörle 30.000 m. yüksekliğe ve Mach 5'e çıkılacak. Füze motoruysa Mach 25'e ulaşarak uçağın yörüngeye oturmasını sağlayacak. Fransız uzmanlar, STS 2000'in (Uzay Taşıma Sistemi) 2008 yılına doğru kullanıma"gireceğini belirtiyorlar. 1998e kadar sürecek uygulama denemelerinden sonra hipersonik uçağın ilk örneği oluşturulmaya çalışılacak. Hipersonik uçak çalışmalannın hızlanmasının temelinde füze teknolojisinde sınıra varılmış olması yatıyor. Uçak, uzay istasyonları, uzayda güneş enerjisi istasyonları kurma çalışmalannın yanı sıra Yıldız Savaşlan (SDI) projesinin gerçekleştirilmesinde de büyük kolaylıklar sağlayacak. Yalnızca bir kere kullanılabilen füzeler 2000 tonluk kendi ağırlıklarının yanında ancak 30 tonluk yük taşıyabiliyorlar. Bu da istasyonların uzaya yerleştirilmesi için defalarca füze fırlatılmasını gerektiriyor. Burada çok büyük rakamlara ulaşan maliyetin yanı sıra füzelerin yapımı ve fırlatılmasında kaybedilen zamanı da unutmamak gerekiyor (Hipersonik uçak 24 saatlik aralarla uçabilecek). Uzay çalışmalannın ilerlemesi için bir zorunluluk haline gelen hipersonik uçaklann projelerinde, yakın gelecekte somut gelişmeler kaydedilmesi bekleniyor. D Renklerin sürekli etkileri Renklerin azizlikleri
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle