02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BİR PORTRE İnsanlık uzay boyutlu bir savaşta heba mı olacak? Yıldız Savaşları projesi, silahlanma yarışını hızlandıracak ve karşılıklı imha yetisi dengesinl bugünkünden çok daha üst düzeyde, çok daha karmaşık, çok daha duyarlı ve çok daha kolay altüst olunabllir blr konuma taşıyacaktır. ünyamız üzerinde halen, yeryüzünün çehresını tanınmaz hale getirmek için gerekli miktarın, yuvarlak yüz katı kadar nükleer silah depolanmış ve mevzilenmiş bulunmaktadır. Buraya nasıl gelinmiştir? Kılıç.. Kılıca karşı kalkan.. Kalkana karşı gürz... Kitle saldırısına karşı kale duvarı.. Buna karşı top... Derken tank.. Tanka karşı tanksavar... Derken bombardıman uçakları.. Bunlara karşı balistik füzelerle taşınan nükleer başlıklar.. Bunlara karşı füzesavarlar.. Füzesavarları aldatıp etkisız hale getirmeye yönelik, çok sayıda (1020) nükleer başlık "saçma" özelliğındeki fuzeler.. Erken haber alma cihazları.. Dev elektronik aygıtlar ve radarlar... Milyarlarca ve milyarlarca dolarlık harcamalar... Kurgublllm fllmlerinin yapımcılarına parmak ısırtacak, fevkalade üst düzeyde teknik gösteriş... Had safhada gerılim... Işte karşılıklı imha yetisinin, kritik, caydırıcılık dengesi! Süperler, silahlanma yarışının bir sonu olmadığından, iyiden iyiye çekinip korkmaya başladıkları için, daha 1960'ların sonlarından itibaren bir bil . gelik düzeyinde buluşmuşlar, stratejik silahlarını ve bunlara karşı savunma imkânlarını sınırlandırma kararına varmışlardır. Görünen odur ki, karşılıklı imha yetisinin meydan verdiği "caydırıcılık ve güven dengesi" maalesef, nihai bir denge kimliğinde ortaya çıkmaktadır. Bu arada, taraflardan biri savunma imkânlarını arttıracak olsa dahi, karşı tarafa dolaylı bir tehdit yansıtmakta.. Denge, aleyhine olarak bozulan taraf ise, kendini güven içine alabilmek üzere, hasmının artan savunma önlemlerini delme noktasına çıkmaya gerek görmekte.. Böyle bir amacın gerçekleşmesiyle de, karşılıklı imha yetisi ve caydırıcılık dengesi, daha üst bir düzeyde yeniden kurulmaktadır. Başka bir deyişle, karşı tarafın daha da fazla silahlanmasına, yalnızca, beri tarafın silahlanmaya devam etmesi değil, bunun aynı zamanda savunma kabiliyetlerini arttırması da yol açmaktadır. Edvvard Teller Hldrojen Bombasının Babâsı D skoplara tam bu aşamada girmektedir. Henüz laboratuvar ve test düzeyinde olan bu proje Sovyetler Birliği'ni; ABD'yi savunma alanında bugünkünden çok daha kuvvetle donatmayı amaçladığı için (yukarıda açıkladığımız çerçeve içerisinde olarak) tedirgin etmektedir. "Yıldız Savaşları" kavramını en basit şöyle kavrayabiliriz: A ve B taraflarının karşılıklı imha dengesi yetisinde silahları varsa.. Şimdi söz gelişi, A tarafı B tarafının muhtemel bir saldırısından korunmak üzere, uygun bir "kalkan" ya da bir "zırh" edinirse.. Böyle bir eylem, A tarafınca ne kadar savunma endişesiyle gerçekleştirilmiş olursa olsun.. B tarafı; A tarafının ilk saldırıda bulunması halinde kendilerinin imhaolacağı.. Buna karşılık, en baştaki denge çerçevesinde, A tarafının imha yetisindeki saldırı unsurlarının ise, bu tarafın şimdi edinmiş olduğu kalkana takılacağı.endişesinden kurtulamayacaktır., amacı ne olursa olsun "Yıldız Savaşları" gibi bir proje, silahlanma yarışını ivmelendirecek ve karşılıklı imha yetisi dengesini bugünkünden çok daha üst bir düzeyde, çok daha karmaşık, çok daha duyarlı, dolayısıyla da çok daha kolay altüst olabilir bir konuma taşıyacaktır. Hazindir ki; taraflar dünyayı her an patlamaya amade nükleer bir dinamit fıçısına çevirdiklerini idrak etmekte.. Ama, bir taraftan silahlarını ve savunma imkânlarını sınırlamayı, en nihayet kabul ederlerken.. öbür yandan, anlaşmalarını karşılıklı olarak ihlâl etmekte.. Toptan nükleer silahsızlanma müzakerelerine oturulduğunda, "Yıldız Savaşları" gibi dev bir proje öne geçmekle, gerçekte karşılıklı ve içten bir güven duygusuna maalesef bir türlü varamamakta olduklarını belgelemektedirler. Buna karşılıksa sessiz yığınların, doğaseverler, dünyaseverler, insanseverler ve toplumseverlerin, için için sıkılmaları yetmemektedir.. Birleşmış Milletler'in geçen yılı Barış Yılı ilan etmesi.. Bu karar uzantısında da dünyanın her köşesinden, her ülkesinden barışseverlerin, din adamlarının, devlet adamlarının, sanatkârların, bilim adamlarının halisane duygu ve düşüncelerle, "barış içindeki birdünya" dileğini; bağıl, silahsızlanma, adalet, özgürlük, insan hakları, insan ihtıyaçları, güven, gibi kavramlar perspektıtınde enine boyuna tartışı p savunmaları da henüz maalesef yeterince etkili olmamaktadır. Dünya barışını sağlayamazsa insanlık, çok yazık ki uzay boyutlu bir savaşla heba olabilecektir... D ' kusak atom allahlan, klaalk atom < aekU) hedeto odaklıyor (iklncl şeMI.) Işte bu nedenle, taraflar yalnızca nükleer ve stratejik silahlarını değil, aynı zamanda savunma imkânlarını da; o arada, erken haber alma cihazlarının sa, yısını bile karşılıklı olarak sınırlamayı 1970'lerin başlarından beri taahhüt etmektedirler. "Yıldız Savaşları" ya da teknik deyimlyle "Stratejik Savunma Girişimi", Ttrmonükleer gücün yaratıcılığı kadar tavunuculuğuyta da tanınan ve bu nedenle şimşekleri üzerine çeken Edward fcffer, 1908'de Budapeffo'de doğdu. Almanya'da kimya mühendislıği eğitimi görüp 19İ0'da fiziksel kımya doktorannı aldıktan sonra sırasıyla bu ülkede, Danimarka ve Ingiltore'du öğretim üyesi ve araştırmaa olarak çalıştı. 1935'fe ABD'ye yerleşen ve 194Vde bu ölkenin vatanaaslığına geçen Teller, Columbia, Cnicago ve Bmrkeley gibi üniversiielerde fizik profesörlüğü yaptt, nükleer silah geliftirilmesine yönelik birçok projede çaliftı. Kuvantum kuramının kimyaya ' uygulanmasından plazma fiziğine kadar çok geniş bir alanda önemli çalısmalan bulunan Teller'in 1940'lardan bu yana söregelen ve adını dünyaya tanıtan çalısmalan nükleer sılan üretimiyle ilgili olmuştur. ABD'nin atom bombası geliftirmek amaayla başlattığı gizli Manhaffan Projesı'nde görev afan ve 1943'te bu projenin başındaki Robert Oppenheimer ile birlikte Los Alamot Araşfırma Laboratuvarı'nda çahfmalarını sürdören Teller, daha o döpemden başlayarak atom bombasından çok daha güçlü bir termonükleer bomba üzerinde araftırma yapmaya başlamiftı. Hiroşima ve Nagasakı'ye atom bombdsı atılmasından sortro, ABD'nin nükleer tilah projesinde çalifmıs birçok kişinin atom silahlarına karşı tavır almaya başladığı bir dönemde, Teller, hidrojen bombası Oretimi için girişimlerde bulunmuf, ancak bilim adamlarından yeterli desteği sağlaYamayınca, siyaset aaamlan ve asken çevreleri etkılemeye çalışmıştı. O gunden bu yana, bilim adamlbn arasmda bir şahin" olarak tanınan Teller, sonuçta Truman'ın onayıyla 1950'de projetini uygulamaya koydu ve ilk hidrojen bombası 1952'de patlatıldı. Bu girişimi ve 1954'te Oppenheimer a karsı tanıklık yapması sonucu geniş bir çevrenin tepkisini üzerine çeken Teller, gene de ABD'nin stratejik plahları çerÇevesinde askeri çevreleri etkilemeyi ve son örneği Reagan olmak öaere yönetimdeki şahinlere nükleer silah geliştirme konusunda danışmanlık yapmayı sürdürdu. "Yıldız Savaşları" projesini de savunan Teller, aeçen yıl verdiği bir demeçte bu pro/e ıçın geliştirilecek lazer toplarının yerleştirilebileceği ülkeler araanda lürkiye'nin önemini vurgulamıştı. O
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle