25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ZOOLO J İ BİR B İ L İ M O A L I Hayvanlan doğal ortamlannda inceleme billmi. Etoloji, hayvan davranıslannı inceleyen yeni bir bilim dalıdır: Davranışı laboratuvordan çok hayvanlarm doğal ortamlarmda ve çevreleri ile etkİleşimlerini de göz önünde bulundurarak arastırmasıyla da psikolojiden ayrılır. Hayvan davranışlanna ilifkin gözlemlerin çok eski bir geçmisi olduğu ve bu konuda çoğu anekdot düzeyınde birçok yapıtm yazıldığı bir gerçekse de bunların nesneT yöntemlerle, kuramsal bir çerçevede ı'nce/enmes/, J9. yüzyılda Charles Darwin'in evrim kuramıyla hız kazanmış; bu yüzyılın başlarında Jakob von Uexküll'ün katkısıyla gelifmif ve 1920'lerde Konrad Lonnz, Nikolaas Tinbergen ve Karl von Frisch'in öncü çalışmalarıyla bağımsız bir bilim dalı durumuna gelmiştir. öncü çalifmaları nedeniyle I973'fe Nobel Tıp ve Fizyoloji ödülü'nu kazanan bu öç araştırmaa ve diğer etoloji bilginleri, türlerin gösterdiği davranış kalıplarının zooloji bilgıleri ve evrim kuramı çerçevesinde birer anatomik yapı gibi incelenebileceği görüfünden kalkarak, hayvanlarm hem kendi türlerine özgü hem de diğer türlerle paylaftıkları davranif örüntülerini ortaya çıkarmaya bof/om/ş/ordır•. Kuflann ötüşü, çefitli türlerin avlarını yakalamaktaki kalıplaşmış hareketleri, arılann danu, karıncalann kendi aralarındaki ifbirliği, balıkların bölgeiel egemenlik uğruna çahfmaları ve buna benzer birçok konuda aynntılı incelemeler yapan etoloji bilginlerinin ortaya cıkardıklan doğa tablosunda nayvanlar, ne insanlarınkine benzer özelliklere sahiptir ne de duygu ve esneklikten yoksun, içgüdülerle yönetilen birer robottur. Bunu farkeden yasal koca, bu zavallı sevgıliyi gruptan kovmak için elinden gelenı yapar ihanetleri en aza indirgemek için de bazı kuşların erkekleri, dişilerinin kanatlarının üzerine neredeyse oturarak, onu bir an bile yalnız bırakmamaya çalışırlar. Kırlangıçların çok minik bir türü olan riparia riparia, bu örneklerden birdir. Çift oluştuktan sonra da dişinin yiyecek aramak veya yuvayı tamamlamak için ot bulmak amacı ile her uzaklaşışında, erkegi onu bir metre uzaklıktan izler. Dişi kuş havada, akrobatik gösteriler yapmak isterse, erkek de ona öykünür. Dişi, bir dal üzerine konarsa birkaç ağaç geride, erkek de oturup onu seyreder. Doğaldır ki bu izlemeler günde birkaç yüz kere tekrarlanır. Erkekler dişileriyle birkaç kez blrleşmekle, yavrularının sayısını ve geleceğini garanti altına almak isterler. Yapay olarak döllendirılen dişi kuşlardan elde edilen sonuçlara bakılınca, her babaya, kendi spermi sayısı kadar yavru düşmektedir. Zaten yalnız yaşayan ve çok hareketli olan kuş türlerinde erkekler, dişilerinin kendilerini aldatmayacaklarını bilerek, onların başlanna bekçi kesilmezler ve bir kez çiftleşmekle yetinirler.G Etolojinin karşılaştırmalı gözlemlerle ortaya çıkardığı en önemli nokfalardan bıri, hayvan türlerinin çoğunda davranışlann, basit refleks zincirlerinden çok, doğa kofulları ve organizmanın çevreyle etkileşiminden yararlanabilecek esneklikieki sabit eylem örüntüleriyle (modelliğiyle) belirlendiğidir. Çoğu doğuftan gelen, bir bb'lümü doğumdan kısa bir süre sonraki ilk izlenimlerle (imprinting olguiu) biçimlendirilen bu sabit eylem örüntüleri, hayvanlarm karşılaştıklan durumlara göre davraniflarını belirler. Aynı türden hayvanlarda oldukça kalıplaşmış biçimde görülen, birbir'me yakın türlerde ise tıpkı çeşitli organlar gibi benzerlikler gösteren bu eylem modellerini ırdelemek, bunlann hangi kosullarda ne gibi uyaranlara tepkı niteıiömde ortaya çıkiığmı saptamak, etolojinin en temel araştırma konulan arasmdadır. örneğin, ej arayan bir kuşun özel farkısı, kendi bölgesini savunan bir drangotanın gövde gösterisi, ve daha birçok duzenli davranış biçimleri, psikolojiden nöroanatomiye kadar çesıtli alanlardan yararlanan etoloji bilginlerinin araşfırmalanyla ortaya cıkardıklan davranış türleridir. D Kuşların hareketlı aşk yaşamı Şahinler, blr yumurtlama döneminde dişlleri İle 500600 kez blrleşirler. K uşlar, gerçekten çok yoğun bir cinsel yaşama sahipler. Şahinler, örneğin bir yumurtlama döneminde dişileri ile 500600 kez birleşirler. Evcil serçeler 47, kırlangıçlar 40 kez dişileri ile bir araya gelmek zorundadırlar. Bunun nedenini araştıran bilim adamları, kuşların yapısındaki özelliklerin, buna gereksinme doğurduğunu ortaya çıkardı. Kuşlar için cinsel birleşme güç bir iştir. Devekuşu, ördek, kaz ve kuğu gibi bazı türler dışında tümü cinsiyet organlarına sahip degildirler. Bu yüzden spermin dişinin gövdesine girmesi için, erkek bir dal veya toprak üzerinde öyle bir pozisyon almalıdır ki, hiçbir sperm taneciği boşa gitmeden, dişinin genital organlarından içeriye girebilsin. Kaldı ki eğer kırlangıçların durumunda olduğu gibi bu çiftleşme havada uçuş sırasında oluşmak zorundaysa, erkek tam bir akrobasi gösterisi de yapmak zorunda Ne var ki karga türleri sadece bir veya 3 birleşme ile dışilerım yumurtlamaya hazır duruma getirebilmektedlr. Bu eşitsizliğin nedenini araştıran İngiliz Tim Sheffield ve Isveçli Anders Moller sorunu çözmeyi başardılar Fazla sayıda birleşmeye giden kuş türlerinin amacının, eşlerının kendilerini aldatmaması olduğu ortaya çıktı. Kuşların % 92'si tek eşlidir. Karıkoca tüm yaşam boyunca birbirlerinden ayrılmazlar. llk birleşmeden yavrulann büyütülmesine kadar anababa hep birliktedirler. Ama gene de her iki taraf kendini kaçamak yapmaktan alıkoyamaz. Üstelik erkekler, birden fazla dişiyi döllemekle, evlatlarının sayısını çogaltmayı amaçlamaktadırlar. Serçe örneginde, erkekler aralarında gözlerine kestirdikleri bir dişi için kavga eder. Kazanan güçlü erkek dişisini dölledikten sonra uzaklaşır ama gönlü buna razı olmayan dişi, gizliden gizliye, arkadan, yenik hayranını da sevindirir. 16
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle