Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 9 MAYIS 2021 PAZAR PAZAR YAZILARI BIR CASUSUMUZ EKSIKTI... Bunca şeyden sonra anladım ki bu dünyada rahata ermek mümkün değil! Biri bitse öteki sıraya giriyor: Baksanıza, salgınla uğraşırken, Kanada’da başımıza casus belası da çıkmış. Meğer şu iki günlük dünyada, aman göç edelim de buralardan gidelim diye yaşanacak ülkeler arasında gözde olduğundan birinci tercih sırasındaki Kanada’yı bile casuslar basmış; haberimiz yoktu. Kısa süre önce, CSIS kısa adıyla bildiğimiz Kanada Güvenlik İstihbarat Servisi’nin başkanı David Vigneault resmen açıkladı: Ülkede, özellikle Rusya ve Çin’in casusluk faaliyetleri bir önceki yıla göre yüzde 62 artış göstermiş. Bu istatistiği neye göre veriyor, bilemiyoruz. Demek, Kanada’ya gelen casusların, ajanların faaliyetlerini izliyorlar ki bu rakamı verebiliyorlar. İzleniyorsa, bunlar niye derdest edilmiyor, burası da bilinmez şey! Soğuk Savaş’tan sonra ilk Vigneault’un Kanada Parlamentosu Araştırma Komisyonu’na verdiği rapora bakılırsa, Soğuk Savaş’tan bu yana ülkede bu derece casus görülmüş değildir. Raporda, salgın yüzünden zayıflayan devlet hizmetlerindeki açığı kollayan casuslara dikkat çekiyor. Parlamento komisyon başkanlığını yapan David McGuinty de açıklamayı onaylayıp, “Son altı ayda ajanların faaliyetleri iki misli artış gösterdi” deyince artık her tarafımızın casuslarla sarılı olduğuna iyice inandık. İnternet sistemlerine yönelik siber ataklar, bankacılıkpara piyasalarına yönelik saldırıları örgütleyenlerin de bu casuslar, bilhassa Çin ajanları olacağını belirten istihbarat şefine göre askeri ve devlet sırlarının güvenliğinden artık kuşku duyulmalıydı. Rus ve Çin casuslarının yanı sıra terör gruplarını destekleyen öteki ülkelerin ajanları da hani az değildi; onlara da dikkat kesilmeliydik. Son 5 yılda bu tür terörizm yapmaya teşMAHMUT ŞENOL ne olanların sayısı 3 misli artmış bulunuyordu. NeoNazi ve aşırı sağcı grupların terörizm hazırlıkları da gizli kapaklı aksataların içindeydi, çevremizdeki gizli düşman Covid virüsünün yanına bunları da koyduk; iyice huzurumuz kaçtı. Bu gelişmeler üzerine, basında türlü yorumlar hemen görülmeye başlandı. Mesela, Diane Francis, Başbakan Justin Trudeau’ya, The National Post gazetesindeki köşesinde şöyle yazıyordu: “Çin bizim 1 numaralı düşmanımız, Başbakan bunu ne zaman anlayacak?” Başbakan kös dinliyor olmalı ki tam da o sıralarda, Çin ordusunun üst düzey subaylarını Kanada’nın kuzey kutbuarktik bölgesine davet edip, onlara eksi 40 derecede savaş tatbikatı verilmesine onay gösteriyordu. Borca karşılık toprak!.. ÇinKanada arasındaki kabahatlerin sicil defteri çok kabarıktır, hangi birinden bahsetmeli! Ayrıca zaman zaman Çin denizaltılarının Kanada’nın Pasifik kıyılarında görüldüğü söylentisi bile var. Benim pek inanasım gelmiyor... Havaların halen sıfır derecelerde sürdüğü şu günlerde, arka bahçelerimizi yaza hazırlamaya kalkıştığımız zaman tahta perdelerin ardından selamlaşıp ayaküstü sohbet ettiğim komşum, Liverpool’dan 50 yıl evvel buraya göç etmiş İngiliz Mr. Harold bütün bunlara bir bildiği var gibi gülüyor. 1942’de, II. Dünya Savaşı’nda, Kanada’daki binden fazla Japon asıllı yurttaşın bunlar casusluk bile yapar diyerek toplama kamplarına gönderildiğini hatırlatıyor. Tarihte benzerlik kurmaya dayanırsak, iş fena, o zaman şimdiki 4 milyon Çinli göçmeni de toplama kampına mı alacaklar? Yok canım diyorum, öyle şey olmaz! Harold ısrarcı, karısı Mrs. Thelma duymasın diye sesini alçaltıp söylüyor: “Çin göçmenleri yüzünden bir gün Çin, Kanada’dan toprak bile talep edecek, bak görürsün!” Bu kadar komplo teorisi de fazla; hiç öyle şey olur mu, diye karşılık veriyorum. Fakat yine de düşündüm; olmaz olmaz dememeli: 2011’de Tacikistan borcu karşılığında Çin’e, sınır bölgesinden 1200 km2’lik toprağını alacağa saydırıp teslim etmişti. Mr. Harold bu afaki lakırdıların ardından dişe dokunur bir şey söyledi: “Romanı yazılmayan, sinema filmi çekilmeyen casusluk mu olurmuş! Öyle 007 James Bond gibi hikâyeleri olmayan casusluktan ne anlarım ben?” Komşumu yerden göğe haklı buldum, hakikaten ne zamandır şöyle ağız tadıyla okunacak casusluk romanı bile ortada yok artık. John Le Carré’nin “Soğuktan Gelen Casus” romanı; sonra bu eserden yapılmış, Richard Burton’un başrolü oynadığı, Türkçe afişine ise Utanç Duvarında Casusluk yazılan İngiliz yapımı filmi hatırladım da böyle şeylerin casusu olsun, gelsin mahallemizde dursun diyeceğim geldi. Şimdiki casuslar herhalde bundan böyle, TikTok, Instagram gibi şeylerden takip edilebilecek; yazık ki romanı bile yazılamayacak. Ben casus olsam, romanım da yazılsın diye baştan şart koşardım. Böyle deyince, Mr. Harold birden ciddileşti, tabii neden olmasın, ben de Türk casusu olabilirdim. Arapça kökenli olup, aslında bir şeyi keşfetmek için elle yoklayan anlamındaki casus kelimesi bana uygun değil, burada neyin casusluğunu yapacağımı da bilemedim. Gerçi casus dediğin gözetlenecek bir şey kendisine bulmalı, icat etmelidir. Roman yazarı olduğum için herhalde benden gelen sızdırılmış bilgilere de güvenmezlerdi. Aklıma Graham Greene’in “Havana’daki Adamımız” başlıklı romanındaki, 1950’lerde, Küba’dan dünya casusluk teşkilatlarını yalan yanlış şeyler yazarak oyalayıp kandıran Mr. Wormold geldi. Ne yalan söylemeli, saklayacak değilim ya! Az önceki Mr. Harold’un sorgulayan bakışlarından türlü anlamlar çıkardım. Bu casusluk işleri zaten hep böyledir, selam verdiğinden şüpheleneceksin. senolasenola@gmail.com Her yerde bomba var! Stuttgartlı bir tanış, bundan çok yıllar önce mesleği gereği Dresden’e yerleşmişti. Birkaç yıl önce de: “Emekliliğimizde rahat bir yaşam sürelim”, demiş ve doğu Almanya’nın Baltık Denizi kıyılarında, kumsala yakın bir ev satın almıştı. Geçmişte eşiyle birkaç günlüğüne oraya giderken, şimdinin zor yaşamında Dresden’den kaçıyor, evden çalışıp haftalarını deniz kıyısında geçiriyor. Bir süre önce telefonda: “Amaç az riskli bir yaşam sürdürmek”, dediğinde geçen güzde televizyonda izlediğim bir belge aklıma geldi. Kadın rejisör Frido Essen’in “Denizde Bombalar” adlı filmi, Kuzey ve Baltık Denizi’nde 2. Dünya Savaşı yıllarından kalma yaklaşık 1.6 milyon ton bomba Kolombiya’da tartışmalı vergi reformu tasarısı nedeniyle alevlenen hükümet karşıtı gösteriler sürerken Devlet Başkanı Ivan Duque, krizi dindirme peşinde. Günlerdir süren kitlesel protestolar sonucu sağ cepheden Duque’nin önce geri çekip ardından tamamen kaldırdığı vergi tasarısına yönelik eylemlerde polisin ateşi sonucu en az 28 kişi yaşamını yitirmiş, 150 kişi yaralanmıştı. Onlarca kişinin gözaltına alındığı, kayıpların olduğu ve kimyasal silahın 80 yılyonlarca ton silahın yüzde sekdır yattığını anlatıyordu. sen beşini Kuzey ve Baltık deAlmanya’nın bu deniznizlerine boca ederler. İki lere tam 1500 km. kıdeniz o günden günümüze yısı var. 20 milyon inAlmanya’nın silah çöplüğü! san geçen yıl, dibi dev AHMET ARPAD Uzmanların açıklamalarına bir silah deposunu angöre, denize atılan silahlar dıran iki denizin kıyılabir yük trenine doldurulmak rında ve adalarında tatil yapmış, altla istense 2 bin 300 kilometre uzunlurında bombalar, top mermileri, mayın ğunda bir tren gerekirmiş. lar ve torpidolar... Denizlerin dibinde 80 yıldır çürüyen İkinci Dünya Savaşı’nın silahlarınAlmanya’nın silah çöplüğü dan yayılan sayısız zararlı madde sulaHitler Almanyası’nın teslim olması ra karışıyor. Kiel Üniversitesi uzmannın ardından ülkeye el koyan “Dört ları, son yıllarda yangın bombalarıyla ler” çabucak büyük bir temizliğe giri değişik cephanelerdeki fosfor, TNT ve şir! Aldıkları ortak kararla, Alman or arseniği pisi balıklarında ve midyelerdusunun silah fabrikalarında ve depo de tespit ettiler. Silahların zehiri deniz larında buldukları, çoğu kimyasal mil ürünleri aracılığı ile insanlara bulaşıDiyalog arayışı belirtilmişti. Eylemlere muhalif siyasi partiler, sendikalar da destek veriyor. Tasarının geri çekilmesinin ardından protestolar önceki gün de sürerken iktidar kanadından kimi ismin olaylara gerekçe olarak ülkedeki sol grupları işaret etmesi de tartışma yarattı. Gerilimin artması üzerine Duque, ülkede 28 Nisan’dan bu yana devam eden hükümet karşıtı gösterilerle ilgili önceki gün muhalefet liderleriyle bir araya geldi. Muhalefet temsilcilerinin eylemlere polis şiddetinin kabul edilemez olduğunu vurguladıkları kaydedildi. Devlet Başkanı Duque’nin eylemlere katılan gençlerle de görüşeceği duyuruldu. Protestolarda ülkedeki Covid19 salgınıyla birlikte ağırlaşan ekonomik koşullara, eşitsizliklere karşı hükümete sert tepki gösteriliyor. Panama’da yaşayan bir grup Kolombiyalı da önceki gece ülkelerindeki eylemlere destek verdi, yaşamını yitirenleri andı. yor. Yetkili makamlar sorumluluğu onlarca yıldır birbirlerine atıyor, ne de olsa Amerikalıların denizin dibine yığdığı Hitler’in bombalarını çıkarıp imha etmek milyarlarca Avro’ya mal olacak. Kısa süre önce telefonlaştığım Dresdenli tanış: “Uzmanlar Rostock kıyılarında arayıp duruyorlar, buldukları bombaları çıkarıyorlar” dedi. “Kumsalda gezinirken dikkat etmemiz gerekiyor, çünkü yangın bombalarından kopan fosfor parçaları kehribarı andırıyor, yanılıp da eline alanın derisi kaslara kadar yanıyor!” Yüz bin ton bomba Savaşın bitiminden bu yana yaklaşık 75 yıl geçti. İngiliz ve Amerikan uçakları savaşın son yıllarında Almanya’nın üzerine yüz binlerce bomba yağdırmıştı. Bunlardan en korkunçlarından biri 1943’teki Hamburg bombalanmasıydı. Yaklaşık 800 Amerikan ve İngiliz savaş uçağının “Gomorrha harekâtı”nda attığı yüz binin üzerinde tahrip ve yangın bombası 40 bin insanın ölümüne neden olmuştu. 1945 şubatındaki Dresden bombalanmasında da güzel kent yerle bir edilmiş, 34 bin insan yaşamını yitirmişti. İkinci Dünya Savaşı’nın bombaları sadece suların altında değil, Alman topraklarının altında da yüzlerce patlamamış uçak bombası olduğu bilinen bir gerçek. Bunlardan yaklaşık yüzde yirmisi patlamamış bomba. Nerede oldukları belirsiz, çoğunlukla inşaat çalışmaları sırasında rastlantı sonucu ortaya çıkıyor. “Dörtler”in uçakları sadece başkent Berlin’in üzerine 45 bin ton bomba atmış. Alman endüstrisinin merkezi NordheinWestfalen bölgesine de İkinci Dünya Savaşı yıllarında bir milyon tona yakın bomba düşmüş. Alman kentlerinde sık sık henüz patlamamış bomba bulunuyor. Hemen bomba imha ekibi çağrılıyor, çukurun bir kilometreye yakın çevresindeki tüm yerleşimler boşaltılıyor. Evlerde, okullarda, hastanelerde, işyerlerinde tek insan kalmıyor! Trenler, uçaklar duruyor. Duruma göre on binler 34 saatliğine başka yere “göç ediyor”! Sadece bu yılın ilk üç ayında, Almanya’nın sekiz büyük kentinde inşaat sırasında patlamaya hazır bombalar bulunup zararsız hale getirildi. www.ahmetarpad.de T.C. TARIM VE KIRSAL KALKINMAYI DESTEKLEME KURUMU ERZİNCAN İL KOORDİNATÖRLÜĞÜ GAYRİMENKUL SATIŞ İLANI Dosya No: 2017/02 Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’nca amme borcundan dolayı hacizli bulunan ve aşağıda tapu kaydı, adresi, imar durumu, hali hazır durumu ile muhammen değerleri belirtilen gayrimenkul, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri çerçevesinde açık artırma sureti ile Gülabibey Mah. 13 Şubat Cad. No:23, Merkez/Erzincan adresinde 01/06/2021 tarihinde birinci defa satışa çıkarılacaktır. Satışa çıkarılan taşınmazın birinci ihalede satılmaması halinde taşınmaz 08/06/2021 tarihinde ikinci kez satışa çıkarılacaktır. SATIŞA ÇIKARILAN GAYRİMENKULÜN Tapu Kaydı Adresi: Erzincan İli, Merkez İlçesi, Söğütözü Köyü, Pişnoz Mevkii, 166 Ada, 3 Parsel İmar Durumu: Satış kararı alınmasını müteakiben mezkur taşınmazın imarçap bilgileri Erzincan Belediye Başkanlığına ve Erzincan İl Özel İdaresine sorulmuş olup, 13.01.2021 tarihinde gelen cevaplarda taşınmazın Köy Yerleşik Alan ve Civarı sınırları dışında kaldığı tespit edilmiş, Belediye ve İl Özel İdaresi mücavir alan sınırları dışındaki herhangi bir Uygulama İmar Planı ve Köy Yerleşme Planı bulunmadığından imar durum bilgisi verilememiştir. Halihazır Durumu: Tapu kayıtlarında 6.836,58 m² yüzölçümlü Sulu tarla vasıflı gayrimenkul olarak geçmektedir. İmar Planı bulunmamaktadır. Üzerindeki yapılar 80 m² İdari Bina, 595,36 m² Yem Deposu, 1.935,72 m² Ahır yer almakta olup parselin etrafı çevre duvarı ile çevrilidir. İçerisindeki makine/ekipman varlığı; 80 adet hayvan yatağı, 2 adet zincirli gübre sıyırıcı 80 adet yatak durak demir seti, 130 adet yemlik kilit seti yer almaktadır. Geometrik olarak dikdörtgen şekilli olup, topoğrafik olarak az engebelidir. Taşınmaz kuzey yönde 48m, güney yönde 32m kadastral yola cephesi bulunmakta olup doğu ve batı cephelerinden komşu parsellere cephesi bulunmamakta olup tüm cephesi beton bahçe duvarları ile çevrili ve girişinde demir doğrama sürgülü kapı bulunmaktadır. Parselin büyük bir kısmı kilitli parke taşları ile kaplıdır. İdari Bina: 80 m2 brüt kullanım alanına sahip olup antre, banyo, tuvalet, dinlenme odası, veteriner odası, soyunma odası, mutfak bölümlerinden oluşmaktadır. Yem Deposu: Çelik taşıyıcı sistem tarzında inşa edilmiştir. 595,36 m2 brüt kullanım alanına sahiptir. Çatısında ise demir sac bulunmaktadır. Ahır: Çelik taşıyıcılı sistem tarzında inşa edilmiştir. 1935,72 m2 brüt kullanım alanına sahip olup doğum bölmesi, revir bölmesi, süt sağım bölmesi ve yatak bölmeleri yer almaktadır. Ahır zemini kısmen toprak dolgu kaplı kısmen sertleştirilmiş beton kaplı olup duvarları sıva üzeri boyalıdır. Çatısı ise demir sac ile kaplıdır. Padok: Dışarda, demir profil boru ile çevrili olup yaklaşık 969 m2 brüt kullanım alanına sahiptir. Muhammen Değeri: 2.205.000,00 TL (İkiMilyonİkiYüzBeşBin Türk Lirası) (KDV Oranı: % 18) İhalenin Yapılacağı Saat: Birinci Açık Arttırma: 01/06/2021 Saat: 10:00 10:10 İkinci Açık Arttırma: 08/06/2021 Saat: 10:00 10:10 İrtibat Telefonu: (0446) 223 44 23 SATIŞ ŞARTLARI 1. Gayrimenkul satışı açık artırma sureti yapılacak olup, birinci satışta, verilen bedel gayrimenkule biçilen rayiç değerin % 75 ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları tamamını ve satış masraflarını geçmek şartı ile en çok artırana ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak üzere ikinci satış gününde aynı yerde ve aynı saatte taşınmaz artırmaya çıkartılacaktır. İkinci artırmada satış bedeli gayrimenkule biçilen rayiç değerin % 50’si ve satış masrafını geçmek ve rüçhanlı alacaklar toplamından fazla olmak kaydıyla gayrimenkul en çok artırana ihale edilecektir. Aksi takdirde satış yapılmaz. Satış Komisyonu; gayrimenkul muhammen değerinin % 75’ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları tamamını ve satış masraflarını geçmesi şartıyla 6183 sayılı Kanunun 62’ inci maddesi gereğince Kurumumuz ve borçlu menfaatini göz önünde bulundurarak ihale açılış rakamını belirler. 2. Artırmaya iştirak edeceklerin gayrimenkul için, tespit edilen muhammen bedelin % 7.5 tutarında 165.375,00 TL (YüzAtmışBeşBinÜçYüzYetmişBeşTürkLirası) teminatı satış saatinden önce komisyona nakit olarak vermeleri gerekmektedir. 3. İhale katılımcılarından gerçek kişilerin kimlik aslı ile kimlik fotokopilerini, tüzel kişilerin tüzel kişiyi temsile yetkili kişinin yetkili olduğunu gösterir belgeyi, vekil olarak katılıyor ise, vekâletnamenin aslını veya onaylı suretini ihale saatine kadar Satış Komisyonuna teslim etmesi gerekmektedir. 4. Satış peşin para ile yapılacak olup, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye harcı, damga vergisi, KDV, tapu alım ve satım harcı ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 5. Gayrimenkul kendisine ihale olunan kimse, ihale bedelini derhal veya verilen mühlet içinde ödemekle mükelleftir. Aksi takdirde, ihale feshedilir ve gayrimenkul Satış Komisyonu’nca 7 gün içinde artırmaya çıkarılır. Bu artırmada alakadarlara herhangi bir tebligat yapılmaz. Yalnız ilanla iktifa olunur. Bu satışta gayrimenkul, rüçhanlı alacaklar varsa alacakları tamamını ve satış masraflarını geçmesi şartıyla en çok artırana ihale edilir. Birinci defa kendisine ihale yapılan kimse iki ihale arasındaki farktan ve diğer zararlardan mesul olup, ihale farkı ve geçen günlerin faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın teminattan mahsubu yapıldıktan sonra bakiye, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil dairesince tahsil olunur. Faiz % 5 den hesap edilir. 6. Gayrimenkul hakkında verilen bilgiler ve her türlü ilan taahhüt niteliğinde olmayıp, genel bilgi niteliğindedir. İhaleye iştirak edenlerin satışa sunulan gayrimenkulü önceden mevcut haliyle görmüş, incelemiş olduğu kabul edilir. 7. Gayrimenkullün tapu devir tescil işlemi, satış bedelinin tamamı ödendikten ve ihale kesinleştikten sonra gerçekleştirilecektir. 8. Satışa iştirak edenler şartnameyi görmüş ve içeriğini kabul etmiş sayılırlar. Yukarıda yazılı hususlardan başka malumat almak isteyenler ve şartnameyi incelemek isteyenler, TKDK Erzincan İl Koordinatörlüğü’ne satış ilanında belirtilen dosya numarası ile müracaat edebilirler. Masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya şartnamenin bir örneği gönderilir. 9. İhalenin feshi talebiyle dava açılması durumunda, ihale tarihinden itibaren 7 gün içerisinde dava açtığını kuruma bildirme yükümlülüğü üçüncü kişilere aittir. 10. İşbu ilanın tapu kaydında adresi bulunmayan ilgililer ile tapu kaydında ad ve adresleri yer alan ancak satış ilanı tebliğ edilemeyen ilgililere de tebliğ yerine kaim olacağı ilan ve tebliğ olunur. TKDK Erzincan İl Koordinatörü V. İshak FIRAT Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1372797)