24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

YASAM A N K E T D E Ğ E R L E N D İ R M E BilimTeknik Okur Anketi Sonuçları Dergimizin 19 eylüldeki sayısında yayımlanan Okur Anketi'ni 1466 okurumuz yanıtladı. Toplam 29 sorudan oluşan ankete verilen yanıtlar, Veri Araştırma A.Ş. ile işbirliği sonucu değerlendirildi. Alkollüler ile polis arasında savaş I ngiltere'de, içkili sürücüler yasal bir kaçamakla mahkumiyetten kurtulabiliyorlar. Polis karakolunda yapılan ölçümlerde yasal sınırın üstünde alkol aldıkları saptanmış olmasına karşın, araba kullanırken kanlarında bulunan alkolün sınırın altında olduğunu iddia edebiliyorlar. Londra'daki Yüksek Mahkeme, yakınlarda polislere bu konuda yeni bir yetki verdi. Polisler, saatler sonra yapılan alkol testlerinden yola çıkarak, sürücülerin taşıtı kullanırken kanlarında ne kadar alkol bulunduğunu saptayabiliyorlar. "Geri ölçüm" denilen bu yolla sürücülerin tasıt kullanırken kanlarında bulunan alkol miktarının sınırın altında olup olmadığı hesaplanabiliyor. Kanda alkol saptaması konusunda bir uzman olan John Harvard, kandaki alkol düzeyinin içkinin alınışından sonra hızla yükseldiğini ve ortalama olarak 15. ve 90. dakikalar arasında zirveye ulaştığını söytüyor. Böylece, eğer polis, tutukladıktan 90 dakika sonra sürücünün kanındaki aikol miktarını saptarsa, sonuç sınırın üstünde çıkabilir. Bu durumda, sürücü, kanındaki alkolün, yoldan alıkonulması ile alkol testi arasında geçen sürede sınırı aştığını öne sürerek kendini aklayabilir İngiltere'deki yasal sınır 100 mg. kanda 80 mg. alkoldür. Yüksek Mahkeme, geçenlerde, kanındaki alkol düzeyinin "geri ölçüm" ile saptanması sonucunda düşük olduğu bulunan bir sürücüyü beraat ettirdi. Geri ölçüm yöntemi böylece yasallaşmış oldu. İngiltere dışındaki Avrupa ülkeleri bu yöntemi bilim dışı sayıyor. Kısacası, içkl kullanan sürücüler için en ideal ülke ingiltere şimdilik. Ancak ülkedeki polisler sözü edilen yöntem yüzünden saatlerce tutukladıkları sürücülerle birlikte beklemek zorunda kalıyorlar. Bu yüzden şikâyetçi olmakla birlikte, fazla şanssız sayılmazlar. Çünkü, bir yıl içinde bütün Ingiltere'de yapılan alkol testleri, aynı sürede Los Angeles şehrinde yapılan testlerin sayısına ancak ulaşabiliyor. (New Sclentlst) okuyanlar, Cumhuriyet okur ortalamasından daha genç: 1987 anketine göre gazeteyi okuyanların % 26'sı 25 yaşın altında ve % 33'ü de 2534 yaşları arasındayken, BilimTeknik anketini yanıtlayanlardan yaşları 25'in altında olanlann oranı %48, yaşları 2534 arasında olanlarınki ise % 29. Nitekim, yaşları 50'nın altındaki okurların oranı % 92.9 bulmakta. Cumhuriyet anketinde karşılaşılan ilginç bir durumun burada da yınelendiği belirtilmeli: Anketimizi yanıtlayanların <y0 82,7si erkek. Gazetenin anketinde de yanıtların % 84'ü erkek okurlardan gelmiş, ancak üç büyük kentte yapılan bir başka araştırmayla, gazetenin okurları arasında kadınların oranının % 36'ya kadar çıktığı saptanmıştı. Bu bağlamda değerlendirilebilecek ikinci bir nokta da anketimizi yanıtlayanların yalnızca % 1,9'unun 14 ya da daha küçük yaşta olmaları. Kadın okur oranında olduğu gibi açıklığa kavuşturulması gereken bu bulgunun, 15 yaşından küçüklerin dergiye ilgi göstermemelerınden çok, bu yaş grubundaki okurların anket doldurma konusunda daha az istekli ya da daha az deneyimli olmalarından kaynaklanabileceği düşünülebilir. Anketi yanıtlayanların n/ıemli bir bölümü ücretli / maaşlı kesimden gelirken (% 40,9), öğrenci (% 38,7) ve öğretmenler (% 13,2) önemli bir bölümünü oluşturmakta. Okurlarımızın eğitim düzeyi de Türkiye geneline göre oldukça yüksek: Anketi yanıtlayanların % 44,5'i lise ya da dengi okul, % 32,9'u ise üniversıte mezunu. Lisansüstü ya da doktora derecesi bulunanların oranı da % 8,7. Aynı biçimde, yabancı dil bilenlerin oranı da Türkiye ortalamasının oldukça üzerinde. Anketi dolduranların % 73,4'ü konuşabilecek kadar ingilizce bildiklerini belirtirken, bu oran Almanca için % 20,6, Fransızca için de % 18,6. ingilizce bilen okurların % 28,7'si bu dili iyi konuştuklarını belirtirken, bu oran Almanca bilenler için % 26,5, Fransızca için ise % 16,2. Anketi yanıtlayanların konutlarındaki dayanıklı tüketim mallarından, ekonomik durumlarının Türkiye ortalamasının üstünde olduğu anlaşılmakta. örneğin, konutların % 94,2'sinde buzdolabı, % 70,9'unda' renkli televizyon, % 52,3'ünde telefon ve % 25,9'unda da araba var. Dergi içeriği ile daha yakın ilgisi olabilecek araçların oranları ise şöyle: Anketiyanıtlayanların % 15,3'ünün dürbünü, % 13,1'inin bilgisayarı, % 6,2'sinin mikroskobu, % A nketi yanıtlayanların önemli bir bölümünü gençler oluşturmakta. Dergiyi 1,4'ünün de teleskobu var. Ayrıca, anketi yanıtlayanların % 29,9'unun en az bir bilgisayar dili bildiği anlaşılmakta. Bu diller arasında birinci sırayı alan Basic'i Fortran ve Pascal izlemekte. karmaşık ya da basit bulan okurların bırbirlerine yakın oranlardaki yanıtlarına karşıhk (sırasıyla % 11,3 ve % 11,5), okurların % 74,9 gibi bir çoğunluğu derginin düzeyini yeterli bulmakta. Gene anketi yanıtlayanların önemli bir bölümü, BilimTeknık'tekı fotoğraf ve çizimleri yeterli olarak değerlendirmekte (% 69,4). İçerikle ilgili Anketi yanıtlayanların dikkatli birer gazete okuru oldukları, ayrıca gerek Türkçe gerek yabancı dillerde kitap okuma konusunda Türkiye ortalamasının oldukça üzerinde bulundukiarı görülüyor. Gazete okumaya günde en az yarım saat ayıranların oranı % 88,4, en az bir saat âyıranlarınki ise % 58,2. BilimTeknik dışında bu alandaki yayınlardan en çok TÜBİTAK'ın BılimTeknik'i izlenmekte (% 32,4). Okurların % 93,8'i yılda en az bir kitap okurken, yılda beşten fazla kitap okuyanların oranı %73,5, 10'dan fazla kitap okuyanlarınki ise % 48,3. Ayrıca, okurların % 29,9'u yabancı dilde yılda en az bir kitap okuduklarını belirtmekte. Okunan kitapların içeriğe göre değerlendirilmesinde sosyal bilimler ve edebiyatın ilk iki sırayı alması, bununla birlikte doğa bilimleri, teknoloji ve bilim tarlhine ilişkin yapıtların da ağırlıklı bir biçimde temsil ediliyor olması, okurların ilgi alanlarının bir hayli geniş olduğunu göstermekte. Anketi yanıtlayanların okuma alışkanlıkları Dergide sürekliliği bulunan bölümlerle (örneğin köşe yazıları, bilmeceler, vb.) düzenli bir biçimde ele ahnan konuların (örneğin fızik, matematik, vb.) en yüksek puan olan 4 üzerinden değerlendirilmesine bakıldığında, okurların derginin ana bölüm ve konularının tümünü çoğu kez okuduklan, okurlarca sistematik bir biçimde dışlanan konuların bulunmadığı görülmekte: Okuma sıralamasındaki en düşük puan bile 2'nin üzerinde. Aynı biçimde, en yüksek başarı puanı 10 olmak üzere yapılan değerlendirmeler, dergide sistematik bir biçimde ele alınan konular, çeşıtlı bölümler ve köşe yazılarının okurlar tarafından oldukça olumlu karşılandığını ortaya çıkarmakta: Buradakı en düşük puan bile 6,87 düzeyinde. Okurların belki de en olumsuz değerlendirmelerinin bulmacalar konusunda olduğu söylenebilir. Armağanlı bulmacayı zor ya da çok zor bulanların oranı % 60,1. 'Düşün Bul' için ise bu oran % 31,4. Ayrıca, okurların çeşitli konulara ayrılan yer ile ilgili değerlendirmelerinde, başta mimarlık, bilim tarıhi, bilim felsefesi, elektronik ve bilgısayara yeterli yer verilmediğini belirttikleri, bunlann yanı sıra, uzay, matematik, köşe yazıları, astronomi, fizik ve kimyaya da daha fazla yer ayrılmasını istedikleri anlaşılmakta. Okur kitlesinin ufak bir bölümünün katılımı ile gerçekleştirilen bu anketten tüm okurlara bir genelleme yapmanın sakıncalı olacağı açıktır. Ne var ki, bu anketle ortaya çıkan okur profilinin Cumhuriyet okur profiline yakın sonuçlar vermesi, ayrıca daha önce bi r çok okurdan almış olduğumuz yazılı ya da sözlü değerlendirmelerın de bu anketin sonuçlarından pek farklı olmaması, eldeki bulguların yanıltıcı olmayacağı ızlenimini güçlendirmekte. Bu durumda, derginin, sosyoekonomik durumu ve eğitim açısından oldukça yüksek düzeyde, genellikle genç bir okur kitlesine sahip olduğu anlaşılmakta. Hemen her sayısı ve ele aldığı her konu ilgi ile izlenen dergiyi okurların başarılı buldukları, ancak başta mimarlık, bilim tarihi ve bilim felsefesi olmak üzere böyle bir derginin kapsamına giren birçok konuya daha fazla yer ayrılmasını istedikleri de ortaya çıkmış bulunmakta. Gelecek hafta, kimi okurların anketlerle birlikte gönderdikleri daha ayrıntılı değertendırmelerinı kısaca sunacağız. Anketi okuyanların BilimTeknik dergisini dikkatle izledikleri anlaşılmakta. Derginin her sayısını okuyanların oranı % 74,4, çoğunu okuyanlannki ise % 20,3. Okurların dergiye ayırdıkları süre de oldukça yeterli, dergiye en az yarım saat ayıranların oranı % 76,7, en az bir saat âyıranlarınki ise % 42. Dolayısıyla, dergiye ilişkin değerlendirme yapan kişilerin gerek dergiye önem verdikleri, gerekse değerlendirmelerinin dikkatli bir okumaya dayalı olduğu görülmekte. Bu okurların dergiye gösterdikleri ilginin kalıcı olduğu, % 70,2'sinin dergiyi biriktirmelerinden de anlaşılmakta. Işte bu kadar ilgiyle izlenen dergiyle ilgili en genel değerlendirme, anketi yanıtlayanların % 75,7'sinin BilimTeknik'i bir bilim dergisi olarak başarılı buldukları doğrultusunda (bunlardan dergiyi çok başarılı bulanların oranı % 15,0). Derginin dilinin anlaşılabilirlik açısından değerlendirilmesınde de BilimTeknık'in rahat (% 50,1) ya da çok rahat (% 32,0) bir biçimde okundugunu söyleyenler çoğunlukta. Ayrıca anketi yanıtlayanların % 74,5'i, dergide teknik terim ve kavram kullanımını yeterli bulmakta. Dergide ele alınan konulara yaklaşımı Anketi dolduranların BilimTeknik ile ilgili değerlendirmeleri Genel değerlendirme
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle