24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

PS i KİYATRİ Hokus pokustan tıbbı bir yönteme HİPNOZ Yankı Yazgan unanca'da uyku anlamına gelen hipnoz, tıbbi terminolojide uykudan farkiı bir süreci ifade eder. Her iki durumda da çevrede olupbitenin farkındalık oldukça azalmakta ise de, hipnozda odaklaşmış uyanıklık çok artmıştır. Dikkat belli bir alana yoğunlaşmıştır. Hipnoz anında, eleştirel muhakeme hemen hemen askıya alınabilir. Hlpnozu yapan kişi ile hipnoza g i ' ren, hipnotize edilen kişi arasında yoğun ve duyarlı bir ilişki gelişir. Uzun yıllar şarlatanlar, panayır göstericileri, şamanlar vs. tarafından kuilanılmış olan hipnozu, ilk kez Viyana'lı hekim Mesmer, tıbbi pratiğe kazandırdı. Bu 18. yüzyılın bir olayı. O zamandan bugüne hipnoz, tıp ile sahne sanatları arasında kendisine bir yer seçemedi. Yakın zamana kadar tıptan epey uzaklaşmıştı. Fakat son yıllardakı uygulama ve araştırmalar hipnoza yeni bir saygınlık kazandırdı. Doktorlar hipnozdan yararlanarak anksıyete, fobi, cinsel işlev bozukluklan, yeme bozuklukları tedavilerinde başarılı sonuçlar elde ediyorlar. Hastanın genel anestezi aimasmda sakınca görülürse, zorunlu ameliyatlar hipnozla sağlanan anestezi altında rahatça uygulanabilir. Sezaryenler, appendektomiler, prostat ve safrakesesi vb. ameliyatlarının hipnoz altında başarıyla uygulanmış olduğuna dair yayınlar çoğalıyor. Yanık bölümündeki hastalar hipnozla telkin yoluyla yaralarının iyileşme süreçlerini hızlandırabiliyorlar. Aynı yolla, hemofili hastaları kanamalarını kontrol altına alabiliyorlar. Bu ve benzeri yerterde konu edilen fenomen şu: Kişi hipnozda iken ona belirli bir işaretle (ses, hareket vs.) yapacağı şey veya soyleyeceği söz telkin edilir. Hipnoz sonrasında kişi kendisine böyle bir şey "öğretildiğini" hatırlamaz. işaret verildiği anda, telkin edilmiş olan eylemi mutlaka ve mutlaka yapar. Hasta, kendi kendine trans haline geçer. Hipnoz süresince terapist üç nokta üzerinde durur: • "Sigara vücudum için bir zehirdir." •J'Yaşamak için vücuduma ihtiyacım var." • "Vücuduma karşı saygılı ve koruyucu olmak bir borçtur." Hasta hipnozda olduğu sürece bu üç noktanın ayrıntılarına değinen terapistin hastaya öğretmeye çalıştığı temel bir ayrım vardır. Vücuduna saygılı ve koruyucu olmak için önemli ise sigara içme arzusu ile bu arzuya uygun davranma arasındaki ayrımı öğrenmesi gerekmektedir. Amerika'da sigara bıraktırma kliniklerinin önemli terapitik araçlarından biri olan hipnozun bu konudaki etkinliği kimilerince kuşkuyla karşılanıyor. Hipnozun başarısının, kişinin hipnozun etkinliğini istemesine bağlı olduğunu öne süren bu profesyoneller sigara bıraktırma kliniklerine başvuranların aslında bu konuda pek de istekli olmadıklarım belirtiyorlar. Bu görüşlere karşı şu öne sürülebilir. Madem kişi hipnoz altındayken ona istemediği şeyleri yaptırmak mümkün değil; hipnozu bir gösteri aracı olarak kullananlar nasıl oluyor da kişilerin bir köpek gibi havlamasını ya da horoz gibi ötmesini sağlıyorlar? . Cevap arayan pek çok soru var. Hipnotik düşleme gücüyle kanamalarını kontrol eden hemofili hastalarının bu işi nasıl başardığı bu sorulardan yalnızca biri. Bazı çalışmaların sonuçlarına bakılırsa düşleme yoluyla harekete geçirilen trombositler kanama noktasında toplanarak pıhtılaşmayı başlatıyorlar. Ama bu harekete geçiş nasıl sağlanıyor? Hipnoz sırasında beyinde ne tür kimyasal ve elektriksel değişiklikler meydana geldigi, hipnoza özgü bir "bayin durumu" olup olmadığı da pek çok araştırmanın konusu. Bazı olumlu durumların yanı sıra, istenmeyen durumlara yol açabilen bir araç hipnoz. özellikle hipnoza uygun olmayan, hipnoz sonucunda "dağılabilecek" kişilerde önemli psikiyatrik rahatsızlıklara neden oluyor. Bu kişiler, cinsel gelişim evrelerine ait çözülmemiş çatışmalara ehil olmayan hipnoz uygulayıcıları tarafından kurcalandığında zor durumda kalabiliyorlar. Hipnoz uygulanan her beş kişiden birinde ciddiyeti değişen ruhsal problemlerin ortaya çıktığı bir ABD araştırmasının sonucu. Batı'daki hipnoz uygulayıcıları çeşitli çatılar altında bir araya gelerek uygulamanın denetim ve güvenliğini sağlamak çabasındalar. Başta stres sonucu ortaya çıkmış çeşitli ruhsal sıkıntılar olmak üzere pek çok durumda tedavide yardımcı ve etkin bir rol oynayan hipnozun kazandığı bu saygınlık, teknikle ilgili araştırmaların sonuçları geldikçe bilimsel temelini sağlamlaştırmasıyla güçlenecek. Hipnoz durumunun sona erdirilmesi için ilk komutun tersinin verilmesi yeterli oluyor. "Kolunuzu indirin!" Yazı bitti. D Hipnozla uyutuluyor Sigarayı bırakmak için... "Kolunuzu kaldırın!" Bu iki kelimelik cümle bir hipnoz seansını açılış komutu olabilir. Ardından bir sigara bırakma terapisi başlayabilir. Hlpnotize olmuş kişiye bir safra kesesi ameliyatı yapılabilir. muyuz? B ^» Çeviri: özgün Taşdemir # Y Hipnoz tıpta yerini alıyor Bir komutla hipnoza geçilebilir. "10'dan O'a doğru birer birer sayınız" denilip, bunun ardından beklenen psikofizyolojik fenomenden de söz edilir. Böylece verilen komut, o fenomenin doğması için bir işaret haline dönüşür. Hipnozdaki kişi, denetleme işlevlerini az ya da çok bir kenara bırakır ve bir tür çözülme içersine girer. Terapist kişinin bu duruma girmesini biçimlendirebilir, ancak anını ve dozunu denetleyemeyebilir. Hipnoz sırasında ortaya çıkan fenomenler oldukça geniş bir değişkenlik gösterirler. En hafif düzeyde bir hipnoz gerçekleştiğinde hareketlerde bir artma ya da azalma olur. Bir sonrakl düzeyde ise ağrı ve acı duyumunda azalma, kısmi bellek kaybı ve belirli işaretlerle (hipnoz sonrası dönemde) belirli davranışlarda bulunma gibi fenomenler tabloya eklenir. Hipnozun en derln düzeyl olarak adlandırılabilecek aşamada bazı haluslnasyonlar, zaman kavramında bozulmalar, geçmls hayat evrelarine gerlleme, trans durumunu gozlerl açık sürdürebilme ortaya çıkar. Filmlerdeki gibl... Bir Amerikan filmi hatırlıyorum. ABD : nin çeşitli bölgelerinde yaşayan sıradan vatandaşlara aynı gün bir yerden telefon edilir. Telefondaki ses, bir şiirden biriki dize okur ve telefonu kapatır. O kelimele r aslında birer işarettir. Bu işareti duyan kişiler birden "sanki hipnotize edilmiş gibi" davranmaya başlarlar. Bir yerlerden bombalar, patlayıcılartçıkartıp belli hedeflere doğru yola çıkarlar. Aileleri ne olup bittiğini anlayamaz. Oysa bu kişiler, düşman tarpfından hipnotize edilmişler, hipnozdayken belirli bir işaret verildiğinde bu bombalama eylemini yapmaları telkin edilmistir. Neyse filmin kahramanları ortaya çıkıp hipnozcu düşmanın oyununu bozarlar. Hipnozda neler oluyor? Oncelikle insanların hipnoza uygunluk açısından çeşitli sınıflara bölünebileceğini belirtmek gerek. Nüfusun %515'inin kolaylıkla transa geçebllen, hlpnotize edllmeye son derece olverlşll olduğu soylenlyor. Bir diğer %1015'lik grup ise hipnoza karşı "dirençli", gerçekliğe kazın çakmışcasına bağlılar. Çevreden gelecek uyarıların çok küçük bölümünü algılayabilecek denli kendini bir işe bir düşünceye verebilenler en yatkınlardan sayılıyor. Hipnoza yatkınlığı beliriemek amacıyla geliştirilmiş bir klinik yöntem de mevcut. Burada, kişinin gözlerini kaparken gözbebeklerini yukarıya kaydırabilme yeteneği ölçülüyor. Güven veıici ve kişinin kendini rahat hissedebileceği bir ortam hlpnozun İlk kofulu. Hipnoza uygun seçilmiş hasta ve hlpnozu uygulayacak terapist arasındaki ilişkinin, her iki bireyin birbirlerinden ve terapiden beklentilerinin ne olduğunu bilmelerinin de hipnozun başarısına etkili olduğu biliniyor. oyun çıkarmaktan başka bir şey yapmamaktadırlar. Bu nedenle 'hipnoz' durumu, 'bilincin eşsiz bir biçimde değiştirilmiş durumu' değlldir. Hipnoza yatkın görünen insanlar belki de 'hayal kurmaya yatkın kişiliklere' sahiptirler. Bunlarda, rol yapma yeteneği ve 'düşlerde kaybolma isteği' vardır." Evet, bu savın sahıbi, Liverpool Universltesi Pslkolo|l Bölümü'nden Graham VVagstaff'tır. VVagstaff, hipnozun psikologları ikiye ayıran ayrı iki tanımının altını çizmektedir. Kuramctların bir bölümü, hipnotize edilenlerde bilincin farkiı bir duruma ya da 'transa' geçtiğine inanmaktadır. Bu göruşe karşı çıkan kuramcılar ise, hipnozite edenin etkisi altında insanların, uyum, itaat, umut, imgelem ve rahatlama gibi 'normal' yaşamsal yanıtları değiştirerekgeleneksel olmayan tepkiler sergilediklerini ileri sürmektedirler. VVagstaff, ikinci grubu destekleyerek, bu grubun transın olmadığını kanıtlamadığını, ama unikornların tek boynuzlu efsanevi at da olmadıklarının kanıtlanamadığını söylemektedir. Psikologların konuya çözüm getırmek için kullandıkları yöntemlerden biri, iki deney grubunu içe'rmektedir. Bir grup hipnotize edillrken, diğeri edilmemiştir. Hipnotize edenler iki gruptan da ayrı şeyleri istemişlerdir. Hipnotize edilmemış olanlar, 'taklitçiler' olarak tanımlanmış vedeneyin amacı için hipnozu taklit etmeye çalışmışlardır. VVagstaff, bu denelemelerden bazılarının çarpıcı sonuçlar ortaya çıktığını söylemektedir. "Taklitçiler sık sık rollerini abartmakta. hipnotize edilen gruptan daha iyi bir oyun çıkarmaktadırlar. Zehirli bir yılanı tutan, deneyi uygulayana asit fırlatan ikisi de oyun tabii, esrar satıcılığı yapan, kutsal kitabı parçalayan ve iftiralar atanmış gibi yapan taklitçiler gösterilmiştir. Bunun da ötesinde taklitçiler, 'hipnotize edilenler' gibi ağrı veren bir uyaran karşısında acı duymuyormuşcasına yanıtsız kalabilmişlerdir. Hipnotize edenin isteği üzerine, dört yaşın davranışiarına gerileyebilmişierdir*. Sonuç olarak VVagstaff, hipnozun ınsanlara normal yetoneklennın üstüne çıkmayı sağladığını gösteren kesin bir olay olmadığını söylemektedir. 'Trans' kıramının en tartışılan yönü, hipnotize edilenlerin fiziksel acılara nasıl katlandıkları sorusudur. VVagstaff bu konuda, "Acı, karmaşık, psikolojik bir deneyimdir ve anskiyetinin derin iç sıkıntısı glderilmesi, rahatlatma ve ilginin başka tarafa aktarılmasıyla azaltılabllir demektedir. Ayrıca birçok cerrahi işlemin, sanıldığından daha az acı verici olduğunu ileri sürmüş ve eklemiştir: "Vücudun çoğu iç organı gerçekte kesllmeye duyarsızdır. Çoğumuz acıyla kasılmadan iğne yaptırabiliriz. insanlar uyuşturulmadan kulaklarını deldirebilmekte, 'punklar' olur olmaz yerlerine çengelli iğne takabilmektedirler. Bu nedenle hipnotize edılenlere iğne batırıldığında buna dayanabilmeleri hiç de şaşırtıcı değildir." VVagstaff, hipnotize edilenin bu duruma eğilimli olduğunu ve özellikle, imgelemini kullanarak hipnotik duruma geçmek için istek taşıdığını belirttikten sonra, diğer bilimsel tartışmalarda olduğu gibi, burada da kesin bir yanıt olmadığını bildirmiştir. (New Sclentlst, 27 Ağustos 87) ^M ^ B ipnotize edi^ L M ^ H len insanlar ^ ^ P t ^ ^ H hipnotize ede^M ^M ni tatmin için •I' • özenli bir
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle