24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Z O O LO J İ Bir azman kedi: PUMA Papl, Misli, Coguaro, Guasnara, Yaguapyta, Panter, Dağ Aslanı, v.s. bütün bu adlar, Peru dilinde "Puma" denilen hayvanı Amerlka kıtalarının çeşitll yörelerlnde tanımlamak Içln kullanılıyor. Bu hayvanın en önemli özelllğl, çok değlşik Iklim koşullarında rahatça yaşayabilmesi... Füsun Yasar ski dünyanın insanları yeni dünyaya ayak bastıklarında, daha önceleri hiç görmedikleri hayvanlarla karşılaştılar ve onları kendi bildiklerine benzeterek tanımaya çalıştılar. Böylece göçmen Avrupalılar, bu topraklarda rastladıkları jaguar ve pumaya Amerikan kaplanı ve Amerikan aslanı adlarını takmakta bir sakınca görmediler. Sonraki yıllarda yapılan incelemelerde, jaguar ile kaplan arasmdaki karakter benzerlikleri olduğu ortaya çıktı. Her ikisi de yırtıcı birer avcı olan bu hayvanlar, nemli büyük ormanlarda yaşamayı seviyor ve mükemmel yüzüyortardı. Oysa puma, zarif vücut yapısı, bedenine göre orantısız derecede küçük başıyla ormanlar kralına benzemekten çok uzaktı. Puma, zekâsı, kurnazlığı ve müthlş çevikliğiyle olsa olsa vahşi, azman bir kedi ile karşılaştırılabilirdi. Ayrıca puma, bir zamanlar benzetildiği aslandan çok daha rahatça yaşadığı ortama uyum sağlayabilen bir hayvan. Vatanının, Kuzey Amerika'dan en güney noktalara kadar yayılması pumayı sarp dağlar, yağmurlu Ekvator ormanları ya da çöl ikliminde bile yaşamını sürdürmeye zorluyor. Bu değişik iklim koşullarında yaşamanın sonucu olarak bilim adamları en az 15 tür puma var olduğunu bellrtiyorlar. Bu türler, boy ve E renk olarak çeşitll farklılıklar gosteriyor, ancak bazı türler günümüzde avcılık nedeniyle yeryüzünden silinmiş durumda. Türünün en iyi örneklerinden sayılan gümüş grisi puma, Patagonya topraklarında yaşıyor. Uzunluğu 2,5 metre clvarında, kilosu ise 100'ü aşıyor. Bolivya'daki And dağlarında yaşayan kahverengi pumaların ağırlığı ise 25 kiloyu geçmiyor ve aslandan çok iri bir kediyi andırıyor. Öyle ki, her ikisinin de aynı türden geldigi konusunda şüphe bile uyandırıyor. Pumanın bunca değişik dış görünümle insanoğlunun karşısına çıkması, karakteri konusunda da değişik görüşlerin doğmasına neden olmuş. Kimileri pumayı insanlar için tehlikeli hayvanlar sınıfına sokuyor. Kimileri ise bu gorüşü paylaşmayıp pumanın tabansız bir hayvan olduğunu ve iri yapısına rağmen bazen kendisinden küçük hayvanlardan bile korkup kaçtığını ileri sürüyorlar. Pumanın karakter yapısı hakkında bunca karşıt fikirlerin doğuşu, bu hayvanın tam anlamıyla fırsatçı yapısından ve duruma göre hareket tarzını seçme özelliğinden kaynaklanmış. Her şeye rağmen, pumanın insana karşı salt saldırısı pek ender görülmüş. Ev kedilerinin bile zaman zaman sahiplerini tırmaladıkları göz önüne alınırsa, pumayı kolayca mazur göstermek mümkün... Puma, zekl olduğu kadar da kurnaz bir hayvandır. İnsana aaldırmadığı gibl, kendlnden büyük hayvanlardan da kaçar. Yukanda, bir Kanada puması görüiüyor. öte yandan, genelde insana saldırmayan puma, kendi çevresinde yaşayan tüm küçük ve orta boy hayvanlar için gerçek bir tehlike oluşturuyor. özellikle gecenin ilk saatlerinde avlanmayı seven puma, son derece çevik bir dağcı, hızlı bir koşucu ve mükemmel bir sıçrayıcı olarak gözüne kestirdiğini nadiren elinden kaçırır. Ağaç tepelerinde dinlenen kuşlar, çevikliğiyle ünlü maymunlar bile pumanın yaşadığı bölgelerde can güvenliğinden yoksundurlar. Ancak pumanın bu kusursuz avcılık yeteneği, tarih boyunca onu rakip olarak insanoğlunun karşısına çıkarmış ve insana hiç zarar vermediği halde, sırf çıkarlarını engellediğinden, avcıların başlıca hedefi haline gelmiştir. Pumaların izini bulabilmek için, özellikle bu hayvanın nefret ettiği, eğitilmiş köpeklerden yararlanıyorlardı. Canını kurtarmak için çoğunlukla bir ağaç dalına sığınarak tehlikenin geçtiğini sanan puma, en beklemediği anda bir tüfekten çıkan kurşunlara hedef olarak avcının zaferini simgeliyordu. Amazon yertileri ise bu hayvanın lezzetli etinden yararlanmak için uzun yıllar pumanın yolunu beklediler. Bu kez de puma neslinin tehlikeli şekilde azalması üzerine, ilgili ülkeler telaşa kapıldılar ve bir dizi yasa çıkararak puma avını kısıtladılar. Bugün artık puma neslinin tükenmesi gibi bir tehlike söz konusu değil. Ne var ki bazı yörelerde zamanında önlem alınmaması yüzünden Birleşik Amerika'nın doğu kesimleri gibi bazı bölgelerde pumaya artık hiç' rastlanmıyor. 190515 yılları arasında Arizona'daki Kaibab yaylasında yaşanan bir olay da doğanın yaratılıştaki dengesi ve insanların bu dengeyi bozma girişiminin yarattığı beklenmedik sorunlar konusunda somut bir örnek oluşturuyor. Söz konusu yıllarda Kaibab dogal parkı yetkilileri burada yaşayan geyiklerin yaşamını güvence altına almak amacıyla, rezervdeki 600 kadar pumanın öldürülmesine karar verdiler. Pumalarla birlikte kurt ve benzeri hayvanlar da vuruldular. Böylece her türlü tehlikeden uzak kalan geyikler, 1925 yılına doğru öylesine özgürce ürediler ki, sayılan 100 bine ulaştı. Bunun sonucu olarak yöredeki tüm bitki örtüsü hızla yok oldu ve ciddi kuraklık başladı. İnsanlar şimdi eski deneyleri değerlendirerek en yırtıcı hayvanların bile kendine göre doğaya bir yararı olduğuna ve dengenin bir parçasını oluşturdufiuna inanıyorlar. D Avrupalı göçmenlar yenl dünya topraklannde bu hayvanla ilk karşılaştıklarında, vakur görünüşünden ötürü, adını "Amerikan aslanı" koyuverdiler. Puma İle aslanın gerçekte farklı karakterlere sahip olduklan daha sonra anlaşılacaktı. 16
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle