07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 9 MAYIS 2021 PAZAR HABER AKP’NIN ‘CHP YALAN ÜRETIM MERKEZI’ VIDEOSU, ERDOĞAN’IN TALIMATIYLA KALDIRILDI At katliamlarındaki şüphe... Dörtyol’da kaybolan atlarla ilgili olay, tam yeni Türkiye’ye uygun bir hal aldı. Dörtyol Belediyesi’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden (İBB) bedelsiz aldığı atların kaybolmasından sonra, savcılığa yolsuzluğu ihbar eden belediye veterineri hakkında soruşturma açıldı! Çipleri çıkarılarak yok edilen atlar konusunda soruşturma da sürüyor. Gerçeğin en kısa sürede ortaya çıkmasını ve suçluların en ağır şekilde cezalandırılmasını diliyorum ama hukuk sistemi öylesine laçkalaştı ki adalet bulunabileceğine inanmıyorum. 99 atı yok etmek, bir iki kişinin tek başına yapabileceği bir iş değil. Hatırlarsanız 31 Ocak 2021’de bu köşede İzmir Konak’taki bir baskında, 80 at derisi ve beden parçaları ile birlikte kesim için bekletilen 5 canlı at bulunduğunu yazmıştım. O dönemde bu katliam siyasete konu olmayınca atların başına gelenlerle pek kimse ilgilenmedi... Olayın izini sürerken yetkililerle yaptığım görüşmeler, İzmir Emniyet Müdürlüğü’nde tıkanmıştı. Yerel basında, derilerle birlikte at bedenlerinden parçaların da bulunduğu bildiriliyordu fakat Konak Belediyesi Zabıta Müdürü ile İlçe Tarım Müdürü, bana, olay yerine gittiklerinde beden parçası görmediklerini söylemişlerdi. Ama zaten deri varsa hayvanların bedenleri de parçalanmış demekti... O zaman da o kadar çok atın oradan buradan toplanamayacağını, MOBESE kayıtlarına bakılarak 85 atın o depoya nereden getirildiğinin bulunabileceğini yazmıştım. Ancak olay, suçluya para cezası verilerek kapatıldı. Adam at etlerini, köpek maması yapan bir şirkete sattığını söylemişti. Bunları hatırlatmak istedim. Arka arkaya Hatay ve İzmir’de yaşanan toplu katliamlar tesadüf olamaz. Bu arada İBB, “Atları sözleşme ile hibe ettik; sorumluluk, onları alan kurumlara ait” diye bir açıklama yaptı. Bu, kabul edilemez. Tüm uyarılara karşın atları kullanılmak üzere hibe ettikleri için onlar da sorumludur. Ayrıca kaç atın, hangi kuruma veya kimlere verildiğini de net olarak açıklamaları gerekiyor. Erdoğan, dün, “Hayvan hakları konusunda tozu dumana katanların bu hususta hiç ses çıkarmamaları da ayrı bir ikiyüzlülük örneğidir” demiş. Biz her can için ses çıkarıyoruz ama AKP, düzeltilmesini beklediğimiz yasayı çıkarmadığı için hayvanlar 17 yıldır acı içinde eziyet çekiyor, ölüyor! Örnek bir olay daha anlatayım. SARAYKÖY BELEDİYE BARINAĞI’NDAKİ VAHŞET! 11 Nisan’da bana bir video gönderildi. Denizli’nin Sarayköy ilçesinde belediyeye ait sokak hayvanları barınağındaki koşulları gösteren korkunç görüntülerdi. Barınağın yanından arabayla geçerken yükselen kokuyu duyup havlayan köpekleri görenler, daha sonra su ve mama alarak barınağa dönmüş ve videoyu kaydetmişti. Açlık ve susuzluktan perişan hale gelen hayvanların, günlerce kendi pisliklerinin içinde kaldıkları ortadaydı. Kokunun geldiği yere doğru gidenler, kilidi kırarak kapıyı açınca ölü bir yavru köpekle karşılaşmıştı. Kim bilir kaç gündür o haldeydi ki yavrunun yaralı bedeni çürümeye başlamıştı... İnsan olmaktan utandıran görüntüleri alır almaz sosyal medyada paylaşıp medya kurumlarının dikkatini çekmeye çalıştım. Haber yapılması için tanıdığım muhabirlere ilettim. Sonunda sesimizi duyurduk, yerel ve ulusal medyada yer aldı. Denizli Barosu Hayvan Hakları Komisyonu’ndan benimle temas edip suç duyurusunda bulunulacağını, aynı barınak hakkında çok sayıda şikâyet alındığını söylediler. Cumhuriyet’ten Zeynep Çam, komisyon adına avukat Deniz Utku Argüz ile röportaj yaptı. Aradan geçen yaklaşık bir ayda Denizli’deki hayvan hakları aktivistleri, barınak önünde basın açıklaması yaparak vahşeti protesto ettiler, yerel medyaya konu ile ilgili röportajlar verdiler, 5 gün önce iç parçalayan görüntülerle dolu yeni bir video daha paylaştılar. Yine duvar diplerine sinmiş, taş üstünde yatan, zayıflıktan kemikleri sayılan hasta hayvanlar ve pislik içinde bir ortam var. Belediye adına bu konuda hiçbir açıklama yapılmadığı gibi soru soranlar da sosyal medyada engelleniyor. Barınak veterineri, Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nde görevlendirildiğinden barınağa uğramazken, zulüm videoları ortaya çıkınca başka biri görevlendirildi ama koşullar düzelmedi. Yasada belirtilen görevlerini yerine getirmeyen, hayvanlar için kaynak ayırmayan belediyeler, barınaklara vicdan yoksunu görevliler tayin ettikçe bu sorunlar bitmeyecek. Belediyelerin hayvan barınakları, soykırım kampına dönüştü. 5199 sayılı yasada, belediyelerdeki ihmal, kötü muamele ve şiddete caydırıcı yaptırım uygulanmadığından, barınaklar zulüm merkezi oldu. TBMM’deki partilerin üzerinde anlaştığı Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu Raporu, 2019 yılının sonunda açıklanmışken, görüşülen her şeyi iki ay önce TBMM’de tekrar görüştük ama hâlâ yasa için bekliyoruz! Mücadeleyi sürdürüyoruz! Desteğinizi bekliyoruz. Bilgi hattı: 0312 231 1923 Video, Erdoğan’ı da kızdırdı SELDA GÜNEYSU AKP’nin, “Devamı gelecek” diyerek soyal medya hesabından paylaştığı “CHP Yalan Üretim Merkezi” adlı animasyonun kaldırılmasını bizzat Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın istediği belirtildi. Erdoğan’ın, videoda, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na içirilen “sözde papağan iksiri” sonrasında, “128 milyar dolar nerede” sorusunu tekrarlamaya başladığı ve bu nedenle de “videonun AKP’den çok muhalefetin tezlerini destekler durumda olduğu” belirtilerek animasyonu hazırlayanlara da sert tepki gösterdiği kaydediliyor. Videoyu “başarısız” bulan Erdoğan’ın, yayımlanmasından kısa bir süre sonra parti yönetimine “Kaldırın” talimatı verdiği ifade ediliyor. Erdoğan’ı, animasyonda en fazla kızdıran bölümün ise Yönetme kabiliyetleri kayboldu CHP Sözcüsü Faik Öztrak, iktidarın yönetme kabiliyetini kaybettiğini belirterek “Yönetemediklerini gördükleri anda apar topar erken seçime gidecekler” dedi. FOX TV’de “İlker Karagöz’le Çalar Saat Hafta Sonu” programınına katılan Öztrak, erken seçim iddialarıyla ilgili gelen bir soruya “Erken seçim kararını Erdoğan’ın şahsım hükümeti verecek. Çünkü yaptıkları anayasa değişikliğiyle o noktaya getirdiler işi. Biz de CHP kadroları olarak seçime hazırız” dedi. AKP’nin CHP’yi hedef alan animasyon filmini değerlendiren Öztrak, “Bizim ‘128 milyar dolar nerede’ sorumuzu öne çıkaran bir film. 3 günde videoyu sildirdiler” diye konuştu. l İç Politika “CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözde iksiri içtikten sonra ‘128 milyar dolar nerede’ sorusunu tekrar tekrar sorması ve videoda akılda kalan tek kısmın ‘Kılıçdaroğlu’nun sorularının’ olması” gösteriliyor. Erdoğan’ın da videoyu izlediği zaman en fazla bu noktaya “takıldığı” ve Kılıçdaroğlu’nun sürekli “128 milyar dolar nerede” sorusunu sormasıyla videonun “sanki AKP’nin değil, CHP’nin tezini savunmak amacıyla hazırlanmış algısı yarattığına” işaret ettiği belirtiliyor. Videonun bu nedenle ilk yayımlandığı andan itibaren “AKP’den çok muhalefet cephesini hareketlendirdiği ve muhalefet cephesinde karşı hashtag’lerin açıldığı vurgulanıyor. Erdoğan’ın videoyu “içerikte CHP ile ilgili sabit, somutlaşmış güncel tespitlerin yer almamasına” da “kızdığı” belirtiliyor. Erdoğan’ın böylesi bir videodan beklentisinin “CHP’nin iddialarına karşılık tek cümlelik, akıcı ve akılda yanıtlar verilmesi olduğuna” işaret ediliyor. Erdoğan’ın videoya “eski tartışmaları yeniden gündeme getirdiği gerekçesiyle de tepki gösterdiği” belirtiliyor. Özellikle “Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile ilgili iddialara yer verilen videonun böylece “AKP’den çok CHP’ye yaradığı” da belirtiliyor. Erdoğan’ın söz konusu videonun, partiyi kamuoyu nezdinde “başarısız kampanya üreten bir parti konumuna getirdiği” gerekçesiyle de hazırlayanlara tepki gösterdiği ve parti yönetimine “Kaldırın” talimatını verdiği ifade ediliyor. l ANKARA MHP’NİN YENİ ANAYASA ÇALIŞMASINI ‘BİR ANDA’ AÇIKLAMASI TARTIŞMA YARATTI Anayasa rahatsızlığı PEKCAN’IN YARDIMCISI DA GITTI IĞNELI FIRÇA ZAFER TEMOÇIN Kendi şirketinden bakanlığa dezenfektan sattığına dair skandal ortaya çıkınca Ticaret Bakanlığı görevinden alınan Ruhsar Pekcan’ın yardımcısı da gitti. Ticaret Bakanı Yardımcısı Gonca Işık Yılmaz Batur da görevden alındı. Batur, 18 Ağustos 2018 tarihinde yayımlanan karar ile bakan yardımcılığına getirilmişti. Batur, daha önce Kibar Holding Grup Satın Alma Başkanlığı görevinde bulunmuştu. Görevden alınan Batur’un yerine ise bakan yardımcılığına Mustafa Tuzcu atandı. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun olan Tuzcu, Boğaziçi Üniversitesi’nde yüksek lisans, ODTÜ’de doktora yaptı. Tuzcu, Dünya Ticaret Örgütü Korunma Önlemleri Komitesi Başkanlığı görevlerinde de bulundu. l ANKARA / Cumhuriyet AYGM, DANIŞTAY’IN İHALE KARARINI UYGULAMA GEREĞİ GÖRMEDİ İhale bedelini yükseltip verdiler AKP’LİLERLE BULUŞTU İmamoğlu’nu hedef aldı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni normalleşme sürecine ilişkin “17 Mayıs’ta başlayacak yeni normalleşme takvimimizi önümüzdeki günlerde açıklayacağız. Bu takvimde okulların açılış konusu da yer alacak” dedi. Erdoğan, dün “81 İlimizden 560 Genç ile En Uzun İftar Sofrası” programı kapsamında AKP’nin gençlik kolları üyeleriyle bir araya gelerek soruları yanıtladı. Erdoğan, yeni normalleşmeye ilişkin “Şu anda vefat sayısında düşüş var” dedi. Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) Adalar’dan toplayıp MHP’li Hatay Dörtyol Belediyesi’ne hibe ettiği 978 atın kaybolmasıyla ilgili soruyu da yanıtladı. Erdoğan, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu hedef alarak “İstanbul’un atlarına dahi sahip çıkıp hesabını veremeyenlerin diğer konularda neler yaptıklarını düşünmek bile istemiyoruz. Hiç şüphesiz tüm bu olup bitenleri İstanbul halkı görüyor, değerlendiriyor, günü geldiğinde bunların hesabı sandıkta feraset sahibi tüm İstanbullular tarafından sorulacaktır. Ben buna inanıyorum” dedi. l İç Politika ERDEM SEVGİ “Pazarlık usulüyle yapıldığı” gerekçesiyle Danıştay’ın iptal ettiği Bursa metro ihalesi, yeniden aynı usulle ihale edildi. İptal edilen 1.6 milyar TL’lik ihale ise 1.9 milyar TL ile yine aynı firmaya verildi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, “Tam kapanmada tam usulsüzlük yapılıyor. Danıştay’ın iptal gerekçesi olan ‘pazarlık usulüyle ihale’ tekrar yapıldı. İhale aynı firmaya bu kez daha yüksek bedelle verildi. Nereden bakarsanız bakın hukuksuzluk ve kamu zararı var” dedi. CHP’li Akın, Bursa’da EmekŞehir Hastanesi arasına yapılacak raylı sistem hattıyla ilgili ihalenin, Danıştay 13. Dairesi’nce “istisna olması gerekirken ‘21B’ pazarlık usulüyle belli firmaların davet edilerek yapılmasının rekabete aykırı olduğu” gerekçesiyle iptal edildiğini anımsattı. Akın, “Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü (AYGM) söz konusu ihalenin iptal edilmesine neden olan pazarlık usulüyle tekrar ihale süreci başlatmak için bu hafta başında düğmeye bastı. Kapalı olduğu gerekçesiyle iptal edilen ihaleye yine kapalı şekilde sadece bazı firmalar davet edildi. İhale aynı firmaya bu kez daha yüksek bedelle verildi. Daha önce 1.6 milyar TL olan bedelin 1.9 milyar TL’ye çıktığını duyuyoruz. Hem usulsüzlük yapılıyor hem de 300 milyon lira tutarında kamu zararı yaratılıyor. Bu ihaleyi şeffaf bir şekilde yapsaydınız ne iptal edilirdi ne de ikinci kez yapılan ihalede bir kamu zararı oluşurdu. Tam kapanmada tam usulsüzlük yapılıyor” ifadelerini kullandı. Akın’dan sorular Akın, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) üzerinden şu soruları yöneltti: “AYGM neden Danıştay’ın iptal gerekçesinde vurguladığı rekabetin oluşması için şeffaf bir ihale yöntemini benimsemiyor? İptal edilen ihaleyi 1.6 milyar TL’ye alan Taşyapı ve Söğüt firmasının bu kez 1.9 milyara ihale aldığı bilgisi doğru mudur? Ortaya çıkan fark açık bir kamu zararı değil midir?” l ANKARA MHP’LI BELEDIYEYE SORUŞTURMA İçişleri Bakanlığı, MHP’li Manisa Büyükşehir Belediyesi’ndeki yolsuzluk iddialarına ilişkin soruşturma başlatılmasına izin verdi. Ege’de Sonsöz gazetesinin haberine göre Manisa Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Manisa Geri Dönüşüm Üretim AŞ üzerinden belediyenin aylık 1 milyon lira kamu zararına uğratıldığı ve 150 milyon lira değerinde olduğu öne sürülen şirketin, değerinin altına bir fiyata satılması üzerine “görevi kötüye kullanma iddiası”yla soruşturma izni verildiği öğrenildi. l Haber Merkezi Bahçeli’nin kritik konularda AKP’den önce açıklamalar yaptığı ve “neredeyse gündemi belirleyen tek parti konumuna geldiğine” dikkat çekilirken Cumhur İttifakı’nın büyük ortağının “AKP olduğu” dillendiriliyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin salı günü açıkladığı partisinin yeni anayasa çalışması, AKP içinde de tartışmalara neden oldu. Bahçeli’nin bu hamlesiyle “AKP’den ön aldığı” belirtilirken bu durumun “Cumhur İttifakı’nda AKP’yi, dolayısıyla da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı geri plana ittiği” ileri sürülüyor. Ancak MHP’de ise durum tam tersi. MHP kana SELDA dı, “Genel başkan Bahçeli’nin, GÜNEYSU Erdoğan’ın yeni anayasa çıkışına en başından bu yana destek verdiği, bu nedenle bir an önce yola koyulup anayasa çalışmalarına başladığı” belirtiliyor. Her iki parti ayrıca yeni anayasa çalışmasında bazı maddelerde de birbiriyle çelişiyor. AKP içinde MHP’nin hazırladığı yeni anayasayla ilgili tartışmalar da başladı. Bahçeli’nin yeni anayasa ile ilgili çalışmaları açıklamasının “anayasa konusunda AKP’yi ikinci plana ittiği” ifade ediliyor. MHP lideri Bahçeli’nin daha önce de kritik konularda AKP’den önce davrandığı ve açıklamalar yaptığı, “neredeyse gündemi belirleyen tek parti konumuna geldiğine” dikkat çekilirken, oysa Cumhur İttifakı’nın büyük ortağının “AKP olduğu” dillendiriliyor. 2023’ün en etkin stratejisi Yeni anayasa hazırlığı, Cumhur İttifakı için 2023’e gidilen süreçte “en etkin stratejilerinden” birini de oluşturuyor. MHP’nin bu tutumunun 2023’e giden süreçte AKP’den ön alma tutumu olduğu iddia ediliyor. Ancak MHP kanadı, bu noktada AKP’den ayrılıyor. MHP’nin en başından bu yana yeni anayasa konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile AKP’ye destek verildiğinin altı çizilirek 2023 seçimlerine az bir zaman kaldığı ve bir an önce üzerinde uzlaşılan bir anayasa metninin kamuoyuna açıklanması gerektiğinin altı çiziliyor. Bazı maddelerde ‘uzlaşı yok’ MHP, yeni anayasa çalışmasında, AYM’nin yüksek mahkeme statüsünden çıkarılması ve Bahçeli’nin daha önce açıklamalarında değindiği 1924’teki gibi “Divanıâli” tarzı bir yapıya kavuşturulması öngörülüyor. Ancak AKP’nin yeni anayasa çalışmasında AYM’nin statüsünün değişmesine yönelik bir madde yer almıyor. AKP, MHP’nin aksine AYM’nin yapısını daha da güçlendirmeyi hedefliyor. AYM’nin yapısını güçlendirmek için üye sayısının artırılmasının da tartışıldığı kaydediliyor. Bununla birlikte MHP’nin çalışmasında, “TBMM başkanının seçilmesi halinde partisinden istifa edeceğine” yönelik bir madde de yer alıyor. Ancak edinilen bilgiye göre AKP’nin, MHP’nin çalışmasında yer alan bu maddeye de sıcak bakmadığı belirtildi. TBMM başkanının seçildikten sonra istifa etmesi ve “tarafsız” kalması önerisinin daha önce anayasada değişiklik yapılarak “cumhurbaşkanına parti üyesi olma hakkının tanınması maddesiyle çeliştiği” konuşuluyor. Partide, “TBMM başkanı seçildikten sonra istifa etti, tarafsızlık kazandı, diyelim. O zaman önceki anayasa değişikliği ile cumhurbaşkanına partili olma yetkisi neden tanındı? Cumhurbaşkanının partili olduğu bir sistemde, TBMM başkanı neden tarafsız olmalı? MHP’nin çalışmasındaki ayrıntıyı henüz bilmiyoruz” değerlendirmesi yapılıyor. Partide ayrıca “MB’nin anayasal güvence altına alınması” maddesiyle de “cumhurbaşkanının kararname yetkisinin sınırlandırılacağı” değerlendiriliyor. l ANKARA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle