Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
rı P kadar ağırlık kazanmasının bir başka nedeni, lazer ile endoskopl arasındaki ideal ilişki. Ince ve esnek endoskopların kullanıma girmesiyle birlikte yemek borusundan barsaklara, nefes borusundan akcığerlere, idrar yollarından mesaneye kadar vücudunuzun derinlikleri gözle görülebılır hale geldığınden lazer ışınlarının da etki alanına girmiş durumda. Endoskop aracılığıyla yollanan lazer ışını temiz ve kansız bir yöntemle kesip biçiyor. Cerrahın endoskopun öbür ucundan lazeri tümöre nışanlaması yeterli. Hofstetter ürolog olarak daha çok mesane ve böbrek tümörleriyle uğraşıyor. Tümör, lazerin etkisiyle önce renk değiştirip beyazlaşıyor, sonra parçalanıyor. Tümör dokusunun artıkları suyla yıkanıyor. Altı hafta sonra urun bulunduğu yerde sadece küçük bir iz kalıyor. Bir yıl sonra ise bu iz yok oluyor. Fiberoptik esnek endoskoplar yardımıyla ürologlar idrar yollarının her noktasındaki tümörlere erişebiliyor. özellikle yaşlı ve zayıf hastalar için lazer tedavisı büyük bir avantaj sağlıyor. Lazer sayesinde kan kaybı, genel anestezi, enfeksiyon gibi cerrahinin getirdiği riskler söz konusu değil. Lazer ışınları yemek borusundaki tehlikeli kanamaları da damarlarda kaynak yaparak durdurabiliyorlar. Lazerin tıp tarafından henüz deneysel aşamada kullanılan, ancak ilerisi için umut vaat eden üçüncü bir etkisi de "yüksek enerjl" (HighPowerEffect) etkisi. Yüksek enerjili bir lazer aralıklı olarak çalıştırıldığında, yani ışın çevrimsel (periyodik) bir biçimde çok küçük zaman aralıklarıyla hedefine gönderildiğinde parçalama gücü birkaç kat daha fazla oluyor. Bu şekilde çalışan bir lazeri asfalt yolları delmek için kullanılan havalı çekiçlere benzetmek mümkün. Masanedekl, İdrar yollarındaki veya böbrektekl taşlar bu yüksek enerji etkisi karşısında paramparça oluyor. Aslında bu "şok dalgası" ilkesi yalnızca lazere özgü bir olgu değil. Ürologlar 1980'den beri söz konusu yöntemi, lazer ışını yerine ses dalgaları yoluyla böbrek taşlarını parçalamak için kullanıyorlar. Aynı işlemin lazer ışınlarıyla gerçekleştirilmesinin bu eski yönteme göre birçok üstünlüğü var. İdrar yollarına sokulan bir endoskobun ucundan verilen lazer ışınları direkt olarak taşa yöneltiliyor ve taş parçaları hemen ince bir hortum yardımıyla emilerek dışarı alınıyor. Üstelik lazer yöntemi ses dalgalarına göre oldukça ucuz. Lazer ışınları ayrıca safrakesesl taşlarının, pankreas taslarının ve damar klreçlenmelertnln parçalanmasında çok başarılı sonuçlar veriyor. Hastaya yutturulan bir endoskop veya damar yo Böbrek taşının yanda deneysel olarak lazer tarafından parçalanması Altta, aynı ışlemin endoskobun ucundan böbrek ıçındeki görünümü. Tıkalı bir damann lazer ışınlarıyla temızlenmesl Bir ses telı uzermdeki bir gırtlak tümörunün lazerle yok edilmesi. Ses teline zarar verılmeden tumor tamamen uzaklaştınlmış (Alttakı resım) len tırnağa hiçblr kanser uru lazerin kaurucu enerjisine karşı koyamıyor. Tülörün ölmesi için koagulasyon sıcakğına, yani 60° C'lik bir ısıya erişmek eterli." 60° C sıcaklıkta tümör hücresinin ıroteini denatüre oluyor, tümörün danarlarındaki kan koagüle oluyor, yani tıhtılaşıyor ve tümör hücreleri ölüyor. "ümör hücreleri diğer vücut hücreleri Imzar cmrrmhlalyh bir mtarm tumörunun yok edilmesi. Cvmh ifin dermtlni •ndoakopun ucundan görduğu tumun nlşanlıyor. n ne göre ısıya karşı daha dayanıksız olduklarından bu kavurma yöntemi oldukça avantajlı. Bunun yanında lazer ışınları tümöre giden kan ve lenf damarlarını da kapattığından tümör hücrelerinin vücudun diğer bolümlerine yayılması, yani metastaz yapması önlenmiş oluyor. "Lazer cerrahisinln", kanser tedavisinin geleceğinde "bıçak cerrahisi" luyla sokulan bir kateter (ince boru) yardımıyla yüksek enerjı yüklü şok dalgaları, vücudun dört bir yanındakı tıkanmaları kanlı ameliyatlara gerek kalmaksızın bertaraf ediyor. Damar tıkanmalarına yol açan ateroskelortık trombüs kütlesı önce lazerin ısı etkisiyle eritiliyor, geriye kalan kıreç bırıkımlerı ıse lazerin şok dalgası ile parçalanıyor. Lazerci doktorların en büyük umudu günün birinde lazer ışınlannı, kalbın koroner damarlarının trombüslerden temizlenmesinde kullanmak. Lazer ışınları pek yakın bir gelecekte kanserden enfarktüse, böbrek taşından körlüğe kadar birçok önemli hastalık için kesin ve güvenilir bir tedavı seçeneğı durumuna gelmek üzere. Hipokrat'ın 2500 yıl önce koyduğu tedavi kuralı modern tıbba yol göstermeyı sürdürüyor. (Bild der VVissenschaft 7/1987) 11